isterik yönde olmasa da ev arkadaşı yoluyla tavşan.ah nede sevimli başlamıştı her şey.
-tavşancıkk hani nerdesin? gelde seveyim.
-bunlar ne ya? (bkz: tavşan dışkısı)
-allahım en sevdiğim çantammmmmmmmmmmmmmm! tavşaaaaaaaaan!
-bu ıslaklık ne?
-tavşan eti nasılki?
(bkz: komşu çiftlik can dostları) şeklinde gruplar kurup komşu sayısını artırmaya çalışan insanların hayat amaçları haline gelmiştir. Birbirini tanımayan böyle bir gruptan komşu olan bir ikilinin yazışması:
serdar(45 yaşlarında): merhabalar bana turta gönderebilir misiniz?
mahmut(42 yaşında): turta ne işe yarıyor?
serdar: ama beni eklemeniz gerekiyor.
mahmut: tamam neli olsun? çilekli, vişneli,elmalı?
serdar: tamam kabul ettim ben sizi, farketmez neli isterseniz, sizinde bir isteğiniz olursa gönderirim.
mahmut: saol. ben de şimdi süt sağacağım bi de ketçaplarım var ama onlar için turtaya gerek yok benden bir şey istersen gönderirim ama turta gibi gereksiz şeyler olmasın. ben şimdi adamlarıma antreman yaptıracağım kapatmam lazım.
serdar: tamam iyi geceler zaten benimde çok işim var, ekmem gerekenler var 50000 puana ulaşmam gerek haydi kolay gelsin.
biz kızlar evlere kitlenmeliyiz dedirten durumdur. olur ya zavallı bir erkeğe kuyruk sallarız da tecavüz etmek zorunda kalır. ah biz kızlar erkeklerimizin adını kirletmeyelim hani bizimkinin önemi yokta. şimdi sorarım ey abilerim, sevgililerim, babalarım! ey Ahmet çakar! siz neden kendinize bu tecavüzcü durumunu layık görüyorsunuz ki?
olabilebilütesi olan durumdur.
hadi şimdi biraz psikanaliz yapalım! hanginiz çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir ömrü de beraber geçirmek fikrini içinden geçirmemiştir ki? ayıptır! bırakın ayıpları bir kenara şu saniyelik! bazen arkadaş olmak gerekmez mi en büyük sevdaların başlangıcına? en sağlam nokta değilmidir arkadaşlık bir ömrün temelinde! aslında çoğumuzun yaptığı şey korkaklıktır, hayatın en güzel, en eğlenceli oyununda en eğlenceli oyun arkadaşımızı bırakmıyor muyuz geride çoğu vakit! bu sözler ne dostluğa, ne arkadaşlığa yalnızca anlayana!!!