yaşadığımız cumhuriyetin sınırları içinde, hemen hemen her konuda farklı yapı ve düşünceye sahip olan insanların birbirlerine karşı kin ve nefret dolu olmasından ötürü mümkün olmayan şey. farklılıklara saygılı olmanın, empati kurup sevebilmenin erdemine erişemeyen insanlar kutuplara ayrılıp, kendi fikirleriyle kurduğu kafes içerisinde yaşamını sürdürmeye mahkumdur.
varoşları varoş yapan şeylerin ne olduğunu soran soru. mesela, o semtte overlok makinesi sürekli ayağınıza gelir. nasıl bir hizmet anlayışıdır bilmiyorum ama gördüğüm bütün varoş semtlerinde overlok makinesi ayağa geliyor lan. hem de her gün!!!
sözlüğe iki gün önce girseymişim katılacağım zirve olacakmış. bu gibi durumların hemen ertesinde görüp "lan ben de gitseydim keşke ya" diye çocuklar gibi ağlamaklı olan gözlerimle iyi geçtiğini umduğum zirve. neyse, bir dahaki sefere kaldı...
internette en ucuza kitap alabildiğim kitabevi. tedarik süresi, kargo avantajları ve hediye kitaplarıyla beni benden alır. kitap alacak olanlara tavsiyem; insankitap.com'a girip karşılaştırma yapsın ve öyle alsınlar.
hemen hemen her yıl bu şekilde -sayıları biraz daha az da olsa- istifalar olur, normaldir. serbest piyasa koşullarına göre memuriyeti ve çalışma zorunluluğu bulunmayan asker pekala istifa edip özel sektörde mesleğini icra edebilir.
vay efendim ülkede uçakları kullanacak pilot kalmadı veryansını yapmaya gerek yok. o pilotları yetiştiren okul, yeri ve zamanı geldiğinde gereken fedakarlığı gösterecek bilinci de öğretmiştir. yani savaş çıkarsa klavyeyi bırakıp jet kullanmayacaksınız. tüh yazık oldu bak.
girmediğim site oldu. çünkü burası benim için öylesine bir yer bile değil artık. biraz önce girerken karşıma çıkan reklamda şunu farkettim; bu reklamı izleyen ergenler otuzbiri bıraktığında durex ürünlerine yönelecek. bu reklamı izleyip hemen etkisini görmek isteyen firma yetkililerini şimdiden uyarayım istedim. 3-5 yıllık yatırımınızı ona göre yapın.
artık halı saha maçlarına da alınmayacağı kesinleşmiştir. karşı takım "futbolcu oynatmayın moralimizi bozuyor amk ya" diyeceğinden bizim samet için ikinci bir şok etkisi yaratıp, bu sefer içindeki messi'yi ortaya çıkarabilecek mi merak etmekteyiz.
yeteneğini zamanında ortaya çıkarmamış çocuktur. gidilen bir ikinci lig maçında kendisini görmemle şok oldum. "lan bu bizim samet değil mi erdem?" dememle birlikte, bizim aynı anda "vay amına koyayım!" deyişimiz... o çocukluk maçlarını hatırlayışımız vs.
ulan yedek oğlu yedek samet, yenildiğimiz o zorlu mahalle maçlarında neredeydin pezevenk? şimdi futbolcu olmuşsun ama o zamanlar lazımdın lan bize.
insanın aklından çıkmayan soru olur bu. yıllar gelip geçerken erteledikleri gelir aklına ve zamanla pişmanlıkla birlikte unutulmak üzere orada bırakılır. hayat öyle sonraya bırakılır mı yahu?
- bunu yapmak istemediğine gerçekten emin misin?
+ evet, istemiyorum.
- bundan sonra ne yapacaksın peki?
+ bilmiyorum... sevdiğim kıza açılmayı denerim.
- ya sonra?
+ onu aklımdan çıkarıp, kalan hayatıma devam ederim.
"üniversite mezunu" sıfatı edinmekten başka bir şey değildir.
üniversiteler bilim fabrikası olmaktan öte bir şekilde mezun fabrikası oluyor.
elbette herkes üniversite okusun. isteyen tüm gençlik üniversite okusun.
ancak üniversite onların hakkında bilgi sahibi olmadığı bir bölümden ve diplomadan ibaret olmasın. üniversite bir kültür, bir bağlantı, bir saygınlık mekanı olmalı.
geleceğin meslekleri ve ülke ihtiyaçlarına göre kontenjanlar ayarlansın. arz talep dengesi oluşturulmalı.
bilim üreten üniversitelerle meslek öğretimi yapan üniversite ayrımı olmalı.
aslında en önemlisi; gençlik yıllarında kendini geliştirmiş, kültürlü ve geleceğe yön vermeyi hedefleyen bir kurum olmalı. içerlendim biraz. pöf.