istanbul da ikamet edilmesine rağmen maddi sebeplerden dolayı cumartesi gecesini evde geçirmek zorunda kalınması durumdur. ortaçağ baziliklarını ilk görüşte ayırt edebilen, son parasını deliler gibi aradığı babil kitaplığından tek eksiği olan akbaba ya veren, o ay sigara içmeyi bırakıp borusan filarmoni orkestrasına bilet alan güzel insanların yerine hayatta baba parası yemekten başka bir boktan anlamayan eşşeklerin gezmesini hazmedemiyorum. kıskanıyorum.
amerika birleşik devletleri'nin 33. başkan yardımcılığını yapmış savaş karşıtı söylemleriyle belki de amerikan siyasi tarihinin en sevilen ve saygı duyulan politikacılarından biri olmuştur. daha sonra franklin roosevelt'in de başkan yardımcılığını yapacak olan harry truman zırtapozuna karşı başkan yardımcılığı seçimine girmiş ve çeşitli kumpaslar sonucu seçimi kaybetmiştir.
kişisel herhangi bir görüşü dahi olamayacak kadar pasif ve yetersiz biri olan truman'ın yerine seçimi kazansaydı insanlık tarihi japonya'ya atılan atom bombalarını ve ardından geşilen soğuk savaş dönemini hiç yaşamamış olabilir miydi? bu sorunun cevabının olumlu olacağına pek ihtimal vermiyorum. zira başkan yardımcılığı seçiminde dahi halkın büyük bir çoğunluğunun desteğini alan wallece ın yerine büyük amerikan şirketlerinin sahiplerinin desteğini arkasına alarak truman ın seçilmesi bile bize ilerisi için önemli ipucları vermektedir. velhasılıkelam güzel bir adamdı.
bursa kasımda başka falan değildir. cumartesi gecesi saat birde kapanan mekanlarıyla, gidilebilecek yerlerin sınırlılığıyla her ay her mevsim aynıdır. ha zirveye gidin o güzel olabilir benim meselem bursayla. hatta belki ben de gelirim.
alkolün kana nüfuz etmesi suretiyle kendisine ağza alınmayacak küfürler savuruyorum "o adam bu masaya gelecek" diye bağırıyorum, hakkını helal etsin! sevdiğimizden ulan. beni biliyorsun.
dünya üzerindeki en lüzumsuz millet olan amerikalıların da dediği gibi "imeyjın" olayında mahir olan gönlü güzel abimiz. mısraları okumaya başladığınız anda şiirin dünyasına girer nesnelere dokunursunuz. hem ne de güzel demiş " düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz."
not: küçücük de olsa politik göndermemi yaptım. şimdi biraz daha rahatım.
şiki şiki babayı bir de bu abilerden dinlemek de fayda vardır. hayır deli gibi eğleniyorsun belli de ulan hiç değilse eğlendiğiniz mekanın manzarası eiffel kulesi olmasaydı şerrifsizler!
seyit ali kahraman, yücel dağlı, robert dankoff tarafından çevrilen ve yky tarfından neşredilen evliya çelebi bin derviş mehemmed zilli'nin kaleme aldığı eserdir. hakkıyla okunabilmesi için birkaç fırın ekmek yemek gerekir.