doctor who dizisinin 5.sezon 10. bölümü olup, beni duygulandıran bölümdür. van gogh u canlandıran Tony Curran' ın harika bir oyunculuk performansıyla bölümü daha bir unutulmaz kılmıştır. ayrıca final sahnesinde ''athlete - chances'' şarkısı cuk oturmuş. bölümü yazanlara da ayrıca saygılarımı sunarım.
2,5 yıldır üyesi olup zar zor 56 takipçim olduğu ve açalı daha 2 gün olan kişilerin 200-300 olduklarını gördüğüm için katıldığım hede. tamam saçma oldu ama içime oturuyor benim.
Beni hayal kırıklığına uğratmayan bir birleşimdir. Sıkılınca insanın ne kadar saçma sapan şeylerle uğraşabildiğine de bir örnektir. Ne kadar yeni yağan karın üzerine sıçılmış gibi bir görüntü olsa da, zevkle yenilebiliyor.
Bulunduğu yerde durmak istemeyen, sıkılan veya başka yerde olması gereken yazarlardır. Yalnız bir insan için ne kadar uzak, o kadar iyi düşüncesi olasıdır.
Kişinin başına gelmesi en olasılıksız olan şeydir. Bu kadar şanslı kişileri kesip biçip incelemek gerekir, mutlaka hayata dair işimizi kolaylaştıran bir kaç şey bulunacaktır.
Sabahında kedilerin doğa üstü varlıkları görmesi iddiasına alay ettikten sonra gece tırsmama neden olan olaydır. Hatta kediye "nereye bakıyon lan, yat zıbar" diyecek kadar insanın aklını bozabilir.
Kadıköye her gittiğimde uğradığım mekandır. Sıcak bir havası, buz gibi biraları ve harika şarkıları var. Kişiyi evinde hissettirir ve hoş muhabbet için harika bir yerdir.
"Spiderman, spiderman bir spider ne yapar" tarzı garip bir şeydir. Ayrıca big bang theory adlı dizide değinilmiştir. Bir ninja turtles tadı bende hiç bırakamamıştır.
Olduğuna inandığım yaratıklardır. Ayrıca Küçükken korkulan her şeye verdiğim genel addır. işe yarayan bir kelime olabilitesi var, sözlüğe kazandıralım derim.
(bkz: garagocular)