çevrende insanlar konuşur dururlar ama hiçbir şey anlamazsın. aklında o vardır. sürekli onu düşünürsün. siktiğimin beyni onu düşünmekten başka hiçbir şey yapmaz. sürekli aklına o gelir. sevmişsindir çünkü. söylemişsindir de; seni seviyorum. karşılığı olmayacağını bile bile söylemişsindir. onun ne diyeceğini bildiğin halde söylemişsindir. o, o cümleleri söylemiştir.
ikinci sette her ne kadar nadal basit hatalar yapsa da, djokovic rahat bir set çıkarsa da hala ortada olan maç. zira hem nadal'ın hırsı hem de daha az yorgun olması djokovic'in maçı bu şekilde rahat bitirmesine müsade etmeyecektir.
gerekli bir operasyondur. terörist ölür ölmez orası ayrı mesele fakat birçok kamp alanı zarar görmüştür. yani toparlanmaları uzun sürecektir. aslında bu operasyondan sonrası daha önemlidir. çünkü kamp alanları zarar gördüğü için pkk buraları onarma ya da yeni kamp alanları yapmak isteyecektir. buna engel olunması gerekir. aksi taktirde üç-beş yıl sonra her şey aynı tas aynı hamam devam eder.
ceyhun gülselam'ın kaptan olarak sahaya çıktığı maçtır. unterhaching ceyhun'un eski kulübü olmasından dolayı fatih terim kendisine böyle bir jest yapmış.
ayrıca galatasaray'ın sahaya çıktığı ilk on bir: ufuk ceylan, sabri sarıoğlu, tomas ujfalusi, servet çetin, hakan balta, ceyhun gülselam, yekta kurtuluş, emmanuel culio, juan pablo pino, bogdan stancu, milan baros
ayrıntılardan uzak bir film. filmin başından sonuna kadar karakterler hakkında bir fikre sahip olamıyorsunuz. bir de yol esnasında karşılaştıkları zorluklardan nasıl kurtulduklarını bilmiyorsunuz. ama güzel film. en azından yol filmi, her şeye rağmen izlenir.
iyi futbol var, altyapı var, gelenek var. eyvallah. ama artık birçok kişiye antipatik gelmeye başlayan takımdır. son oynanan madrid maçlarında yaşananlar en güzel örnek; faul sonrası bütün takımın hakemi baskı altına almaya çalışması, çeşitli numaralarla rakibe kart gördürtmek vs. bir de pedro, busquets, mascherano gibi çirkef oyuncular oluşmaya başladı. çok antipatik.
galatasaray mevcut oyuncularıyla kötü oynamadı.yine savunma futbolu oynadı ve skor olarak istediğini alamasa da oyun olarak istediğini aldı.baktığımız zaman ligin en organize takımı trabzonspor karşısında net pozisyon vermedi.ya duran top ya da bireysel hatadan gol olacaktı.bu her iki takım içinde geçerliydi.bireysel hatayı yapan servet çetin olunca yenilen tarafta galatasaray oldu.hücum anlamında ise her şey misimoviç, elano ve pino'ya bakıyordu.bu oyuncular ise kısmen etkili olmayı başardılar.pino birçok pozisyonda mücadelesiyle kıyıdan köşeden de olsa pozisyon bulmayı başardı.elano bitik durumdaydı.daha erken değiştirilmesi gerekirdi.ikinci yarı neredeyse yokları oynadı.misimoviç mecburiyetten alışık olmadığı pozisyonda oynuyor.asıl yeri forvet arkası ama sol kanatta görev yapıyor.bu da etkinliğini azaltıyor.ayrıca kısa pas alış-verişini seven bir oyuncu olduğu için çevresinde oynayan oyuncuların bu özelliği olmadığından zorluk çekiyor.arda turan, milan baros, harry kewell gibi oyuncularla daha etkili olacaktır.
hagi, galatasaray'a geldiğinden beri sırasıyla fenerbahçe, antalyaspor, trabzonspor maçlarına çıktı.takımın hücum anlamında kilit oyuncuları (arda turan, milan baros, harry kewell) sakat olduğu için mecburiyetten dolayı ve hagi'nin teknik direktörlük açısından son şansını iyi kullanması için başlangıçta kaybetmeyelim mantığıyla hareket edildi.arda turan, milan baros, harry kewell gibi oyuncular tam anlamıyla iyileşmeden hagi'li galatasaray'ı değerlendirmek yanlış olur.tekrar maça dönecek olursak bu kadar kısıtlı bir kadroda iyi savunma yapmak umut verici.ama mutlaka ve mutlaka bireysel hatalar can yakıcı olmamalıdır.
sportif direktörlüğe hakan şükür'ün geleceği takımdır.teknik direktör ise hagi olacakmış.söylentiler bu yönde.
anlamıyorum hakan şükür değil mi sürekli galatasaray yönetimine saldırıp duran?yine gelecek, yine abi dönemleri başlayacak.bir anlık gazlarla başarı gelecek yine gün kurtarılmış olacak.
peki sorun hoca mı?kesinlikle değil.sorun galatasaray'ın saçma sapan orta saha oyuncularıdır.ayhan akman'ın, mustafa sarp'ın, barış özbek'in olduğu orta sahadan ne bekliyorsunuz?bir de bunun üzerine servet gibi bazı oyuncuların (bana göre) bilerek kötü oynaması eklenince otomatikmen rijkaard suçlu oluyor tabii...sürekli sakatlanan oyuncuları saymıyorum bile.bir de işin içinde onlar var.
galatasaray'ın bütün oyuncuları sağlıklı olduğu zaman çıkacak ilk 11'i;
bu oyuncuları hiç bir arada izleme fırsatı bulduk mu?sürekli her maça yedeklerle çıktık.ve sürekli kötü futbol...burada suçlu kim rijkaard mı? fatih terim, hagi, hikmet karaman olsa ne değişecek?hiçbir şey.maça yedeklerle çıkan bir takımı, her takım yenebilir.manchester united'ı yedek ağırlıklı çıktığı maçta, beşiktaş, fenerbahçe yenmedi mi?