az önce online iken kendi kendine beni ofline yapmış. giriş butonuna tıkladığımda cia reklamı gibi bir sayfa çıktı karşıma, ''cia ajanı olmak için tıklayınız'' falan diyordu. kapattım, yeniden girdim.
bayadır gelmiyordum, şimdi çeviriyorum sayfaları, öyle bir reklama rastlayamıyorum. o neydi ya? var mı öyle bir reklam?
temiz çocuklara benziyorlar. küfür yok, bu iyi hacılar, afferim. içlerinde islami camianın ünlü yazarlarından bazısının nickle yazdığından şüpheleniyorum. standart sözlük yazarlarından öyle kalite mi çıkar ya?
bir de şu var; çocuk doğuranı ''doğurma makinesi'' (!) olarak niteleyen, kendi evinin; yani kendisinin temizliğini, yemeğini, işini yapmaya hizmetçilik olarak bakanlar var. böyle bir kadın mı? evlerden ırak!
kocaeli ili, ovacık köyünde, ''ovacık su'' adı ile üretilen, damacana ve bardak su imalatı yapan su markası. doğal kaynak suyu. tam olarak ''doğal kaynak suyu.'' anlamadınız mı? bir daha yazalım, natural spring water.
bir arkadaşla beraber kendisine bir şey almak için gittik. fiyata baktık pahalı bulduk. bildiğim bir yer vardı aynı ürünü satan. küçücük bir spor mağazası. oradan daha ucuza aldık aynı ürünü. koskoca metro'dan çıkıp küçücük dükkana girip daha ucuza alınca tanımlanamayan farklı bir duygu yaşıyorsun, deneyin!
Kim demiş küçük esnafta pahalı, büyük marketler zincirinde daha ucuz? tabi bunu ben memleket insanıma anlatmaya çalışıyorum ya, benim işim de zor be.
iyi bir sosyal tespit insanı olmak için bu bile yeterli değil, bizzat halkın içinden olunmalı. bizim türk aydınları (!) her şeyi gözlerinin gördüğü gibi zannediyorlar. lüks semtlerde toplaşmalarından belli zaten bu.
interaktif sözlük yazarları da, kendilerini yazardan saydıklarından -çoğu- aynı halet-i ruhiye içerisinde. bir kaç günlüğüne yanımda takılabilirsiniz! zall, şurdan hayrına gönder 5-10 kişi.
interaktif sözlüklerde dahi; çok kolay kanalize olabiliyorlar yazarlar. oysa interaktif sözlükler aykırı insanların mekanları. bu kadar yönlendirilmeye açık olmamalılardı. gerçi ben tarihten fırladım geldim, eskilerde takılı kalmışız, bebe belik dolmuş buralar...
sakin, küfretmekle bir şeyleri değiştiren bir insan ya da yapı yok dünya tarihinde.
''en mutlu insanlar belki de
baca temizleyicileridir
öyle dar, öyle kara karanlık bir yerdedirler ki
yüreklerini geniş, dayanıklı
aydınlık tutmak zorundadırlar
buna yükümlü sayarlar kendilerini.
baca temizleyicileri başkalarını sevmekle kalmaz
başkalarınca sevilirler aynı zamanda
çünkü herkesi düşünmeyecek kadar mutlu
herkes tarafından düşünülmeyecek kadar mutludurlar.''
çok klasik bir tanım olacak ama; yaşayan en büyük türk şairi.
şiirlerini anlamak için edebi gelişim yetmez.
ismet özel ağabey'e;
sen, kelimelerle dans eden yüce gönüllü şair,
sen, ruhundan ördüğün cümlelerle yazdıkların;
şiirden çok öte; yaşanmışlıkların en edebÎ birer tasviridir,
insanın ruhuna işleyen o pak mısralarında tek bir suçun var;
bu kadar azaltmışken bir dal sigara daha yaktırmak,
hüzün üstüne hüzün; sigara dumanında hayal alemine daldırmak.
(takdir edersiniz ki bir ismet özel değilim, kabul ediverin.)
önce pet şişe ve damacanalar zararlı diye haber yapıp, sonra da küçük cam şişelerde su imalatı yapan taşdelen su(sanırım bir marka daha vardı)dan reklam alarak yayınlayan gazete! belki de reklamı daha önce almıştır kimbilir! bir gün içinde olmadı ya bunlar!
fatih altaylı'da köşesinde yazmıştı, pet şişe su, damacanalar zararlı diye. o reklamlar için miydi bunlar fatih altaylı? bu mu sizin haberciliğiniz?
beyefendinin kaynağı da -ismini vermediği- bir doktormuş!
en son internetten bir konserinde gördüm. sanatçılığı da bitmiş. adam söyleyemiyor. zaten sahne performansı pek iyi değildi, şimdi tamamen bitik. o ne öyle ya!
oysa yalnız kurt albümü süperdi. benim deli gibi dinlediğim zamanlar... o da o zamanlar söylüyordu yani. kalite falan kalmamış, çok düşmüş.
ihl sözlük'ü hakkıyla temsil eden, ekşi ve uludağ'ın temsilcilerine göre çok daha başarılı bir tavır sergilemiş, söyledikleri doğru ve doyurucu, bir kaç kez de gerçekleri ekşi sözlükçünün yüzüne çarpmış babayiğit adam.