Bazilari da tunele gecip, cover a sacma sapan seyler koyarak protesto ediyorlar durumu. Be kardesim sana once bir tur hakki sunuyorlar, begenmiyorsan gecme. 'Bokum gibi' oluyor coverlariniz sonra.
18 Mart günü, bu güzel güneşli havada kafamı yan tarafıma, dolabıma doğru çevirmemle -posteri görmemle- yaşadığım hadise.
Ki bu hadise öyle bir şey ki;
Güç kuvvet veriyor insana,
Gözlerine bakıp, duruşundaki asilliği görünce.
Ki bu hadise öyle bir şey ki;
Ulu önderin bir elinde sigarası diğer elinde sigara içtiği elinin eldiveni,
Sigarasının birikmiş külünden anlıyorsunuz ne kadar düşünceli olduğunu.
Kravatı, içine çekeceği havayı aldıramayacak kadar sıkı.
Ki bu hadise öyle bir şey ki;
Doğallığı hissediyorum,
Çizgili pantolonunda, siyah çoraplarında.
Ki bu hadise öyle bir şey ki;
Her şeyden vazgeçirip,
beni ayağa dikiyor. Saygı duruşuna!
bugün, türk milletinin özgürlük ve vatanı için gerektiğinde neleri feda edebileceğini bir kez daha kanıtladığı bir dönemi simgeleyen 18 mart çanakkale şehitlerini anma günüdür. cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün, çanakkale zaferi, türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. emin olmalısınız ki, çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur sözlerinde ifadesini bulan bu zafer, aynı zamanda mehmetçiğin vatan ve millet sevgisinin de ölümsüzlük anıtıdır. milletimizin gönlünde daimi yerini alan şehitlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün korunması, huzur ve güven içinde yaşamamız, milli çıkarlarımızın savunulması ve vatanımıza hizmet etmek için canlarını feda etmişlerdir. üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu vatanı, bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, vatan sevgimizin, birlik ve bütünlüğümüzün simgeleri olarak, gönlümüzde yaşayan aziz şehitlerimize borçluyuz. onların, vatan ve millet için yaptığı fedakârlığın değeri, hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar yüce ve büyüktür.
türk vatanının ve milletinin ebedî varlığı ile devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, 18 mart şehitler günü münasebetiyle şükran ve rahmetle anıyoruz.
ve bu yazara sevgilerimi gönderiyorum.
Gitmek cesaret ister ufaklık;
Gideceğin yer neresi olursa olsun
Sevdiklerinle arana mesafe girince
varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
Vedalaşmakta zor iştir biliyormusun;
Oturursun geminin kıçına bakarsın sevdiklerine
gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar gözden
O zaman anlarsın işte vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
..Yüz defa söyledim sana
Hüzünlü değilim mizacım böyle.
Bak şarabımla beraberim
Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum
Şarabımdan ayrılmadan hem de
Ben şarabımdan ayrılmıyorum
O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ettiriyor.
Ne olmuş yani büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya! ~
demiş Erdal abimiz Rina filminde bunun hakkında..
Tofaş marka doğan model otomobillerin üzerinde yapılan hafif rötuşlamanın halk dilindeki söylenişidir.derdi
Lakin faça demek modifiye demek değildir. Modifiye aşırıya kaçar. Bir nebze façacıların savunucusu oldum. Önceden doğan ve benzerlerinden nefret ederdim. Ama daha yakınından işin içine girince façanın ne demek olduğu anlaşılıyor. Aracın orjinalini bozmadan ekler yapmak ve bunu bir türkün gururu tofaşta yapmak bir farklı oluyor.
Bu hadiseyi ne kadar sevmesemde içten içten bu sevgi, bu topluluk hoşuma gidiyor. Farklı bir ortam, tofaş ortamı.
tam istanbul türkçesiyle, çok sağlam diksiyonum ve imla kurallarına uygun yazım ile kaldığım dersin sorumlusu insan. O dersten kalınca düzeltmiyor mühendis türkçesini.
Egonun ağır bastığı fakat bir yandan da katıldığım söz.
Bir çok müsabakada ikinciler geri planda kalır. 1. şampiyondur. 2. co-şampiyon olamıyor maalesef. Dandik madalya nereye kadar teselli edecek.