en yakın arkadaşımın başına başlık bırakıp kaçtım sözlük, yok kaçmadım sözlük direkt kendisine gidip "şu başlığı başına bırakmışlar böyle de haysiyetsiz insanlar var görüyor musun" dedim. çok pişman değilim, gerçekten. benim için süzülme.
göremediği halde, aklının olduğuna inanan insanla aynı davranışı sergileyen insandır. ha aklının olmadığını iddia ediyorsa orda bu hiptalamus çürür arkadaş. hipotalamusun çürüdüğü yerde hipotenefüs başlar bu da biraz argoya girer, şimdi ona hiç girmeyelim o başka mevzu zaten.
velhasıl görmeyen kör kılavuz ister.
ıslak sopa ya da terlikle ağzına ağzına vurulması gereken şahıstır. insan bu kadar mı itici, bu kadar mı kaba, bu kadar mı gerizekalı, bu kadar mı hanzo, bu kadar mı aygır, bu kadar mı bu kadar olur? bu kadar olmaz dedirtir adama.
ayrıca şimdi baktım, ben mezun olalı 8 yıl geçmesine rağmen azmetmiş adam hala çalışıyor. akranları gibi tez vakitte ölmesi dileğiyle.
sanal kullanıcıların büyük bir kısmını etkisi altına almış, alamadığı kesimin de kapsama alanına girmeye çalışan küfrün, kişinin iç yapısıyla çakıştığı andır.
bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş,
bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş.
evet bu durumu en iyi ifade eden parçamız budur. zira küfür gişede durduğu gibi durmaz illa ki içine girdiği kişiye oskar kazandırsın. kariyerinin doruklarına ulaştırır ansızın. gözlerine perde iner insanın, ne yaptığını bilmez. ama o pembe toz bulutu uçuşmaya başlayınca kişi kendi gerçeğiyle yüzleşir. napıyorum lan ben amk, der önce öfkeyle, sonra buna da pişman olur.
uğraşsa didinse, üzerinde dursa bir ihtimal düzelebilir, uğraşmasa didinmese bari ileriye gitme be adam! biz de biliyoruz küfür etmeyi ama öyle öküz gibi etmiyoruz değil mi? ha şöyle aferim. denilerek köstek olunabilir.
yılbaşı geliyor hoppidi hoppidi diye sevinip, yılbaşında ne yapacaksın? diye devam eden konuşmalardan da nefret edecek insanlardır aynı zamanda bunlar.
yılbaşının geliyor olması hatta noel olması, bunların sonradan kazanılmış kültürler olması falan değil aslında problem.
yılbaşı yılbaşıdır. başı da sonu da aynıdır.
saat 12 de milyonlarca kişi ile gökyüzüne bakıp havai fişek bombalarını seyretmek bazılarına zevkli geliyorken bazı kişilere hiçbir şey ifade etmeyebilir.
senede 1 kere %100 emin olarak dünya ile aynı anda aynı şeyi yapmaktır.
ne anlam ifade ettiği ise hiçbir zaman araştırılmamıştır.
eğlenen kişilerden şu tarz muhabbetleri duymak olasıdır.
-yılbaşı olmasından değil işte bize eğlence
+bana her gün yılbaşı
-içiyorum öpüjeeem
+sınırsız içkiymiş lan, hadi gidelim
...vs.
yani yılbaşı bazılarına sebeptir, bazılarına sonuç.
önemli olan o yılı dolu dolu yaşadın mı, kendin ve çevren için iyi şeyler yaptın mı, bir yıl önce kendine koyduğun hedeflere ulaştın mı... gibi sorulara olumlu cevaplar alabilmektir.
zira tek günlük sevinç ertesi günde hüzne dönüşecekse hiç olmasındır. yere batsındır.
ağzının ortasına çarpılıp susturulması gereken erkektir. bunun bir de sevgilisi olmayana aşkitom diyeni vardır allah kimsenin başına vermesindir. o ne biçim bir şeydir.
hurafedir, ironidir, rüyadır. herkes apayrı bir bireydir ve kimse kimsenin yerini almayacaktır.
zaten bir kişi birinin yerin alıyorsa onun diğerinden bir farkı yok demektir. bu neticede herkese ayrı özle bakmakta yarar vardır.
vaudeville for vendetta'nın yeri ise bir başkadır. kişi zaman zaman kendisini aramakta, özlemekte ve eski dünleri yad edip entrylerini aratmaktadır, normaldir.
ama bunun yanında sözlüğü boş bırakmayan zevkle okunan birçok yazar da yok değildir. **
çaktırmadan aranması gereken eşyadır. kalem arıyorsanız ah telefonum nerede acaba ya? falan diye saçma sapan şeyleri arar gibi yapıp aranmalıdır.
pabucunun dama atıldığını, kendisiyle ilgilenmediğinizi belli edin o zaten dikkat çekmeye çalışacaktır.
ha yok aranız limoni ise, kalbini kırdıysanız boşuna. kesin küsüp bir yere saklanmıştır. saklandığı yerde uyuyakalmış bile olabilir.
gece msn e girildiğinin ilk saniyesinde avatarına hortlak resmi koyup titreşim gönderebilitesi olan bünye! ödünüzü patlatır, nefes alış verişlerinizi bozar, akıllara zarar. **
sitesi, tanıtımı, görselleri ve en önemlisi müziği ile gönlümüzü şimdilik çalmış bir çağan ırmak filmidir. şayet ki film güzel değilse redd'in bu nefis parçasına yazık olacaktır.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum,
demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam,
nasıl ıssız,
nasıl karanlık...
ve zehir zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artik...
goodboy ne ola ki deyi gelip bir nick dahası bir insan oladuğunu anlayıp "goodboy diye nick mi olur" deyi düşünüp ardından herkesin böyle düşündüğünü okuyup insanı herkesleştiren yazar.
git değiştir nickini ula, gece gece moralim çöktü.
aradan çok zaman geçmişse kişiyi şaşkına çeviren olaydır.
şahsen birkaç gün önce arkadaşıma gidip, "sen şu ayın şu tarihinde doğmuştun demi?" dedim o da hayır ben o tarihte doğmadım deyince, beni keklediğini düşünüp ısrar ettim. sonra ciddi olduğunu anlayınca yanlış hatırladığımı düşünüp diretmekten vazgeçtim.
2 gün sonra bir doğum günü kutlaması sebebiyle aklıma geldi sözlük.
o tarih eski sevgilim doğum günüydü.
aradan yıllar geçmiş, ben onu bile unutmuştum halbuki. ama aklıma doğum günü kazınmış, garip. şaşırdım.