soyu tükenmiş insanlığın, insanlığa dair güzel olan herşeyi olduğu gibi, çoçukluk oyunlarını da unutmaları, tüketmeleri çok normal. kapitalizm artık elimizdekiyle yetinmiyor, belleğimizde ki güzel şeyleri de yok ediyor.
haklı olan adamdır. camide namaz kılarken ayakkabılarını allaha teslim ediyor. namaz bittiğinde ayakkabılarını yerinde görmeyince haliyle bi ayakkabıya bile sahip çıkamayan allaha içerleyip kafasında kuşkular oluşmuştur.
başka türlü nasıl zenginleşecek, göbekleri büyüyecek, enseleri kalınlaşacak sanıyorsunuz bu adi heriflerin. biz zayıflayacağız ki onlar şişmanlasın, biz yoksullaşacağız ki onlar zenginleşsin. ekonominin büyümesiyle gururlanan yarrak kafalı açlar da ceplerine para girdiğini zannededursun...
grup yorum'un koordinatörlüğünü üstlendiği, 10 ayrı değerli yönetmen tarafından çekilen 19 aralık hayata dönüş operasyonunun konu edildiği 'f tipi film' filminin vizyon tarihidir.
genelde erotik filmlerde şahit olduğumuz sahne. kadın duş alır, kremlenir, koku falan sürünür yani kendini geceye ve sevişmeye hazırlar. erkek ise hiç istifini bozmaz masada çalışmaya devam eder. kadın yanına gelir boynundan öpüp göğsünü falan okşamaya başlar, erkeğe artık yatağa gelip onu tokmaklaması gerektiği mesajını verir. ama bizim sik kafalı, kadına gidip uyumasını salıh verir. gururu kırılan kadın yatağa doğru yol alır. biz de o an el aşağıda adama bildiğimiz bütün küfürleri savururduk. mecburen bir sonraki sahneyi beklerdik.
sıradışı kitapların ve karakterlerin yazarı. ilk, az romanını okudum. şimdi ise kinyas ve kayra'yı okuyorum. bunalımın dehlizlerine öyle bi daldım ki herşeyi sikebilecekmişim gibi geliyo. kitaptan kısa bi alıntı:
'' o kadar mutluyum ki, poliyanna bile yanımda kokainman bi fahişe kalır.''
kısa zamanda adapte olup arkadaşlarımın kilotlarını yırttığım oyun. yeşilçamın erol taş'ı gibi yendiğim her arkadaşıma iğrenç bi şekilde kötü adam gülüşü yapıyorum. neden bu kadar kötüyüm ben de bilmiyorum. zuhahahahahah
anca yatakta ve sevişirken test edilebilecek önermedir. zengin erkeğin haftada en az bi kez seviştiğini düşünürsek fakirden daha iyi sevişeceği aşikar. ama fakirin yıllardır abaza olması, yılların birikimi ve kadın tenine olan açlığı vs. düşünüldüğünde zenginden daha hunharca skişeceği kesindir.
dünyanın en gereksiz araştırmalarını yapan ve sadece marie claire gibi dergilere ve reklamlara konu olan bilim adamları. araştırmalarına bi kaç örnek verirsek genelde şöyle:
-yaptığımız araştırmalara göre erkekler her 17 sn. bir sex düşünüyor.
-kadınların yüzde 76'sının anücüğünden rahatsız olduklarını ve beğenmediklerini araştırdık. daha napalım amk.
-erkekler gün içinde rastladığı her kadını en 23 farklı pozisyona sokup çıkarıyor.
norveçli balıkçıya gelecek olursak, isviçreli bilim adamıyla popülerlikte asla kıyas kabul etmez. ama kavgada bilim adamını o tahta gibi nasırlı elleriyle her türlü sker. hem de en az 23 farklı pozisyonda.
binyıllardır savaşılan bu topraklara, barış getirmesini dilerdim. cinden mail geldi bi saniye.
-tanrının başaramadığını benden talep etmek haksızlık olmuyor mu biraz.
muhafazakar siyasetçilerin ve rtük'ün dillerine pelesenk olmuş cümle. toplumu, sırf kendilerine benzetmek için uydurdukları, sosyolojik hiç bir değeri olmayan saçmasapan söz. o aile de kimse çıksın artık ortaya. belki kendilerinin bile haberi yoktur bu yapılanmadan.
suriye ile gelinen noktada bir kez daha haykırılması gereken, seni seviyorumdan sonraki en güzel iki kelime. nasıl bir dünya ve insan(sız)lık tarihiyse, son 3 bin yılın savaşsız geçen dönemi yok gibi bişey. savaşın kazananı kaybedeni olmadığını hala idrak edememek bunu anlayamamak nasıl bir ruh ve bilinç halidir...
