teşekkür ettiğim platform.
bi dönem hayata nasıl baktığımı bana hatırlatıyor. su an entrylerimin tamamına yakınını güncellemem ve bi kısmının tamamen silmem gerek aslında.
yazdıklarım ayak izlerim gibi ve geri dönüp baktığımda ne kadar yol alabildiğimi görmek güzel.
birbirleriyle seks hakkinda konusmayan ciftlerde gorulur. tatsiz tuzsuz bi iliskidir dolayisiyle yataga da yansir. seks bi iliskinin, sevginin hatta askin surdurulebilir olmasinda olmazsa olmazdir.
fantazi, degisiklik olmayan siradanlasan bin seks hayati bitmis bir iliskinin baslica gostergesidir.
oyle aman aman bi lezzeti yoktur tavsanin. islemesi zordur ustelik. tabiri caizse lastik gibi bi eti vardir pismeden. pistikten sonra yumusak bi ettir ama alikda kalan bi aromasi yoktur. tabi degisik baharat ve soslarla biraz olsun lezzetlendirmek mumkundur.
ancak üçüncü sınıf erotik filmlerde rastlanabilecek deli saçması sözdür.
bi kadının svişebilme kriterleri erkeklere göre hayli komplikedir. doğanın kuralı da budur ki, seçicidir. bu durumda seçimini yapıp sevişmeye başladığında bir başka erkeği hayal etmesi ciddi rahatsızlıklarının olduğunu gösterir. bir gecelik ilişki yaşayan kadınlar bile bir başka erkeği hayal etmezler.
iş bu başlık bi kere daha teyit ediyor ki, günümüz ergen erkekleri seksi porno sanmakta.
tam yerinde ve zamanında hazırlanan bir reklamdır.
zaman gazetesini kimlerin okuduğu aşikarken, reklama ihtiyacı olmadığı açıkken bu reklamın hazırlanması toplumdaki sürü mantığı psikolojisini harekete geçirmesi açısından yerindedir.
zaman okumak bir gruba dahil olmayı çağrıştıracak, ve bu grubun imkanlarından yararlanmayı mümkün kılacaktır. biçok insanı bu imkanlardan faydalandırmak amaçlı hatırlatıcı bir girişimdir ve tam zamanıdır.
geleceğin resmi gazetesine şimdiden abone olmak, varlığını bu ülkede sürdürmek isteyen insanlar için elzemdir kanımca.
kafası karışık yönetmenimizdir. kendi yayın evinden çıkarmış olduğu ayn rand'ın eserlerini okumamış, kendisine özetlenmiş olduğunu düşünüyorum. ki bu kitaplar zaten objektivizmin özetidir.
ilk gençlik yıllarında,lise çağlarında yeni yeni adım attığım rakı sofralarımın olmazsa olmazıydı. derin bişeyler vardı şarkılarında ama tam olarak anlamlandıramıyorduk fakat acı barizdi, acıdan sebep isyan barizdi.
ölümsüz şarkıları hala içlendirir her dinlediğimde. özlüyorum ne diyim.
kadın olduğu her ortamı farklılaştıran bir mucizedir ki, sözlük de bunlardan biridir. ayrılmaları sözlüğü tamamen askerlik koğuşu haline getirir.
(bkz: yarrak tarlası)
kadınlar cin gibidir. işlerine geldiği davranabilme ve bunu karekterlerinin değişmezleriymiş gösterebilme yeteneğine sahiptirler. misal salak kadın yoktur, salağa yatan kadın vardır. o sıra salağa yatması gerekteğini bilen cinlerdir.
neden çaylak edildi bilinmez. muhtemelen çaylak olmayı kendi istedi, bişeylerden rahatsız oldu, damarına basıldı ve nolacaksa olsun dedi. sözlük için kayıp vesselam. belki de kayıp değildir bilemiyorum, sonuçta toplum ki buna bu platforma da dahil, düşünen insanlardan hazzetmiyor.
ben kendi adıma iyi ya da kötü oylanacaksa yazdıklarımlarım ashtarte niteliğindeki yazarlar tarafından oylanmasını isterim. bu minvalde onun burada olmaması sözlükteki egemen troll, kezban tayfası tarafından umursanmasa da benim için belli bi öneme sahip.
bu bakımdan bu saatten sonra kendimi çaylak ilan ediyorum.