En güzeli 90'larda çocuk olmaktır. Bu dönemi hatırlayanlar ve geçmişe bir yolculuk yapmak isteyenler için kapsamlı bir video >>
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=pGNFrHucoo4)
her ne kadar saçma bulunsada beğenilerek izlenen yeşilçam klasiği
hun türkü olduğunu söylüyor filmde.
zaman zamanda günümüz skeçlerinde mizah malzemesi olmuşluğu da vardır. şahane pazar (süheyl-behzat uygur) vs.
ama en çok hoşuma giden skeci, çocuk versiyonu olanı.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=YYdrtqaCPv8)
Vine fenomeni. 3buçuk yaşında olmasına rağmen çok güzel videoları var. Kim yönlendiriyorsa oldukça başarılı. Mizahseverlerin mutlaka takip etmesi gereken biri. Vine hesabı: https://vine.co/u/1094812183294308352
1975 Malatya doğumlu olan Ertem Şenerin kısaca mesleki kariyerinden bahsedecek olursak, TGRTde 1996′da profesyonelliğe adım attı. Star Tvde anlattığı Şampiyonlar Ligi maçları sayesinde ismini duyurdu. Star Tvnin Doğuşa satılmasıyla Doğan Yayın Grubunda spikerlik kariyerine devam etme kararı aldı. Kısa bir süre sonra da KanalDde yayınlanan Kazanmak için Bir Dakika isimli programı sundu. Şimdilerde ise Beyaz Tvde Beyaz Futbol isimli spor programının sunucusu.
Bu lüzumsuz bilgilerin ardından gelelim kişisel analize. Şener spikerlik yaptığı dönemde kendine özgü bir kaç farklı ve esprili yorum ile Türk halkına kendi sevdiren biri. Anlatıma başlamadan evvel oyuncular ile ilgili bir kaç esprili sözü kendine not alıp, anlatım esnasında uygun bölümde o esprileri yaparak kendi tarzını yaratan biri. Kısacası başarılı bir spor adamı idi. Ancak yazının ilk cümlesinde de dediğim gibi son dönemde farklı tavırları ile dikkat çekiyor.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, blogumuzun siyasi bir bakış açısı yok. Ayrıca bize yanlış da gelse, doğru da gelse herkesin siyasi görüşüne saygı duyan bir duruşumuz var.
Şimdi bir üst paragraftaki bilinci aklınızdan çıkarmamanızı isteyerek Ertem Şener hakkında bir kaç tespit aktaralım. Her sunucunun bir çizgisi vardır. Dürüst, yalancı, düzgün, eğri, sağcı veya solcu herkesin bir duruşu vardır. Doğru veya yanlış herkes saygı duymalıdır. Ancak Ertem Şenerin artık hiç bir çizgisi yok. Anlamsızca duruşunu çizgisini bozmuş bir insan. Ne oldu, neden oldu bilmiyorum ama birden tuhaf bir konuma geçti.
Hükümet yanlısı olmasına hiçbir sözümüz yok. Fakat o tavırlar, o üslup ne? Konu ile ilgili her tavrında her konuşmasında, Efendim bak ben size övgü yağdırıyorum izlenimi vermek için bir dikkat çekme, bir farkedilme çabası içinde olmak neden? Neyin ispatında olduğunu anlamış değilim. Sürekli hükümete karşı Bak ben övgüler yağdırıyorum görün bunu mesajı verme peşinde.
Tarafını anladık iktidar yanlısısın. Görüşüne saygı duyuyoruz. Ama bu nasıl bir tavırdır. Başbakanın yaşam hikayesinin anlatıldığı belirtilen Ustanın Hikayesi adlı videoyu ve o videonun tanıtıldığı Tv programını izleyemeniniz yoktur. Bildiğiniz üzere o programı Ertem Şener, başbakanın karşısında sundu. O nasıl bir konuşma, nasıl bir oturuş. Peki başbakana saygından o şekilde tavır takındığını düşünelim. Ama senin o koltuğun ucuna yanaşarak, ellerin bağlı oturman bir sunucunun çizgisini bozduğu, karşısındaki karşısında küçüldüğü andır. Bana göre başbakana da bir saygısızlıktır. Neyse bu konuyu saygısından yaptığını düşünerek noktalayalım.
Ama o konuşmalar, o twitler ne Ertem? Sürekli iktidar yanlısı olduğunu vurgulamak zorunda mısın? ister Akpartili olsun ister Chpli, ister Mhpli. Herkes tarafından sevilmeyen bir adam oldun. Kendi yanlısı olduğun kişiler bile sana karaktersiz dercesine imalarda bulundu. Göt kılı diyen de oldu, yalaka diyen de.
Değer miydi birşeyleri ispatlamak için bu kadar saçmalamaya? Bir açığın mı var, adamların elinde kozun mu var tehdit mi ediliyorsun bilmiyorum ki? Güçlüden yana durmayı tercih etmiş olabilirsin. Ama tarafını defalarca vurgulamak için bu kadar yırtınmak seni sevilmeyen adam ilan etti. Mevki makam sahipleri bir gün gider, yenileri gelir. Ancak sen halk tarafından tanınan bir spor adamı olarak kalırsın. Benim tavsiyem şu, küçüleceğin kadar küçüldün, daha da fazla alçalma. Bu sadece bizim değil halkın temennisi. Saçını ektirdin, özgüven tamam. Karın var çocuğun var. insanların tepkisini bu kadar toplamak seni de rahatsız eder.
Bilal Erdoğanı sen başbakanın oğlu olduğu için savundun, adam gibi adam olduğu için değil. Bilal, aynı kişilik ve karakterde, aynı zaman diliminde, Kılıçdaroğlu veya Bahçelinin oğlu olsaydı ve yargılansaydı sen onu eleştirecektin veya hiç yorum yapmayacaktın. Bu yüzden dürüst ol, delikanlı ol. Sayın başbakan bak ben senin oğlunu övdüm mesajı vermek sana bir şey kazandırmaz.
Onun için Ben safımı seçtim kardeşim. ister g*t kılı deyin, ister yalaka. Umrumda değil tavrından bir an önce vaz geçmelisin. Bışbıkınım bışbıkınım diye ortada dolanmaya ne gerek var? Şakşakcılık yapmanın alemi ne? Sen siyaset adamı mısın? Sana mı kaldı başbakanın oğlunu aklamaya çalışmak? Ülkede nefret objesi olduğunun farkındasın değil mi? Sosyal medyada küfürlere maruz kaldın. Sokakta rahat dolaşamaz hale geldin. Değdi mi buna? Her ne kadar umurunda olmadığını söylesen de moralinin bozulduğu ve psikolojik etkilendiğin ortada. Mehmet Okur sana laf sokmadı, tüm Türk halkına tercüman oldu. Sakın bunu unutma.
Her ne olursa olsun. insanlara kendini bu şekilde sen yansıttın. Halka kızma. Meyve veren ağaç taşlanır tabiki ama sen meyve verdiğin için taşlanmadın bunu anla. Demekki meyve vermeden büyük bir çoğunluk seni eleştiriyorsa bir bildiği vardır. Kendini, haklı olduğun konusunda savunmayı bırak. Çırpındıkça insanların gözünde daha da alçalırsın
insan hayatında kalıcı bir iz bırakan, yaşanırken biran önce bitmesi beklenen, yıllar sonra sadece kalıcı dostluklar ve güzel anılar bırakan, orta yaş ve üzeri erkeklerin "bir daha çağırsalar yine giderim" şeklinde samimiyetsiz cümlelerine maruz kalan vatani görev
Bu arada bu blogda bir kampanya başladı. Türk insanının kitap okumayı sevmemesi ile ilgili görüşünü belirten kişilere 3'er adet roman hediye ediyormuş. Şu sayfadan detaylı bilgiye bir göz atmanızı tavsiye ederim http://www.gercekbu.com/index.php/hediye-kitap/
http://www.gercekbu.com adresinden ziyaret edilen, içinde ağır eleştiri ve ağır övgü bulunan, sadece kendine ait yazıları yayınlayan, bir takım gerçekleri ve bazı görüşleri Türk insanının bakış açısı ile anlatan, çokça tespitlere yer veren ve özellikle sözlük yazarları tarafından mutlaka takip edilmesi gereken bir kişisel blog.
her iki tarafında istediği ilişkiye sahip olan erkektir. Ancak bir süre sonra ya fakir biriyle aldatılması, ya da kadın tarafından siktir edilmesi muhtemel kişidir.