açıkçası ben hayal kurmuyorum. belgesel açıyorum sonra o ses bana nini gibi geliyor. şöyle oluyor: genelde antik belgesel veya kozmoloji belgeseli açıyorum ve bunlar düşünmemi sağlıyor. o diyor ben derin düşünüyorum. ardından uyuyorum.
utanç duyulan ülkedir. kılışların ana muhalefette olması tayyip in iktidarda olmasından daha kötü bir durum. tayyip in başta olması zaten hüzün ama kılışların onun hiç gitmeyeceğini garantilemesi daha büyük hüzün.
kılışlar gitsin!
din zulmü ve onun dersi kalksın kampanyasıdır. çocuğa zorla din öğretmek suçtur ve bu kalkmalı. sonuçta çocuğun kişisel gelişimi için de bu sakat bir anlayış.
zorla din dersi veren devletle 6 yaşında çocuğuna çarşaf giydiren yobaz arasında hiçbir fark yoktur.
şeyhinin o iman dolu kollarında badelenmektir. şeyhin kucağına oturup her sokuşunda allaho ekber diye bağırıp tanrıya ulaşmak da olabilir.
mistik bir tarikat kurup toplu seks yapmaya müritleri teşvik etmek de olabilir.
evrim yalan derken bile evrim geçiriyorsun güzel kardeşim.
güzel tespit yaptım mübarek.
nihahah ha.
ayrıca araform görmek isteyen aynaya baksın. kimse tamamlanmış olmadığı için aslında hepsi araformdur.
edit: ulan ben entry girdiğimde üstte beş tane nerdeyse entry vardı hepsi silip kaçmış. ananızı üzüyorsunuz böyle yaparak onu diyeyim. çete misiniz ulan!
artık haber değeri bile taşımıyor bu haberler. kuran kurslarının tecavüz kurumu olduğunu herkes kabullenmiş ki kimse tepki bile göstermiyor.
nihaha ha. ama allah diyo namaz kılıyo tabi.
evet islama göre kafirdir. islama göre allah ın yasalarıyla hükmetmek lazım. allah bunu isteyecek biz ise buna izin vermeyeceğiz. din düşmanlığı bu yüzden gerekli. dinlerin mantığını anladığınızda ona düşman olmamanın saçmalığını görmüş olacaksınız.
gerek yok ki zaten içiyorlar. araplar için deve sidiği adeta kahvaltı yanına içilen çay gibi. mesela videoda içiyor ve çok mutlu çünkü o bir arap. hayaller endülüs gerçekler arabistan.
haha, götümle güldüğüm durumdur, çöl yamyamının hadislerin saçma olduğunu söyleyenlerle dalga geçmesidir. bir ara peygamberi gösteren terlik satıyordu, sonra yakalanınca o para terliğin fiyatı peygamberi gösteriyor diye ekstra para almıyorum dolayısıyla bana din tüccarı diyemezsiniz demişti. (bu neyin kafasıdır)
yani demem o ki bu çölde yuvarlanıp deve sidiği içen vahabi tipli kişiyi dikkate almıyorum.
herkesin tanrı olmasını istemesi diye bir şey yoktur. tanrı bir gereklilik de değildir.
ben babamın beni kollayacak olmasını bir gerçeklik içinde açıklarım ama tanrı gibi bir kavram yaratıp bunun beni kollayacağının bir gerçekliği yok.
ben inanayım nasıl olsa bu bana kendimi rahat hissettirir kafası da teist kafası ateistlerin kendini rahat hissetmesi için bir tanrıya inanmasına gerek yoktur çünkü bunun bir gerçekliği yok.
mesela ben soğuk bir odadayım ama sıcağı hayal ediyorum, bir güneşin etrafımı ısıttığını düşünüyorum, hayallere dalıyorum tabi fakat bedenim git gide donuyor ve sonunda soğuktan ölüyorum. şimdi hayalini kurduğum güneşin bana ne faydası oldu? sadece acımı belki biraz hafifletti, kendimi daha iyi hissetmemi sağladı ama soğuğu değiştirmedi.
işte bu yüzden boş tesellilere ihtiyaç yoktur. insanın devamlı kendini gözetleyen, kollayan bir tanrıya inanması çocukluktan çıkamamasına bağlanabilir. çocuklar da babam beni korusun kafasını yaşıyor ki çocuklarda babaya duyulan güven de cidden fazladır. babalarını dev olarak görüyorlar. babası yanındayken kimse onlara bir şey yapamaz diye inanıyorlar. değişik bir kafa tabi.
yahudiler de onlara atacak, sonsuz döngüye girecekler. ayrıca yahudiler benim hikayelerimi kullanmayın bana ait diye hıristyan ve müslümanlara dava açsa kazanır.
uzayda çok karı kız var diyorlar ama bilmiyorum. düşünsene uzaylısın satürnlü bir kızı sikiyorsun ve çocuğun jüpiterde doğuyor. bence çok güzel bir hayal.
bilimsel gerçekliği hazmedemeyenlerin kuruntusu o. ülkede aklı yok edip cihat denen vahşiliği hakim kılmaya çalışyorlar. yakında türkiyede bu yetişen cihatçı nesil sorun olacak. sadece bizim için değil ha kendi aralarında da sorun olacak, gerçek islam bu değil değip birbirini öldürecekler sonra da amerika bizi kullanıyor, bunlar hep israillin oyunu diye ortalarda mal mal dolaşacaklar.
ılımlı fikirlerin aslında fikir olmaması. ılımlılık ne idüğü belli olmamaktır. bir insanın radikal olması fikrini en iyi şekilde kavrayıp onu sonuna kadar savunacak olgunluğa erişmesiyle olur ve fikrine bağlı insanlar her daim radikaldir. radikalliğin yıkıcılığı olduğu doğrudur, her toplumda radikal eğilimler en uç noktadadır bu da doğru ama fikri var eden, o fikirle yaşayan, o fikri var etmek için gerekirse kendi varlığını bile ortaya koyan da bu kesimdir.
ılımlılar kıçını kaşıyıp genelde iki tarafa da laf çakan insanlar. ayrıca radikallik bağnazlık değildir. radikal biri de sizi anlar ama size anlattığı şeyleri anlamak için biraz daha onun olduğu yerden hayata bakmanız lazımdır.
edit: radikal islamcıların bağnaz olması radikal değil islamcı olmalarından, faşistlerin bağnaz olması ise radikal değil ırkçı olmasındandır. radikallik değil bunları bağnaz yapan taşıdğı fikirlerdir. yoksa biri jakobenist olup veya devrimci olup gene radikal olabilir ama bu fikirlerini gerici yapmaz.
haha, büyü diye bir saçmalık olmadığı için yaptıramayacak insandır. tabi gene de kötü niyetli olduğu gerçeğini değiştirmez kardeşin ama büyünün bir etkinliği ve gerçekliği yoktur.
duygular dünyasında olabilir ancak gerçeğe dönünce böyle bir şey mümkün değildir. hayatı kendimiz ve dışımızdakiler gibi alırsak ve bizden ayrı bir meta olarak değeri koyarsak( ki maddi değerdir aslında) o değerden daha fazla pay almak için insanlar her daim savaşacaktır. toplumda örgütlenip o değerden pay almak için sistemleşmedir. ha o paya neden muhtacız? çünkü yaşamak için. var olmak için o paydan almak zorundayız, daha fazla alma isteğimiz ise birbirimizi yeme nedenimiz.
yoksa insanların benimsediği ideolojiler sadece kılıftır, insanlar her zaman daha fazlasını almaya yeltenen açgözlülerdir.
adalet bile o değerden herkes eşit hak alsın diye var ama bunu yöneten bir mekanizma olması için gene iş silahlanmaya gidiyor.
ben de istemezdim açıkçası hiçbir ideolojiyle anılmak veya kendi ideolojimin daha doğru olduğunu savunmak fakat bu insan olmanın zorunluluğu. bir şeyler elde etmek için mecbur ideolojilerin olacak ve bunları topluma dayatıp en üstte çıkacaksın, bu hayvani kavgada hak alabilmen veya var olabilmen için şart. ( üzgün surat)
ne yapıyorlar. mistik bir tarikat kurup seksle tanrıya mı ulaşıyorlar diye baktım ama hiçbir şey göremedim. yine hüsran yine hüsran hiçbir mistik tarikata üye olmayacak mıyım ben ?
hadi sok sok. ben de kendi ırkıma sokayım. sanki çok önemli bir şey. nefret ediyorum açıkçası bir ırkla anılmaktan. hayali çizgilerle sınırlanmış bir toprak parçasında doğdum diye belli kimliğin üzerime leke gibi yapışması bence utançtır.
bu kaderci bakış ve gericiliğin ürünü.
ben zaten ful tütüne döndüğüm için sikimde olmayan durumdur. devlet sigara içmeyi böyle yaparak önlemiyor kişileri farklı alanlara itiyor. zaten devlet bizim sağlığımızı düşünüyorsa hastaneleri bedava yapsın sigaradan para almak kolay tabi. devlete para olsun.
ayrıca hani devlet toplumsal sözleşmeydi, biz sözleşmeyi imzalarken zam üstüne zam yiyeceğiz diye bir maddenin altına imza mı attık?
devletin bizi sömürmesini sağlık üzerinden ifade edip bunu masumlaştırmak saçmadır. resmen sigara bile lüks hale geldi bu ülkede. bunu yapanda dinci gerici yobaz akp hükümetidir.
ayın bölünmesi tamamen şiirden çalıntıdır. alın kültürlenin amk!
alıntıdır: kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
ve ortaya bir ceylan çıktı,yüreğimi aldı,ve sonra kaçtı.
bembeyaz,kaliteli,uykulu gözleri,festival zamanı önümden geçti.
süslenip sanki beni vurdu ve bakışlarıda işe koyulup,birer ok gibi beni kesip geçti.
ve benden uzağa,ağıldaki kuru çöplerin duvar gibi yükseldiği köşeye kaçtı.
benden tek saat bile uzaklaşması,o an bana acı ve ağır bir yük gibi geldi.
güzellik yanaklarının her yanına,tıpkı keskin bir maskarayla yazılmış.
ay yine karanlığın içine yolculuk ediyor ve ayla birlikte gecenin seyehatini görüyorum.
karanlığın çöktüğü vakit geceye andolsunki,herşey ortaya çıktı.
yağmurlar yanaklarımdan süzülürken,kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
imrul kays
vs kuran
şiir:kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
sure:kamer=1:kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
şiir:üslenip sanki beni vurdu ve bakışlarıda işe koyulup,birer ok gibi beni kesip geçti.
sure:kamer=29: derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. o da işe koyuldu ve deveyi kesti.
şiir:ve benden uzağa,ağıldaki kuru çöplerin duvar gibi yükseldiği köşeye kaçtı.
sure:kamer=31:şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
şiir:karanlığın çöktüğü vakit geceye andolsunki, herşey ortaya çıktı
sure: duha=1-2: kasem olsun kuşluk vaktine. ve sâkin olduğu zaman geceye ki,