az önce (bkz: atatürk ün savoranacığı) başlığını şutlayıp, yeniden açılınca da sol frame'den uçuran moderatör/moderatörler.
çaylaklık editi: üstüne de entry'lerim hakaret içermemesine rağmen 1 hafta çaylak yapan moderatörlerdir. kemalistlikten gözleri dönmüş bunların efendim. çaylak olma sebebim akıllara zarar:
(bkz: atatürk ü tartışmak)
şak şak şak! tebrikler, işte özgür düşünce budur.
an itibariyle sol frame'den yapılan sayımlarda çoğunluğun onayıyla kabul gören takdir kararıdır.
küfür etmek istiyorsanız şuna bakın mesela: http://www.eksisozluk.com...iz+frans%C4%B1z%27%C4%B1z
burada olsa diri diri s.kerler bu adamı. yalansa yalan deyin.*
zina yapan kişi bekar ise 100 sopadır. eğer bu kişi evli ve eşini aldatarak zina yapıyorsa*, cezası idamdır efendim*. kur'an-ı kerim'de devlet yöneticilerinin uygulatması şart kılınan hükümdür.
--spoiler--
1. Zina eden kadın veya erkeğin ergin olması.
2. Akıllı olması. Akıl hastasına had uygulanmaz. Akıllı ve ergin bir kimse akıl hastası ile zina etse, yalnız kendisine had uygulanır.
3. Evli olan gayrı müslime recm yerine değnek cezası uygulanır. Şâfiî ve Hanbelîlere göre pasaportla Islâm devletine gelen gayrî müslim yabancılara ne zina ve ne de içki içme cezası uygulanmaz.
4. Zinanın zor kullanarak olmaması gerekir.
5. Zinanın diri bir insanla olması gerekir.
6. Zina edilen kadının da ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta olması gerekir.
7. Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir. Fasit nikahtan sonraki cinsel temasa had gerekmediği konusunda görüş birliği vardır. Velisiz veya şahitsiz evlenme gibi.
Zinanın bir para karşılığında olması halinde Ebû Hanife'ye göre her ikisine de had cezası uygulanmaz. Çünkü bu durum bir mehir karşılığında nikâh akdine benzemektedir. Burada şüpheden dolayı had düşer. Ancak fiil haram olduğu için ta'zir uygulanır. Ebû Yusuf ve Imam Muhammed'e göre bu durumda da had cezası verilir (Ömer Nasuhi Bilmen, Istilâhât-ı Fıkhıyye Kâmusu, Istanbul 1968, III,197 vd.).
8. Cinsel temasın önden olması. Arkadan ilişki yani livata için Ebû Hanîfe'ye göre yalnız ta'zir cezası uygulanır. Ebû Yusuf, Imam Muhammed ve Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre ise livata haddi gerektirir. Yabancı bir kadına ön veya arka dışında karın, uyluk gibi başka bir yere temas ise yalnız ta'zîri gerektirir. Çünkü bu, şer'an kendisine bir şey takdir edilmeyen münker bir fiildir.
9. Had cezalarının uygulanabilmesi için Islâm devletinin varlığı şarttır. Çünkü dârul-harp veya dârul-bağy (âsiler ülkesi) de had cezalarını uygulamaya Islâm devletinin velâyet yetkisi olmaz ve bu hükümleri uygulamaya gücü yetmez.
10. Zina eden erkek veya kadının halen veya daha önce sahih nikâhla evlenmiş olması ve bu nikâh devam ederken eşiyle bir defa da olsa cinsel temasta bulunması şarttır. Böyle bir erkeğe "muhsan", kadına ise "muhsana" denir. Recm cezası için bu son niteliğin bulunması da gerekir.
Recm için muhsan sayılmada erkek veya kadında şu yedi niteliğin bulunması gerekir: Akıllı olmak, ergin bulunmak, hür ve müslüman olmak, sahih nikâhla evlenmiş bulunmak ve bu nikâhtan sonra eşiyle guslü gerektirecek şekilde cinsel temasta bulunmak. Bu şartlardan herhangi birisi bulunmazsa ceza yüz değneğe dönüşür. Zina edenlerden birisi muhsan olur, diğeri bekâr bulunursa; bekâra yüz değnek, muhsan olana ise recm cezası uygulanır.
Ebû Hanife ve Mâlik'e göre, bir erkek veya kadının muhsan sayılması için müslüman olması şarttır. Bu yüzden evli olan gayrı müslimlerin zinasına recm cezası uygulanmaz, çünkü recm, günahtan temizlenme yoludur. Zimmî ise günahtan temizlenmeye ehil değildir. Onun temizlenmesi ancak ahirette azapla gerçekleşir. Hz. Peygamber; Allah'a şirk koşan kimse muhsan değildir" (Zeylaî, Nasbü'r-Râye, III, 327) buyurmuştur. Bu görüşte olanlar için iki yahudinin Hz. Peygamber tarafından recmedilmesi olayı, Tevrat hükmüne göre olmuştur. Daha sonra bu neshedilmiştir (Zeylaî, a.g.e, III, 326; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 92).
Şâfiî, Ibn Hanbel ve Ebû Yusuf'a göre, recmin uygulanması için zina edenin müslüman olması şart değildir. Bir zimmî zina suçuyla Islâm mahkemesine gelse had uygulanır. Müslüman bir erkek zimmî bir kadınla evlenip cinsel temasta bulunsa, her ikisi de "muhsan" olur. Delil, Hz. Peygamber'in iki yahudiye recmi uygulamasıdır. "Dulun dul ile zinasında taşlama vardır" (Müslim, Hudûd,12-14; Ebû Dâvud, Hudûd 23; Tirmizî, Hudûd, 8) hadisinin genel anlamı da başka bir delildir. Diğer yandan zina bütün semavi dinlerde haram kılınmıştır (bk. eş-Şîrâzî, el-Mühezzeb, II, 267; Ibn Kudâme, el-Muğnî, Kahire 1970, VIII, 163; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-Islâmî ve Edilletüh, Dımaşk 1405/1985, VI, 43).
Zina Suçunun Sâbit Olması:
Zina, ya ikrarla ya da dört şahitle sabit olur.
1. Ikrarla Tesbit:
Zina ikrarında bulunanın akıllı, ergin olması ve zorlama altında bulunmaması gerekir. Ayrıca ikrarın dört defa yapılması gereklidır. Çünkü Mâiz b. Mâlik'e Allah elçisi dört defa ikrar esasını uygulamıştır. Hanefi ve Hanbelîlerin görüşü budur. Şâfiî ve Mâlikilere göre ise tek ikrar yeterlidir. Bunlar da işçinin kendi patronunun eşiyle zina etmesi olayına dayanırlar. Çünkü orada dört ikrardan söz edilmemiştir (Buhârî, Âhad,I, Şurüt, 9; Müslim, Hudûd, 25; el-Bâcî, el-Müntekâ, VII,135; Ibn Kudâme, el-Muğni, VIII, 191 vd.).
Diğer yandan dört ikrarın ayrı meclislerde yapılması gerekir.
2. Zinayı dört şahitle ispat: Zinanın müslüman, erkek, adaletli ve hür dört erkek şahitle ispat edilmesi gerekir (en-Nisâ', 4/15; en-Nûr, 24/4,13). Şahit sayısı dörtten az olur veya dördüncü şahit "sadece bunları bir yorgan altında gördüm" gibi kesin zinaya delâlet eden beyanda bulunmasa, ilk üç şahide "zina iftirası (kazf)" cezası uygulanır. Zina isnat edilenden had düşer. Çünkü Hz. Ömer, Muğîre (r.a)'in zinasına şahitlik eden üç kişiye zina iftirası cezası uygulamıştır (bk. ez-Zühayli, a.g.e., VI, 48; "Kazf" maddesi).
Recm Cezasının Infazı:
Zina ikrarla sabit olmuşsa recm uygulamasına devlet başkanı veya infaz görevlisinin başlaması gerekir. Şahitle sabit olması halinde ise infaza şahitlerin tamamının hazır bulunması ve ilk taşı onların atması şekliyle başlanır. Böylece herhangi bir şüphe, vazgeçme yanlışlık vb. tüm ihtimallerin ortadan kalkması ve adli hataya düşülmemesi için gerekli önlemler alınmıştır. Hz. Ali'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Önce şahitler taş atmaya başlar, sonra devlet başkanı, sonra diğer insanlar" (Zeylai, a.g.e., III, 319 vd.; es-Şevkânî, a.g.e., VII,108). Bekârların zinasında ise değnek cezasına şahitlerin başlaması gerekmez. Çünkü onlar bunun usul ve şeklini bilmeye bilirler ve bu durum zulme yol açabilir.
Recm cezası, ibretli olması için bir meydanda erkek ayakta, kadın ise tercih edilen görüşe göre göğsüne kadar bir çukura sokularak kendisine ölünceye kadar küçük taşlar atılmak suretiyle infaz edilir. Hz. Peygamber'in Gâmidiyeli kadın için, göğsüne kadar bir çukur açtırdığı nakledilir (Zeylaî, a.g.e., III, 325; eş-Şevkânî, a.g.e., VII, 109).
Recmle öldürülen kimse yıkanır. Kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve defnedilir. Çünkü Hz. Peygamber, recmedilen Mâiz için Kendi ölülerinize yaptığınız şeyleri ona da yapınız" (Zeylai,
--spoiler--
jb_lego_jail_v4, counter strike source'da, türkiye jail serverlarında en çok oynanan haritanın ismidir. counter strike 1.6 jail modundan nefret edenlerin de seveceği bir bölümdür.
nasıl yapılacağını merak ettiğim ve yapmadıkça çok canımı sıkan iştir. şimdiye kadar en fazla 10 kez, arkadaş çevresinde makarasına basket oynamış biri nasıl kendini geliştirebilir? merak edilendir efendim.
çokça merak edilen başbakandır. deprem sigortası, cart sigortası curt sigortası derken iyice soyuluyoruz. ve bu sigorta işinin islam'da haram olmasına rağmen, muhafazakar kimliğiyle başa gelen bir başbakan yapıyormuş. acaba kimdir bu ikiyüzlü?
hay beline kuvvet diyesi geliyor insanın. hiç mi durmadın be mübarek o ne amk öyle? akıllara durgunluk veren iddiadır. mod yobazlar silmezse beni son dakika gelişmelerini aktarmaya devam edeceğim.
yüca allah cc'nün gönderdiği kitapla, cumhuriyetin kurucusu olduğu iddiasıyla gündemin baş konularından biri olan atatürk'ün, nutuk adlı kitabındaki inanması zor ama gerçek bir çelişkidir.
ulu önder atatürk nutuk'ta şöyle buyuruyor:
"Cumhuriyetin ilânından sonra da, yeni Teşkilâtı Esasiye Kanunu yapılırken,
"lâik hükûmet" tabirinden dinsizlik manası çıkarmaya mütemayil ve vesilecû
olanlara, fırsat vermemek maksadile, kanunun ikinci maddesini bimana
kılan bir tabirin ithaline müsamaha olunmuştur."
bu sözü tefsir edecek olursak, buradan, laikliğin islam'la bağdaştığı sonucunu çıkarıyoruz.* ayrıca atatürk'ün bir çok hadisinde de laiklik sistemi övülür ve şeriat kötülenir.
fakat kuran-ı kerim'de ise allah cc şöyle buyuruyor:
--spoiler--
Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!) sana vahyettiğimizi, ibrahim'e, Musa'ya ve isa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini davet ettiğin şey, müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.
--spoiler--
tövbe estağfirullah, yoksa bu ayetteki müşrik... yok yok olamaz böyle bir şey!
başka bir ayette ise;
--spoiler--
Sonra (Ey Muhammed) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
--spoiler--
hayır hayır bu kadar da olmaz. artık nutuk'tan tamamen şüphe etmeye başladım. oysa okuldaki üniversite tasdikli öğretmenlerimiz bize laikliğin islam'a aykırı olmadığı söylenmişti.
büyük israftır. yemekli düğünlerde dağıtılan yemeklerin yarısı çöpe gider. hele hele tabağa dokunulmamış bile olsa garsonlar onları doğrudan çöpe döküyorlar. hiç mi allah'tan korkmazlar, dünyada yüz binlerce kişinin muhtaç olduğu o tabaklar, siyah torbalarla çöp arabalarına bindirilirken? böyle yerlerde tabağı her zaman bitirmeye çalışmalıyız ki günah bizden gitsin, geriye kalan ortadaki salatalar, tatlılar falan da düğünü hazırlayanların boynuna artık. bence tabaklarda az yemek olmalı, isteyen bir daha alabilmeli. ama böyle yapmıyorlar ve onca yiyecek, içecek kanalizasyona ve yer altındaki çöplüklere gidiyor. gerçekten içim acıyor bu manzaraları gördükçe...
ender tekin'in gazze için yazdığı parçadır. http://www.youtube.com/embed/Pd2lxG3unD4
not: arkada çalan tef ve ney dışındaki çalgılar haramdır. ahirette günahını benden bilmeyin.
istanbul'un beyoğlu ile fatih ilçelerini birbirine bağlayan köprülerden biridir. köprünün beyoğlu ayağında şişhane semti, fatih tarafında ise unkapanı semti yer almaktadır. şeritleri 3+3'tür, trafik her daim yoğundur.
2009 yılında inşaatı başlayan, temmuz'da bitirileceği iddia edilen, hala inşaat halindeki köprüdür. köprü yapıldıktan sonra metronun aksaray'a ulaşmasını bekliyoruz.*