aralarında sosyal ve kültürel farklılıklar olan çerkesler ile kürdler, yaşadıkları bölgede, neredeyse ortak kaderi paylaşmış ve bir çok konuda, benzerlikleri olan iki halktır.
kürdler gibi, büyük devletlerin çıkar çatışmalarından, en çok etkilenen, aldatılan, yerlerinde, yurtlarından edilen çerkesler; türkiye cumhuriyetinde, amansız baskı ve asimilasyon siyasetine, maruz bırakıldılar.
kürdler gibi, itilip, aşağılandılar.
eşkiya, hain, aptal olarak adlandırıldılar.
dilleri, kültürleri, hatta fiziksel yapıları bile, kemalist diktanın acımasız asimilasyon siyaseti altında, buharlaştırıldı.
------ yunanistanda bir türksün ve yunanlılar bu topraklarda yaşayan herkes yunandır ders ne yaparsın ?
------ çocuğuna verdiğin kaan adını kabul etmez ve çocuğuna yunan adlarından birini koyacaksın derse ne yaparsın ?
------ yunanlılar yüzlerce tv kanalında günün 24 saati istedikleri yunanca programı seyrederken sana ülkemizin birliği ve bütünlüğü için deyip haftada sadece 4 saat türkçe kanalı seyretme hakkı tanırsa ne yaparsın ?
------ bulunduğun köyün, dağın, ırmağın, vb türkçe ismini yunanca yaparsa tepkin ne olur ?
------- çocuklarına türkçe öğretmek için okul açmak istediğinde izin vermezse , seçmeli derse izin vermezse , sadece kendi paranla kurs açabilirsin, o da 18 yaşından büyüklere kurs verebilirsin derse ne yaparsın ?
hepimiz biliyoruz ki dünyanın dört bir yanında müslüman türkler zulüm görmekte ve buna en çokta kürd kardeşleri üzülmekte.
biz onlara bu şekilde kucak açarken onlar neden bu şekilde ikiyüzlülük yapmaktalar hümanist kardeşlerim ?
diyarbakırspor, erciyesspor maçına da çıkmazsa ligin bitimine 4 hafta kala ihraç edilecek ve ligdeki rekabet ortamına zarar verdiği gerekçesiyle liglerden men cezası alması gündeme gelebilir. kayyum ataması yapılmadığı takdirde ise 43 yıllık çınar tarihe karışabilir.
diyarbakırspor, çok kritik bir hafta yaşıyor. denizlispor maçına çıkmadığı için 3-0 hükmen yenilgi, 3 puan silinme ve maddi olarak büyük yaptırım almasına kesin gözüyle bakılan diyarbakırspor, 24 nisan pazar günü deplasmanda oynayacağı k.erciyesspor karşılaşmasına çıkmazsa kurallar gereği 2 maç üst üste bu eylemi gerçekleştirdiği için bank asya 1.ligden ihraç edilecek. ligdeki rekabet ortamına zarar verdiği için tff kurullarının alacağı karara göre tüm liglerden men edilerek faaliyetlerinin yasaklanması da alınabilir. alacaklarından dolayı iki hafta önce aldıkları eylem kararını sürdüren kulüp çalışanları ise karşılarında bir muhatap bulup paralarını alana kadar geri adım atmayacaklarını ifade ettiler.
bir diğer kritik olay ise kayyum. muhittin ateşin görevini 3.sulh mahkemesine iade etmesinden sonra en geç bir hafta içinde yeni kayyum atamasının yapılması gerekiyor. aksi takdirde bu konuda daha önce açılan dava hızlandırılarak diyarbakırsporun feshedilmesi kararlaştırılacak.
şehirdeki ilgisizlik devam ederken, eski yöneticilerden şeyhmuz özkanın takımın lige devamını sağlamak üzere vali mustafa topraktan randevu talep ettiği öğrenildi.
özkan,şu anki tablo kentimiz için utanç vericidir. benim niyetim başkanlık değil. ortada kalan takımı sezon sonuna kadar maçlara çıkarmak ve kulüp çalışanlarının maddi mağduriyetini biraz olsun azaltmak istiyoruz. vali bey bize bu konuda yetki verirse göreve başlarız. bu kulüpte yöneticilik yapan herkesi diyarbakırspora omuz vermeye davet ediyorum. benim hiçbir beklentim yok. önemli olan her şey iyi iken değil bu durumda sahip çıkmatır. bu memleket,diyarbakırspor bizlere etiket kazandırdı, biz de görevimizi yapmalıyız dedi.
her bölümde üzüm ve incir yiyerek akp hükümetin koyduğu apsürd içki yasağına güzel göndermeler yapmaktadır, tabi anlayana.
bu giydirmelerin trt de yapılması da ayrı bir anlam ifade etmektedir.
siirt te mecburiyet caddesinde yürürken yanınızdan onlarca türbanlı, kara çarşaflı ve çoğunluğu yöreye ait biçimde peçeli hatunlar geçer.
eğer sizden hoşlanırlarsa, tipinizi beğenirlerse; yanınızdan geçerken ya peçelerini açıp gülümserler, peçeleri yoksa göz kırpıp gülümserler.
eğer götünüz sağlamsa takip etmekte yarar var boş çıkmazsınız.
tecrübe ile sabittir.
anadoluda yaşayan gençler çevre ve aile baskısı sebebiyle hep baskı altında olmuşlardır.
ne vakit bir yolunu bulup kaçarlar memleketlerinden o zaman olmak istedikleri kişiliğe bürünürler.
örneğin; üniversite eğitimi için konyadan ayrılan erkek fırlama, piç karışımı bir mahluka, kızları ise ana baba baskısından kurtulmanın vermiş olduğu heyecanla en ateşli orospuya dönüşürler.
diyarbakır zaten islam aleminin en büyük 5. haremi şerifi olan ulu camiye ev sahipliği yapmaktadır.
bağrında yatan onca peygamber ve nebii saymadık bile.
bu özelliği ile zaten diyarbakır islam aleminin en büyük 5 şehrinden biridir.
bu yüzden faşist akp ve onun yardakçılarının yardımına ihtiyacı yoktur.
halkının %95 i müslümanlaşmış ermeni olan iç anadolu kenti.
son derece muhavazakar ve dünyaya anahtar deliğinden bakan insanları ile meşhurdur.
bir dizi çekimi sırasında kayseri kalesine temsili bizans bayrağı çekildiğini gören bazı kayserililer dizi setini basarak bizans bayrağını indirmeye çalışmıştır.
yetkililer bunun bir dizi çekimi olduğunu söyleselerde giddikçe büyüyen kalabalığa attıkları saçma sapan sloganlara engel olamamışlardır.
t.c ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür ve dili türkçedir---t.c. anayasası.
karınca ezmez hümanist kardeşlerim böyle bir saçmalık dünyanın neresinde var allah aşkına.
devletin resmi dili olur; ama bireyin olmaz.
devletin görevi bütün insanlarının kültürünü, kimliğini anayasa ile garanti altına almaktır.
ben kürdüm, dilimde kürdce ve bu dili doya doya bütün hücrelerimde hissederek konuşmak yaşamak istiyorum.
bunu bir çerkes yada bir eskimo da diyebilir, insan sonuçta zapdedilemez, esir alınamaz.
şırnak ve yöresinde karı koca cima etmeden önce kadın sadece alt tarafını çıkartarak yarı çıplak sırt üstü yatağa uzanır, erkek ise alt orta noktası su bardağının ağzı genişliğinde yuvarlak bir biçimde kesilmiş olan çarşafı, kesik olan yuvarlak kısmı kadının vajinası üzerine denk gelecek şekilde kadının üzerine serer.
erkekte soyunur ve kadının üzerine çıkar.
çarşafın delik olan kısmından kadına yanaşır ve değişik bir misyoner pozisyonuyla cimaya başlanır.
çarşafı sermelerinin nedeni: erkek cima esnasında kadının göğüslerine dokunmaz, çünkü çocuk ordan süt emdiği için çocuğun hakkıdır.
erkeğin göbeği kadının göbeğine deymez, çünkü hamile kalması güçleşir.
erkek ve kadın birbirinin yüzüne bakmaz ve vücudunun diğer kısımları temas edemez, çünkü cima zevk için yapılmaz haramdır.
her zamanki gibi kapitalist düzeni memnun ettiğim bir iş gününü daha bitirdim.
yorgun argın arabama binerek evimin yolunu tuttum.
yol üzerinde ise o yorgunluğuma rağmen dikkatimi cezbeden bir güzellikle karşılaştım.
yunus emre lisesinin önünde gayet hoş ve alımlı bir liseli genç kız duruyordu.
genç kıza daha dikkatli bakınca aynı dairede çalıştığım mümtaz abinin büyük kızı türkan olduğunu anladım.
ooy main goood nekadarda değişmiş...mümtaz abi diyarbekire ilk tayin olduğunda görmüştüm türkanı nerdeyse 1 sene olmuş, serpilmiş güzelleşmiş.
yanına yanaşarak: merhaba türkan! geç kalmışa benziyosun, istersen götüreyim eve diyiverdim...
beni görünce önce biraz şaşırdı; ama teklifimide geri çevirmedi.
mümtaz abiler taşındığında onlara ben bulmuştum evi, benim evimin hemen arka sokağında.
hoş sahpet sıcak kanlı bir kız türkan. bir o kadarda güzel tabi.
yol boyu gözlerimi bacaklarından alamadım ne yaan söyleyeyim.
derslerden falan bahsettik biraz, ne iyi ne kötü dedi.
isterse çalıştırabileceğimi söyledim.
teşekkür etti mahçupça.
türkanı eve bırakıp kendi evime geçtim.
yorgun argın ne yemek yapacağımı düşünürken birden kapı çaldı...
ne göreyim türkan elinde koca bir tabak börek getirmiş bana.
nasıl mutlu oldum anlatamam, altın bulsam bu kadar sevinirdim herhalde.
içeri buyur ettim, türkanın güzel sohpeti eşliğinde börekleri hüplettim.
maşallah bu ne iştah .......abi dedi türkan.
eee bu bünyeyi hareket ettirmek kolaymı türkancım dedim bende.
ayıptır sölemesi son derece yakışıklı ve atletik bir vücuda sahibimdir.
ben nasıl türkana bakmaya doyamıyorsam o da gözlerini benden alamıyordu, farkındaydım.
masada yanyana otururken elim eline değiverdi, ürperdiğini hissettim.
gözlerini kaçırdı benden.
ne olacaksa olsun dedim içimden ve ondan hoşlandığımı birlikte olmak istediğimi söyledim.
beklediğimin aksine oda olumlu cevap verdi bana.
türkandan aldığım cesaretle yumuldum dudaklarına.
öptüğüm dudak değil sanki bala bandırılmış çilekti mübarek.
bir yandan öpüşüyor bir yandan da soyunuyorduk ve saniyeler içersinde çırılçıplak kaldık.
türkanı kucağıma alarak kırmızıların hakim olduğu yatak odama götürdüm ve usulca bırakıverdim yatağın üzerine.
elimi tutarak üstüne çekti beni
yalama olaylarına hiç girmedim, zaten kızcağız benim tokmağı görünce sırılsıklam olmuştu...
misyoner poziyonunda dikişlerimi atmaya başladım; ama asker kzı aynurda başıma gelen talihsizliği türkandada yaşamak istemiyordum.
kararımı vermiştim ana yoldan değil tali yoldan giderek ulaşacaktım zirveye.
çekmeceden bebe yağını çıkarttım ve bir güzel yağladım türkanımı.
ben yağladıkça kıvama gelen türkan isterik çığlıklar atmaya başladı ve yatağın çarşafını börek gibi elleriyle yırtarcasına kavradı.
işte tam bu sırada bir çırpıda yüklendim ve yek vücut olduk türkanımla.
anadoluda yaşayan bir yurttaş olarak başımdan geçen bu talihsiz olayı bu başlık altında sizlerle paylaşmayı doğru buldum.
hümanist kardeşlerim, bunu söylerken içim acıyor; ama vicdanen rahatlamam lazım.
dün akşam diyarbekirin nezih semti diclekentteki bekar evimde kös kös otururken zil sesi ile irkildim.
gelen üst kat komşum jale ablanın küçük kızı aynurdu du.
eşi asker olmasına rağmen çok iyi anlaşırım jale ablayla.
aynurada küçük dediğime bakmayın 15 yaşında çok hoş bir kız, allah sahibine bağışlasın.
sağolsun bir tabak mumbar dolması getirmiş, içeri buyur ettim.
aynur çok sıcak kanlı bir kızdır. oturduk başladık sohpete.
sohpet o kadar koyu ve ateşliydi ki memleketi bile kurtardık, canım ya kafası herşeye basıyo maşallah.
uzatmayayım bu birden fırladı ayağa; geç kaldım babam çoktan gelmiştir gidiyorum diye.
bırakırmıyım... kaç zamandır düz duvara tırmanıyorum zaten...
tuttum kolundan çektim kanepeye.
ilk önce direndi tabi; ama onunda gönlü var kaç zamandır hissediyordum.
bi çırpıda indiriverdim swarovski taşlarla bezeli siyah deri slip donunu ve bütün ağırlığımla yığıldım üzerine.
bir ara öyle kafam döndü ki kız olduğunu bile unutuverdim yüklendikçe yüklendim.
çığlık çığlığa bağırdı; ama durmak yok yola devam...git gel git gel derken aynurun da gözleri kayıverdi.
ancak boşalınca kendime geldim ve o zaman anladım yaptığım hayvanlığı...
sözlükteki son yazılarımı yazıp, gıcık olduğum tiplere yazısını okumadan eksiyi yapıştırdıktan sonra gönül rahatlığı ile dizüstü bilgisayarımı kapatıp abdestimi almak için lavaboya yöneldim.
güzelce yatsı namazının abdestini aldıktan sonra namazımı eda edip, mis kokulu yatağıma bir yılan kıvraklığı ile süzüleverdim.
ooo mayn god... o kadar yorgundum ki kardeşlerim, kapitalizme hizmet etmekten canım çıkmıştı gene.
o yorgunlukla derin ve tatlı bir uykuya daldım.
loş bir ortamda buldum kendimi... bir yatak odasında idim...kırmızıların hakim olduğu bir yatak odası...yatağın her iki tarafında iki tane devasa boy aynası...
mayn god o da ne; üzerimde sadece slip bir iç çamaşırı var hemde swarovski taşlarla bezeli siyah deri bir slip dondu bu...ne yalan söyleyeyim yakışmıştıda.
birden odanın kapısı açıldı ve içeri dalyan gibi bir delikanlı girdi...
içimim titrediğini fark ettim birden...kalp atışlarım hızlanmıştı. o da benim gibi çıplaktı sadece boxer vardı üzerinde.
bana doğru ilerledikçe fark edebildim yüzünü, gayet yakışıklı karayağız bir delikanlıydı bu.
sonunda burdasın bebeğim diyordu bana sonunda...
o yaklaştıkça ben geri geri gidiyordum ve hızlandı adımları kavrayıverdi beni belimden, çekti ateş gibi yanan bedenimi kendi kaslı bedenine...
göz göze dudak dudağa idik...
bir hamlede yapıştı dudaklarıma...
işin tuhafı bu iğrençlik benimde hoşuma gitmeye başlamıştı. elleri benim vücudumda gezerken birden beni geniş ekiz yatağa atıverdi.
ateşli sevişmemiz yatakta devam ederken birden bire boxer ını çıkarıverdi...gözlerime inanamamıştım...
hayatımda böyle bir tokmak görmememiştim, benim gibi heteroseksüeli bile etkilemişti bu manzara...
ve benim swarovski taşlarla bezeli siyah deri slip donumu bir çırpıda çıkarıverdi...
yatakta dizlerimizin üzerinde birbirimize yaklaştık ve dudaklarımız birbirine değdiğinde alt tarafta zımba gibi olmuş ufaklıklarımızda!!! öpüşmeye başlamıştı bile çoktan. güvercin gibi titremeye başladım ve kendimi partnerimin kollarına bırakıverdim.
beklenen an gelmişti, haşmetlim haşmetim olacaktı .
hamlesini yaptı, beni dizlerimin üzerine domaltıp balık yağı ile en hassas yerimi yağlayıp kıvama getirdikten sonra bir sıcaklık hissettim, bir baktım ne göreyim; kor gibi yanan, el değmeyen erkekliği ile mabedimin kapısı öpüştü öpüşecekti ki tam bu sırada kan revan içersinde uyandım.
keskin çizgilerle ayrılması zor gibi görünen iki realite.
hümanist kardeşlerim, şu gerçeği biliniz ki kürd halkının büyük çoğunluğu pkk ye sempati duyar.
80 öncesi ve sonrası insan olana yakışmayan zulümlere maruz kalanlar,
devletin yürüttüğü akıl almaz inkar politikaları ile bir halkı sindirmeye çalışması,
ve var olan sosyo-ekonomik gerilik kürd halkını bir tercih yapmaya zorlamıştır ve malesef eline silah almak zorunda kalmıştır.
son zamanlarda yaşanan üzücü olayların sebebi (ilkokulda havai fişekle eylem yapılması, başbakanın konvoyuna eylem yapılması) örgüt içindeki çok başlılık ve dikkat çekme çabalarıdır.
bu olayların sebebi örgüt içersindeki lider eksikliğindendir ve bdp bunun için abdullah öcalana özgürlük istemektedir.
çünkü böylesine kök salmış bir gücü abdullah öcalan dan başkasının dizginleyemeyeceğini bilmektedir.
pkk li gençlerin okul bahçesindeki yavrulara zarar vermeyeceğini tüm aklıselim yurttaşlar farkındadır.
onların amacı seslerini daha etkin bir şekilde duyurmaktır.
başbakanın konvoyuna yapılan ise tam bir talihsizlik ve lider yoksunluğudur.
hayatını kaybeden polise allah rahmet eylesin ailesine sabır versin.
her iki taraftan giden canlar hepimizin.
bir daha yaşanmaması eminim ki tüm yurttaşların dileğidir.
son derece talihsiz bir açıklamadır.
böyle bir saçmalık olabilir mi?
sen kim oluyorsun da milyonlarca insanın hakkına tecavüz edebiliyorsun.
sorunu yaratan devlettir ve bu sorunu çözecek olan yine devlet çözecektir.
eğer devlet çözmez ise kürd halkı insiyatifi kendi eline alacaktır ve bunun sorumlusu yine halkına sırt dönmüş olan devlet olacaktır.
bilinenin aksine türkiye'nin en büyük kürd şehri diyarbekir değil istanbuldur.
istanbul' un%60 ı kürdler den oluşur.
bu kadim şehre bu onurlu ulus yüzyıllardır kültürü ile katkıda bulunmuştur.
bu varsayımın gerçekleşmesi kuvvetli bir ihtimaldir, çünkü kürdler arasında bir birlik ve beraberlik mevcuttur.
böylesine topyekün bir hareketi başka bir ulus yapabilir mi?
araştırmacılar hayır diyor.
tükleri ele alalım...
t.c. de bile doğru düzgün bir birlik ve beraberlik yok, halk sosyo-ekonomik olarak birbirinden oldukça ayrışmış durumda.
böyle bir halkın bırakın topyekün ayaklanmasını, iki türk beraber bakkala bile gidemez diyor araştırmacılar.
doğu türkistan'da çin tarafından kılıçtan geçirilen uygurlar'a bu yüzden kimsenin sesi çıkmamıştır, uygurlar ölmeye devam etmiştir.
ermeni işgali (tartışmaya açık bir konu) sonucu ölen binlerce azeri'nin hesabı hala sorulacak.
kaldı ki bu durum azerbaycan ve t.c. yi yakınlaştırmak yerine uzaklaştırmıştır, eee hani nerde birlik.
orta asyadaki türki devletler dahi kendi aralarında dahi anlaşamamakta ve çatışma halindedir.
eeee nerde birlik?
bunlar mı ayaklanıp yekvücut olacak haklarını birlikte arayıp; birimiz hepimiz hepimiz birimiz için diyecek.
araştırmacılar çok zor olduğunu söylüyor.
ama kürdler öyle mi?
dünyanın her yerinde yekvücut olabilmiş nadir uluslardandır ve dikkat edilmelidir bu ulusa.
12. bölümü ile gönüllerde taht kurmuş olan dizidir.
fazla bilinmemesi dizi takipçileri için büyük bir şanstır; hiç olmazsa özgünlüğünü korumaktadır bu sayede.
pazar günü dizi oyuncuları behzat ç. de arz-ı endam edeceklerdir.
diyarbekir in merkezinde dağkapı meydanında ki atatürk heykeline kürd halk önderi abdullah öcalan ın posterinin yapıştırılması olayıdır.
eş zamanlı olarak taksim meydanındaki atatürk heykelinde de sosyalist kürd geçleri tarafından bir eylem gerçekleştirilmiştir.
açıkça görülmelidirki kürd gemçleri üzerinden yapılan çirkin bir provakasyondur bu.
türk halk önderi atatürk ile kürd halk önderi abdullah öcalan ın karşılaştırılarak halkı galyana getirmek ve kin tohumları ekmekten başka bir işe yaramamıştır.
bakkal amcaya ''pringles'' diyemeyen çocuğun bulduğu alternatif isim.
piyasadaki diğer cipslerle kıyaslanamayacak kadar kalitelidir ve bu kalitesi de doğal olarak fiyatına yansımıştır.
türkiyeli çocuklar olarak sayın devlet bahçelinin ''bıyıklı amca cipsi' nin'' bu fiyat kabarıklığını büskevit' te olduğu gibi protesto etmesini istiyoruz
bir gerilla anası içinde ölen oğlu şehittir, bir asker anası içinde ölen oğlu şehittir.
en nihayetinde herkesin kendi değer yargıları ve kutsalları çerçevesinde ölülerine biçtikleri bi nişanedir şehitlik.
bu sayede belkide acılarını hafifletmekteler kim bilir.