Evliya Çelebi, Uludağ için Cebel-i Ruhbân tamlamasını kullanır.
Osmanlılar devrinde Hüdavendigâr vilayeti Keşiş Dağı ile anılırmış.
XVI. asrın ünlü şairi Bursalı Lamiî Çelebi'nin keşiş kelimesinin Hıristiyanlıktaki ruhban demek olmadığını, Farsça keşide fiilinden müştak keşiş (çekilen şey) kelimesi olduğunu söylemesi de asırlarca bu ismi duyanları misyoner bir kelime ile karşı karşıya getirmekten men edememiş.
Ülkemizdeki sayılı Tıp Tarihçilerinden ve bu alandaki ilklerden olan Dr. Osman Şevki Bey 1889 da Bursada doğmuştur.
1925 de Coğrafya Encümeninin diğer illerde de birer şubesinin açılması düşünülmüş ve Bursada öğretmenler tarafından daha önce kurulan özel encümen ilk şube olarak kabul edilmiştir. işte bu ilk şubenin düzenlediği gezide bulunan Dr.Osman Şevki Bey Keşiş Dağının ululuğu karşısında büyülenerek ne ulu dağ der ve Ankaraya döndüğünde bir rapor hazırlar ve şöyle der :
"Bütün dünya bu dağa Olemp der. Biz ise Keşiş Dağı diyoruz. Garbî Anadolu'nun en yüksek tepesine çıktım. Etrafıma baktım; ne keşiş gördüm, ne derviş. Güzel Bursa bir keşişin gölgesi altında mustaripti. Halk bu ismi sevmiyor; haklıdır. Olemp kelimesi de halkımızın diline uygun değildir. Biz buna, dağın bünyesine en uygun olan bir ismi verelim ve Uludağ diyelim."
Mareşal Fevzi Çakmak bu öneriyi kabul eder ve bundan böyle haritalara dağ Uludağ adıyla geçer ve bu ad günümüze kadar ulaşır. Soyadı kanununun çıkması vesilesiyle Dr. Osman Şevki Bey Bursalı olan lakabını bırakarak Uludağ soyadını alır.
Osmanlıların Anadoluda kurdukları ilk hastane ve vakfiyesi olan Yıldırım Darüşşifası Osman Şevki Uludağın çalışmaları sayesinde gün yüzüne çıkmıştır.
Dr. Osman Şevki Uludağın Bursa ve Uludağ ve Bursa Kumaşları adlı 2 kitap yazmıştır. 1964 de 75 yaşında vefat etmiştir.
Uludağ yeni ismini bu şekilde alırken eski ismini de bir rüzgara vermiştir.Uludağ'ın istanbul'un ve Marmara Denizi'nin güneydoğusunda bulunması ve eski adının da Keşiş Dağı olması nedeniyle güneydoğudan esen rüzgara "keşişleme" denmiştir.
aha buraya truman showdaki karı gibi burdaki her şey yalan aslında bir simülasyondasın bir tek sen varsın diğer herkes oyuncu yazabilirdim ama yazmıyorum düşünen yazarlarımızın kafasını daha fazla karıştırmayalım.
çaylaklıktan çıkılmak için 100 ü geçmek gerektiği için bu başlık altında bol bol saçmalamam gerekmektedir. asıl yazarlık kısa ve öz yazmaktır arkadaşlar. nedemiş sevgili alperoo kısa ve öz yazan yazar canımı yesin. bu sistemi hep birlikte yıkacağız arkadaşlar destekleyiiiiin benniiiiiii.
sadece 35 bin abonesi olan müthiş gamerdır, this war of mine serisi ile kesinlikle geçer not almıştır. fps oyunlarını bok gibi oynamasına rağmen korku ve strateji oyunlarınıda bir okadar iyi oynamaktadır.
hakkariyi dinliyorum gözlerim kapalı
önce hafiften bir havayifişek geliyor
yavaş yavaş salına salına
uzaklarda çok uzaklarda
biri hewal diye bağırıyor duyuyorum
hakkariyi dinliyorum gözlerim kapalı
hakkariyi dinliyorum gözlerim kapalı
kuşlar geçiyor derken, aha biri düştü
yükseklerden sürü sürü çığlık çığlık
polisler çekiliyor sokaklardan
bir hewalin suya değiyor ayakları
hakkariyi dinliyorum gözlerim kapalı.
-"Yeryüzünde dedesinin mezar taşını okuyamayan tek millet biziz." Mehmet Çelik.
-"Dedesinin mezar taşını okuyamıyormuş. yahu gerizekalı, mezar taşında adı yazar, soy adı yazar. illa bir şey okumak istiyorsan fatiha oku.." ilber Ortaylı.