o kadar kariyerli 4 koça sahip Amerika'nın 5 kısada ısrar etmesiyle,yunanlıların kaçırdıklarını hücum ribauntları olarak geri topladığı,müthiş eşleşme sorunları yarattığı ve 101-95 kazandığı maçtır,o kadar kariyerli bi kenar yönetimden bu kadar saçma tercihlerin yapılabileceğini öğrendiğimiz maçtır ayrıca...
fildişi'nin hollanda'ya 2-1 yenilerek kupaya veda ettiği maçtır.yazık oldu fildişi'ne oynadıkları oyunun karşılığı bu değildi,ama şanssızlıkları ilk 2 maçlarını çok tecrübeli takımlara karşı yaptılar,daha normal bir grupta daha başarılı olabilirlerdi,mesela ekvator'un yerine a grubunda olsalar durumları farklı olabilirdi.
düşününce böyle birşeyi anca scary movie'nin herhangi bir bölümünde görebiliriz dediğim film.zaten ilk filmin sonunda jack ölmüştü,bir de suyun altında nasıl oldu da o kadar milimetrik şekildeki buz kütlesine dönüştü dediğim,hollywood'un artık konu bulamadığı gerçeğini yüzümüze vuran filmdir.
miami'nin genç yıldızı wade in 3. maçın son çeyreğindeki insan üstü gayretiyle ivmenin yönünü dallas'tan miami'ye doğru çevirdiği final serisidir,eğer 3. maçı kaybetseler şampiyon istatistiklere göre %100 belli olacaktı,çünkü nba tarihinde 3-0 dan geri gelebilen takım yok,aynı zamanda 3. maçtaki mücadele ile izleyenleri ileriki maçlar için daha da umutlandıran final serisidir...
nba live serisini 98 yılından beri oynayan biri olarak kendi fikrimce,live 2003 ile birlikte yapılmış en kötü live oyunudur,oyun gerçekçilikten çok uzak tamamen sokak basketboluna dönmüş live 06 da,konsollarda nb2k nın gerisinde kalan ea live 2007 dede benzer bir oyun çıkarsa gerçekten piyasasını iyice kaybedecek gibi gözüküyor,açıkçası rakip takımın süperstarının her maç 50-60 sayı attığı bir oyunu oynamak hiç zevkli gelmedi bana,süperstar trigger olayı ise tamamen rakip starı durdurulamaz konuma getirmiştir,inşallah 2004 ve 2005 yıllarındaki gibi daha gerçekçi bir oyun çıkarır ea önümüzdeki sezon için,streetball meraklıları içni zaten oyunlar var,live serisini de o şekle sokmaya gerek yok dediğim oyun...
türkiye de ilk yayınlanmaya başladığı yıllardan beri izleme şansı yakaladığım nba kanalı,lise yıllarımda uyumadan okula gittiğim çok fazla gün olmuştur,amerikada yayınlanan şeklinden farklı olarak ülkemizde ve diğer ülkelerde nba tv international olarak yayınlanmaktadır,amerika da yayınlanan orjinalinde her gün maç yayını yoktur,bir çok yayıncı kuruluş olduğu için amerika'da yerel kanallar haricinde ulusal kanallarda maç yayınları günlere bölünmüştür perşembe tnt günü pazar abc günü vb..,maç seçme politikasını ilk zamandan beri beğenmiyorum ama tüm nba severler gibi umduğumu değil bulduğumu yemeye alıştım artık,bir new jersey nets taraftarı olarak genelde ayda 1 bazen 2 maçımız yayınlanıyor,buna karşılık bir ayda hiç bir iddaası olmayan portland'ın 4 maçının yayınlandığını görünce küfür etmemi sağlamıştır bu gibi örnekler çok daha fazladır,digiturk'ten kablo tv'ye geçtikten sonra murat murathanoğlu,kaan kural,murat kosova,yiğiter uluğ,osman sakallıoğlu tarafından maçlar yorumlanmaya başlamıştır,daha iyisi olmadığı için en iyisi bu allah başımızdan eksik etmesin nba tv yi dediğim nba kanalı.
8-9 şubatta izmir'de yapılan batug.org organizasyonu sırasında tanışma ve konuşma fırsatı bulduğum şahsiyet,nba duayenlerinden diyebiliriz eskiyi günümüze tercih ediyor gibi geldi bana bird'lü magic'li yıllara hayran gibiydi konuştuğumuz kadarıyla,nba severlere batug.com gibi bir site kazandırdığı için tebrik etmek lazım dedirten abimiz.
üye olmakta biraz geç kaldığım için ilk başlarda yazmaktan biraz çekindiğim,ama izmir turnuvasında üyelerin çoğunluğuyla tanışma fırsatı bulduktan sonra hergün belirli bir zaman geçirdiğim ve bir çok insan tanıdığım türkiye'nin en iyi nba forumu,apaçi diye tabir edilen kimselerin barınamayacağı genelde kaliteli yorumların yapıldığı,türkiye'de çıkan basketbol dergilerinin yazarlarının çoğunun üye olduğu,sadece nba değil bir çok konuda seviyeli muhabbetlerin döndüğü forum,ordaki nick imde sozluktekiyle aynıdır.
1974 yılından beri ilk kez nba finaline çıkan takımların ilk finalleri olduğu final serisidir ve aynı zamanda 1999 yılından beri san antonio ve lakers'ın olmadığı bir final serisidir ve izleyenler içinde izlemesi zevkli bir seri olacağı kanısındayım,ilk maçı dallas 90 - 80 kazandı ve miami'ye ilk çeyrek haricinde potayı göstermedi ilk çeyrekte 31 sayı atan miami 2 ve 4. çeyreklerde toplam 25 sayı bulabildi,bunda en büyük etken shaq'ın kullanılmaması oldu,toplam 11 şut attı ve buna rağmen 8 isabet kaydetti ancak o da faullerde 9 da 1 gibi korkunç bir yüzdeyle attı,pat riley gibi kurt hocanın 2. maçta buna izin vereceğini sanmıyorum,wade ilk maçta takımın ayakta kalan ismiydi biraz kötü şut atsada. 2. maç için ise heat tarafından bakarsak top daha fazla shaq'a inecek ve skor konusunda biraz daha rahatlayacak miami,shaq'a odaklanmak zorunda kalacak bir savunmaya karşı diğer oyuncular daha aktif olacaktır,dallas tarafından bakacak olursak ise dirk'in üstüste 2 maç kötü oynayacağını sanmıyorum suns serisinde görmüştük bunu kötü çıkardığı bir maçtan sonra 50 sayı yapmıştı,2. maç çok daha zevkli geçecek gibi duruyor bunu pazarı pazartesiye bağlayan gece saat 4.00 da sadece ntv de göreceğiz,nba tv international son 3 yıldır nba finallerini ve allstar maçlarını vermiyor sebebi de o maçlar zaten ülkelerin yerel kanalları tarafından veriliyor.
ilkinin sürpriz başarısının üzerine çekilen ama oyuncu kadrosu paul walker haricinde korunamayan ve ilki kadar ilgi görmeyen bir filmdir,ama yinede izleyenlere bol bol adrenalin içeren sahneler izlettirmiştir,konu yoktur filmde tamamen araba meraklılarına hitap etmektedir,yani türk gençliğinin neredeyse hepsine,sinema ile alakası olmayan kimselerde sırf modifiye otomobiller için izlemiştir filmi.
modifiye olayının ve oyunlarının hatta dergilerinin türkiye ye girmesinde en büyük etken olan film,ama nedense modifiye ye el atanların büyük çoğunluğunu krolar oluşturmaktadır,içinde gümbür gümbür ismail yk çalarken içinde 5 kişinin oturduğu modifiye şahinleri her yerde görmek olasıdır.
bu sene afrika takımları arasında sürpriz yapma olasılığı gana ile beraber en yüksek takım olan fildişi yi ilk maçında,kupanın iddaalı ekiplerinden arjantin karşısında izleyeceğimiz maçtır.
basketbol takımını istanbul'dan başka bir şehre taşımasını daha uygun bulduğum takım,istanbul'da boş tribünlere oynamaktansa anadolu'nun herhangi bir şehrinde çok daha fazla taraftar desteğiyle sadece türkiye'de değil avrupa'da da çok daha başarılı bir konuma gelebilirler,ayrıca ülker gibi efes te yıllardır abdi ipekçi'ye çöreklenmiştir,o kadar parası olmasına rağmen kendi salonunu kurmamışlardır bir türlü,zaten seyircin yok türkiyenin en büyük kapasiteli salonunda niye ısrar edersin ki dediğim tbl takımı.
maalesef benimde başıma gelen durumdur,hatta yetmezmiş gibi bütünlemeler ile de çakışacaktır ama ben büyük ihtimalle televizyon açıkken ders çalışmaya çalışacağımdır ve başarılı olup olamayacağımı göreceğim (bkz: umut yok),hatta buna ek olarak finallerim başka bir final olan nba finali ile de çakışmaktadır,suyundanda koyayım üstüne birde.
david hayter'ın muhteşem sesiyle solid snake'i seslendirdiği,oynarken kendinizi bir filmin içinde zannettiğiniz oyun,playstation'un en güzel filmi denebilir,ilk oyunu 7-8 yıl önce bitirmeme rağmen son iki günümü metal gear solid için harcadım,bu sefer ilk bitirdiğim zamana göre daha iyi olan ingilizcemle konuşmalarıda takip ederek oynadım ve hayranlığım 10 kat daha arttı oyuna,zaten konami yaptımı en iyisini yapıyor,az önce izlediğim playstation 3 için hazırlanan metal gear solid 4:guns of patriots trailerı ise aklımı başımdan aldı gündüz vakti,sırf bu oyun için milyonlarca kişi playstation 3 alacak gibi geliyor bana,sony de bunun farkında ve e3 fuarında aletin tanıtımını bu oyun üzerinden yapmış...
sadece aksiyon komedi tarzı filmlerde oynar,karakter oyunculuğunu beceremez diye eleştirenlere ali filmindeki performansı sonucu oscar'a aday olmasıyla en güzel cevabı veren en sevdiğim aktör...
12 temmuz 1978'de texas'ta doğmuştur,bir bayan olmasına rağmen oynadığı karakterler tamamen erkeksidir,bakınız lost,s.w. a.t,resident evil,girlfight,fast and the furious bunlardan ayrı olarak blue crush filminde canlandırdığı karakter kıza benziyordu biraz ama orda bile en yakın arkadaşının surf yarışmasını kazanması için ona hocalık hatta abilik taslıyordu,belkide en sevdiğim aktris olmasının sebebi de budur,oyunculuğunun yanında karizması da çok sağlamdır...
eğer izmirdeyseniz durumun daha da vahim olduğu durumdur,yanıyor ortalık yanıyor ve bu sıcakta dışarıya çıkmaktansa evde nette,sözlükte takılmak daha bi mantıklıdır...
3.sezonda ilk 6 bölümden sonra 3 ay ara verileceğini öğrendikten sonra üzüldüğüm dizi, zaten bir çok soru işareti hala kafalarda duruyor..
--spoiler--
siyah dumanın sırrı ne, neden uzun süredir hiç ortalarda yok, ilk bölümde pilotu öldürdü daha sonra kimseye birşey olmadı oysa o yürürken ağaçları devirerek yürüyordu o kadar büyük bir şey nasıl olur da hiç gözükmez
--spoiler--
zaten 4 aya yakın bir ara var bir de 6 bölümden sonra 3 aylık ara biraz da baygınlık verir insana, artık yavaş yavaş tüm bunların pazarlama psikolojisi adına yapıldığını düşünüyor ve dizinin büyüsünü kaybetme olasılığından korkuyorum...
polonya asıllı alman vatandaşı süperstar,bu sene nba'in en iyi beşine seçildi,takımı suns karşısında 3-2 önde kalan 2 maçtan biri dallasta olacak bu maçlardan birini kazanabilirlerse dallas takımı tarihinde ilk kez nowitzki liderliğinde nba finaline yükselmiş olacak.
ligin en iyi 2 takımından biri olan ülker karşısında her maç sonuna kadar iyi mücadele etmesine karşın tecrübe ve kadro farkından dolayı bu kadarını başarabilen şehrimin takımı,maalesef ülker efes finali izlenmesine engel olamamıştır takımımız...
şu anda nba de kıyaslanabileceği tek adam steve nash'tir,o da kariyerinin başından itibaren bakıldığında jason kidd ile kıyaslanacak kadar mazisi olan bir oyuncu değildir,en basit örneği 97 sezonunda ikiside suns forması giyiyorlardı jason kidd'in dallas tan takası sonrası ve ikisinin aynı anda oyunda olduğu anlarda jason kidd 1 numara nash ise 2 numara oynuyordu yani,pg rolünü kidd üstleniyordu,nba deki diğer pg ler ile jason kidd'i,kıyaslamak ise (bkz: yok canım daha neler,güldürmeyin beni).
baron davis iyi bir oyuncu ama sadece iyi olmak bu listeye girebilmek için yeterli değil,zaten kendisinin ismini göremedim burda;bu arada bu espn'in hazırladığı gelmiş geçmiş en iyi pgler listesi ve jason kidd ile steve nash bu listede yer alıyor; http://sports.espn.go.com...ydime-GreatestPointGuards
türk futbolunun iyice dibe vurduğu şu yıllarda,milletin hala rakibinin avrupada beter olmasını istediği bu durumdan kurtulmalı,bu olaya şöyle bakılabilir girmeden eleneceğine en azından beraber mücadele edip aradaki rekabeti türkiye liginden bir üst seviyeye yani avrupaya taşımak düşünülebilir,yakında şampiyonlar ligine takım bile almayacaklar türkiyeden biz hala neyin tartışmasını yapıyoruz,inşallah rakip kim olursa olsun oyunumuzu oynayıp şampiyonlar ligine gireceğiz ordada artık bu sene alacağımız iyi oyuncularla başarılı olacağız,inşallah ta türk futbolunun iki devi orda birbirlerinin başarılarıyla daha da gaza gelecek ve hırslanacak altta kalmamak için,bu iyi olmazmı? yine türkiyede birbirimizi yemeye devam edelim ve sonuna kadar edeceğizde ama avrupada en azından bu olayı ortadan kaldıralım artık,italyanlar-ispanyollar yapıyor diye bizdemi yapacağız yani,onlar yapar sonuna kadar çünkü her sene şampiyonlar liginde şampiyonluk adayı 2 takımları oluyor bizim?
espn'in nba in önde gelen isimleriyle,üstadlarıyla yaptığı ankette tüm zamanların en iyi pg leri arasında 7 numarada yer alan,ve kariyer asist ortalamasında sadece 4 kişinin ortalamasının ondan fazla olduğu muhteşem lider,pointgod... http://sports.espn.go.com...ydime-GreatestPointGuards
bu almanya çıkışlı şarkıcılar genelde böyle saçma sapan giyiniyorlar,herhalde türkiye'ye geldiklerinde biz almanya görmüş insanlarız böyle değişik şeyler giyelim nasıl olsa türkler cahildir bizi görünce herhalde yurt dışında insanlar böyle giyiniyor,bak be sen ne acayip şu almanya falan derler o arada da biz şarkıları kaktıralım gitsin,diye düşünüyorlar da bu şekilde çıkıyorlar ortaya yoksa aklı başında insan niye öyle birşeyler yapsın,doğan görünümlü şahin bunlar hatta,önüne mustang amblemi koyulmuş anadol ya da herneyse dediğim şarkıcı bozuntularından olan insancıklar.
elindeki bastonuyla yürürken bir hayli zorlandığı gözlenen,fakat iş savaşmaya geldiğinde birden coşan,azan,kuduran ordan oraya zıplayan bir pokemonu andıran,devrik cümle kurmada bir numara master jedi...
qui gon jinn in padowanı iken deli dumrul olan fakat aynı şekilde anakin i eğitirken onun yaptığı şeylere kızan,2 sene öğrenci olmasına rağmen asistan olunca bir anda öğrenciliğini unutan asistanların durumunu gözlüyorum obi wan da ben biraz :),ama kendini tamamen cumhuriyete ve özgürlüğe adamış,onurlu bir jedi...
Favori aktörüm will smith'in en sevdiğim filmi,ayrıca yanında gene hackman gibi bir üstadında olması filmi tadından yenmez hale getiriyor,defalarca izlememe rağmen uzatılmış versiyonunu bulur bulmaz tekrar indirmeye başladığım ve izleyeceğim film,aynı zamanda amerikan hükümetine karşı mesajlarda içeriyor film,gerektiğinde kendi pis işleri için neler yapabileceklerini göstermesi açısından.
