vatan borcu adı altında gencecik insanların eline zorla silah verip türlü saçmalıklar yaptırmanın karşılığı olarak, devletin vatandaşlarına sağlayacağı; bedava eğitim, bedava sağlık hizmeti, karşılıksız burs, iş bulmada kolaylık imkanı ve yaşam standartlarının yükseltimesidir.
not: işbu entryi sadece polat alemdar terk olmayan aklı başında insanlar idrak edebilir.
zaman ilerledikçe, insanların kişiliklerinde, yüzlerinde, gülümsemelerinde, göz bebeklerinde, tahammül sınırlarında, sevdiklerinde ve sevmediklerinde meydana gelen acı değişikliklerdir.
sanırım, veya sanmıyor olsam da ben, tam olarak dünyanın dönmesiyle alakalıdır.
dünya döndükçe biz de, boş durmuyoruz tabii, yaşıyoruz önümüze gelen yaşantıları seçip eleyerek. hayatımıza girenler, zamanlarını doldurduklarında bizden bir şey alıp, yerine başka bir şey koyarak deforme ediyorlar bizi ve hayallerimizi.
konuyu şuraya bağlamak isterim ki; zaman ilerledikçe insanların değişmesi, anne-baba-dost-eş dörtlüsünde yavaşça, içten içe gözlemlenildiğinde insana hüzün ve yaşlılık hissi katıyor.
babanın eskiye nazaran daha yavaş hareket etmesi, annenin yüz çizgilerinin iyice kırışmasıyla başlıyor, e tamam anne baba bunlar, yaşlanıp ölecekler derken, bir de bakıyorsunuz eski dostunuzla buluştuğunuzda ne o ne siz, eskisi gibi eğleniyorsunuz.
kadınların zaman zaman bozulan, bozulduğu için de önce kendine sonra da etrafındakilere hayatı zindan ettiren, kaynağı allah mıdır uzayda bir koloni mi bilinmez olan ayarlardır.
burda bahsettiğim tanımın amacı kadınları aşağılamak ya da aptal yerine koymak değil elbette. kadınlardan doktor olur, mühendis olur, astronot olur, kimisinin burdan mars'a gidecek roketleri üretecek zekası olabilir, iq seviyeleri 180 civarını da görebilir, hatta ve hatta şu sıralar izlediğimiz üzere dünyayı yöneten imparatorları avuç içine aldığı bile görülmüştür kadınların.
fakat belli dönemlerde kadınların alıcılarında bir sapma olur. stabil seyreden hayatınıza çomak sokarlar, çakırkeyif neşenize sidik damlatırlar, çelik gibi sağlam sinir ve asabınıza limon sıkarlar ve onları düzeltmeniz gerekir. artık televizyona vurur gibi kafasına mı vurursunuz, dinsize imansız mı olursunuz, çekip gider yayının tekrar gelmesini mi beklersiniz, yoksa kadınlardan ümidinizi mi kesersiniz orası kişiye kalmış.
karşılıklı özel bir şeyler susan iki insanın, yanlarına gelip de "ne oluyor bana da anlatın?" bakışı atan insana verdikleri cevap niteliğindeki bakıştır.
sürekli belli bir sıcaklık aralığında kalması gereken testislerin, soğuk nedeniyle bulunduğu torbadan yukarı çıkması ve akabinde bacak bacak üstüne atarken sıkışması onlarca sebepten yalnızca biridir.
grafikleri, oynanabilirliği, ara vidyoları ve özellikle yapay zekasıyla aşmış strateji oyunudur.
oyunun zorlaşması için 15 bölüm bitirmenize gerek yok. daha üçüncü bölümden, haydaa tamam benim uzay gemilerim var koşturuyorum ordan oraya ama, amelelik yapmamak lazım demek ki taktik yapayım dersiniz.
kimi zaman hayattan bezdirir. "yerim senin ağzının içini" ve devamında gelen, eşşek kadar adama yapılan abucubucubu'lar. yahu yürü git ne işin var ağzımın içinde.
ama başka bir zaman, kendi kendinize söylenirsiniz,kısık bir sesle, ulan içecek almayı unuttum akşam yemeği için.
tam o sırada mutfaktan taze sıktığı portakal suyunu getirir, sizi duymuştur ya da duymamıştır önemsiz. işte o an taciz de etse, hatta protez çük takıp çükse bile sizi, iyi ki varsın dedittirir adama.
bir ara facebookta da dolaşan bir vidyoda domuz vurmuş bir karadenizlinin heyecanlı küfürleri buna örnek olabilir. şöyle ki "ula bu nedur bunun be amina kuyayım"
nasıl bir bilinç altıyla söylenmiştir ki bu? tanımlayamadığım ve-veya beni şaşkınlığa sokan bir cisim gördüm, dur o halde bunun ben amına koyayım?
şimdi efenim, alternatif rock-light rock denen türleri icra edebilirler pekala sözümüz yok. lakin eline aleti alıp hard rock, heavy falan çalmaya çalışıyorlar komik duruyor. o steve harris denen adam çüküyle kamyon çekebilecek güce sahip, sen ojeli parmaklarınla o tuşeye nasıl çıkmayı düşünüyorsun e be dilberim, e be güzelim!
bilmiyorum aralarında halter sporuyla falan ilgilenenler vardır onlar çalar belki, ama iron maiden çalman için önce ton yazabilmen lazım, ondan sonra da kas yapman lazım. yapmayın öyle şeyler, arp falan çalın en temizi valla bak.