kedi, köpek mamalarında güvenle alış veriş yapabileceğiniz bol çeşidin piyasada en ucuz fiyata bulunduğu, siparişinizin ertesi günü elinize geçtiği türkiye'nin en büyük mama dağıtıcısının online alışveriş sitesidir.barınaklara yardım için de siparişlerinizi burdan direk yollayabilirsiniz.
ayrıca güzel kampanyalarıda olmaktadır şuan bayram dolayısıyla yaptığı kampanya gibi...
amerika'nın new york eyaletinin utika şehrinin minik şirin bir kasabası. work and travel olayı ile yollamaya çalışırlar sizi buraya sakın gelmeyin, gitmeyin yaz değil ikinci kışı yaşarsınız.
snoop dogg'un harika şarkısı eğlenceli olan şarkı snoop dogg'un sakin sesi ile daha bir güzel hale gelmiş.
sözleri:
snoop dogg
jack starts hangin 'round with some fiends
got strung out, sold the cow for beans
told young wifey, "i love ya honey
but you gotta hit the streets, go and get my money"
get my money, buy my medicine
buy my medicine, buy my medicine
get my money, buy my medicine
buy my medicine, buy my medicine
yeah, the mo' dedicated the mo' medicated
can you feel me?
[snoop - singing]
girl my love's gonna last, just as long as my high
(and i'm high all day, every day)
you can trust every word i'm gonna say will be a lie
[snoop dogg]
haha, yeah i lie sometimes
what's the use of the truth if you can't get a lie sometimes baby?
now dig this
jack starts a track up and down the hill
got to walkin thinkin ace what he told to jill
come rain, come shine, come snow or if it's sunny
get the fuck out, come and get my money
get my money, buy my medicine
buy my medicine, buy my medicine
get my money, buy my medicine
buy my medicine, buy my medicine
yeah
they say you can't buy me love, but you damn sure can buy me bud
[snoop - singing]
girl my love's gonna last, just as long as my high
(oh i'm so high right now, how 'bout you?)
you can trust every word i'm gonna tell you is a lie
(liar liar, haha, pants on fire)
girl i love you (i love you though)
yeahhhh!
neye kime diye akılda soru bırakıp bilhassa bu kime bölümündeki cinsiyet belirsizliği çözülmemiş olmakla beraber sonuçta kenarda durmamamız gerektiğini anlamışızdır.
"Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.
Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...
Hiç düşündünüz mü?
Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalım.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.
Ama yalnızca çalıştık.
Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.
Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.
iyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.
Hala da basarız.
Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.
Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.
Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"
işte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...
Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?
Neyse...
inşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.