ferman yazıldı şarkıları ile patlayan kadıköylü rapçi gençler. karambol'e diss atmış, sansar'a bukalmıştır. biraz kapak yemiştir ama sağlam yapar işini.
kendinize sorduğunuz zaman asla realist cevaplar alamıyacağınız, başkasına sorduğunuzda ise hümanistçe bir cevap alacağınız sorudur. eğer birisine bir ilişki teklif etme cesaretiniz var ise kesinlikle bu soruyu karşı tarafa da sormalı ve bu cevabı kendi cevabınızla harmanlamalı ve hümanist bir cevapla birleştirmelisiniz. işte gerçek cevap odur sizin mantığınıza göre.*
ironisel bir espiri anlayışıyla elektronik pota kutuma düşen bir ileti.
yazan emrah akgün:
--spoiler--
Hükümetin, kendine muhalif, kendi gibi olmayan ulusal değerler taşiyan herkesi ERGENEKONCU diyerek gözaltına almasının ardından, gözler iVEDiK'e çevrildi.
Kültür Bakanlığı dahil malum çevrelerden birden yükselen eleştiriler, iVEDiK kılığıyla kıyafetiyle halkımıza ait bir takım izler taşidığı için, fazla ULUSALCI bulunabileceği, iVEDiK'in ERGENEKON'un mizah kanadı olabileceği, hükümetin ve emniyetin bu konuda çok hassas olduğu konuşulmaya başladı.
Peki iVEDiK, bu işte yalnız mı? Emniyetin bu konun üzerine gidebileceği, bilgi toplayabilmek için Fetoş cu basından yardım isteyebileceği de öngörülüyor.
Gelen bazı bilgilere göre Emniyetin çizgi film karakterlerini de ERGENEKON kapsamında inceleme altına aldığı sızan bilgiler arasında.
Emniyet, Öfkeli Şirin'in ERGENEKON'un çizgi film kanadının tetikçisi olabileceği, Şirin Dede'nin bu kanadın lideri konumunda olabileceği,
Aşirı hareketli ve kıvrak olması sebebiyle Mickey Mause ve Jerry'nin Emniyetin bilgilerini basına sızdıran kişiler olabileceği konusunda da çok ciddi şüphelerinin oldu bildirilmektedir.
Eğer bütün bu karakterler gözaltına alınırsa sektörde, komedi alanında Fetoşcuların ve 2. Cumhuriyetçilerin tekel oluşturacağı ve rakipsiz kalacakları endişesi kendini göstermeye başladı.
--spoiler--
efendim bu şahsi bir fantazidir. özellikle bölücü, şeriatçi, cumhuriyet düşmanı şerefsizlere karşı.
malzemeler:
kızılcık sopası
meşe odunu
çam odunu
gürgen odunu
palamut odunu
uygulama:
sopalanacak şahsiyet* önce çırılçıplak soyulur. daha sonra hafifçe ıslatılır soğuk suyla. ardından kızılcık sopası ile pembeleşinceye kadar vurulur.
pembeleştikten sonra meşe odununa geçilir ve kırmızılıktan hafif morluğa geçene kadar dövülür.
morlaşmaya başlayan vücuda çam odunu tatbik edilir. morluktan hafif siyahlaşmaya başlayana kadar devam edilir.
siyahlaşmaya başlayan bünyeye gürgen odunu tatbik edilir. ve iyice siyahlaşana kadar devam edilir.
üzerine palamut odunu ile cila çekilir.
pakistanlı bir araştırmacı, gazeteci yazar olan Dr.Faruk Saleem'in bir özeleştirisi. okumak okutmak gerekli diye düşünüyorum. gerçek bir aydının kaleminden:
--spoiler--
PAKiSTANLI BiR BiLiM iNSANININ YAZISI ...
Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika'da yedi milyon, Asya'da beş milyon, Avrupa'da iki milyon ve Afrika'da 100,000 kişi. Tek bir Yahudi'ye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler. Nedenini hiç merak ettiniz mi?
Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından 'Yüzyıl'ın Adamı' seçilen Albert Einstein bir Yahudi'ydi. Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudi'ydi. Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle. işte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları:
Ø Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.
Ø Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.
Ø Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.
Ø Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.
Ø Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.
Ø Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu.
Ø Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.
Ø Bernard Katz nöromüsküler iletişim (kas-sinir sistemi arası iletişim) alanında Nobel ödülü kazandı.
Ø Andrew Schally endokrinoloji (metabolik sistem rahatsızlıkları , diabet, hipertiroid) Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi.
Ø Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
Ø Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
Ø Stanley Cohen embriyoloji (embriyon ve gelişimi çalışmaları) dalında Nobel aldı.
Ø Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı.
Müslümanlar da dahil tüm hastalar Yahudilerin; bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.
Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss paslanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri,Emile Berliner telefon mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt makinesini geliştirdi. Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icat etti. Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi. Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında 100 ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı. Neden Yahudiler bu kadar güçlü ?
Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar; Ralph Lauren (Polo), Levi Strauss (Levi's Jeans), Howard Schultz (Starbuck's) , SergeiBrin (Google), Michael Dell (Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle), Donna Karan (DKNY), Irv Robbins ( Baskins & Robbins ) ve Bill Rosenberg (Dunkin Dougnuts ).
Yale Üniversitesi' nin Başkanı Richard Levin bir Yahudidir.
Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner, Jerry Lewis ve Peter Falk'ın da Yahudi olduklarını biliyor muydunuz ?
Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210), Neil Simon (The Odd Couple), Andrew Vaina (Rambo 1 /2 / 3), Michael Mann (Starzky and Hutch), Milos Forman (One FlewOver The Cuckoo's Nest, Amadeus), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat), Ivan Reitman (Ghostbusters) , Kohen Kardeşler,William Wyler. William James Sidis, 250-300 lük I.Q. derecesiyle dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım hangi dine mensuptur?
Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür? Cevap: Eğitim (Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı) Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür? Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim (Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)
Gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır. Asya'da 1 milyar, 400 milyon Afrika'da, 44 milyon Avrupa'da, ve 6milyon Amerika kıtasında. Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri Müslümandır. Her bir Hindu'ya iki Müslüman düşmektedir, her bir Budist'e karşılık iki Müslüman vardır ve her bir Yahudi'ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır.
Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi? Nedeni şudur; islam Konferansı Örgütü'nün (OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır. Üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Sadece ABD'de 5.758 üniversite vardır. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi' Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi' hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur. UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse % 90 ve bunlardan 15 Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkede okuma-yazma oranı % 100 dür. Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı yaklaşık % 40 olup, % 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur.
Hıristiyan dünyasındaki 'okur-yazar' ın% 98'i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran % 50dir. Hıristiyan dünyadaki okur-yazarları n % 40'ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında %2'yi geçememektedir.
Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD her 1 milyon Amerikalıya karşılık yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim adamına sahiptir. Tüm Arap dünyasındaki tam-zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35.000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. (Bu sayı Hıristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir. ) Ek olarak islam dünyası gayrı safi milli hasılasının yalnızca % 0.2 sini araştırma-geliş tirme bütçesi olarak ayırmaktayken Hıristiyan dünyası % 5 oranında araştırma-geliş tirme fonu ayırmaktadır.
Sonuç:islam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur.
1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir. Pakistan'da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu sayı Singapur'da 360 dır. ingiltere'de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap bulunurken, Mısır'da kitap eşidi 20 dir.
Sonuç: islam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.
Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır. Pakistan'ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran % 1, Suudi Arabistanın % 0.3, Kuveyt, Fas, ve Cezayirin aynı şekilde % 0.3tür. Singapur'da bu oran % 58 'dir.
Sonuç: islam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememekted ir.
Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgi üretmiyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.
Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.
Ve gelecek bilgi-temelli toplumlara aittir.
ilginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8 trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.) Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların çoğu petroldür. Mal ve hizmet üretimi ispanya'da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretim gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır. islam Dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.
O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür? Cevap: Eğitim Yoksunluğu. Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu. Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve çağdışı eğitim.
--spoiler--
edit: ulan işte siz bu kadar dar kafalısınız. siz böyle okumadan anlamadan işgüzarlık yaptıkça ne müslümanlardan ne de müslüman ülkelerden bir bok olmaz!
ulan osmanlı neden çöktü: bilgi eksikliği. ben bilirimcilik!
neden bütün müslüman ülkeleri (petrol zenginleri hariç) sefil?
Neden bütün müslüman ülkelerinden adam akıllı bir buluş çıkmaz!?
şimdi diyeceksiniz ki batır yaptırmaz ırt zırt! geçeceksin bunları. gazi mustafa kemal atatürk sana yolu göstermiş! adam gibi olup o yoldan gitsene! neyine senin başka ideolojiler?!
siz eksileyin. evet ulan ben kafirim. siz müslümansanız ben allahsızım! ilim çinde bile olsa gidin alın diyen peygambere, çalışmak, üretmek ibadettir diyen bir allah'a inanıyorum!
efendim uo oynayanlar bilirler ki pk (kırmızı)lar katillerdir. sizin bütün kankalarınız birer ikişer mavi öldürmüştür. siz skill kasmaktan ya da büyü yazmaktan savaşamadığınız için hiç bir halt olamamışsınızdır. makroya bıraktığınız oyuna akşam girdiğinizde birde görürsünüz ki evdeki tek mavi (iyi adam) sizsiniz. ulan bu da ne dersiniz. sonra başlarlar bu gün bir mavi kestim adam unicorna biniyordu. +9 brood sword vardı elinde. üzerinde de silver set. lootlamaya dahi tenezzül etmedim diyaloglarını duyarak kafayı yedirtecek hadisedir.*
italyan üsülü mantımsı bir hamur işi. peynirli olanı yenilesidir. bu topa benzeyen yiyecek italyanbların hamur işini ne kadar yaptığını gösteren bir yiyecektir.
Eros Birliği adlı lobi grubundan Fiona Patten tarafından kurulan bir siyasi parti. avustralya'da filtre programlarının zorunlu hale gelmesi seks ile ilgili sitelere girilmesinin engellenmesi gibi durumlardan rahatsız olduklarını dile geitrem bir parti. sansürlü internet istemediklerini dile getiriyolarlar ayrıca. Pattenin açıklaması şöyle:
Seks Partisi'nin perşembe günü resmen kurulacağını söyledi. Patten, partinin hükümetin internette bazı sitelere erişimi sınırlayan bir filtre sistemi koyma kararına olan tepkinin ifadesi olacağını da vurguladı. Avustralya hükümeti, çocukları pornografik ve şiddet içeren yayınlardan koruma amacıyla servis sağlayıcılarına bu tür sitelere girişi önleyici filtre koyma şartı getirmişti. Bu kararı eleştiren Patten, "20 yıl önce sorun olmayan materyaller şimdi yasaklanıyor. Sansürlü internet istemiyoruz. Seks sözcüğünden korkar hale geldik. Seks insan yaşamında yemek kadar doğal" dedi.
Yahudiler ile Araplar birbirine girmişler. Halkımızın bazıları bu savaşta araplardan yana taraf olmamızı istiyorlar.
Şöyle düşünelim: Bugün Türklerin bir savaşı olsa, hangi arap ülkesi bize destek verecek? Hiçbirisi... Bırakın desteği, tarih boyunca yaptıkları gibi gene bizi arkadan vuracaklar.
"Din kardeşliği" denilen kavram sadece Türklere dayatılıyor, arapların aldırış ettiği yok. Batılı hıristiyanlara "gavur, kafir, küffar" derler ama bir savaş durumunda onlardan aldıkları paralar karşılığında kendi "din kardeşleri" Türklere kahpece saldırmakta bir an tereddüt etmezler, tıpkı Mekke Şerifi Hüseyin gibi...
"din kardeşliği" denilen olay arapların umurunda bile değilken, Türkler neden "din kardeşliği" adına arapların davasına destek verecekler?
Hele ki Filistin... 1960'lı, 1970'li yıllarda Türkiye'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla değiştirerek komünist rejimi tesis etmek amacıyla memleketi kan gölüne çeviren dev-yol, dev-sol, thkp-c, tikko gibi marksist-leninist terör örgütlerinin Filistin topraklarında eğitim kampları kurmalarına izin vererek lojistik destek sağlayan, terörist Deniz Gezmiş ve avenesine sahte kimlikler ile silah dahi temin eden Filistinlileri savunmak, Türk evlatlarına mı düşmüştür? Filistin'de kurulan kamplarda o kızıl katilleri bizzat Filistinli subaylar eğittiler, sonra da ellerine silah verip Türkiye'ye yolladılar. 12 Eylül öncesinde dökülen kanda Filistinlilerin payı büyüktür.
Konunun bir başka boyutu da var. Vaktiyle Filistinliler yahudilere büyük arazileri dolar karşılığında satarken keyifleri gayet yerindeydi ama günün birinde o sattıkları topraklar üzerinde israil kuruluverdi. Yahudilerin paralarını afiyetle yerken iyi de, yahudilerle savaşa girince mi kötü oluyor?... "Toprağını satan milletin sonu esarettir", ne halleri varsa görsünler.
Sonuç olarak, her ikisi de Samî ırkına mensup oldukları için akraba sayılan araplar ile yahudilerin savaşı, Türkçüleri ilgilendirmez. Bunlar Türk'ün düşmanlarıdır, birbirlerini kırmaları bizim sorunumuz değil. Türkçülerin davası Doğu Türkistan davasıdır, Musul - Kerkük davasıdır, Güney Azerbaycan davasıdır, oralarda yaşayanlara "din kardeşliği" gibi bizden başka kimsenin aldırış etmediği içi boş bir bağla değil, "kan ve gen bağı" ile bağlıyız. Bu bağ, bağların en güçlüsü ve ebediyen kalıcı olanıdır. **
Kırgızların Ana - Beyit mezarlığının adını bir efsaneden aldığı söylenir.Efsaneye göre Jan-Juanlar adında vahşi ve işgalci bir kabile Kırgız ve Kazak boylarına saldırıyor ve bu saldırılarda esir aldıkları genç insanları akla zarar yöntemlerle köleleştiriyorlarmış.
Juan-Juanlar esir aldıkları Kırgız ve Kazak gençlerinin saçlarını önce kazıyor,sonra cımbızla tek tek saçlarını dipten çekerek koparıyorlarmış.Kanlar içinde kalan başlara devenin boyun derisinden yüzdükleri deriden bir kılıfı sıkı sıkıya bağlıyorlarmış.Esir alınan bu gençlerin kafasında zamanla yeniden saç oluşumu başlıyormuş.işte bu gençlerin kafasına geçirilen deve derisi bu anda işe yarıyor,yeniden biten kılları tersine çevirerek tekrar kafa derisine batmasını sağlıyormuş.Saç kıllarının geri dönüp baş etine saplanması esnasında ise köle alınan genç hafıza kaybına uğrayarak geçmişini unutuyormuş. Artık bu işlemden sonrada vahşi Juan-Juanlar kendi itaat eğitimlerini veriyorlarmış.Köle öyle bir duruma geliyor ki ne anasını babasını,ne de geçmişe dair bir olayı hatırlamaz oluyormuş.Ama sahibinin verdiği emirleri de eksiksiz yerine getiriyormuş.(Mankurtlaşmak)
Günlerden bir gün Kırgızların Nayman kabilesinden Nayman Ana adlı bir kadının on dokuz yaşındaki yiğit oğlunu da kaçırmışlar bu Juan-Juanlar.Nayman Ana oğlunu yıllarca aramış fakat bir iz dahi bulamamış.Acısını yüreğine gömmüş,gözü dikte kulakta yıllar yılı beklemeye başlamış.Derken bir gün bir tüccar tesadüfen Nayman Ana'nın misafiri olmuş.Misafir yemiş içmiş,havadan sudan konuşulmuş.Derken develerden ve deve ticaretinden söz açılmış.Tüccar deve otlatan yiğit ve yakışıklı bir köleden söz açmaya başlamış ki,Nayman Ana hemen kulak kesilmiş ve sezdirmeden dinlemiş ve karar vermiş ki bu kendi oğlu.
Nayman Ana,Ak Maya adlı devesini hazırlamış,yanına yiyecek içecek almış ve yine hiç kimseye sezdirmeden bozkırın yolunu tutmuş.Onlarca deve sürüsünü görmüş,çobanları uzaktan incelemiş ama oğluna bir türlü rastlayamamış.Tam umudunu kesmek üzereyken büyük bir deve sürüsüne rastlamış.Çobanı uzaktan uzun uzun gözlemiş ve anlamış ki bu çoban onun oğlu.Devesini sürüdeki develerin arasına bırakmış ve oğlunun yanına gitmiş.Oğlunun gözlerinin içi ifadesizmiş.Kafasında sıkı sıkıya duran o deve derisi ve çevreye ilgisiz bakışları hemen dikkat çekiyormuş.Oğluyla konuşmaya ve ona kim olduğunu anlatmaya çalışmış.Senin babanın adı: Dönenbay,unutma Dönenbay,diyormuş durmadan çocuğa.Ama oğlunun hiç aldırdığı yokmuş.
Günlerce uğraşmış ve bir gün az daha yakalanacakken canını zor kurtarmış.Bakmış ki bu iş böyle olmayacak bu kez oğlunu kaçırmaya karar vermiş.Fırsatı bulunca tekrar oğlunun yanına gitmeye yeltenmiş.Ona uzaktan bağırmış.Gel demiş.Ama çocuk hiç aldırmamış.Çünkü sahipleri ona ok ve yay verip yanına gelen kadını vurmalarını istemişler.Çocukta öyle yapmış.Daha yanına yaklaşmadan yayı germiş ve kadını nişan almış.Nayman Ana sol böğründen yaman bir ok darbesi almış.Devesi Ak Maya'ya tutunmak istemiş ama başaramamış.Devenin üstünden yere düşmüş.Tam o sırada bozkırda bir rüzgar tutuşmuş ve Nayman-Ana'nın başındaki beyaz leçeği havalandırmış.Beyaz leçek bir kuş olmuş.Dönenbay,Dönenbay diye Kırgız bozkırında ötmeye başlamış.Nayman Ana'nın öldürüldüğü yer bugün hala var olan Ana - Beyit mezarlığıdır.
Derler ki Dönenbay kuşu Kağızma'da öten ishak kuşu gibi hala ötüp durmakta imiş Kırgız bozkırlarında.
--spoiler--
Cengiz AYTMATOV
Gün Olur Asra Bedel
--spoiler--
* türk milletinin en zor zamanlarını yaşadığı zaman çıkarak saplanmış olduğu bataklıktan bir milleti çıkararak dünyanın en üst noktasına taşıma hayali güden, askeri ve siyasi deha olan, zeki bir insan. içinde bulunduğumuız koşullar ve türk gençliğinin batıya hayranlığını göz önüne aldığımızda bir daha görmemiz imkansıza yakın olan lider modeli.
Türkiye cumhuriyeti'nin resmi dili türkçedir. bkz: anayasa!,
Edit: gene birilerinin zoruna gitmiş. o zoruna gidenlere gazi mustafa kemal atatürk'ün bir vecizesi ile cevap veriyorum: bu memleket tarihte türk'tü. hala türk'tür; ve ebediyyen Türk kalacaktır!
Siz yırtının siyasi iktidar size müsamma gösterse bile Türk milleti göstermiyecektir kanı ve canı pahasına bu ülkeyi türk olarak koruyacaktır!
bir ali kınık şarkısı
ahanda sözleri:
ben senin yerine neyi koyayım,
ben kimi göreyim,kimi duyayım,
elimi attığım her şey yetimdir
senden sonrasıda benim kıyametimdir.
senden sonrasıda benim felaketimdir.
bir kez arıyormu soruyormusun,
savruldu ömrümüz görüyormusun,
şu yıkık düzenim şu hayatımdır,
senden sonrasıda benim kıyametimdir.
senden sonrasıda benim felaketimdir.
söyle bu hasretin bitesi varmı,
insan bir kez ölür ötesi var mı,
yokluğun silahım,aşk ruhsatımdır,
senden sonrasıda benim kıyametimdir.
senden sonrasıda benim felaketimdir.
Amerikalı Ulusalar kontraterör uzmanları bir işgüzarlık yaparak ABD'nin yeni başkanı Barack Obama ile El Kaide lideri Usame Bin Ladin'i dijital ortamda modifiye ederek birbirlerine benzetti. Uzmanlar Obama'nı resminde önce saçlarını kazıdı, ardından da yeni amerikan başkanına sakal ekledi. Yan yana koyduklarında ikisinin bir birine çok benzediği ortaya çıktı.
--spoiler--
1964-1972 yılları arasında Avrupa kupalarında ülkemizi başarıyla temsil eden Göztepe'miz, 1967-68 sezonunda çeyrek, 1968-69 sezonunda yarı finale yükselebilen ilk Türk takımı olma onuruna ulaştı. Sarı-kırmızılı ekibimiz 1987-88 sezonunda da, grubunda en centilmen takım seçildi.
--spoiler--
Bu dönemde oynan maçlar şöyledir:
1. 1964/65 / Fuar Kupası / Göztepe / Petrolul Ploiesti / Rom / 0-1 / 1-2 / / - 1. Tur
2. 1965/66 / Fuar Kupası / Göztepe / 1860 München / Alm / 2-1 / 1-9 / / - 2. Tur
3. 1966/67 / Fuar Kupası / Göztepe / Bologna / ita / 1-2 / 1-3 / / - 1. Tur
4. 1967/68 / Fuar Kupası / Göztepe / Royal Antwerp / Bel / 2-1 / 0-0 / / - 1. Tur
5. 1967/68 / Fuar Kupası / Göztepe / Atletico Madrid / isp / 0-2 / 3-0 / / - 2. Tur
6. 1967/68 / Fuar Kupası / Göztepe / Voj. Novi Sad / Yug / 0-1 / 0-1 / / - 3. Tur
7. 1968/69 / Fuar Kupası / Göztepe / Olym. Marseille / Fra / 2-0 / 0-2 / KURA / - 1. Tur
8. 1968/69 / Fuar Kupası / Göztepe / Arges Pitesti / Rom / 3-0 / 2-3 / / - 2. Tur
9. 1968/69 / Fuar Kupası / Göztepe / OFK Belgrade / Yug / 1-3 / 2-0 / / - 3. Tur
10. 1968/69 / Fuar Kupası / Göztepe / Hamburg / FAlm / hkm / hkm / / - Ç.Final
11. 1968/69 / Fuar Kupası / Göztepe / Ujpest Dozsa / Mac / 1-4 / 0-4 / / - Y.Final
12. 1969/70 / K.G.Kupası / Göztepe / US Luxembourg / Lux / 3-0 / 3-2 / / - 1. Tur
13. 1969/70 / K.G.Kupası / Göztepe / Cardiff City / Gal / 3-0 / 0-1 / / - 2. Tur
14. 1969/70 / K.G.Kupası / Göztepe / AS Roma / ita / 0-2 / 0-0 / / - Ç.Final
15. 1970/71 / K.G.Kupası / Göztepe / US Luxembourg / Lux / 5-0 / 0-1 / / - 1. Tur
16. 1970/71 / K.G.Kupası / Göztepe / Gornik Zabrze / Pol / 0-1 / 0-3 / / - 2. Tur
Fuar Şehirleri kupası Uefa kupası, kupa galipleri kupası ise şampiyonlar ligi olarak düzenlenmiştir daha sonra.
GÖZTEPE'NiN AVRUPA KUPASI MAÇ DAĞILIMI
KUPA ADI O G B M A Y
Fuar Şehirleri Kupası 20 6 1 13 22 39
Kupa Galipleri Kupası 10 4 1 5 14 10
TOPLAM 30 10 2 18 36 49
1700'lü yılladan itibaren genişleme ve yayılma siyaseti güden rus çarlığı ve komunist rusya ata yurdum türkmenistan'ı işgal ve iğfal ederek bir çok soydaşımı katletmiş, sürgüne göndermiş ve türkmenleri türkmenistandan göç etmeye zorlamıştır. bu durum altında kalan atalatım zoraki olarak o zamanın tek bağımsız türk devleti olan osmanlıya sığınmak zorunda kalmışlar. bu şartlar altında taşınamaz bütün mal varlığımızı yıllarca rusya emperyal olarak kullanarak çıkar elde etmiştir. rus mezalimini görmüş ve ondan etkilenmiş bir türk olarak rusyanın ve rusların benden özür dilemesini bekliyorum!
Rusya Federasyonunun bir idari bölgesidir (|Krasnoyarsk Yöresinin (Krayının) bir otonom okrugudur), Rusyanın ve Asyanın en kuzey noktasıdır.
ismini Taymir Yarımadasından almıştır. Taymir Özerk Okrug'da Yakutlar'a yakın akraba olan Dolganlar yaşamaktadır. Dolganlar Taymir Özerk Bölgesinde yaşayan nüfusun %13.9'unu oluşturmaktadır ve 5,250 insana denk gelmektedir. Ayrıca bölgede Tatarlar ve Azeriler de yaşamaktadır. Bu yüzden toplam Türki nüfus oranı %15.2'dir. Nüfusun çoğunluğunu ise Ruslar oluşturmaktadır. Ayrıca bölgede Finno-Ugric halklardan olan Nenetsler yaşamaktadır. Bu yüzden bölge Dolgan-Nenets Özerk Okrugu olarak da anılır.
Başkortostan Özerk Cumhuriyeti Güney Urallardan batıya doğru Belaya ve Kama nehirlerine kadar uzanır. 1552'de Kazan Hanlığı'nın yıkılmasından sonra Başkurtlar ve Tatarlar Ruslara karşı birlikte ayaklanmış ancak, XVIII yy'ın sonlarında Rus egemenliğine girmek zorunda kalmışlardır. Başkurtlar Tatarlarla iç içe yaşamışlardır. Başkurtça daha çok konuşma dilinde kullanılmıştır. 1926'da ise ilk Başkurtça kitap yayınlanmıştır. Etnik yapı olarak Tatarlara yakındırlar. ilk kez 1919'da S.S.C.B. içinde Başkurt SSC kurulmuştur.
Başkurtların ana dili olan Başkurtça,Tatarca'ya yakın olup hemen hemen bu lehçeyle aynıdır. Başkurtların % 68'i Özerk Başkurdistan'da yaşamakta olup, geriye kalan % 32 si Ural bölgesindedir. Başkurtlar daha çok kentsel yörelerde değil kırsal bölgelerde yerleşiktirler. Başkurt halkının yaşamında Mitolojinin ve destanların ayrı bir yeri bulunmakladır. Başkortostan'ın dışında, Başkurtlar, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Ukrayna ve Rusya Federasyonu'nun diğer bölgelerinde yaşamaktadırlar. Ülke Asya ile Avrupa'nın birleştiği bölgedir.
Resmî diller Başkurtça ve Rusça
Ülke Başkortostan Cumhuriyeti
Başkent Ufa
Cumhurbaşkanı Murtaza Rahimov
Başbakan Rafael Baydevletov
Yüzölçümü 143.600 km2;
Nüfus
Total (2006)
Nüfus yoğunluğu
4 063 409
28,4/km²
Para birimi Ruble.
Kafkasya’da yaşayan Türk halklarından biridir. Çoğunluğu, Rusya Federasyonu içindeki Kabardey-Balkarya cumhuriyetinde yaşar. Balkarlar bu cumhuriyete adını veren iki halktan biridir (diğeri Kabardeyler).
Toplam nüfus 105.000
Önemli nüfusa sahip bölgeler Rusya'ya bağlı Kabardey-Balkarya
Dil Balkarca, Rusça
Din Müslüman, Şamanizm, Rus Ortadoks Kilisesi
ilgili etnik gruplar Karaçay, Kabardey.
Altayca veya Altay Türkçesi olarak da bilinir, Türk lehçelerinin Sibirya grubu'na ait bir lehçe. Rusya Federasyonu içindeki Altay Cumhuriyeti’nin resmi dilidir. Altayca, daha önce Oyrot dili olarak adlandırılıyordu. 2002 verilerine göre bu lehçeyi yaklaşık 75 bin kişi konuşmaktadır.
Altay lehçesi Kuzey ve Güney diyalektlerine ayrılır. Bu diyalektler de ayrıca pek çok alt diyalekti içerir. Başlıca diyalektleri aşağıdaki gibidir:
* Güney Altay
o Asıl Altay
+ Mayma
o Telengit
+ Tölös
+ Çuy
o Teleut
* Kuzey Altay
o Tuba
o Kumandi
+ Turaçek
+ Solton
+ Starobardin
o Çalken (Kuu, Lebedin olarak da bilinir)
Konuşulduğu ülkeler: Rusya, Moğolistan, Çin
Konuşan kişi sayısı: 71.600
Sıralama:
Dil Grubu Sınıflandırma: Altay kolu
Türk lehçeleri
Sibirya grubu
Altayca
Resmî Durum
Resmî dil olduğu ülkeler: Altay Özerk Cumhuriyeti.
Gagavuzca, çoğunluğu Moldova'daki Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi'nde yaşayan Gagavuzların konuştuğu lehçe. Yaklaşık 150.000 kişi tarafından konuşulur. Gagavuzca, Oğuz grubuna bağlı Türkik dildir
Komşu dillerden birçok ödünç sözcük almasına rağmen bir Türk ile Gagavuz kolayca anlaşabilir. Eskiden Gagavuzca Yunan abecesi ile yazılırdı, ancak 1957'de Kiril abecesi kullanılmaya başlanınca Yunan abecesinden vazgeçilmiştir. Moldova'nın bağımsızlığına kavuşması ve Gagavuzlara özerklik verilmesinden sonra Türk abecesi üzerine biçimlendirilmiş bir abece oluşturuldu. Bu abece günümüzde halâ kullanılmaktadır. Türk alfabesinden farklı olarak Gagavuz abecesinde (Türkçedeki açık e sesi yerine) Ää harfi, Êê harfleri bulunur. Gagavuzcada yazı dili Türkiye'de halk arasında konuşulan Türkçenin yazıya dökülmüş biçimidir denebilir. Ğ harfinin yerine birçok sözcükte, ünlü harfler çift yazılarak Ğ sesi kazandırılır.
Konuşulduğu ülkeler: Moldova
Konuşan kişi sayısı: 150,000
Sıralama:
Dil Grubu Sınıflandırma: Altay Dil Ailesi (tartışmalı)
Türk dilleri
Oğuz Grubu
Gagauzca
Resmî Durum
Resmî dil olduğu ülkeler: Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi.