dinlerin, toplumların, milletlerin, insanların özel günlerini çoşku ve sevinçle kutlaması, neşelenmesi, çeşitli sorumlulukları yerine getirip bugün bayram diyip o günü kutlaması yüzyıllardır var.
kaç bayram yaşadık daha kaç bayram yaşayacağız bu bir muamma. herkesin her türlü bayramı kutlu olsun. insanoğlu saygı duymalı başka insanoğullarına. kurban kesmek vahşilik, canilik dememeli. yumurta boyamak amma saçma sapan şey dememeli. başının üstünde tavuk ve horoz çevirip günahlarının dan arınmak için onu keseni de hoş görmeli. herkesin bir inancı var eğri veya doğru. bayramlar güzel günler.
geldik, gidiyoruz.
bazen yunus emre, bazen can yücel olmak lazım.
yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü demek lazım. gel gör beni aşk neyledi demek lazım.
"Tabduk Emre bir gün müridlerine, "Bugün hepiniz dağa çıkınız ve bana çiçeklerden demetler getiriniz. En güzel demeti hazırlayana bir hediyem olacak" dedi. Dervişlerin hepsi kırlara çıktı... Demet demet çiçekler hazırlayıp şeyhlerine koştular. Yunus en sona kaldı... Akşam üstü tek bir papatya ile çıkageldi. Yunus'a karşı gizli bir haset içinde olan bazı dervişler; "Şuna bakın hele!.. Bula bula bir tek papatya getirmiş." diye fısıldaştılar. Taptuk, olayın hikmetini Yunus'tan sordu. Yunus da "Şeyhim" dedi. "Kırları dolaştım, hangi çiçeğe varsam Allah'ı zikreder buldum. Hiçbirini koparamadım. Akşama doğru bir papatya bana seslendi: "Gel derviş Yunus. Benim kellemi kopar. Ben bugün Rabbime zikirden gafil oldum. Ölmek bana haktır, beni götür şeyhine" diye inledi. Ben de size onu getirdim." demek lazım.
çok şeylere gerek yok mutlu olmak için. anı yaşamalı andan mutluluk duymalı insan.
içkici, ayyaş, serseri, ağzı bozuk diye yaftalanan can yücel gibi düşünmek lazım.
Bayram
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz
kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;
sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir
ilişkiyi bitirmek de öyle...
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini
bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara
düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış
ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son
taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda
karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta
ölebilmek bayram..
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun..!
hayatın içinde, hayatla beraber yaşayıp, hayatımıza kattığımız veya katmadığımız her kim olursa olsun kutladıkları her bayram kutlu olsun.
a.b.d nin kaliforniya eyaletinde kurulan, 200 bin aynadan kuleye yansıtılan güneş enerjisi ile buhar tribünlerini çalıştırıp 392 mw enerji üretimi yapacak dev tesis.
açılışını da arnold schwarzenegger yapacak. ( adam artist hala ama vali de. bizim valiler gibi artist değil)
caddeden geçince meyhanenin sağında, içeri geçip oturunca, solunda kocaman kahverengi bir şişe vardı. şimdi yerinde yeller esmek de. kim bilir nereler dedir.
güldalım artık yok orda. güldalım ın yeri, üç beş kahverengi şişe müptelası, yolu bir gün veya yolu her gün çorumdan geçen ayyaşların hatırasında. var ya bir saç kavurma yaparlardı. yok böyle bişi. domatesli, biberli etleri o kadar yumuşak olurdu ki. saç kavurmaya ekmek banıp, bira içmesi hiç bir yerde, hiçbir zaman, o kadar güzel olmamış dı.
malmö, ajax, juventus, inter, barcelona, milan, psg ve işveç milli takımı.
kariyerinde 500 kusur maç, attığı yüzlerce gol var. boşnak asıllı, isveç vatandaşı bir futbolcu.
bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu. o, bu, şu her kimle olursa olsun kıyas kabul etmeyecek bir oyuncu. futbolun piri.
görüntüler, fransa master tenis turnuvasından. izlemeye gelmiş, djokovic sahaya buyur etmiş. karşılıklı raket sallamışlar.
djokovic,zaten tenisciler arasında fazla sevilmiyor. federer ve nadal kadar destekleyeni yok.
ama bu djokovic. kafaya koymuş sevilecek. var böyle seyircinin gözüne hoş gidecek hareketler yapması. en son çin de de yapmışdı.
güzel bir maç olmuş. aslında iki düşman milletin, (boşnak-sırp savaşı)fertleri olmasına rağmen. beraber maç yapacak kadar samimiyetteler. güzel olanı da bu zaten.
zlatan, gücünün farkında ben dünyanın en iyi futbolcusuyum, iki harekette şu tenis de çekerim diye iniyor. güzel falsolu vuruşları da var. ama piç djokoviç topu ayağa indiriyor ve zlatana yolluyor. işde ne oluyorsa bundan sonra oluyor.
futbolcu zekasını kullanarak, topu durdurup, öteki ayağına geçirip vurcak, top dışarı gidiyor. saysısız gol kaçırmışdır. ama bu dışarı attığı top kadar başka bir topun dışarı çıkışına üzülmemişdir. zlatan yıkılıyor. güldüğüne bakmayın. zlatan yıkılıyor.
kendi oynadıgı top büyük, bu top küçük. tabi djokovic bu topa ayaklada ellede daha çok hakim zlatandan. ama zlatan bunu kabullenmiyor.
çok büyük bir mahcubiyet var yüzünde. tebrikleşmesi, başarılar dilemesi hep götünü yiyim ayağı.
eminim bu maçtan sonra, zlatan tenis oynamaya daha çok süre ayıracak. ama bugünden sonra, o attığı gollerden daha güzel goller atmak zorunda. bugün şampiyonlar ligi karşılaşması var psg nin anderlecht le patlamazsa iyi. hayır geçen maçında üç gol atmışdı zaten. sırf bugün onu seyredeceğim. başka kimseyi değil.
bundan 5 sene önce yok du kezban lugatimizde. 5 sene önce bir kızdan hoşlanabilir. ona şiir yazabilir. aşk ve ızdırap konusunda saatlerce konuşabilirdik. malesef o günler geride kaldı. kezban lar artık heryerde. korkarım ki artık hiç de kaybolmayacaklar. nerde o eski bayramlar lafı nerde o eski bayanlar olarak değişecek.yazık gerçekden biz erkeklere yazık.
+el değdi olum penaltı
-ne eli la körmüsün
+yemin et la
-vallahi
+ekmek kuran çarpsın desene la
-ekmek kuran çarpsın oglum
+bide utanmadan yemin ediyo
-sana yalan borcum mu var lan
+ölede sikecez bölede sikecez olum sizi.