hala yutkunamamaktır. aklından çıkmamasıdır. onun sesini duyunca kalbinin yerinden çıkması ama bir o kadar da ondan uzak olmandır. nazımın dediği gibi sen deyip susması ben deyip ağlamaklı olması gibi...
her şey iyi güzel de güneş ışığını nasıl ayarladınız bilader. sadece padişahın tahta çıktığı gün ve öldüğü gün senede sadece 2 gün nasıl güneş ışığı alacak şekilde ayarladınız. helal len. beyin bedava tabi .
her gün hayvanların kilolarca et yediğini düşünüp onları beslemek yerine her gün bir yetimin karnını doyururum diyenler nedense her şey lafta kalıyor. bugüne kadar acaba kaç yetimin karnını doyurdu? herkes hayvan sevecek diye bir şey yok ama o hayvanların da bize muhtaç olduğunu ve her gün kilolarca et değilde bir avuç bile olmayan yemek yediğini unutmamak lazım. o hayvanların gözlerindeki o muhtaçlığı göremeyenlere yapacak bir şey yok...
evet sevgilim. işte gene ben geldim. bugünde seni çok özledim çok... bugün bir şeyi fark ettim. hani yazar diyor ya hasretinden prangalar eskittim diye bende eskitmişim. sana takılıp kalmışım. sen tanıyalı 8 sene oldu, sen gideli 2 sene. sana sorarsak lafı bile edilemeyecek mikroskopik bir zaman, bana sorarsak ömrün 2 senesi. saniyeleri saymaya başladım artık. hani geceleri uyurken saatin tik tak sesini farkedersin, bütün gece uyutmaz ya seni, bütün gece ıstırap çektirir sana, bu durumda artık benim için öyle olmaya başladı. nefes alamıyorum artık... boğazımı her saniye sıkan o el gitmedi hala. üstelik artık daha çok sıkmaya başladı sevgilim. Her gün profilindeki yazılara bakıyorum.. hayatına biri girip biri çıkıyor. onlar için yazdığın her güzel söz, bana bir akrebin sokması kadar hain geliyor. sonra aradan biraz zaman geçiyor tekrar bakıyorum. bu sefer onun için yazdığın her güzel sözün yerini en aşşağılayıcı sözler alıyor. sonra bir daha bakmayacam bu sefer tamam, bu sefer bitti diyorum her gün.. ama ertesi gün tekrar sana sarılıyorum. içimdeki o umut hiç bitmiyor biliyor musun. her gün belki diyorum, belki gelir. kimseyi sevmek istemiyorum o yüzden. ama biliyorum bir daha asla gelmeyeceksin. bundan belki de 5 sene sonra evlenmiş olacaksın. çocukların olacak. güzel bir evin olacak. ama o çocuklar benden olmayacak, sabah benim kollarımda uyanmayacaksın, beni öperek uyandırmayacaksın, benim için kahvaltı hazırlamayacaksın, akşam camda benim gelmemi beklemeyeceksin, akşamları benim evimin odası sen kokmayacak, benim gözlerime bakarak tekrar uykuyakalmayacaksın, yada tv başında koltukta uyuya kalınca benim yanıma sıkışmak istemeyeceksin. ben Allah'ın belkide bana ayırdığı koca ömrü şimdi farkediyorum. seninleyken pervaneleşen yelkovanlar sensiz mıhlanıp kalınca yerli yerine, zamanlar akmayınca, 1 gün bile koca bir gün oluyor. keşke sesimi duyabilsen... yetti artık canıma bu kadar acı... sen gittin şimdi bir ben kaldım geriye... beni ömrün bütün sıkıntılarıyla baş başa bıraktın... ama gene de unutamıyorum...
3.Richard oyununu sergilerlerken izleyicilerden bir kadın 3.Richard rolünü oynayan aktöre vurulur: Oyun bitiminde aktöre 'bu gece bana gel.Kapıyı tıklat ve 3.Richard'ın geldi Kraliçem' diye seslenmesini geceyi onunla geçirmek istediğini söyler.Aktör heyecanla kulise gelir ve olan biteni Shakespeare'e anlatır.Bunun üzerine Shakespeare aktörden önce kadının evine gider ve işini bitirir.Bu sırada kapı çalar ve dışardan aktör:
-3.Richard'ın geldi kraliçem...
Shakespeare kapıyı açar ve:
-Geç kaldın Richard. Fatih Sultan Shakespeare senden önce davrandı der:)
sus. sakın konuşma. sakın tek bir kelime daha etme. sakın tek bir yalan daha söyleme. niye biliyor musun? çünkü inanırım. onca olan şeyden sonra tek bir cümle et, gözlerime bakarak beni sevdiğini söyle. gerçek olmadığını bal gibi bilirim ama gene sana inanırım. yapma. bir kalp kaç kere kırılır. benim içinde senin olamadığın tek bir hayalim bile yokken sen ikimiz içinde en iyisi bu dedin. senin için en iyisi buydu benim için değil. hani içi boş olan şeyler batmaz yüzeyde kalır derler ya ne boktan bir yalandır o. benim içim bomboş. benim içim sensiz.benim içim çaresiz ve ben her gün biraz daha batıyorum...sana ve sessizliğe...
Türklerden nefret eden kürtler kendilerini sosyalist, entelektüel, demokratik olarak adlederken; kürtlerden nefret eden Türkler faşist, kafatasçı vb kavramlarla suçlanır. Dramatiktir...
Küfür etmeye bile değmeyecek; aşağılıklığın daha da aşağısında 'çukur' insanlardır... Beşiktaş Barbaros çevresinde bol bol bulabilirsiniz bu tiplemelerden...
gün çok güzel başlamıştı. her şey yolunda gidiyordu. çok mutluydum. işimde başarılı olmaya başlamıştım. ta ki onun adını duyana kadar. bir masal gibi başlayan aşkımızın beni zehirli bir sarmaşık gibi saran acının adını duymuştum o gün. başımdan kaynar sular boşaldı sanki. yüzümdeki o gülücüğün yerini artık hiç bitmeyecek bir hüzün almıştı. tam seni unuttum dediğim her an tekrar karşıma çıkmıştın. son kez bu sefer bitti demiştim. artık boğazımı sıkan o elden kurtuldum demiştim. rahat rahat nefes alacaktım. şimdi o el daha çok sıkıyor beni. nefesim bitti artık. sende boğuluyorum. dayanamadım özlemekten. seni vermez ama. çok özledim... ne olur git artık.