Turkcell'in sözüm ona kontör yükleme için yetki verdiği site. 7558888 nolu telefondan önce msj geldi telefonuma, mesajda özel asistenım benimle irtibata geçecekmiş. ismini bile verdiler daha sonra beni aradı ve direkt adımı sormaya başladı. Asistanım ama adımı bilmiyor, şaka gibi.. Adres falan sormaya başlayınca direk telefonu kapattım. Utanmadan bir de kredi kart numaramı falan istiyor, hiç sormadan cep telefonumun son 4 hanesini bana şifre diye tanıımlıyor. Aman dikkat edin sonra kartın limitini boşaltmasınlar.
Filistin askısı yok, dijital işkence var.
Kalabalık koğuşlar yok, yalnızlaştırma var.
Hukuk yok, kuvvetle şüphe var.
Cumhuriyet savcısı yok, hükümet savcısı var.
Silivri kapıları, pencereleri demir, biz çelik.
Silivri dünyanın en büyük demir çelik tesisi...
Karadeniz'in muhteşem doğasında çekilmiş 2008 yapımı Özcan Alper filmi. Bu film kendisinin ilk uzun metrajlı filmidir. Film hakkındaki bilgiyi ve fragmanın linkini aynen copy-paste yapıyorum.
Yusuf 1997 yılında 22 yaşında üniversite öğrencisi iken girdiği cezaevinden, 10 yıl sonra sağlık nedenleriyle tahliye edilir. Yusuf 'u, cezaevinden çıkıp geldiği Doğu Karadenizde ki köyünde bir tek yaşlı ve hasta annesi karşılar. O cezaevinde iken babası ölmüş, ablası ise evlenip büyük bir kente taşınmıştır.
Ekonomik nedenlerle sadece yaşlıların kaldığı bu dağ köyünde Yusuf bir tek çocukluk arkadaşı Mikail ile görüşmektedir. Sonbaharın kendini yavaş yavaş kışa teslim ettiği günlerde, Yusuf Mikail ile gittiği bir meyhanede fahişelik yapan genç ve güzel Gürcü kızı Eka ile karşılaşır. Farklı dünyalardan gelen bu iki insanın birlikteliği için ne zaman ne de koşullar uygundur. Yine de Yusuf için aşk son bir kez hayata tutunma ve kendi yalnızlığından sıyrılma çabasına dönüşür. Eka içinse Yusuf bu dünyadan çok uzakta, hatta şimdiki zamanda yaşamayan, Rus romanlarından kaçmış bir karakterdir.
90 sonrasını arka planına alarak bir dönemin ironisini, acımasızlığını ve gerçekliğini ele alan filmde, yakın tarih hem belgeleniyor hem de eleştirel bir süzgeçten geçiriliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nu tebrik ediyoruz.Yolsuzlukla tek başına verdiği savaşında yine galip gelmiştir.Ak partinin kalelerini bir bir yıkmaktadır.Melih gökçek gibi bir insanın ankara'ya başkan olması utanç vericidir.
Laparoskopik cerrahi yöntemi ile dün kasık fıtığı ameliyatı oldum.Şu an bilgisayarımın başında hiç ağrısız oturabiliyorum.Bu yöntemi bulandan allah razı olsun.
Bir türlü izlemeye cesaret edemediğim,yorumlardan anladığım kadarıyla can dündar efendinin özğnden dönüp yobazlaştığını düşündüğüm belgesel.Fethullah gülen'in yakında elini öpmeye gider diye düşünüyorum.
"benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." vecizesi ile bize güç katan yüce insanın bedenen ölüm günüdür.
-haydar hocam karşı binada oturan çocuk camdan bana cinsel organını gösterdi ve o günden beri sürekli başım dönüyor midem bulanıyor hamile kalmış olabilirmiyim?
Burası türkiye ve hepimizin ortak dili türkçedir.Daha içimizde türkçeyi bile kullanamayan,birkaç kelimeyi kullanarak mantıklı bir cümle kuramayanların olduğunu varsayarsak, sadece ingilizce bilenleri cahil kılmak bence mantıklı değil.insanları küçümsemenin de hiç bir anlamı yok.*