zeka gerilikleri siyasi bir mana ifade eden, siyaset sahnesinde belli zihniyetlere tekabül eden insanların gerizekalılığıdır. bu tür insanlar gerizekalılıklarını bir siyasi simge olarak taşırlar, siyaset dışı bir eylemde bulunmaları halinde gerizekalılıklarından eser kalmaz.
her gün en az 10 tane (1 yıl boyunca sürdürdüğüm araştırmaların neticesinde bu ortalama rakama ulaştım, evet) etnik/dini/siyasi hassasiyetleri kaşıyıcı ve azdırıcı nitelikte başlıklar açılarak temin edilen ihtiyaçtır.
her gün, aynı konuların farklı şekillere bürünerek sol çerçevede arz-ı endam etmesi ve yazarlara göz kırparak, bahsedilen konulara dair başlıklara entry girmeye tahrik etmesi akla yakın bir tutumun ürünü olamaz. her gün böyle bir ihtiyacın hasıl olması, tesadüfle ya da unutkanlıkla izah edilecek bir olgu değildir. herkesin, bu kısır döngü haline gelmiş oyundan zevk aldığı sonucunu çıkarıyorum artık; yani çözüm sizin elinizde, sözlüğü bu sıkıntıdan kurtaracak güç damarlarınızdaki (asil olmasına gerek olmayan) kanda mevcuttur.
ne akp'nin milliyetçi kanadından hoşlanan, ne chp'nin katı kemalizm yorumuna destek veren, ancak akp'ye chp'den daha yakın duran, seçimde baskın oran türevi bağımsızlara oy veren, ara sıra şeriatçı kokonalar, ara sıra cumhuriyetçi kokonalarla takılan, ve zaman zaman da bu iki güruh arasındaki muhtemel çatışmaları engelleme görevi gören, ne konken partisine giden, ne namaz kılan, evinde oturup dizi izleyen kokonalardır.
insanların genelde ortaokul-lise yıllarında kullanmayı bıraktığı kalemlik adlı çok işlevli nesneden tüm öğrenim hayatı boyunca vazgeçememiş, işe giderken siyah deri çantasında kalemlik taşıyan, muhtemelen yazısı oldukça düzenli ve gömleği her daim ütülü babadır. eğer kalemlik kız çocuğuna aitse, böyle pembeli, simli bir şeyse, iş arkadaşları tarafından devamlı alay edilecek kişidir aynı zamanda. imza atarken kullandığı tükenmez kalemi kalemliğinden çıkarır bu adam. uzak durunuz.
bekir coşkun'u; 22 temmuz sonrası süreçte yazdıkları, başbakan ile girdiği polemik, literatüre kazandırdığı göbeğini kaşıyan adam gibisinden aşağılayıcı tabirler ve her türlü laikçi hezeyanları dolayısıyla milli kahraman addeden, hiçbir zihin cimnastiği, fikir üretimi, minicik dahi olsa bir entelektüel kırıntı barındırmayan, temcit pilavı misali devamlı aynı şeyleri tekrarlayan, her satırında üç kelime bulunan (arasıra cümle de kuruyor, haksızlık etmeyelim) köşe yazılarına müthiş bir hırsla sarılan ve her daim onlara atıfta bulunarak ayar verdiğini zanneden, her sabah hürriyet'i açıp "aaa bekir çoşkun bugün bunu yazmış, ne pis ayar vermiş, ne giydirmiş ama" sözleriyle kendini teselli ederek mutluluk arayan insandır.
bekir coşkun'a, ringte kıyasıya devam eden zorlu bir boks müsabakasının yılmaz boksörü muamelesi yapan bu tarz insanların, mezkur yazarın her polemiğinde ve her yazısında "indir bi tane, vur, vur, vur, vur!" tezahüratıyla salonu inlettikleri gözlemlerle sabittir. her (sözde) yumruk darbesinin ardından elleri patlayana kadar alkışlarlar boksörü. böyle verimli, bitmez tükenmez bir mutluluk kaynağına sahiptirler. "ne mutlu onlara" demek düşer bize de.
başlıkta bekir coşkun yerine yılmaz özdil konulduğunda değişen pek bir şey olmayacağını belirtmeme gerek yoktur herhalde. iki benzer insan için farklı başlıklar açmaya lüzum yok.
çaylaklık mertebesinden yazarlık mertebesine atlatılırken almanca bilmediği unutularak hata edilmiş yazar. almanca bilmeyenlerin sözlükte yazar olması kabul edilemez; hayır insan bari artikel falan öğrenir de öyle gelir şu güzide mekana değil mi? yok yok, bu iş böyle yürümez.
sözlükte son zamanlarda sıkça kullanılan, cıvığının çıkmasına ramak kalmış başlık kalıbı.
başlık üretmekte zorluk mu çekiyorsunuz? x yerine herhangi bir fiil, y yerine de x ile uyumlu olacak bir sıfat tamlaması koyduğunuzda başlığınız servise hazırdır. afiyet olsun.
yirmi metre arayla ardarda sıralanmış olanları mevcut olduğu gibi dağ başında şehirlerarası asfaltlı yolun kenarında tek başına dımdızlak duranları da mevcuttur. eğer şöyle güzelinden bir tane almak niyetindeyseniz (ki kafanız yerindeyse öyledir), ardışık dizilmiş biçimde duran karpuz saticilarini tercih etmeniz hem vakit hem nakit tasarrufu açısından faydalı olabilir zira baştan başlayıp sırayla herbirine uğrar ve kaliteli gibi görünenden satın alırsınız. bu arada ayaklarınızı dinlendirip temiz hava alma imkanına da kavuşursunuz.