eğer felsefeye hakim bir kişilikse ki belli ediyor, merak edip islami felsefeyi adam akıllı inceledikten sonra ilerde sağlam bir müslüman olacağına inandığım yazar. müslümanları tehdit etsede seviyoruz kendisini. Onun gibiler olmasa islamın felsefesini çözmek çok zor olur.
göt kıvırmaya, kendinizi yırtmanıza gerek yok. Kendinizi parçalayıp zırlamanızdan islami felsefeye inanmadığınız açık. ve bu inanç sistemini karalamayı belaltı vuruşlarla gerçekleştirmeye çalıştığınızda...
Bunu düşüneceğinize batı ülkelerinde sekse başlama yaşının kaç yaşlarına indiğini incelerseniz eğer kendi düşüncelerinize yakın olan kültürde seksin ve pedofili ilişkilerinin ne kadar geliştiğini göreceğinize eminim. liberalist düşünce, materyalist düşünce ileri safhalarında zaten pedofili için uygun ortamı yaratıyor.
Şunu unutmayın zina islamiyette en büyük günahlardan biri ve cinsel istismar islamiyetin her dini motifinde yasaklanıyor. bu tip yorumları islami felsefe hakkında tek kelime bilmeden, kendi sığ bilgilerinizle kuran-ı yorumlamanızdan kaynaklanıyor. Belki islamiyette pedofili gizli saklı.. insan bu ne yapacağı belli olmaz, Hatasız kul olmaz. ama sizin kültürünüzde pedofili daha bi aleni... Zaten asıl acı olan bu değil mi ?
<Merve> hey cici, burada soruları ben sorarım *
<amesha spentas> neden beni hegemonyan altına almaya çalışıyosun
<Merve> burada seri şekilde soru soracak biri varsa o da benim cici *
<amesha spentas> cici nedir merve ?
<Merve> cevabı zor bir soru bu... sence nedir?
<amesha spentas> ben sana soruyorum burda soruları ben sorarım
<Merve> sorularıma cevap vermeden soru sormaya başladığını görüyorum. üzme beni ama.
<amesha spentas> ilk ben sordum
<Merve> Cevaplıyordum ki konsantrasyonumu yitirdim.
<amesha spentas> ha şöyle yola gel ve şimdi sorduğum sorulara cevap ver.
Hala cevabını bekliyorum. Felsefe yapınca devreler yandı.*
Değillerdir efenim. (bkz: kürtlerin bol bol gay pornoları olması)
gibi öküzvarane başlıklar açıp öküzlüklerini belli etmek istediklerini belirterek insan olmadıklarını anlatmaya çalışırlar. Oh yes ahh uhh tan başka bi bok bilmeyen bu yaratıklar ahlaksızlığın, çürümüşlüğün önde gidenidirler. götünüzü verseniz bu ülkede türk var, Kürt var, laz var, ermeni var, süryani var. Başlık kasıp ehüeühühehü tarzı embesil gülüşleri sergilemek bu tür insanlara özgüdür.
(bkz: Açında kendi kıçınıza gülün).
Bir milyonunuz kabul etmese, biriniz kabul edecektir. Ben burdayım. Ben yaşıyorum. Ben her türlü karalama çabalarınıza rağmen kürdüm.
karanlığın aydınlığa hükmettiği dönemler, umut ışığının ne kadar uzak olursa olsun en fazla fark edilme ihtimalinin olduğu dönemlerdir. bir deniz fenerini düşünün; denizin üstünü örtmüş gecenin karanlığını delen parlak ışık, umudun gemilerine yolu gösteren pusuladır. geçmişte yaşanan bir çok olayda karanlık ve umut arasında ki bu ilişkinin tanığıdır. peki sadece buna tanıklık eden geçmiş mi ? tabiki hayır. tarihin tanıklık ettiği bu durumun pek çok örneğini günümüzdede görebiliriz.
yakın zamanda meydana gelen bir olay yine bu ilişkiye tanıklık ediyor. geçen hafta israil devletinin gazzeye yardım götüren mavi marmara isimli türk bandıralı geminin önderliğindeki filoya saldırıp, 9 sivilin ölümüne neden olması, dünyada büyük yankı uyandırdı. uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayıp, kendi karasuları dışında bu saldırıyı gerçekleştiren israil devleti, farkında olmadan kendi karanlığından bir mum yarattı. ve bu mumu kanlı elleriyle yaktı. tüm dünya alıştığımız kınama mesajlarıyla bir nevi karanlığa küfretti. ama asıl vurgulamamız gereken nokta bu değil. asıl nokta 2-2,5 milyon insanı bir kıyı şeridine hapseden zihniyetin artık aydınlığa kavuşturulması gerekliliği dünyanın gözü önünde tüm ortadoğuda kabadayı tavırlarını sergileyen bu zihniyete karşı herkesin küfretmesi, kınaması, lanetlemesi israilin politikalarında herhangi bir değişikliğe neden olmuyor. dünya ve özellikle ortadoğu halklarının israile tepkisiz yaklaşımları çok ironik geliyor. zamanında hateminin dediği gibi 600 milyon arap bir kova su dökerse israili su basar. fakat gelin görün ki amerikanın kontrolü altına girmiş arapların cesareti yok bir kova su dökmeye
artık sorun salt arapların değil, tüm dünyanın, tüm insanlığın sorunu. insanların konuşmak yerine yeni yaptırım yöntemleri uygulamaları gerekiyor.li gi nin de dediği gibi; çok yaprak az meyva; bu doğanın yasasıdır. çok söz ve az iş; bu da insanın hatasıdır insanların hangi ideolojiyi taşırlarsa taşısınlar, zalimliğin gücünü yok edebilmeleri için insanlıklarını yitirmemeleri gerekiyor. karanlığın baskınlığının hakim olduğu bu dönemde umut ışığının parıldaması gerekiyor. nitekim bu sefer o ışık tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı.
nazım bir şiirinde sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. demişti. yanan 9 sivil, karanlığı ışığıyla delen 9 mumun alevi oldu. belki insanlık dokuz masum insanını kaybetti ama aydınlığa giden yolda umudun pusulasının gösterdiği doğru yolu fark etmeyi başardı.
karanlığın aydınlığa hükmettiği dönemler, umut ışığının ne kadar uzak olursa olsun en fazla fark edilme ihtimalinin olduğu dönemlerdir. bir deniz fenerini düşünün; denizin üstünü örtmüş gecenin karanlığını delen parlak ışık, umudun gemilerine yolu gösteren pusuladır. geçmişte yaşanan bir çok olayda karanlık ve umut arasında ki bu ilişkinin tanığıdır. peki sadece buna tanıklık eden geçmiş mi ? tabiki hayır. tarihin tanıklık ettiği bu durumun pek çok örneğini günümüzdede görebiliriz.
yakın zamanda meydana gelen bir olay yine bu ilişkiye tanıklık ediyor. geçen hafta israil devletinin gazzeye yardım götüren mavi marmara isimli türk bandıralı geminin önderliğindeki filoya saldırıp, 9 sivilin ölümüne neden olması, dünyada büyük yankı uyandırdı. uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayıp, kendi karasuları dışında bu saldırıyı gerçekleştiren israil devleti, farkında olmadan kendi karanlığından bir mum yarattı. ve bu mumu kanlı elleriyle yaktı. tüm dünya alıştığımız kınama mesajlarıyla bir nevi karanlığa küfretti. ama asıl vurgulamamız gereken nokta bu değil. asıl nokta 2-2,5 milyon insanı bir kıyı şeridine hapseden zihniyetin artık aydınlığa kavuşturulması gerekliliği dünyanın gözü önünde tüm ortadoğuda kabadayı tavırlarını sergileyen bu zihniyete karşı herkesin küfretmesi, kınaması, lanetlemesi israilin politikalarında herhangi bir değişikliğe neden olmuyor. dünya ve özellikle ortadoğu halklarının israile tepkisiz yaklaşımları çok ironik geliyor. zamanında hateminin dediği gibi 600 milyon arap bir kova su dökerse israili su basar. fakat gelin görün ki amerikanın kontrolü altına girmiş arapların cesareti yok bir kova su dökmeye
artık sorun salt arapların değil, tüm dünyanın, tüm insanlığın sorunu. insanların konuşmak yerine yeni yaptırım yöntemleri uygulamaları gerekiyor.li gi nin de dediği gibi; çok yaprak az meyva; bu doğanın yasasıdır. çok söz ve az iş; bu da insanın hatasıdır insanların hangi ideolojiyi taşırlarsa taşısınlar, zalimliğin gücünü yok edebilmeleri için insanlıklarını yitirmemeleri gerekiyor. karanlığın baskınlığının hakim olduğu bu dönemde umut ışığının parıldaması gerekiyor. nitekim bu sefer o ışık tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı.
nazım bir şiirinde sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. demişti. yanan 9 sivil, karanlığı ışığıyla delen 9 mumun alevi oldu. belki insanlık dokuz masum insanını kaybetti ama aydınlığa giden yolda umudun pusulasının gösterdiği doğru yolu fark etmeyi başardı.
(#8301489)Bulgaristan ve hırvatistan gibi ülkeler gelişmiş ülkeler değil, gelişmekte olan ülkelerdir. Kazakistan, Türkmenistan gibi... Tabii avrupa kültürüne yakın oldukları için gelişme düzeyleri pakistan, afganistan, tacikistan gibi ülkelere göre daha yüksektir. Uutmayalım ki bu iki ülkede doğu, yani türk kültürü etkisi altına girmiş bölgelerdir. osmanlıca farsça, arapça, türkçe karışımı bir dildir. Öyleyse bu gerçeklikten yola çıkarak bunlarında farisi etkisinden dolayı stan, istan kelimelerini kullandıklarını yine varsayabiliriz.
stan, istan kelimesi farsçada yer, bölge ve ya ülke anlamına gelir. Genelde ortadoğu ve asya dilleri birbirleriyle etkileşim halinde oldukları için farsça olan bu kelime, bu ülkelerin yer isimlerini etkilemiş. Günümüzde bu kelimeyi kullanan ülkelerin orta asya ve orta doğuda olduğunu düşünürsek ayrıca bu bölgelerin avrupa ve amerikaya göre gelişmişliklerinin düşük olduğunu kabul edersek doğru olabilecek bir varsayımdır.
Bir kıza aşık olmuştum. Onu en son gördüğümde benden bu şarkıyı söylememi istemişti. Söyledim. Bir daha asla ona bu şarkıyı söyleyemeyeceğimi bilerek... duygulandım...
itiraf ediyorum; unutmak istiyorum. Her şeyi geride bırakıp yeni bir aşka başlamak istiyorum. Ama her unutmaya çalıştığımda yine onu hatırlarken beyhude kürek çektiğimi düşünüyorum. yanlışmıyım sözlük ? Bana cevap verebilmeni isterdim..
Dumanını içime çekiyorum...
Her nefeste küllerinden bir parca düşerken yürek yangınıma,
Harlanıyor alevim...
Ve yakıyorum aşk ünitemde hayallerini,
Gözlerimden düşen her katre,
Söndürmek için umutsuz yangınımı...
Söndürdükçe ağlıyorum,
Ve dumanını içime çekiyorum...
Zordur... Çektiğin acıyı unutmak zordur. gönül yarasının kapanması ise çok zordur. Beyhude bir uğraşıdır. Kendini kandırma çabasıdır...
Dumanını içime çekiyorum...
Her nefeste küllerinden bir parca düşerken yürek yangınıma,
Harlanıyor alevim...
Ve yakıyorum aşk ünitemde hayallerini,
Gözlerimden düşen her katre,
Söndürmek için umutsuz yangınımı...
Söndürdükçe ağlıyorum,
Ve dumanını içime çekiyorum...
her laftan sonra "seni ilgilendirmez" denebilir. Ben yapıyorum çok güzel oluyor.
-kalksana biraz gezelim
-seni ilgilendirmezz
-bu ne diyo ya
-seni ilgilendirmezz gibi
gece gece kahkalarımın karanlıkta yankılanmasına neden olan yazar. döşündeki kıllar kışın uzuyor, yazın dökülüyor bildiğimiz ağaçların tersi. tabi kışın soğuktan koruyor, yazın sıcakta terletiyor o yüzden *
başlığı açan kişinin morganize işler olması aklıma cinayet (morgtan dolayı), hırsızlık vs vs getirmiş, geçmişinin parlak olmadığını belli etmiştir.
ironi olmuş. güsel güsel...
(bkz: ironizm)