gerçekten ilginçtir, farklı bir anlatım tarzıyla yunan mitolojisi;
antik yunanlılarda başlangıçta ne tanrı varmış, ne insanlar, ne gökyüzü ne de mevsimler kısacası kocaman bir boşluk ve hiçlik içinde yüzermiş bu adamlar, sonra içlerinden bir yavşak çıkmış ve ortalığa çıkıp olmuyor böyle amk! böyle hiçlik içinde yaşanır mı lan? diye millete ver yansın etmiş. sonra herkes aynı anda aynı şeyi düşünmeye başlayınca o koskoca hiçliğin ortasından yeryüzü meydana gelivermiş. kıvrımlı hatları ve sıcacık kalbiyle harika bir dişiymiş herkes donakalmış bu hiçlikte yaşanmaz amk diyen adam (aynı zamanda bu adamın türk olduğu ve amkyı bulan insanolduğu da doğrulanmış bilgilerdir) tatlı anadolu aksanıyla anaaa gaya(kaya) lan bu diyerek yeryüzünün ilk tanrısının ismini de vermiş, tabi bizimki gaya demiş olabilir ama yunanlılar zamanla bunu gai̇a diye kamuoyuna lanse edip kabul ettirmişler.
neyse efendim gaia doğmuş doğmasına da ağzı hiç kapanmıyormuş, illa bana koca bulun diye tutturmuş bu sefer de, bizim yiğido çıkmış yine meydana bu gaya(gaia) azmış buna bi goca(koca) bulmalı efendiler diye söylenirken gök gürüldemiş bir yağmur başlamış ki bardaktan boşalırcasına(boşalma deyiminin de burdan geldiği söylenir) herkes bu ne iş falan derken bizimki yukarıya doğru bakıp bağırmış ulan urun tohumu noluyo lan yeryüzüne bakıp bakıp napıyon sen amk? ve yukardan bir ses işitilmiş o kız benim olacak gaia durur mu aslanım benim uranosum benim diye ellerini kaldırmasıyla uranosu kavramış. aynı anda gök gürüldeyip rüzgar tüm gücüyle esmeye başlamış, uranos ve gaianın mutluluklarını kutluyorlarmış. eeee onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine.
kesinlikle sorunludur bu adam ve diş hekimlerini hayata küstürürler. iki muhabbet edersin muhabbetin bir yerinde illa hacı yaaa bir gün yanına gelsem de şu benim dişlere de baksan der, asıl ilginç olan bu adamların dişlerinin de berbat ve tanınmaz halde olmasıdır, ne kadar uğraşırsan uğraş bunlarla baş edemezsin. bir de beleş olsun isterler bütün eş dost ahali ulan sana beleş ona beleş ben nerden kazanıcam diye sordururlar adama, ağızları kırılasıdırlar. üstelik her türlü gelmesini istemediğinizi hissettirmenize rağmen çok inattırlar asla vazgeçmezler her şeye rağmen gelirler o iğrenç ağızlarını açarlar pişkin pişkin ve dolgusunu çekimini artık ne yaptıysanız yaptıktan sonra da yavv sizin işte çok zor mileltin ağız kokusunu çekiyorsunuz derler ve parayı da vermeden çekip giderler. geriye yüzünüzdeki zoraki gülümsemeye rağmen içinizden ettiğiniz yaratıcı küfürler kalır.
not: diş hekimi değilim ama onları anlıyorum. saygılar.