ally mcbeal
135 (şirin baba)
dördüncü nesil silik 0 takipçi 15.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ssgss yasa tasarisi ve tayyip erdogan a cevap

    1.
  1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesinin 15.12.2006 tarihli kararı ile iptal edilmesi ve yürürlüğünün durdurulmasıdır.

    Başbakan Erdoğan sosyal güvenlik reformunu eleştirenlere sert çıkmıştır: 'Tasarının tek bir cümlesini okumadan spekülasyon yaratıyorlar, yalan söylüyorlar. Kazanılmış haklar aynen devam edecek' buyurdular.

    bu erdoğan'a cevaptır;

    - Emekli aylığı bağlama oranlarında "alt sınır" kaldırılmıştır. Bu durum emekli aylıklarının daha da düşmesi anlamına gelmektedir.
    - Emzirme yardımı asgari ücretin 1/3 ü tutarında iken 1/10 a düşürülmüştür.
    - Geçici iş göremezlik ödeneği günlük kazancın üçte ikisi iken, beşte üçe düşürülmüştür.
    - Cenaze ödeneği asgari ücretin 3 katından 2 katına indirilmiştir.
    - Sakatların emekli olabilmeleri için gerekli 15 yıllık çalışma şartı 18 yıla çıkarılmıştır.
    - Ölüm aylığı bağlama şartı 900 günden 1800 güne çıkarılmıştır.
    - Basım ve gazetecilik işyerinde çalışanlar, Basın Kanununa göre çalışanlar, basın kartı sahibi iken kamu kurumlarında mesleği ile ilgili istihdam edilenler, Röntgen işlerinde çalışan sağlıkçılar, Havayollarında uçucu personel, lokomotif makinistleri, infaz koruma memurları, Posta dağıtıcıları, TRT de haber hizmetinde çalışanlar, Zirai Mücadele ve karantina teşkilatında çalışanlar, Devlet Tiyatrosu sanatkarları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası çalışanlarının 360 günlük hizmetlerinin karşılığı 90 günlük fiili hizmet süresi zammı kaldırılmıştır.
    - Fiili Hizmet Zammından yararlanabilmek için 3600 gün (10 yıl) fiilen çalışma şartı getirilmektedir. Emniyet, MiT ve TSK dışındakilere fiili Hizmet Süresi zammı 5 yılla sınırlandırılmıştır.

    sen çok biliyorsun tayyip erdoğan. sen herkesten çok biliyorsun... *
    5 ...
  2. cinsel bilgisizlik

    1.
  3. 4 KADINDAN i ÜREME ORGANLARININ ADLARINI BiLMiYOR

    10 gençten sadece dördü bebeğin geliştiği organı (rahim) doğru olarak biliyor.
    Her dört kadından biri, kadın üreme organlarının isimlerini bilmiyor.
    Gebelik oluşma zamanına dair bilgisi olduğunu belirten her dört gençten sadece biri doğru bilgiye sahip.
    Her dört gençten biri tek bir cinsel ilişki ile gebelik oluşmayacağını düşünüyor.

    iSTENEN ÇOCUK SAYISI 2.4

    On gençten dokuzu, bir ailenin sahip olacağı çocuk sayısına çiftlerin kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirtiyor.
    Gençlerin ideal olarak gördükleri ilk anne olma yaşı ortalama olarak 24,2 ilk baba olma yaşı ise 26,2.
    Gençlerin sahip olmak istedikleri çocuk sayısı ortalama 2.4.
    Her dört gençten üçü cinselliklerini nasıl yaşayacaklarına kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirtiyor.

    EVLiLiK ÖNCESi CiNSEL iLiŞKi DENEYiMiNE TANIKLAR

    Gençlerin % 43ü evlilik öncesi cinsel ilişki deneyimi yaşayan bir arkadaşı olduğunu belirtiyor. Bu oran kadınlarda % 35, erkeklerde % 51.
    Genç kadınların cinsellik konusunda kişi odaklı bilgi kaynaklarının başında kız arkadaş, anne ve kız kardeş geliyor. Erkeklerin kişi odaklı temel kaynakları ise erkek arkadaş. Basın, özellikle görsel basın, gençler arasında % 34 ile önemli bir bilgi kaynağı olarak gösteriliyor.
    Gençlerin yarısından fazlası gelecekte gebeliği önleyici bir yöntem kullanmayı planlıyor.
    Gençlerin % 90ı Kadın, erkeğin kondom kullanmasını isteme hakkına sahiptir önermesine katılıyor.
    Genç kadınların % 83ü ergenlik sırasında yaşadıkları değişimlerden dolayı endişe duyduklarını açıklıyor.
    Gençlerin yaklaşık üçte ikisi şimdiye kadar bir sevgilileri olduğunu ifade ediyor.
    Erkeklerin % 9u askerlikte cinsel sağlık üreme sağlığına yönelik bilgi almış.
    Gençlerin yaklaşık % 97si üreme ve cinsel sağlık hizmeti sunulmasını olumlu karşılıyor. *
    1 ...
  4. işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    1.
  5. bir john lennon şarkısı.

    http://www.youtube.com/watch?v=njG7p6CSre=related +

    Working class hero isimli bir şarkı..
    Alıntı olmakla birlikte sözleri pek bir güzel..

    as soon as you're born they make you feel small
    by giving you no time instead of it all
    till the pain is so big you feel nothing at all
    a working class hero is something to be

    they hurt you at home and they hit you at school
    they hate you if you're clever and they despise a fool
    till you're so fucking crazy you can't follow their rules

    when they've tortured and scared you for twenty odd years
    then they expect you to pick a career
    when you can't really function you're so full of fear

    keep you doped with religion and sex and tv
    and you think you're so clever and classless and free
    but you're still fucking peasants as far as i can see

    there's room at the top they are telling you still
    but first you must learn how to smile as you kill
    if you want to be like the folks on the hill

    if you want to be a hero well just follow me

    ______________

    daha hiç zaman tanımadan
    doğduğun anda küçücük sandırırlar sana kendini
    acı artık hissedilemez hale gelene kadar büyünceye dek

    işçi sınıfı kahramanı olunmalı
    işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    evde itilir kakılırsın, okulda döverler
    eğer zekiysen senden nefret ederler aptalsan da aşağılarlar,

    işçi sınıfı kahramanı olunmalı
    işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    ta ki öfkeden kudurup onların kurallarına uyamaz hale gelene kadar
    yirmi küsur yıl boyunca sana işkence edip korkuttuktan sonra
    daha korkudan doğru dürüst yaşamayı beceremezken
    kendine bir meslek edinmeni beklerler

    işçi sınıfı kahramanı olunmalı
    işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    seni din, seks ve televizyonla uyuşmuş halde tutarlar
    böylece kendini son derece zeki, sınıf çelişkilerinden bağımsız ve özgür hissedersin
    ama gördüğüm kadarı ile aptal bir köylüden başka bişey değilsin.

    işçi sınıfı kahramanı olunmalı
    işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    tepede hala boş yer olduğunu söylüyorlar
    ama eğer yukardaki efendiler gibi olmak istiyorsan
    önce öldürürken gülümsemeyi öğrenmen gerekiyormuş

    işçi sınıfı kahramanı olunmalı
    işçi sınıfı kahramanı olunmalı

    eğer bir kahraman olmak istersen eğer tamam hadi gel benle
    eğer bir kahraman olmak istersen eğer tamam hadi gel benle
    0 ...
  6. sondor sabun yapmis

    1.
  7. jeoloji mühendislerinin yapmadıkları iş için sondaj teknikerlerine kullandıkları bir benzetmedir.

    mühendis işin başında durmadığında, sondaj işçisi yeri delip örnek çıkarmak yerine * * daha önceki işlerden kalan karotları yeniymiş gibi mühndisin önüne getirir. buna bağlı olarak eğer bu bir zemin sondajıysa * etüt tamamen yanlış çıkar deprem olur sizde ölürsünüz, eğer bu bir baraj sondajıysa rögar boruları sürekli kırılır. eğer bu bir su sondajıysa burda su yok der çeker gidersiniz. * * bizde sondör sabun yapmış deriz.
    0 ...
  8. irkcilik uzerine tarihi bir kesit

    1.
  9. Irkçılık; biyolojik ölçütler gözardı edilip salt sosyal, kültürel ve ideolojik ölçütleri kıstas alarak kendi grubunu merkeze alma, yüceltme, ve diğer gruplardan üstün görme anlayışıdır.

    insan toplulukları binlerce yıldır çok farklı coğrafya ve kültür ortamlarında yaşamış olsalarda, bugün artık bu topluluklar arasında birbirine "karışma" söz konusundur. Bu karışma, biyo-kültürel temelde başımızı döndürecek kadar büyük bir insan çeşitliliğini ve farklılığını ortaya çıkarmış- yer yüzünde içe kapanık toplulukların neredeyse kalmadığı düşünülürse- "ırk" düşüncesini insanı bir "sınıflama" aracı olmaktan çoktan çıkmıştır.

    insanın biyo-çeşitliliğini ötekileştirme, düşmanlaştırma düşüncesi çoğu zaman toplumların seçkin-zümreleri ve egemen sınıfları tarafından yürütülmekte olan ekonomik ve siyasal sömürünün temelini oluşturduğu bilinmektedir. Batılı devletlerin o "modern medeniyet gemileri"nin altında hala siyah kölelerin kırbaçlanmış bedenlerinin yatmadığını kim söyleyebilir? Söz konusu olan iktidarı elde tutmaksa, devletlerin bir kalemde "düşman" veya "kutsal" yapamayacağı dokunulmaz bir etnik gurup var mıdır? Türk ırkı maceraperestlerine Anadolu halklarının zengin kültürel miraslarının celladı olma rolünü biçen bu sistemin, tarihsel olarak sahiplendiği bir ırkçılık vasiyetinin üzerine şekillenmediğini kim söyleyebilir?

    Tarihte bu saplantılı düşünce tuzağına düşmüş bir çok tanınmış kişi ve toplum vardır. Irkçılık kendini farklı zaman ve mekanlarda şövenizim, etnosantirizm, milliyetçilik gibi biçimsel ve niteliksel farklılıklarla ortaya çıkarmıştır. Bunlardan bazıların şöyle sıralayabliriz;

    Eski Yunanlılar kendileri dışındaki toplumları dışlayıp; kendileri dışında kalan toplumları hangi renkten ve kültürden olursa olsun barbar olarak nitelendiriyorladı.

    Montesquieu, Afrikalıların tepeden tırnağa siyah yaratıklar olarak görmüş ve eklemiş " Erdemli bir varlık olan Tanrı'nın, iyi bir ruhu simsiyah bir bedene yerleştirebileceğini sanmıyorum"

    Kant," hiç kimse tanımıyorum ki çıkıpta siyahların yeteneğinden söz etsin" demiş.

    1772'de Papaz Thomas Thompson yayınladı bir makalede Afrika'daki köle ticaretinin dine hiçte ters düşmeğini söylemiştir.

    Portekiz, Hollanda ve Fransa gibi ülkeler köle ticaretinin merkezleri olmuşlar. Bu ülkelere getirlmek üzere Afrika'dan esir alınan köleler gemilere bindirilmek için 200 km yürütülmüştür.

    Müslüman dünyasında da köle ticareti yapılıyordu. 11. yy' da bir Arap gezgini Bahreyn'de 30 bine yakın siyah kölenin olduğundan bahseder.

    Osmanlı imparatorluğu'nda siyahlar islamiyeti seçerlerse köle statüsünden ayrılıyorlardı. Afrika'dan getirilen siyahlar köle olarak satın alınıp daha sonra Mekke'ye gönderiliyordu.

    Aristo'ya göre köle eksik bir insandı; düşünme ve yöneticilik ruhuna sahip değildi.

    Napolyon Bonapart Haiti'de özgürlük için ayaklanan köleleri 20.000 Fransız askeri ile kurşuna dizdirtmiştir.

    Paratönerin yaratıcısı Benjamin Franklin " siyah aşırı yemek yiyen, buna karşılık çok az çalışan bir hayvadır" der.

    Hitlerin ırkçı düşüncelerine esin kaynağı olan Chamberlain Yahudilerini Alman toplumundan farklı olduğunu söylemiştir.

    Alman dilci ve arkeolog Gustav Kossina Alman toplumunu bozulmadan kalan saf bir ırk olarak gördü.

    Adolf Hitler ırksal saflaştırma uğruna en az altı milyon insanı (yahudi ,çingeneleri, zihinsel üzürlüleri) yok eden bir ruh hastası olarak tarihe geçmiştir.

    ABD 1960 lara kadar siyahlara oy kullanma hakkı tanımamıştır. ABD'de işsizlik sihaylarda iki kat fazladır. Bu da siyahları suça, uyuşturucuya ve hastalığa iten temel nedendir.

    Ünlü evrimci Darwin'in de ırkçı düşüncelerden kendini alıkoyamadığını gemiyle yaptığı beş yıllık seyahatinden anlıyoruz. Darwin seyahati sırasında karşılaştığı yerlileri medeniyetten uzak vahşiler diye tanımlar ve onları anlaşılmaz, ilkel ve soysuz yaratıklar olarak görür. Darwin kendisi soylu bir ingiliz olarak görmüş en iyi yaşam tarzının ingiliz yaşam tarzı olduğunu öne sürmüştür. Darwin biyolojide gösterdiği o büyük başarıyı antropoli alanında gösterememiştir.
    3 ...
  10. hero talabani

    ?.
  11. Farklı bir first lady: Hero Talabani

    Babası, Kürt hareketinin önemli isimlerinden ünlü yazar ve avukat ibrahim Ahmed. Hero nun doğduğu 1948 yılında hapse girmiş ve Ebu Garib de yatmış. Aile, 1951 de Kerkük e sürülmüş ve 2 yıl ev hapsinde tutulmuş. 1954 te, Süleymaniye ye döndükten kısa bir süre sonra ibrahim Hero bir suikast girişiminden yaralı olarak kurtulmuş.

    1958 de Bağdat a taşınmışlar. 1962 de Ahmed in de öncülerinden biri olduğu Kürdistan Demokratik Partisi yasadışı ilan edilince, yeniden Süleymaniye ye dönmüşler.

    1963 te askeri darbenin ardından irana kaçmışlar. Tüm bu kaçak ve tehlikeli hayata rağmen, Hero nun eğitimi ihmal edilmemiş. 1972 de Bağdat taki Mustansiriya Üniversitesi ni bitirdi. Yaşadığı zor yıllarda, hedefini belirlemiş olmalı ki, psikoloji eğitimi aldı ve belki de hem kendi, hem de ülkesinde benzer hayat yaşayanların travmayı atlatması için çalıştı.

    Bugün Kürtlerin Hero han dediği Hero ya sempatisi, Mam Celal dedikleri Celal Talabani den bağımsız ve hatta belki daha fazla. Hero nun dünyada gördüğü sempati ve ün de, resmi platformdan sivil platforma çok daha geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

    SADDAM IN ZULMÜNÜ AMATÖR KAMERAYLA ÇEKTi

    Irak ın eski lideri Saddam Hüseyin rejimine karşı dağlara çıkıp savaşan Hero nun medya dünyasına girişi de bu yıllarda başlıyor. iranlı bir arkadaşının hediye ettiği kamerayla, Saddam bombardımanı altındaki Kürtlerin günlük hayatlarını çekmeye başladı. Kuzey Irak taki Kürtlerin tasfiyesi için başlatılan Enfal operasyonuna tanıklığı ise, hayatının dönüm noktası oldu.

    Hero, o dönemde kamerayla kaydettiği görüntülerin nasıl haber niteliği kazandığını, sonraki yıllarda bir röportajında şöyle anlatıyor:

    Saldırı bölgelerinden birinde ölmek üzere olan iki peşmerge yerde yatıyordu. Doktor onların yaralarını göstererek, Bunları yakından çek ki Saddam’ın nasıl bir kimyasal kullandığını tüm dünya öğrensin dedi. Kimyasal kokusu o kadar güçlüydü ki bayılmışım.

    Saddam ın zulmünü amatör kamerayla dünyaya yansıtan Hero Talabani, bugün Irak ın dünyaya açılan kapısında önemli rol oynuyor. Süleymaniye de pekçok şirketin sahibi. Cep telefonu şirketi Asia Cell in ortağı; KürtSat uydu kanalı, yerel TV kanalı Hak ve bir gazetenin patronu.


    Saddam döneminde içki yasağı ve örtünmeye karşı çıkan, türban ve peçeyi reddeden kadın hareketinin öncülerinden olan Hero, başta Kürdistan Kadınlar Birliği olmak üzere sayısız kadın örgütünün kurucusu oldu.

    Bugün, ülkenin first lady si, medya patroniçesi, Körfez Savaşı ndan sonra kurduğu Kürdistan Çocukları Koruma Örgütü nün başkanı ve dünyanın ünlü sivil aktivistlerinden biri...

    http://www.jamd.com
    0 ...
  12. 8 martta alanlara

    ?.
  13. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nde emperyalist-kapitalist saldırganlığa, ırkçılığa, şovenizme, erkek egemenliğine, cinsiyet ayrımcılığına, şiddete, genel sağlık sigortası yasa tasarısına, işsizliğe, yoksulluğa karşı, Sınıfsız, savaşsız, sömürüsüz, emekten yana bir dünya için, Bursa da yanmamak, Ceylanpınar da bogulmamak, töre cinayetlerinde ölmemek için, cinsiyet ayrımcılığına son demek için tüm kadınları pankartların arkasında yürüyemeye çağırıyoruz.

    zorunlu edit: bütün kadınların emekçi olduğu fikrinden bir haber insanlar için yapabileceğim bişey yok. okumak lazım bol bol, gündemi takipetmek lazım ne diyim.
    0 ...
  14. zorunlu ama hukuksuz din dersi tartismasi

    1.
  15. Danıştay ın ilk ve ortaöğretimde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin mevcut içeriği ile zorunlu tutulmasını hukuksuz bulmasıyla, yeni bir sorun ortaya çıktı. Ya zorunluluk kalkacak, ya müfredat değişecek.

    mezhepsel birşey olarak görünmesi danıştay ı şu noktada etkilemiyor. derse öğrenci girmediği zaman değişmesi zorunluluk halini alacak.

    kimliklerden din hanesinin çıkarılması ya da bulunmasının isteğe bağlanması özgürlükçü bir karar olacak. özgürlük üzerinden siyaset yapmaya çalışan farklı görüşlerede kapak pek tabi...
    1 ...
  16. solun irki olur mu

    1.
  17. çeşitli ırkların solu sahiplenme güdüsüne sorulan isyan sorusudur.

    Türk Irkı veyahut B ırkı, C ırkı diye bir kavram geçerliliğini yitirmiştir. Yeryüzünde artık kendine ait bir genotip özelliği olan; kapalı sistem yaşayan bir toplum kalmamıştır. Söz konusu olan anadoluysa hele üzerinde binlerce sene yaşamış sayısız halklar zaten birbirine karışmıştır.

    Bugün avcılık-toplayıcılık yapan bazı kabileler bile artık bir "ırk" olarak görülmemektedir. Bu ırk kavramı yüzünden tarihte birçok toplum zulüm çekmiş veya yaşatmıştır. Kendi gurubunu diğer guruplardan ayrı bir noktada gören; kendi gurubunu doğanın dinamik değilde, statik, değişmemesi gereken bir "kutsal" parçası olarak gören ve bir ruh hastası olan Hitler toplumdaki yozlaşmanın,suçun nedenini bu ırksal karışmada aramıştı. işte katliamların nedenı bu saf ırk yaratma arayışıdır. Bunları söylememin nedeni "ırk" kavramının hiçte masum bir kavram olmadığıdır. Ben bunun yerine "ulus", "millet", " etnik gurup" vb. lerini kullanmayı tercih ediyorum...

    saf bir ırk kalmadığına göre ideolojileri saflaştırmaya çalışmakta bu bağlamda yanlıştır. sol evrenseldir ve öyle kalacaktır. işin içler acısı yanı ise solun s sini bilmeyen bir grubun, antidemokratik, faşist bir çevreyle bunu oluşturmaya çalışmasıdır.
    1 ...
  18. kadıköy de yolların kapanması

    1.
  19. Türkiye Komünist Partisi nin (TKP) açık hava toplantısı nedeniyle Pazar günü saat 08.00 den itibaren toplantı sonuna kadar kadıköy yollarının bazılarının kapatılmasından ibaret hadise.

    hangi komünist fraksiyon için belediye * yolları kapamış? sorusunun cevabı çok basittir. komünist olmayan bir parti için tabiki. sisteme hizmet eden, hükümet yalakası bir partinin... görevi ülkede komünizmi kontrol altında tutmak olan aslı sosyal demokrat bir partinin pek tabi.
    1 ...
  20. fidel castro öldüğünde komünizm bitmeli

    4.
  21. fidel e birşey olursa eğer sanmaki nefes alırsın artık...

    emekçi kadının sesinde gizli;

    ben fidelim!
    9 ...
  22. tuzla da eylem yapan iscilerin gozaltina alinmasi

    ?.
  23. Ölümlü iş kazalarıyla gündeme gelen Tuzla tersanelerinde oturma eylemi yapan işçiler, trafiği engelledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Bu sırada inanılmaz bir kaza oldu; otomobilini eylemcilerin arasına süren sürücü, bir işçiye çarptı ve kaçtı.

    Son 15 yılda 82 işçinin iş kazası sonucu hayatını kaybettiği Tuzla tersanelerinde işçiler, ölümleri protesto ediyor. DiSK e bağlı Liman, Tersane, Gemi, Yapım-Onarım işçileri Sendikası (Limter-iş) Genel Başkanı Cem Dinç in de aralarında bulunduğu yaklaşık 60 kişilik grup, saat 07.00 sıralarında Tersaneler Caddesi nde yolu trafiğe kapatarak işçilerin ölmesini protesto için oturma eylemine başladı. *

    yaşasın mücadelemiz !
    bütün ülkelerin işçileri birleşin !
    ya hep beraber ya hiç birimiz !
    8 ...
  24. yeni baslayanlar icin devrim

    ?.
  25. kendisini teorikte kemalizmle karışık bir ideoloji, pratikte che guevara tişörtü, dar ağacında üç fidankitabı ve sağ yumruk havada tutularak gösterir.

    kişinin kafası daima karışıktır. işin güzel tarafıda budur zaten.
    bu sorgulamaya, yeni yeni sorular üretmeye iter.
    zaman içerisinde felsfeye ve gerçek bir filozofa yakınlık duyulur.

    'ulan harbiden ha' naaraları eşliğinde okunan kitaplardır devrim özünde ve küba da bağıran bir kadındır sonunda; 'ben fidelim!'
    0 ...
  26. kadina miras kalmamasi ayrimciliktir

    ?.
  27. "Tarımsal Alanların Kadınlara Miras Kalmaması Ayrımcılıktır"

    Medeni Kanunda yapılması planlanan değişiklikle tarımsal alanların bölünmesinin önlenmesi için miras en büyük erkek çocuğa kalacak.

    "Hükümetlerin tarımsal araziler ve işletmelerin bütünlüğünü korumasına ilişkin bazı tedbirler alması miras hukuk bakımından ilk bakışta kabul edilebilir bir düzenleme gibi görünse de yapılması planlanan düzenlemede mirasçılardan en büyük erkek evlada özel bir koruma getiriyor ve özellikle kadınlar ayrımcılığa uğruyor."

    Avukat Habibe Yılmaz Kayar tarımsal alanların miras yoluyla hak sahipliğinde yapılması planlanan yeni düzenlemeleri bianet'e değerlendirdi. Yeni düzenlemeye göre tarımsal araziler bütün kardeşlere değil ailedeki en büyük erkek evlada miras kalacak.

    Amaç kadını mülkiyetsizleştirmek mi?

    Yasaların teknik olarak "genel" ve "soyut" olduğunu anlatan Kayar, "Ancak makul sebeplerle yasada kadın ve erkek kavramlarına yer verilebilir, miras ve mülkiyet hakkına ilişkin olarak özellikle kardeşler ararsında ayrım yapılması ve özellikle erkek cinsin tercih edilerek yasada açıkça belirtilmesi ayrımcılıktır" dedi.

    "Bir menfaatten yararlanmayı bir cinse özgülemek uluslararası sözleşmeler, anayasanın eşitlik ve ayrımcılık yasağı ilkesini ihlal eder niteliktedir. Mirasın erkeklere terk edilmesi kadının mülkiyetsizleşmesine yol açacak bir durum. Devletin görevi geleneksel ve kadına zarar veren toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirmek değil değiştirmektir."

    Nasıl bir değişiklik planlanıyor?

    Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tarafından açıklanan üç aylık eylem planında yer alan, "Medeni Kanun"un miras hükümlerinde değişiklik yapılacaktır, sözünün ayrıntıları netleşmeye başladı.

    Sürecin yavaşlatılması için tarım arazilerinde bölünemez parsel büyüklüğü 10 dekardan 20 dekara yükseltilmişti.

    Bugün gazetesinin haberine göre yeni düzenleme, tarımsal alanların miras yoluyla hak sahipliği sistemini değiştiriyor.

    Buna göre, yeni sistemde tarımsal araziler bütün kardeşlere değil, ailedeki en büyük erkek evlada miras kalacak. Büyük kardeşin kabul etmemesi halinde hak küçük kardeşe geçecek. Mirası alan erkek kardeş, diğer kardeşlerin hakkını toprakla değil, parayla ödeyecek. *
    1 ...
  28. bergama yi ikna ettik yalani

    ?.
  29. --spoiler--
    "Madencilik halkla barış olmadan yapılamaz" diyen Sivrioğlu'nun açıklamaları şöyle: "Çevrenin korunması da cevherin çıkarılması da gerekir. Altın çıkarma işi yöre halkıyla barış içinde yapılmalı. Koza Altın'ın ruhsatı olmasına rağmen Kaz Dağları'nda hiçbir çalışması yok. Eğer halk istemezse o bölgede madencilik yapmayız. Bergama'da da insanlar önce istemiyordu, ancak biz halka çevreye zarar vermediğimizi kanıtladık. Maden ocaklarının bulunduğu noktadaki zeytin ağaçları civarındakilerden çok daha fazla zeytin verdi."
    Sivrioğlu, madencilikte iki yöntem olduğunu anlattı: "Biri açık diğeri kapalı ocak. Bu cevherin derinliğine, kalınlığa, miktarına bağlı. Kapalı ocakta yerüstü daha az etkileneceği için, çevreye etkisi daha az. Açık alandaysa geniş alanda çalışma gerekiyor. Açık ocak yapılırsa bir miktar ağaç kesmek gerek. Bunların da zeytinlik veya milli parkta olmaması gerekir. Türkiye'de Çanakkale'den Muğla'ya her yerde altın rezervi var. 6 bin 500 ton altın rezervinden söz ediliyor." Sivrioğlu, Bergama Ovacık'ta hem kapalı hem de açık ocak, Balıkesir Havran'daysa açık ocakları bulunduğunu belirtti.
    --spoiler--

    eurogold adıyla başlayan sonra adını normandy olarak değişen ve şuan ki adı koza altın a.ş olan siyanürle altın çıkaran şirketin genel müdürü yaptı bu açıklamayı radikal gazetesine..

    kimmiş o ikna ettiği halk neredeymiş diye soruyoruz kendisine? kimi kandırıyorsunuz?

    hala bölgede direniş devam ediyor hala halk durumdan memnun değil.

    şimdi de kaz dağları nı mahvediyorsunuz.

    (bkz: kaz dağları nda siyanürle altına hayır)
    0 ...
  30. kaz dağları nda siyanürle altın aranması

    17.
  31. dogu ve guneydogu da yoksullastirma

    ?.
  32. Mustafa Sönmez in yaptığı Doğu-Güneydoğu da Yoksullaşma ve Çözüm:Barış başlıklı makalesinde Doğu-Güneydoğu için sunduğu önlemlerdir.

    Toplumda barış olmadıkça demokrasiye, demokrasi olmadıkça barışa ulaşılamayacağı gerçeğinden hareket ederek; farklılığın reddedilmediği, farklılıkları meşru kabul eden bir siyasal, sosyal ve kültürel yaşam ortamının yaratılması, bunun için gerekli düzenlemelerin geciktirilmeden yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir.

    Bölgede normalleşme mutlaka sağlanmalı, çatışma ortamında bulundukları yerlerden göçe zorlananlar geri dönüş olanağı arayışında, evleri ve malları tahrip edilenler zararlarının tazmini bekleyişindeler.

    Bölgede özel tim türünden tüm özel savaş birimleri ve koruculuk, bölgeye aktarılan bütçe için ağır bir yük. Bunlara gerek kalmayacak bir barış iklimi bu kaynakların da verimli kullanılmasını sağlayacaktır.

    Çeyrek yüzyılı bulan düşük yoğunluklu savaşın gerekçesini oluşturan harcamaların, barışın tesisi ile sivil harcamalara dönüştürülmesi, iş ve aş yaratan yatırımlara dönüştürülmesi, bölge insanının beklentilerine daha çok cevap verecektir.

    Bu nedenle, bölgede barışın tesisi ve asker-polis harcamaları nın azaltılarak bunların istihdam dostu yatırım harcamalarına dönüştürülmesi, hem tüm Türkiye ye yayılan vergi mükelleflerinin, hem de iş ve yatırım bekleyen Bölge insanlarının beklentilerini karşılayacaktır..

    Doğu ve G.Doğuya pozitif ayrımcılık uygulayan politikalar geliştirilmeli, 50 il için geçerli kılınan teşviklerden farklı, Bölge illerine özel teşviklerle yatırımlar canlandırılmalıdır.

    Kamu yatırımları, istihdam yaratıcı özellikte olmalı, artırılmalı ve mevcutların ödeneklerine öncelik verilerek tamamlanması hızlandırılmalıdır.

    Bölgenin yerel yönetimlerine ihtiyaçları olan kaynaklar aktarılmalı, kişi başına mahalli harcama düzeyi hiç olmasa Türkiye ortalamasına çıkarılmalıdır.

    Bölgede var olan aşiret sistemi ve geri kalmışlık sorunuyla ilgili özel tedbirler alınmalı, eve hapsolan, eğitim alamamış, ev ve çocukların bakımını tek başına üstlenmek zorunda kalan kadınlar için özel eğitim olanakları sağlanmalıdır.

    Daha kalıcı ve sürekli bir barış ortamı için ise en doğrusu, genel politik bir affın ilanıdır. Herkesin politik, toplumsal ve ekonomik haklarından yararlanabilmesi için gerekli yasal ve sosyal düzenlemeler gecikmeden yürürlüğe konulmalıdır.
    1 ...
  33. kazin ayagi oyle degil bayim

    1.
  34. Biga Yarımadası'nın Çanakkale ve Balıkesir il sınırları içinde yaşayanlar bugünlerde tedirgin. Kazdağları nın dört bir yanında maden işletmeciliğine geçileceği ve özellikle de siyanür kullanılarak altın çıkarılacağı haberleri bu yörede yaşayan ya da buraya gönül verenlerde neredeyse bir panik ve ardından büyük bir tepki yarattı. Gazete haberlerini art arda toplantılar, örgütlenme girişimleri ve bilgi paylaşmı ve dayanışma denemeleri izledi. Şimdilik dağınık da görünse var olan örgütler arası bir işbirliği havası egemen; ayrıca tepkilerin bir üst örgütlenme ile yönlendirilmesi doğrultusunda da gelişmeler var.

    Önce, Bayramiç yakınındaki bazı köylerin içme ve kullanma sularının yörede sürdürülen sondaj çalışmalarından olumsuz etkilendiği ve bulanık akmaya başladığı duyuldu. Ardından, Kazdağları nın batı kenarında hemen Küçükkuyu nun yukarısındaki Bahçedere Köyü nde sondajlar başlayınca bu kez Küçükkuyu ve köylerinde bir öfke başladı.

    Pekiyi ne oluyor Kazdağları nda? Fronteer in çalışmalarını Teck Cominco nun ülkemizde kurulu bir alt şirketi ile (Teck Cominco Arama ve Maden Sanayi ve Ticaret AŞ) yürütüyor ve siyanürle altın çıkarıyorlar.

    Çanakkale, Çan, Etili, Bayramiç, Ezine, Ayvacık, Küçükkuyu halkına,

    Kazdağlarının eteklerinde büyük olasılıkla 1 trilyon ton kadar olacak kadar kayayı kazıp sağa sola saçıp,

    Bütün Çanakkale ve ilçelerinin kullandığı kadar suyu tüketip,

    Buralara 300-400 bin ton siyanür koklatıp,

    Çıkaracakları 250-300 ton altını buradaki şirketlerinden yurtdışındaki ana şirketlerine ucuza satılmış ve zarar etmiş gösterip vergi de ödemeden,

    Bir bölümünü Toronto ve New York borsalarında kendi kağıtlarına para yatıranlara dağıtacakları 3-4 milyar dolar kazanacaklarını

    anlatsalar ya.. *
    (bkz: siyanürle altına hayır)
    2 ...
  35. 3 kasim 2007 ankara mitingi

    4.
  36. On binler barış, demokrasi ve özgürlük için yürüdü!

    Türkiye nin dört bir yanından gelen on binlerce insan Kürt sorununa adil, demokratik ve barışçıl bir çözüm için; 12 Eylül Anayasası ile AKP anayasasının dışında emekçilerin lehine üçüncü bir yol olduğunu göstermek için; özgürlük ve demokrasi için yürüdü. KESK, TTB ve TMMOB un çağrısıyla düzenlenen miting son günlerde estirilen ırkçı/faşist rüzgarlara tüm Türkiye çapından verilen bir yanıt olması açısından da önemli bir yer tutuyor.

    Türkiye yürüdü!

    Sabahın ilk saatlerinden itibaren Ankara Hipodrom da toplanmaya başlayan insanlar saat 09:00 sularında Ankara Tren Garı nın önünde toplanmaya başladı. Saat 10:30 sıralarında ana pankartın hareketi ile yürüyüş başladı. Henüz emekçi örgütlerinin geçişi bitmeden kortejin bir ucunun alana girmiş olduğu haberi katılım büyüklüğünü gösteriyordu. Böylece ana kortej Sıhhiye Meydanı ile Hipodrom arasındaki yolda uzun süre bir insan seli olarak kaldı. Türkiye nin dört bir yanından gelen insanlarla gerçekleştirilen miting günlerdir sokaklarda boy gösteren ırkçı/faşist çetelere, onların iplerini elinde tutan bütün Amerikancı egemenlerin savaş isteklerine karşı toplanmış bir barış kongeresiydi aslında. Yürüyüş sırasında ve alanda sürekli kardeşlik sloganları ve barış talepleri haykırıldı, Türkçe, Kürtçe ve Ermenice... ve yaklaşık 30 bin delege haykırdı barış kongresinin kararını: Teskere geri çekilsin! Kürt sorununa demokratik, barışçıl çözüm!

    Eşitlik, özgürlük ve demokrasi

    Eşit, özgür ve demokratik Türkiye için gerçekleştirilen mitingde son günlerde yaşanan anayasa tartışmalarına emekçilerin cephesinden bir ses verilmiş oldu. On binler 12 Eylül anayasasına da AKP anayasasına da mahkûm olmadıklarını gösterdiler. Emekçilere sormadan, onların isteklerini dikkate almadan, onların çıkarlarını savunmayacak şekilde hazırlanan her anayasanın 12 Eylül anayasasından farklı olmayacağını haykırdılar. Mitingde AKP nin işçi düşmanı AB ci ve iMF ci politikaları da eleştirildi.
    0 ...
  37. ya sev ya ba da ba duuu

    1.
  38. Mizah dergisi Penguen 11 Ekim Perşembe günü çıkan 41. sayısı ile birlikte faşist slogan ya sev ya terk et e karşı panzehir niteliğinde çıkartmalar veriyor.

    Penguen Dergisi çıkartmaları verme amacını ise okuyucularına şu sözlerle aktarıyor:

    'Çok sesliliğin, çok renkliliğin, kısaca çeşitliliğin karşıtı olarak türedi ya sev ya terk et' sloganı.

    1980 sonrası depolitize olmuş gençler ve kanrevancı kesimlerce de büyük ilgi gördü.

    Bizim işimiz mizah, amacımız; içi boş, hükmedici, azmettirici, hiçbir çözüm önermeyen bu sloganı sululaştırarak, kaynatarak, buharlaştırmak ve hayatımızdan çıkartmak.

    Senin görevin Jim, eğer kabul edersen tabi, bu çıkartmaları her tarafa yapıştırmak! Böylece hayata yardımcı olmak. Kolay gelsin!!!

    Faşist odakların parolası haline gelen ya sev ya terk etsloganını en son Hrant Dink cinayeti duruşmasında Dink in katillerinin adliyeye getirildiği cezaevi aracında görmüştük. Faşist odaklar vermek istedikleri mesajı ve arka planda neler döndüğünü bir tane ya sev ya terk et çıkarmasıyla anlatmışlardı bize.

    Bir çıkartma çok şey ifade edebiliyor. Penguen'in çağrısına kulak veren bütün Jim'ler işbaşına, görevimiz kardeşlik *
    5 ...
  39. bir sinifta 198 ogrenci

    1.
  40. Bitlis in Güroymak ilçesine bağlı Güzelli köyünde 198 ilköğretim öğrencisi tek sınıfta ders görüyor. Tuvaleti bulunmayan okulun öğrencileri tuvalet ihtiyacı için evlerine gidince dersleri kaçırıyorlar.

    Güzelli köyü Muhtarı Rızvan Aysal, köy eğitim ve öğretimin zor koşullarda sürdürüldüğünü söyledi.

    Muhtar Aysal, 198 öğrencisi bulunan Güzelli Köyü ilköğretim Okulu nda, öncelikle sınıf sıkıntısı yaşandığını belirterek, Okulda ciddi sınıf sıkıntısı yaşanıyor. Köyün tüm öğrencileri tek sınıfta eğitim görüyor. Aslında okulda iki sınıf var. Öğretmen olmadığı için tek sınıf kullanılıyor. Çoğu zaman bir sırada 4 öğrenci oturuyor. Öğretmen olmadığı için 2 sınıfın tüm öğrencileri aynı anda ders görüyor dedi.

    Aysal, okulun durumunun da iyi olmadığını ifade ederek, Okulun camları kırık. Çevre düzenlemesi yapılmadığı için, sınıfın içi çamurdan geçilmiyor. Çocuklarımız çok kötü şartlarda eğitim alıyor diye konuştu.

    Okulda tuvalet ve lavabo bulunmadığını kaydeden Aysal, çocukların tuvalet ihtiyacı için ya evlerine gitmek zorunda kaldıklarını ya da bu ihtiyaçlarını uygun olmayan koşullar altında yerine getirdiklerini ifade etti. *

    bir mahalleye 4 cami mi? yapmayın gözünüzü seveyim..
    3 ...
  41. koklasma

    1.
  42. taşkömürü düzeyinde kömürleşmiş ve hidrojen/karbon oranı 0,59 a eşit olan kömürler ısıtılınca önce yumuşar sonra şişerek bünyelerindeki gazı atarak sertleşirler. bu olay sonunda oluşan kömüre kok kömürü, oluşum sürecine ise koklaşma adı verilir.
    0 ...
  43. bir fosil yakit olarak komur

    ?.
  44. jeolojik zaman içerisinde kimyasal ve biyokimyasal değişime uğrayan bitkisel malzemenin başlıca ısı, basınç gibi etmenlerle değişmesi sonucu oluşan, çoğunlukla karbon, hidrojen ve oksijen ile az miktarda kükürt ve nitrojen içeren, kimyasal ve fiziksel olarak farklı yapıya sahip maden ve kayaçtır.

    diğer içerikleri ise kül olarak adlandırılan bileşikler ve mineral maddelerdir.

    ton ölçü birimidir.

    katı, rijit ve siyahtır.

    zenginleştirilebilir.

    dünya üzerinde yayılımı fazladır.

    kömürü fiyatlandıran herhangi bir kurum yoktur.

    kömür fiyatları spekülasyonlara sebep olmaz.

    dünya üzerinde tahmini 230 yıl ömrü vardır.

    rutubet kömür için önemli bir etkendir.

    kaliteli kömür kok kömürü dür.
    2 ...
  45. ortoklas

    1.
  46. Kimyasal Bileşimi, KAlSi3O8
    Kristal Sistemi, Monoklinik (ortoklas ve sanidin), Triklinik (mikroklin)
    Kristal Biçimi, Sanidin kristalleri genellikle levhamsı veya prizmatik; ortoklas ve mikroklin kristalleri bazen prizmatik, kare şekillidir. Çoğunlukla masif ve taneseldirler.
    ikizlenme, Çok yaygın, basit, Karlsbad, Baveno, Manebach ikizlerine rastlanır. Mikroklin, albit ve periklin yasasına göre kombine ikizler gösterir.
    Sertlik, 6 - 6.5
    Özgül Ağırlık, 2.55 - 2.63
    Dilinim, {001} ve {010} mükemmel
    Renk ve Şeffaflık, Sanidin, renksiz, gri; şeffaf; Ortoklas, beyaz-açık pembe, bazen kırmızı; yarışeffaf; Mikroklin, beyaz, yeşil (amazonit); yarı şeffaf
    Parlaklık, Camsı bir mineraldir.

    Ayırıcı Özellikleri,

    Ortoklas ve mikroklin, renkleri, dilinimleri, sertlikleri; Sanidin, renksiz olması, şeffaflığı, kristal formu ile diğer minerallerden ayrılırlar.

    Bulunuşu,

    Magmatik kayalar, pegmatitler, granitler, siyenitler, riyolitler ve trakitlerin; birçok metamorfik kayaların, gnayslar ve şistlerin; bazı cevher oluşumlarının; arkozik sedimanter kayaların yaygın olarak bulunan minerallerindendir. Sanidin, yüksek sıcaklıkta oluşarak, trakit ve riyolit gibi volkanik kayalarda fenokristaller halinde bulunur. Ortoklas, magmatik ve metamorfik kayaların yaygın olarak içerdiği potasyum feldspat mineralidir. Mikroklin, düşük sıcaklıkta oluşur ve granitlerde, pegmatitik granitlerde, hidrotermal damarlarda, şist ve gnayslarda bulunur. Tüm bu minerallere, sedimanter kayalar içinde detritik taneler halinde de rastlanabilir. Yeşil renkli mikrokline, amazonit veya amazon taşı adı verilir.
    0 ...
  47. plajiyoklas

    1.
  48. Kimyasal Bileşimi, NaAlSi3O8 - CaAl2Si2O8
    Kristal Sistemi, Triklinik
    Kristal Biçimi, Prizmatik ya da levhamsı kristalli; masif, tanesel
    ikizlenme, Polisentetik ikizlenme çok yaygın ve tipiktir. Albit, periklin, karlsbad, Baveno ve Manebach yasalarına göre ikizleri yaygındır.
    Sertlik, 6 - 6.5
    Özgül Ağırlık, 2.6 - 2.8
    Dilinim, iki yönde; iyi
    Renk ve Şeffaflık, Genellikle beyaz, bazen pembe, yeşilimsi veya kahverengimsi; şeffaf-yarı şeffaf
    Parlaklık, Camsı bir mineraldir.

    Ayırıcı Özellikleri,

    Potasyum feldspatlardan polisentetik ikizlenmesiyle ayrılır. Albit, oligoklas, andezin, labradorit, bitovnit ve anortit olmak üzere, kimyasal bileşimindeki değişikliğe göre değişik türleri vardır. Bu mineraller, mikroskop altında birbirlerinden ayrılabilir.

    Bulunuşu,

    Özellikle magmatik kayalarda çok yaygın olarak bulunan bir mineraldir. Magmatik kayaların sınıflamasında temel oluşturur. Sodik plajiyoklas, daha çok granitik magmatik kayaların bileşiminde yer alırken, kalsik plajiyoklas, bazaltların ve gabroların ana bileşenleri arasında yer alır. Çok değişik türden metamorfik (şist, gnays, amfibolit) kayalarda ve sedimanter kayalarda (detritik taneler halinde) bulunabilir.

    edit: her bilgi entrysi girdiğimde 'bu bir bilgi entrysidir mercimek beyinli' yazmak zorunda bırakılıyorum.. *
    2 ...
  49. james petras

    ?.
  50. * Yabancı Sermayenin Faziletleri Hakkında Efsaneler ve Gerçekler
    * Tarımda Neo-Liberal Dönüşüm ve Küçük Köylülüğün Tasfiyesi
    * Küba Devrimini Savunmak: Aşkla mı, Kinle mi?
    * 2007 ye genel bakış
    * Türkiye ve Latin Amerika: Gericilik ve Devrim
    * Latin Amerikalı Aydınların Dönüşümü
    * Neo Liberalizme Karşı Köylü Muhalefeti
    * Büyük mali kriz ya da kazık kimin çantasında?
    * Besla katliamı
    * Maskesi Düşürülen Küreselleşme: 21. Yüzyılda Emperyalizm(Globalization Unmasked)

    gibi pek çok okunmaya değer makalesi bulunan muhalif bir yazar. *
    0 ...
  51. super devrimciler

    1.
  52. * Fidel Castro nun 17 eylül 2007 tarihli son makalesi.

    James petras a yönelik yazıldığı düşünülüyor.

    Süper-Devrimciler

    Küba ile ilgili olarak aralarında eski Sovyet ülkelerinin, Çin Halk Cumhuriyeti'nin ve başka bazı ülkelerinki dahil belli başlı basın ajanslarında yayımlanan görüşleri her gün dikkatle okurum. Latin Amerika basınından, ispanya'dan ve Avrupa'nın geri kalanından gelen haberler de bana ulaşır. 1930'lardakine benzer uzun süreli bir durgunluk korkusuyla yüz yüze bulunduğumuz bugünlerde genel tablo git gide belirsizleşiyor. 22 Temmuz 1944'te Bretton Woods Anlaşması yla ABD en büyük askeri güç olmak sıfatıyla uluslararası mübadele aracı olarak dolar basma ayrıcalığını elde etti. Savaştan zarar görmemiş ekonomisi sayesinde bu ülke savaştan sonra 1945'te dünya altın rezervlerinin yüzde 70'ini elinde tutuyordu. (Dönemin ABD Başkanı) Nixon, 15 Ağustos 1971'de basılan her doların altın karşılığı bulunması demek olan altın standardını tek yanlı bir kararla kaldırdı. ABD'nin elde kalan altın rezervinin 20 katından fazlasına mal olan Vietnam kıyımını böyle finanse etti. O zamandan beri, ABD ekonomisi doğal kaynaklar ve dünyanın geri kalanının tasarruflarıyla ayakta tutuldu.
    3 ...
  53. petrol aramak

    1.
  54. Jeoloji
    Yerbilimciye düşen görev, petrolün içinde oluştuğu basenleri ve bu basenlerdeki kapanları arayıp bulmak ve sondaj mühendislerine kuyu açacak bir yer tespit etmektir.

    Jeofizik
    Petrol kapanları yeryüzünün bir kaç yüz metre derinliklerinde olabileceği gibi, binlerce metre derinliklerde de olabilir. Petrol kapanlarının yerüstünde, jeolojik metotlarla tespiti, her zaman mümkün olamaz. Jeofizik bilimi sayesinde yeraltı tabakaları ve bunların meydana getirdikleri, kıvrımlar veya faylar, dolaylı olarak tespit edilebilirler.

    Bugüne kadar ancak kolay bulunabilen petrol keşfedilmiştir. Görülüyor ki, gelecekte, petrolün çoğu yerin çok derinliklerinde ya da denizlerin altında bulunacaktır. Arama çalışmalarında öncelikle sahada jeolojik çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar ile petrolü oluşturabilecek kaya çeşitleri, bunların yaşları ve konumları incelenir.

    Jeolojik çalışmalardan sonra, jeofizik yöntemlerle yeraltının yapısı hakkında bilgi edinilir. Jeolojik-Jeofizik çalışmalar ve özellikle sismik verilerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda yeraltındaki muhtemel yapısal formlar ve rezervuarlar hakkında bilgiler tespit edilir.

    Jeofizikçi yeraltındaki kayaların haritasını yapmak için bilimsel aletler kullanır. Bir kubbe, kapan ya da fay buldukları zaman portatif bir sondaj makinesi getirilir ve yerde bir delik açılır. Ancak, arama kuyularının çoğunda petrole rastlanmaz. Belki on kuyudan yalnızca birinde petrole rastlanabilir. Petrole rastlanması bir keşiftir ve petrol üretmek için daha pek çok kuyu açılmasıı gerekir.

    Sondaj
    Daha sonra da beklentinin yoğunlaştığı bölgede, en iyi noktada arama sondajı yapılır. Sondaj matkabı ile kayaç katmanları kesilerek derinliklere inilir. Açılan sondaj kuyusundan alınan kayaç numune örnekleri laboratuvarlara getirilerek incelenir. Bu veriler ışığında petrol rezervuarına rastlanılması ve ekonomik olması halinde petrol sahası üretime açılır.

    Fransızca kökenli sondaj kelimesinin sözlük anlamı; araştırma, anlamaya çalışma, yoklamadır. Petrol sektöründeki anlamı ise; Yeryüzünden yeraltının derinliklerine, farklı çaplarda yuvarlak bir delik açma işlemi olarak tanımlanabilir.

    Petrol yeraltındaki mağaralarda göller halinde bulunmaz , nehirler gibi akmaz ! Süngerin gözeneklerini dolduran su gibi kayaçların gözeneklerinde bulunur . *

    edit: ama ama bu bir bilgi entrysidir. mercimek beynin biraz büyüsün diye ben yardımcı olmak istemiştim..
    6 ...
  55. petrolun olusumu

    1.
  56. Milyonlarca yıl önce, bugün bildiğimiz kara parçalarınınçoğu denizlerle kaplıydı. Bu sularda sayısız bitki ve hayvan yaşıyordu. Bunlar ölünce kalıntıları dibe çöküp çürümüştü. Denizlere, ırmaklara çamur ve kum taşınıyordu.

    Taşınan bu çamurlar ve kumlar, bitki ve hayvan kalıntılarının üstünü tabaka tabaka örttü, eski tabakalar daha derinlere gömüldükçe üstlerindeki ağırlığın giderek çoğalmasıyla oluşan basınç , ısı meydana getirdi ve yavaş yavaş , milyonlarca yıl sonra ölü bitkiler ve hayvanlar petrol, hampetrol ve doğal gaz haline geldi.

    Kaya sertleştikçe petrol ve gaz, yoğun kaya ve kumtaşının sıkışmasıyla dışarı çıkıyordu. Petrol, düşünmüş olabileceğiniz gibi yer altında petrol havzalarında birikmiyordu. Kumtaşlarının arasında ufak yerlerde birikiyordu. Örneğin, bir kovayı ağzına kadar kuru kumla doldurursanız, içine hala su koyabilirsiniz. Çünkü kum taneleri arasında suyun sığacağı daha pek çok yer vardır.

    işte petrol de yeraltı kumtaşında bu şekilde bulunur. Basınç altında kalan petrol, boşluklar arasına ve geçirgen ortamlara doğru göç eder ve rezervuar dediğimiz yerlerde birikir. Bazen de yer kabuğundaki çatlaklardan yüzeye sızıp, ufak havuzlar ya da katran çukurları meydana getirir.

    Yüzyıllar geçtikçe yerin kabuğu değişmiş, tabakalar değişmiş ya da kırılmış, denizler geri çekilmiş, dağlar oluşmuştu. Yaşlı deniz yatakları kum ve toprak haline gelmişti.

    Yerin kabuğunun hareketi bazı kaya tabakalarının kıvrılmasına neden olmuş ve bazıları kemer şeklinde bükülmüştü. Petrol ise içinden geçemeyeceği yoğun kaya engelleri ile kapanıncaya kadar hareket etmiş, böylece petrolün içinde toplandığı kapanlar olumuştu.

    türkiye petrolleri anonim ortaklığı
    7 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük