çocukluğumuzun gözdesi, power rangers dizisinin ilk olarak yeşil rangerıdır. başta "evil" olarak bir büyü altında karşımıza çıkmış, sonradan ekibin 6. üyesi olmuştur. rita yeşil ranger gücünü geri aldıktan sonra, beyaz ranger olarak ekibin yeni rangerı olmuştur.
zeo sezonu ile birlikte kırmızı ranger olarak hikayede devam etmiştir. turbo sezonunda da yine kırmızı ranger iken, tüm oyuncuların değişmesi ile birlikte, diziden ayrılmıştır.
7 yıl sonra gelen dino thunder isimli sezonda, bir lisede öğretmenlik yapmaktadır ve sonradan siyah ranger güçlerini almaktadır.
elektronik ortamda icat edilmesi halinde; sosyal ağların, özellikler sözlüklerin çok daha kaliteli muhabbet sağlayacağı aşikardır. örneğin 14-15 yaşındaki bir ergeni ele alın (tüm bu yaştakiler ergen değil elbet, ancak çoğunluk böyle üzgünüm) ve düşünün. eğer yaşı ile birlikte ergenliğinin bir tespiti yapılabilse, her şey daha güzel ilerleyecektir. sözlüklerde sadece kaliteli sohbet olması kulağa çok tatlı geliyor. kaliteden kastım entel dantel şeyler değil, kafanızdan kurmayın hemen. herkesin kafa dağıtmaya ihtiyacı vardır. ama sol frame'de dikkat çekebilmek için gerçekten hiçbir anlamı olmayan konular açmak ve eksi oy aldıkça da amacına ulaştıklarını sanmak... işte burada "epic fail" kavramı devreye girer.
şu anda 9. bölümünü izlediğim 25 bölümlük anime serisi. mangası aylık olarak güncel serisine devam etmektedir ve en son chapter 70 çıkmıştır. yani animesi manganın ortalarına karşılık geliyor. çizimleri biraz çocuksu olmasına rağmen oldukça karanlık bir atmosferi vardır. ve müzikleri direkt 10 numaradır. youtube'tan dinlenesidir.
adamın sasukeye olan hıncının bir sebebi de sasukenin deidarayı öldürmüş olması. deidara, kabuto tarafından diriltilip kullanıldığında da onun öğrencisi olduğunu düşünür ama yapacak bir şey yoktur, vakit savaş vaktidir.
masum ve gerekli gibi görünüyor ancak, değil. açıklayayım. ülkede zaten yeterince cami, kuran kursu vs. mevcut. camiye gidiyorsanız ve kuran kursuna giden çocukları gözlemleme şansınız olursa bir bakın; havada uçuşan tespihlerden tutun da caminin içinde koşturup dövüşen canavar çocuklarla dolu ortalık. zaten asıl anlamsız olan, daha 6-7 yaşındaki çocuklardan islamiyeti kavramalarını beklemek. biraz daha büyüdüklerinde inançlı olurlarsa, kendileri bir şekilde araştırıp kursa gitmeyi isterler zaten. zaman ve mekan kaybı, başka bir şey değil.
halbuki zaten yeterince mevcut kuran kurslarına daha da fon akıtmak yerine, bir sürü çocuğa burs verilebilir. sadece doğudaki durumu kötü ailelerde bahsetmiyorum; ben de batıda yaşayan ve okuyan biriyim, bir sürü arkadaşımın ve uzaktan tanıdıklarımın bursa ihtiyaçları var. ancak bunun farkında olan insan sayısı fazla değil ne yazık ki. fazla ise bile icraat yok. aynı tas aynı hamam devam ediyor. ve ben her cuma namazında, hutbe bitişinde, "kuran kursumuz için yardım toplanacaktır" cümlesini duyduğum an, gerçekten çok üzülüyorum.
bizzat karşınızdadır. 4-5 haftada bir verilen tıraş parası, 4-5 ayda bir verilmeye başlanır. hatta saçların kırılması ve bakımsız hale gelmesini umursamadan gezen yağlı saçlı tipler için başlı başına bir finansal kaynaktır. yılda 100 tl civarı bir birikim ve tüm üniversite hayatı boyunca uzun saçlı kalınması ile birlikte orta karar bir cep telefonu alınabilir.
p.s. özel okuyan baba parası yiyiciler için --> (bkz: be uninterested in)
odtü işletme bölüm başkanı. burundan kıl aldırmayan, ukala, kendisini bir şey sanan insan modeli. bilgisayardan mezun olup işletmeye bölüm başkanı olan mühendis kökenli finansçı çakması. alanında başarılı olabilir, teknolojiyi iyi biliyor olabilir, çok zeki de olabilir, ama bunlar beni ilgilendirmiyor; berbat bir öğretmen. gitsin kendini soyutlayacağı bir yerde çalışmalarına devam etsin. daha 19 yaşındaki gençleri hayattan soğutmaya kimsenin hakkı yok bence.
odtü türk japon iletişim topluluğu. bünyelerinde barındırdıkları birçok kurs ve aktivite ile gayet eğlenceli bir topluluktur. japonca 1. kuruna ise her dönem bir aksilik yüzünden gidemiyorum.
tamamı ile çılgındır. öncesinde sosyoloji masterı yapmıştır ve marx'ı desteklediğine karar vermiştir. sonrasında, bunca yıldır neden türban taktığını sorgulamaya başlaması ile beraber, islami bilimlere olan ilgisi, meraka ve irdelemeye dönüşmüştür. bunun ardından, boşa yaşanmış bir hayat istemediğine karar vermesiyle çocukken yaşayamadığı muziplikleri yaşama isteği de doğmuştur. 78 yaşından sonra bu doktora tezini bitirmesi çok zor olacaktır, ancak yaşamanın her şekilde çok önemli olduğuna karar vermiştir. artık insanlığa bir faydası olması gerektiğini düşünüyordur. sadece kendi keyfi için değil, insanlığın faydası için de bir şeyler yapması gerektiğini fark etmiştir. bununla birlikte de doktora tezi çalışmaları başlamıştır.
