Bab'aziz fliminde gayet güzel ve etkileyici bir şekilde anlatılmış insanın bilmediği için en çok korktuğu herhangi bir dine inananlar için en basit tanımla bir nevi boyut değiştirme inanmayanlar için ise bakteri maması olma halidir. Acı mıdır tatlı mıdır bilinmez ama kimsenin inkar edemediği tek geçektir .
Merak edenler için bab'aziz flim sahnesini iş bu giriye ekliyorum.
Bursanın eski pastahanelerinden biridir. Bulunduğu Nalbantoğlu sokağına yolunuz düşüp de birşeyler almadan geçmek mümkün değildir. Bilmeyenler için ürünleri minyatür muamelesi görse de o mini mini güzellikler vazgeçilmez lezzettir.
Kafa karışıkken, üzgünken, sinirliyken asla yapılmaması gereken ama her ne hikmetse hep böyle dönemlerde gerçekleştirilen genelde de iğrenç sonuçlanan eylemdir. Adama iki saat aynaya baktırır kim bu aynadaki hıyar deyu.
bir şey olduğunu ve olan şeyin ne olduğunu bilen kişilerin yalandan sorduğu soruya verilen yalandan cevaptır çünkü genelde neyin var diyen kişi olanın ne olduğunu gayet iyi bildiği için ilgiliymiş gibi görünüp hiç bir şeyden haberi yokmuşçuluk oynar karşısındaki de sorunun sahteliğinden dolayı yok bir şeycilik oynamaktdır. trip atmak amaçlı kullanılan çeşitleri de mevcuttur.
zevk sahibi insanların yazma aracı, kullanılan saatten sonraki statü belirleyici, koleksiyonu yapılası kalem çeşididir. yazmak ayrı zevk bakımını yapmak ayrı zevk, mürekkep seçmek ayrı zevktir. hele eski bir dolma kalem ise elinizde tuttuğunuz "kim bilir kimler yazdı bu kalemle ne çok hikayesi vardır" gibi hayal bile kurdurabilen nadir objelerden biridir.
küsmek biraz çocuksu bir ifade olmakla birlikte prensip sahibi, çok sabırlı, kendini iyi tanıdığı için tamir edemeyeceği davranışları karşısındaki yapmasın diye uğraşan sonra karşısındaki kişiden ümidi kesip kişiyi kendi haline bırakan şahıstır. kendince binlerce defa anlatıp şans verdikten sonra o son noktaya geldiyse geri malesef dönüşü olmayan kişidir çünkü bardak kırılmıştır bir kere. kalbini kıran kişi karşısına geçip bişeyler anlatsa da duymaz görmez buhar olup uçmuştur yanlış yapan zat-ı muhterem. bir de evet yengeç burcudur.
fikret kuşkan'ın dizideki halini hatırlayınca hey gidi günler diyor insan. bir de sebepsiz hep yaz mevsimini hatırlatır. eski ama kaliteli bir çalışmaydı.
resti görüp eee sen ayaksın ne işin var burada? deyip tamam o zaman ayrılalım bitti bu iş dendiğinde ne hikmetse aydınlanan ve ben ettim sen etme ayrılmayalım diye hatun kişinin peşinden koşturan erkektir. eşşeği niğdeye sürmesi gereken kişidir.
kırmızı ışık süresine göre değişen eylemlerdir. örneğin; 1 dakika ve altındaki sürelerde radyo kurcalamak, ceket çıkarmak, ruj sürmek, telefona göz atmak gibi eylemleri gerçekleştirebilirken bir dakika üstü kırmızı ışık sürelerinde ayakkabı parlatıcısı gibi süngerli zımbırtıyla toz almaya bile başlanabilir.
mesleğini en iyi şekilde icra etmeye çalışan, yetkilerini kötüye kullanmayan, rüşvet yemeyen, gece yattığında vicdanı çok rahat olan kişinin maaşıdır. hangi işi ne süreyle yaparsa yapsın önemli değildir zira bu fıtrattaki kişiler memur olmuş işçi olmuş görevini, konumunu, işini kötüye kullanıp yan gelip yatabilir. yani diyorum ki devletin milletin parasını cukkalayan kamu görevlisiyle gece uyuyan bekçi arasında hak etme ve etmeme arasında maaş farkı yok.
mükemmel ve kusursuz insan olmayacağı için kızıda erkeğide bulunmamaktadır fakat kişi kadın veya erkek olsun biraz donanımlı, zeki ve karakterli biriyse üstüne üstlük birde seçiciyse sevgilisi olmaması ve yalnız kalması kaçınılmazdır.
kesinlikle nar ekşisi konması gereken taze yaprakla yapılanı makbul serçe parmak ebadında sarılması gereken yapması zor yemesi keyif türk yemeği. sarma olan yere rejim girmez kişi tokmuş yeni yemek yemiş vs. vız gelir tırıs gider.
genel anlamda bir şeylerin yokluğunu pek yaşamadığı için elindekilerin özellikle gençliğinin ve zamanın kıymetini bilmeyen maalesef ki tonlarca özenti sahibi kişilik sorunları olan nüfusun genç kısmıdır. en üzücü olan ise bu kişilerin yaşlandığımda takıntılı ve sorunlu yetişkinler olacağı ve muhattap olmak zorunda kalacağım gerçeğidir.