katilmadigim bir durumdur. 2005 dogumlu, juventus gibi bir kulupte onemli sayida maca cikmis, gencecik bir kardesimiz. Grup eleme maclarinda bu performansi gosterseydi elestirebilirdim ama avrupa kupasi finallerinin tempolarini goruyorsunuz, en kotu takimlar bile cok yuksek tempo yapiyorlar. Tabi ki yetersiz olabilir su anda, bu seviyedeki maclar icin ama, balon da demeyelim. 2 yil sonra kenanin, ardanin, semihin fiziksel olarak ve tempo olarak cok yuksek seviyelere geleceklerine inaniyorum.
sadece batililar diye ayirmayalim. oturdugum binanin girisinde fasli bir manav var, gecenlerde ondan karpuz alirken sormustum, ispanyollar yemiyorlar ama siz peynirle yiyosunuz degil mi diye, tuhaf tuhaf bakip "hayir yaa o ne oyle diyince" afalladim. Sanirim sadece bizim yaptigimiz bisey bu.
Benim icin bir numara suudi arabistan. isimden dolayi cok kez gitmek zorunda kaliyorum ve yillardir cok yavas gelisen bir ulke. son zamanlarda epey hizlandilar ama hala yasanacak bir ulke olmaktan cok uzaklar.
sezon boyunca bu arkadasin yanlis tercumelerine gulup gectim hep fakat dunku yaptiklari artik baska bir seviyeydi. icardinin ve musleranin altini cizerek soylediklerini resmen ceviremedi ve sacma sapan seyler soyleyip gecistirdi ve bundan sebep gazetelerde de bu adamin cevirdikleri yazildi.
ornekler:
icardi aciklamasinda soyle diyor: "fenerbahce gecen haftaki macin galibiyetini kadikoyde kutlamaya devam edebilir biz sampiyonlugu kutluyoruz"
tercuman: "bakalim kadikoyde nasil bir kutlama yapiyorlar simdi"
muslera: "altini cizerek soylemek istiyorum, biz mac kazanmiyoruz, sampiyonluk kazaniyoruz" (adam ozellikle anlasilsin diye ispanyolca soyleyeyim turkce soylemeyeyim sen cevirirsin diyo bir de.
tercuman "bunu cevirmedi/ceviremedi"
gazetecilerden birisinin musleraya sordugu soru:"bugun turkiyenin her tarafindan gelen goruntulerde fenerbahcelilerin ve besiktaslilarin da, galatasaray taraftarlariyle beraber kutlamalara katildigini gorduk, sence bunun sebebi nedir"
tercumanin cevirisinin turkce cevirisi; "fenerli ve besiktaslilarda birseyler kutluyorlar, bu konuda ne dersin"
muslera sinirli ve saskin bir sekilde: "besiktas en azindan kupayi kazandi onu kutluyor olabilir ama fener ne kazandi da ne kutluyor" diye bir aciklama yapti dogal olarak muhabirin soruyu yanlis cevirmesinden kaynakli.
bu adam gibi diger takimlarimizin da ispanyolca, portekizce hatta ingilizce tercumanlari inanilmaz kotu seviyelerdeler. bunlari nasil super lig ekiplerine tercuman olarak aliyorlar anlamis degilim ve eminim ki ulkede cok cok daha iyi duzeyde tercumanlar vardir.
Egitim sistemi (ilkogretim, lise ve universitede verilen ingilizce) tamamen gramer ve kelime bilgisine odaklandigi icin universite mezunlarimiz ekstra bir caba gostermemisse konusamiyorlar dogal olarak. bu konuyu cozmenin sadece 2 yolu var:
1- egitim sistemine gercek anlamda ilkogretimden itibaren dinleme ve konusma egzersizlerinin getirilmesi
2- kisisel olarak yaz aylarinda yabanci dil programlarina gidilmesi (erasmus, work and travel gibi).
ilk olarak annesi hayatta olmayan arkadaslara, sonra da annesi cok uzaklarda olan arkadaslara, kendimi de ekleyerek sabir dilemekten baska birsey gelmiyor elden. anneleri yaninda olanlar, kiymet bilmemezlik yapmayin lutfen.
bir ise yaramamasi yanlis bir yorumdur. yeterli olmamasi diyebiliriz. cok iyi ingilizcenizin yanina yeterince konusulan herhangi bir ikinci dil eklemeniz geleceginizi ciddi anlamda kurtarabilir.
Universite yillarinda yabanci dilinizi cok iyi bir duzeye getirebilirseniz, demek istedigim akici ingilizce ve yari akici ikinci bir yabanci dil, biraz ekstra calisarak istediginiz yabanci ulkeye gidebilirsiniz arkadaslar. Ozellikle, o bahsettigim en az yari akici ekstra yabanci dilini ogrendiginiz ulkeye calismak icin gidisiniz cok daha kolaylasir. Benim okuldan sayisiz arkadasim su an dunyanin farkli yerlerinde calisiyorlar. Kimisi Erasmus yapti universitede, portekizde, italyada, polonyada, bunlardan portekizce, italyanca ogrenenler o ulkere calismaya gittiler. Bazilari da benim gibi yaz tatillerinde amerika birlesik devletlerinde Work and travel yapip ingilizcelerini gelistirip daha sonra irlandaya, ingiltereye gittiler. Ben de ulke ulke dolastiktan sonra dilini cok sevdigim Ispanyaya yerlestim.
Iyi bir universite egitimi (ust duzey univesite demiyorum, universite yillarinda kendinizi iyi egitmenizden bahsediyorum), dil, mezunuiyet sonrasi cok calismak ve cok az sans.
Arkadaslar sadece para kazanmak veya gezmek icin bakmayin bu programa. Hatta sadece ingilizcenizi gelistirmek icin gidilmesi gereken bir program olarak da bakmayin. Universite yillarinizin ilk yillarinda gidebilirseniz eger, geri kalan yaz tatillerinizde de zaten tekrar gitmek isteyeceksiniz ve bir kac kez bu programa gidebilirseniz ilerleyen donemde ufkunuzu ne kadar actigini, profesyonel anlamda hayatinizi nasil sekillendirdigini anlayacaksiniz. Benim gittigim zamanlarda bu programa en fazla ogrenci gonderen ulkelerden biriydik, umarim artarak devam ediyordur.
Degerli yazar arkadaslar, ara ara turkiyeye yabanci arkadaslarimla ziyarete gideriz ve ayasofya camiye cevrildiginden beri buyuk bir kaos ortami hakim, metrelerce kuyruk kontrolsuz bir sekilde yiginla insan. Olayin dini, siyasal, kulturel yanini bir kenara birakiyorum ben, ziyaretlerin daha kontrollu ve guvenli bir sekilde yapilabilmesi icin gerekli bir uygulama.
Arkadaslar, neden turkiyeden zavalli bi klubu alip ihya etmiyor falan diyorsunuz ama, adam yatirim amacli bir klup aldi. Bunun icin en kar getirici klupler de, futbol isinden biraz anliyorsaniz, bilirsiniz ki hollanda ve belcika klupleridir. Altyapilari zaten iyidir, devlet tarafindan desteklenirler ve su an avrupaya en fazla oyuncu ihrac eden liglerdir bunlar. Acun, bu ise yatirim amacli baktigi icin, bence gayet karli bir ise girmistir her zamanki gibi. Ne kadar elestirirseniz elestirin, adam para getirecek isleri iyi yapiyor vesselam.
Isin diger kismina bakarsak, turk kluplerine de faydasi olacagini dusunuyorum ben, potansiyeli olup bizim hocalarin oynatmaya yuregi yetmeyecegi genc oyuncularin yetisebilecegi bir avrupa klubu olabilir ki, bu en cok fenerbahceye yarar sanirim.
Guney Amerikanin neredeyse tamamidir. Bilet fiyatlari malum ama, hayat gayet ucuzdur. 1 ayda her tarafini gezin gelin derim. Ekvador, Kolombiya, Peru, Sili, Brezilya, Arjantin liste basidir.
Cok iyi bir kariyer yapmadikca, fark yaratmayacak olaydir. Arkadasimiz yazmis, ingilizce ve almanca kasiyorum diye, bu guzel bir ilk adimdir sadece. Hele de almanya istiyorsan, iyi bir muhendislik fakultesinden mezun olmalisin ikinci adim olarak. Seni ozel yapan birsey olmali ki, almanyada guzel bir isin ve guzel bir hayatin olsun. Siradan bir iste calisirsan (turk oldugumuz icin zaten bi ezik gozuyle bakiyorlar) ezilirsin kardesim.
Dolar ve Euroya endeksli gunumuz piyasasinda, yurtdisinda 2 euro olan 2.5 litre cocacolanin, turkiyede normal olan fiyatidir. Mesela Ispanya'da asgari ucretin bir tik ustu maas skalasi 1000 euro ve coca cola 2 euro ise, turkiyede asgari ucretin bir tik stu skala 3000 civari ve bu cola 6tl ise, yuzdeye vurursaniz olay ekonomik acidan normaldir.
Artik yalnizca ingilizcenin yeterli olmadigi gunumuz dunyasinda, en kolay ogrenilebilecek 2. dildir. Is dunyasinda rakiplerinize bir 3 tur bindirirsiniz benden soylemesi. Ogrenmek isteyenlere en onemli tavsiyem, once Ingilizcenizi iyi bir seviyeye getirin (en azindan gramer olarak), sonra da ispanyolca konusulan bir ulkeye en az 6 ayligina pratik yapmaya gidin.
2019 Netflix dizisi. Simon Bolivarin biyografisi niteliginde. Cok kaliteli oldugu soylenemez ama guney amerika ulkelerinin Ispanya egemenliginden nasil bagimsiz ulkeler haline Simon Bolivar onderliginde getirildigini anlatiyor. Tavsiye ederim.
Ah ah, hey gidi gunler. 5 yaz ust uste yaptigim program.
Siddetle tavsiye ederim. Hatta universitede ilk yildan itibaren baslayin benim gibi. Bircok arkadasim 3. ve 4. yilinda geldiler ve mezun olunca deli gibi yine gitmek icin baska universitelere yine kayit yaptirmak zorunda kaldilar. Kimisi de istedi ama gidemedi bir daha.
Diger ulkelerden, 60 li yaslarina kadar calisip emekli olmus, hayatinin geri kalan kismini gecirmek istedikleri, yesili bol guney amerika ulkesi. 5 kez gitme firsatim oldu ve her defasinda inanilmaz rahatlamis ve yenilenmis dondum bu ulkeden. Tek bir sikintisi var, baskentin deniz seviyesinden yuksekligi. Her gidisimde en az 4-5 gun bas agrisi ve oksijen yetersizligi cektim. Gidecek olan kardeslerim, aklinizin bi kosesinde dursun derim.
Su an yasadigim ulke. Yukarida bir arkadas, "turkiyeye 3. dunya ulkesi diyenler, gidip gorsun oyle elestrsinler" demis. Kesinlikle katiliyorum. Guney amerikanin tum ulkeleri 3. dunya ulkesidir, arjantin ve brezilya baskentleri haric.
Siyasi gozlukleri cikarip, turkiyenin guzelliklerini doyasiya yasayin canim kardeslerim.
PS: Benim icin de bi parca bogaz havasi alin, cok ozledim.
