ankara kızılay da, olanları dakika dakika haber olarak twitter dan haber geçmiş, sağlık ekipleriyle ortak çalışma yaparak yaralanmış ya da fenalaşmış gençleri kızılay da ki revirlere yönlendirmiş, tutuklanan gençlere gönüllü avukatlar bulmuş, yaklaşık elli kişiyle konur sokakta bir kafede mahsur kalıp, barolar birliği başkanı metin bey sayesinde mahsur kaldığı yerden çıkan elliye yakın kişiyle, ses ve gaz bombası yağmuru altında kalmış, bütün yaşanılan şeyleri fotoğraflamış ve video arşivi oluşturmuş ankaracı bağımsız belediye başkan adayıdır.
aynı zamanda, hiç bir şey düşünmeden kendisini en öne atarak kızılayda gögüs göğüse mücadele vermiş gençlere kendisini borçlu hisseden, onlarla birlikte olmaktan gurur ve onur duyan kişidir.
yerelden başlayarak yeniden örgütlmenmeyi savunan, ilk önce yerelde kazanmanın önemini anlatan, bu anlatımın yüz metre koşusu değil maraton olduğunun farkında olan aday.
https://www.facebook.com/ankaracibelediyebaskanadayi yeni sayfası burası olan bağımsız başkan adayı. ilk açtığı sayfasının hileli sayfa, sahte kişilik diye şikayet edilip kapatıldığına bizzat ben şahidim. önümüzdeki günlerde, ankara da yaşanan eylem günlerini kızılay merkezli olarak, fotoğraflar ve videolarla yazacak olan adaydır aynı zamanda.
https://www.facebook.com/...995/posts/527467057317536 muhalif kişiliğiyle sosyal demokrat bir parti nasıl olmalı temalı, ankara o zaman kurtulur diyen bir yazı yazmış olan ankara büyükşehir bağımsız belediye başkan adayı.
yahu adam hala saat 21 59 da toptan alırız, stok yaparız diyor. hükümet kafası neyi saat kaçta alacak olmana yani hayat tarzına karışıyor dolaylı bile değil direk olarak. hatta daha da ötesinde nereden alman gerektiğine bile karışıyor.
yani, evinde iç, hafta sonu git büyük markete, toptan al diyor. bu da senin adına karar vermeye giriyor.
herif hala toptan alır stok yaparız diyor. stok yaptın tamam, koşa koşa eve git ve stoğu erit. zaten dışarıda içmek için yer yok. göstermek yasak.
sanırım taşşaklardan kavradık biz ne zaman istersek o zaman boşalacaksınızı hissettiriyorlar.
gençliğinde çok iyi bir futbol oyuncusu olmasına rağmen, orta yaşlılığında neden futbolcu olmadım ben diye bazen düşünmeden edemeyen kişidir kendileri.
önümüzdeki belediye seçimlerinde ankara büyükşehir belediyesi bağımsız başkan adayı olan kişi. sıkı ankaracı kimliğiyle tanınır, bilinir.
kendisi melih başgan tivıtırda belediye yönetiyor biz de facebookta muhalefet yapalım temalı, mizah içerikli bir harekete tek başına başlamıştır. gerekli desteği, hemen her şeyden şikayet eden ama elini taşın altına sokmaktan hep çekinen tayfada heyecan yaratarak bulacağını düşünürken kelimenin tam anlamıyla hayal kırıklığına uğramıştır.
hayal kırıklığına rağmen vazgeçmemiş yoluna devam etmektedir. tek kişilik kampanya temalı çalışmasına devam ederek, kitlelere ankara için vazgeçmeyin çağrısını yapmaktadır.
sadece 65 adet beğeni alan facebook sayfası, dalga dümen sahte kişilik diyerek şikayet edilmiş ve kendisi tarafından bir daha açılamamıştır.
bunun üzerine kendisine ikinci bir sayfa açarak mücadelesine katılımı çoğaltmaya çalışmaktadır.
her hücresinin düşlediklerine hizmet ettiğini duyurmaya çalıştığı yeni sayfa adresi şudur.
liyakata çok önem veren, bu özelliğini sürdürme isteğinde inat etmesinden dolayı adı çok anılmayandır.
başlarda nakşibendilik de liyakata çok önem verirken ehl i sünnetten uzaklaşmanın getirdiği fırsatçılık anlayışıyla bu durumdan uzaklaşmış, şeyhlik makamı babadan oğula geçer bir duruma gelmiştir.
neden nakşibendilikten bahsedildiğim sorulursa cevabım şudur. osmanlı bektaşiliğin dolayısıyla aleviliğin belini kırabilmek adına, bektaşi olanların kendilerini nakşibendi olarak tanıtmalarına göz yummuştur. yani, can korkusu, bektaşilerin büyük bölümünü nakşibendi yapmıştır. buna en güzel örnek denizli şehridir. ki, denizli aynı zamanda düşman işgaline girmeyen tek şehrimizdir. osmanlı döneminde de öyle olmuştur. bu, bektaşi, yeniçeri ilişkisiyle açıklanabilir.
öte taraftan liyakat işine dönecek olursak, her alevi bektaşidir ama her bektaşi alevi değildir. işte burada liyakat konusunu tekrar açıklamak gerekir. çünkü, alevilikte dedelik makamı babadan oğula geçen bir makamdır. fakat, bektaşilikte layık olan bu makama sahip olur.
ayrıca, dönemine bakıldığı zaman , mevlevilerle birlikte, bütün rum ahaliyi türkleştirmeyi başaran hatta başı çeken tarikattır. fakat, halifelik( yavuz selim) ve özellikle mevleviliğin her daim iktidara yakın durmasıyla, bektaşiler anadolu da kıyıma uğramışlardır. ta ki cumhuriyetin ilanına kadar.
fakat bütün bunlar bir yana, asıl düzeltilmesi gereken durum şudur, hacı bektaşi veli değil hacı bektaş velidir kurucusu.
isteyerek tasavvuf olayına hiç değinmedim. burada ehl i sünnete dair kötü bir gönderme de yok. sadece tarihi bir tarafına bakılmasına sebep olmak istedim.
zaten aklı başında ehl i sünnet e dair çok güzel bir söz vardır; demişler ki kendileri mezhepler üzerinden giderek,
mezhebimiz sünnidir ama meşrebimiz alevidir, bektaşidir...
bir mirc müstear ismi ile sözlükte yaratıcılığın sınırlarını zorlayanlara, kendini beğendirmek zorunda kalması gerektiği anlatılmaya çalışılmış olan yazar.
sistemin işleyiş tarzına dair içerisinde gönderme barındıran bir başlık olmuş. bundan daha ötesi, kışın avm lerden çıkmayan emekliler ve işsizler başlığıdır.
o kadar çok söylenecek söz var ki. fakat gel gör işin içinden çıkabilmek adına konuşmalarını,söylediklerini, bir potada eritebilecek bir kitlemiz yok.
hepimiz herşeyi biliyoruz. ama, çözüm . işte orada yokuz.
angaje durumları son sürat devam etmekte olan sözlük. politik olmaya çalıştıkça aslında seviye sorunu başgösteren bir oluşum. umarım düzene girerler.
(bkz: yönetim zaafiyeti)
başlığın yanlış yazılmış olduğuna ilgiyi çekmek isterken aynı zamanda şunu da yazmayı bir görev sayıyorum, yola çıkarken çizdiğiniz harita ile yoldayken sahip olduğunuz bu harita farklılık gösterebilir.
Atatürk gibi bir önderin, sahip olduğu zekasıyla sosyalizmi yadırgayacağını düşünmemekle beraber,yine o zekanın sayesinde yapmış olduğu analizlerin getirdiği yerdir ,cumhuriyet.
çok yoğun çalışma temposunun içerisinde olan kişilerin,bu yoğunluktan dolayı bir çok şeye fırsat bulamadıklarına işarettir. çünkü, traş olamayan kişi ,sadece işine yoğunlaşmış olabilir.
http://www.elmaarmut.com adresinden ne iş yaptığı öğrenilebilecek bir anonim şirkettir kendisi. Hadi biraz açıklayalım,meyve ve sebze suyu sıkılan bir bardır. Olağan üstü yaratıcı ve çekici renkler kullanılarak *~ 11 şubeye ulaşmışlardır. Gidin için öğrenin.
sol.yeni nesilin ağzını yayarak söylediğinde soulolarak dillerden dökülmesi kaçınılmaz olan bir kelime. ve kesinlikle ruhlara hitap etmekte aslında.hani,amerikancada soul*ruh demek ya.:))
tek dileğim,ağızlar yayılarak ta söylenip soul halini almış olsa da sol denildiğinde, hep genç dimağlarda anlamını korur şekilde yer etmesi.gerçekten ruhlara hitap eden bir akımın, türkçe kelime karşılığı olduğu hatırlanması.
tunalı hilmicaddesinin ,şu anda ortalarda olmayan ,fakat bir kaç nesile müzik ve sinema sevgisi aşılayan kişisidir.eğitimli olmasının vermiş olduğu bir avantajla olağan üstü bir takipçiydi.müzik üzerine ve sinema üzerine tatlı sohbetler eden bir adamdı.
şimdiler de ankara dan uzak olduğu söylenmekte.köşesine çekilmiş ve münzevi bir hayat sürdürmekteymiş.dalga geçen tavrından dolayı ,sevmeyeni de çok olan bu abimizin ,izini bulmak için çabalayan onlarca insandan birisiyim.hani,her eve lazım denilen bir kişiliktir kendisi.dalga geçer ama dalga geçmesi sadece eğlence olarak görmesindendir hayatın kendisini.
sana saygı duyuyorum murat abi,dünya malını bir kalemde elinin tersiyle itebilecek kadar olgun ve egolarından arınmış olduğun için.bir çok insana hayatlarında bir çok ilki yaşattığın için.
vakti zamanında kulağıma çalınan bir hikayedir..adamın biri hırsızlık yapar ve sonrasında vicdan azabı çeker uyuyayamaz olur..ve hırsızlıktan elde ettiği gelirle bir koyun alıp bağışlarsa bundan kurtulacağını düşünür.
derken varır bektaşinin huzuruna anlatır halini.bektaşi de kendisine "biz alamayız mevlanaya git" der.bunun üzerine adam mevlanaya gider durumunu ve bektaşi'nin de kabul etmediğini anlatır.
mevlana ; "onlar saflıklarında o kadar dirayetlidirlerdir ki bir damla bozukluk dahi içlerinde barınamaz" der ve koyunu alıp adama "vicdanın rahat olsun" diye ekleyip yollar.
bunun üzerine adam tekrar bektaşinin yanına varır ona bu hadiseyi anlatır ve kendisinin kabul ettiğini anlatır...bunun üzerine bektaşide "onların anlayışları ve iyi düşünceleri okyanuslar kadar büyüktür bir damla ile bozulmaz" der.
yıllarca anlatılmayan,yayınlanmayan görüşleridir sevgili atamızın.son 35 yıldır özellikle yayınlanmadığını düşündüren görüşlerdir aynı zamanda.ve ,ülkenin bugün girdiği endişe duyulan yola girmesin de rolü olan kuşağında ,her nedense son 35 yılda palazlandığını da düşünüp ,yahu bunu da düşünmüş olabilirler mi?.bu yüzden mi özellikle son otuzbeşyıldır sansürlenmiştir istenilerek diye sordurtan görüşlerdir.
yani,bugün ve belki yarın ülkemizin ,getirildiği ve hatta daha da kötüsüne götürülmek istenildiği noktada, işbirlikçi yetiştirilmesine çalışıldığı için saklanılmış olan,sansürlenen görüşlerdir bunlar diye düşündürebilen görüşlerdir.
bunun sonucunda ,insanların özellikle kamuda ki insanların sicillerine ,çok fazla Atatürkçü veyahut irticacı diye notlar düşülebilmesine sebep olmuş ama saklandığı ve sansürlendiği için sebep olmuş görüşlerdir.
bunu yapanlar yıllar sonrasını hesaplayarak planlar yapan ve bizi bizden iyi tanıyan ,içimizde hep işbirlikçileri olan (bkz: emperyal güçler)midir yoksa?.
çünkü,bilmezsen bir insanın belirli konularda ki düşüncesini,yani bilinçli sansürlenmişse ,etiket yapıştırmak kolaylaşır hem o insana yani Atamıza hem de Atamız dediğimiz bu insanın fikirlerini bilmemiz gerekmesine rağmen ,bilemediğimiz için öteki insanlara.
kısaca ,sansürlenen görüşler onun devrimci ve ilerici yönünü gözler önüne seren görüşlerdir.önemli olan da, sansürün altında bana göre bu yönünün saklanmak istenmesi yatıyor olmasıdır.
ve tabii aynı zamanda,istenilen onun düşüncelerinin öldürülmek istenmesidir.unutturulmak istenmesidir.