Sevgili kadınlar, son günlerde olan olaylara hassasiyetinizi anlıyorum. Kadın cinayetlerinin son 10 yılda yüzde 1400 artmış olması sizin kadar bizi de tedirgin ediyor. Bir kadının vahşice öldürülmesi aklımıza ilk olarak karımızı, anamızı, bacımızı getiriyor. Kadın olsaydım sizin düşündüğünüzden farklısını hissetmezdim. Ama üzülerek söylüyorum fikrinizle zikriniz aynı değil.
Hadi bu olay sizin için milat olsun ve düşünce sisteminizi değiştirmeye gayret edin. Sorun ne peki?
Sorun (önemli bir kısmınızın), hayat arkadaşınızı, erkek arkadaşınızı ararken, ondan sizi koşulsuz korumasını, sizin leb demeden erkeğinizin evinizin önüne leblebi fabrikasını kurmasını beklemeniz. Sorun, birliktelik ararken birçoğunuzun paylaşım değil, maddiyat derdinde olmanız. ilişkilerinizde sorun varken, paylaşmak yerine trip yapmanız. Açık olmak yerine bilinmezliği tercih etmeniz.
Emin olun, bunları yaparsanız biz de sizi daha rahat anlarız, birşeyler için gerektiği kadar çabalamamız gerektiğini anlayabiliriz. Bırakmamız gereken yerde de bırakabiliriz.
Durmadan geçmişteki az miktardaki başarılarla övünmektir. Tamam, başardık ve önümüze bakalım artık.
Mesela gs nin uefa kupası alması. Tamam aldı amk. Başka? Yok!
Türkiye dünya 3. sü oldu. Sonra balına götüne avrupa şampiyonasında yarı finale çıktı. Başka? Tabiiki başka yok aq.
Buna kurtuluş savaşı ve çanakkale zaferindeki kahramanlıklar eklenebilir. Sakın yanlış anlamayın, ecdadımla ben de gurur duyuyorum. Şimdi,o zamanlarda yapılanın 1/100ünü yapamayız. Ama hem tarihini adam gibi öğretmiyorsun (ya da yanlı öğretiyorsun), hem de "bak ataların ne yaptı, sen yapmazsan malsın" gibi bir algı yaratıyorsun. Sonra imkan vermeyip, önünü açmayıp sik gibi ortada bırakıyorsun. Hal böyleyken ilerleyemiyorsun.
Atatürk bile savaştan sonra, elde edilen başarılarla bizim kadar övünmemiştir.
Sonra savaşlar bitiyor, ne adam gibi ekonomik yapın var (kurduğun uçak, denizaltı vs fabrikalarını kapatıyorsun), ne anayasan, ne de adam gibi demokrasin. her 10 yılda darbe oluyor. Sonra biz darbeci değiliz diye gelen de darbe yapıyor.
Yıllarca, bizim olmayan savaşta (kore savaşı) askerlerimizin yaptığı kahramanlıklarla övündük. Biz niye ordaydık demedik. Amerikalıların canını kurtarmıştık. Daha ne olsun amk!
Kıbrısa girdik, ambargodan siktiler belamızı. Hala kıbrıs zaferiyle övünüyoruz ama ertesinde olanları bilmiyoruz. veya bizi oraya neyin götürdüğüne. Çünkü işimize gelmez. Kral çıplak meselesi işte.
Yani garip bir milletiz. Şu maç muhabbetlerinden geldim buraya. Bakıyorum da son 1000 yılda insanlığa dişe dokunur faydası olmayan vasat bir milletiz biz.
iç savaş, savaşacağı iddia edilen tarafların birbirini dinlememesi ve ortak bağlarının kalmadığını hissetmeleri değil midir? bence hiç de uzak değil maalesef.
Cahilliğiniz yüzünden memleket yangın yerine dönmek üzere. Zaten devlet otoritesi yok veya birileri buna çanak tutuyor, bizim sağduyulu olmamız gerekirken ortalığı kızıştırıyoruz. Olan gençliğimize olur, salaklık etmenin anlamı yok. Zaten zor bir ülkede, her an işsiz ve güvencesiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya yaşıyoruz. Ekonomi berbat. Birbirimizin yakasını silkeceğimize, bizi yönetenlerin yakasını el birliğiyle silkmeliyiz.
bilmeden, istemeden (veya tam tersi) bir iç savaşa davetiye çıkarıyoruz. türklerin kürtleri, kürtlerin de türkleri çok sevmesi gerekmiyor. ama birbirimize katlanmak zorundayız. ben, memleketin bu kadar zor ve karmaşık durumda olduğunu hissetmemiştim. olası bir savaş bize gençliğimizi kaybettirebilir.
lütfen, ayrılıkçılık tohumları ekmeyelim. lütfen!
Bu eleştiride hedefim samimi olanlar değildir. Amacım gerçekten anlamaya çalışmaktır.
1. Neden çok saygı duyduğunuzu düşündüğünüz ama kurallarını zerre kadar önemsemediğiniz eylemlerinizden anlaşılan din kurumunun kullanılarak insanların katledilmesine seyirci kalıyorsunuz? Örnek ışid. pkk ile karşılaştırıp , herhangi bir tarafı tutuyorsunuz. ikisi de allah katında günah olan şeyi, yani öldürme eylemini gerçekleştirmiyor mu? Ölen insan sizin değerlerinizi benimsemediğinde rahmet bile dilemiyorsunuz.
2. Dünyada sizin gibi düşünmeyenlere neden saygı göstermiyorsunuz? Mesela Ateistler inanmadıkları halde dünyaya ve insanlığa sizin kadar veya hiç zarar vermiyorlar. Mesela ateistlerin adlarının karıştığı toplu veya bireysel katliam haberlerinin yoğunluğu, din kisvesi altında yapılanların yanında ne kadardır?
3. Neden öz eleştiri yapamıyorsunuz? Neden hayatınız değişmez doğrular üzerine kurulu? Eğer müslümanlık değişimin ve gelişmenin karşısında değilse, bu durumumuz neyden kaynaklanıyor?
4. Bir insan inanmak zorunda mıdır? Veya bu ülkede yaşayan birisi müslüman olmak zorunda mıdır? Değilse ibadet etmeme hakkını kullanan insanlar neden toplumdan dışlanıp hor görülüyorlar?
5. Neden sizi kitlesel eylemlerde göremiyoruz? Ülkede veya dünyada herşeyin yolunda gittiğini mi düşünüyorsunuz?
edit:
6. Bu kibir ne aq? madem biz giderken geri dönüyorsan rahatlıkla da cevaplarsın? geçmiş ne, ne geçmişi? yüzyıllardır değişmeyen, değişecek gibi de durmayan geçmiş mi?
istanbuldaki metro kazasını hepiniz biliyorsunuzdur ama ben daha farklı bir konuyu tartışmak istiyorum. Kazadan sonra kalçasına demir saplanan adamın babasının söyledikleri.
Sorumsuz idarecilerin yaptıkları nasıl allahtan gelmiş oluyor ben bunu anlayamıyorum. yani bu adamı yolun ortasında dürtsen onada mı allahtan geldi diyecek? böyle bir cahillik ve sorumsuzluk olmaz.
Bir yandan da türkiyenin bir korku imparatorluğu olduğunu düşünürsek adamcağız üzerine gelinmesinden korkmuş olabilir. mesela "bunu hesabını mutlaka soracağız " deseydi acaba başına neler gelirdi? ileri demokrasi hukuku (!) aslında haklı olan babayı mı (kazazedeyi mi) savunacaktı?
istanbuldaki, özel ulaşım ağına sahip trene benzer uzun şeyler akla gelmesin. Ankaradaki metrobüsler otobüsten bozma, daha geniş ve sanırım eski körüklülere göre biraz daha uzun. Tabiiki teknolojik ama ankaraya göre değil.
Neden mi? Sokaklar ve caddeler dar be kardeşim. 100 tane adam fazla taşıyacaz diye 100 tane arabayı arkasına takıyorlar. Bugün 5 dakikada gideceğim yolu metrobüs sayesinde 30 dakikada gittim.
Tamam hizmet güzel, yazın soğutması kışın ısıtması var. Konforlu ve sessizler ama trafik sıkışıklıklarına ciddi katkıları da var. Özellikle keçiören civarında.
dersin ortasında elini kolunu sallaya sallaya sınıftan çıkan kızdır. hep sinir olmuşumdur. hatta olaya kafamın basmadığı zamanlar bir iki kere bende aynısını denemiş, hocanın siktir lan otur yerinesiyle karşılaşmıştım. demekki ben adet olmuyordum, o an herşeyi anlamıştım.
Daha önce Ahtapot ismiyle kurulan ankaralı progressive rock grubu. Şu sıralar beste çalışmaları yapıyorlar. Sanırım space/progressive rock tarzı müzik yapıyorlar.
Türbanın özgürlük olmadığını, ideolojik anlamının olduğu, zaten takanların da özgürlük gibi bir dertlerinin olmadığının sonunda tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olan olay.
Evet, geldik güzel bir samimiyet testine. Şimdi güzel ülkemin güzel insanları akademisyenlerin iş yapmadıkları ve bilim üretemedikleri iddiasında bulunuyorlar bol bol. Bundan ötürü de zammı haketmediklerini savunuyorlar.
ben şahsen, bu güzel insanların adalet üretemeyen yargı üyeleri için verilen zam hakkında ne düşündüklerini merak ediyorum.
Yine bir Erzurum deyişi. Millete hayatı zindan etmek, nefes aldığına pişman etmek anlamına geliyor. "nee kors yoldurirsan anam" gibi bir örnek verilebilir.
Bir erzurumlu deyişi. Babama sorduğumda "kiralık katil gibi seni öldürecek birinin gelip seni öldürmesi ve sonrasında ondan illallah eden kişinin rahat etmesi" gibi açıklasa da pek de öyle görünmüyor. Baya baya tahrik var sayın seyirciler.
