"vurdulu kırdılı" filmler, filmin starı pozisyonundakiler -çeki çen bunlardan biri ve en tanınmı$ıdır- ve filmi be$lik simit kıvamında izleyen zihniyet. hani "üçü birarada" halde yakalasam, boğaz köprüsü korkuluklarından dökücem denize, o mesafeden beton etkisi yapacak marmara. olmuyor -çeki çen'i kıstıramadım-
filmler uzak doğu'da tutmu$ olabilir. onların da normları o. mesela bizde de kartal tibet-filiz akın sevi$ir, seyirci alkı$lar; duygusalız diye toplumcanak; i$te onlar da toplumcanak sadist. nerede elinde fotograf makinesi, msn'de ":d" diye tabir edilen yüz ifadesi görseniz korkun, temkinli olun. uçan tepik atıyolar çok feci. -sadist ibneler-
çeki çen'e de değinirsek, kendisi filmin japon seks ilahesini yemekten fırsat buldukça tepik atar. 3 ki$i birden etrafını sarar, birer birer saldırırlar ama -raconu bu- toz, duman, velvele... çeki çen kalkar ayağa, döner bi sırıtır yere serdiklerine, gider, fonda ain't no sunshine when she's gone. -karı$tırmı$ da olabilirim.-
ve son söz size dallama seyirciler. ulan herifler dövü$üyo, lokomotiften vagona, oradan öbür vagona atlıyor. yeri geliyor köprü altından geçecek, eğiliyor, kimi zaman kö$elerine tutunuyor, ellerine vuruyorlar falan dü$sün diye, dü$müyor, mücadele ediyor. bazen helikopterden meydana dalıyorlar. yakuzalara giri$iyorlar falan.
silah kullanıyorlar. -öeehh. heyecanlıymı$ lan aslında. yine de genel seyrini bozmamak için entrynin-
size ne oluyor lan dallamalar? altına kaçırmalar, heyecandan tir tir titremeler? bırakınız dövü$sünler.
hadi sizi göt edeyim; aksiyon filmlerinde kız ve çeki çen ölmez; korku filmlerinde de katiller bahçıvan. -ahahhaa. sıçtım mı zevkinizin içine. ohhh mis-
vira vira -mütemadiyen- "tav$anım", "ballı lokma tatlım" diyerek kur yapan 2 sevgiliye, dı$ardan, nesnel yakla$an hilmi abi tarafından yapılan yorum;
"sevi$in de rahatlayalım"
bazen 3 ki$i olur. 2 ki$i aynı kıza yazar falan. o durumlarda kıza yazan $ahıslar için de söylenebilir bu söz. -gayet güncel bir örnek, uzaklarda aramayın-
embesil türk gençliğinin son dönem icatlarından biri.-bakın önce burada bi hemfikir olalım, yine ebleh bir ispitçi çıkıp da "vay tüm türk gençliğine embesil dendi, kıçıma çimdik attı" diye ağlarsa entry silinmesin, bahsedilen "türk gençlerinin içerisinde embesil sıfatını alanlar"dır. bu dipnot nacizane bir dil atmasıdır henüz çaylaklıktan çıkan yazarın moderasyona. özetle "yalarım" diyor-
eklendiği fiili isime dönü$türdüğü için olsa gerek, yeterlik anlattığından olsa gerek, her fırsatta kullanıyorlar.
-sedat abi ak$am bana gelebiliten var mı?
+olabilitesi var okancııım.
ne oluyoruz? yozla$ıyor muyuz, yoksa yozla$ıyor muyuz diye soranlar çok geç, çok pasif mi kaldılar?
ability ifadesini kendimize yontmasak? hani en azından bu kadar bariz olmasa bazı $eyler?
ibrahim sadri'nin sunuculuğunu yaptığı trt1'de yayınlanan yarı$ma programı.
--spoiler--
Sudoku oyunu ile genel kültür sorularının harmanlandığı SORU-DOKU yarışma programında 2'şer kişilik 3 ayrı takım halinde toplam 6 yarışmacı yarışıyor.
4 turda oynan yarışmanın; birinci ve ikinci turunda 4x4'lük, üçüncü ve final turunda ise 6x6'lık sudoku tabloları bulunmaktadır. Yarışmacılar sorulan genel kültür sorularını doğru yanıtlarsa tabloyu doldurma hakkına sahip oluyorlar. Yarışmacı takımlar yarışma boyunca birbirlerini eleyerek birinciliği elde etmeye çalışıyorlar. Yarışmanın final kısmında; birinciliği elde eden takım 7500 YTL kazanmak için yarışmaya hak kazanıyor.
Birinci olan grup birinciliğini devam ettirdiği taktirde en fazla 5 defa daha yarışmaya katılma hakkına sahip oluyor.
Soru Doku yarışma programı ibrahim Sadri ile sizleri bekliyor...
--spoiler--
fenerbahçe'de, sahil kar$ısında nargile içilebilecek güzel bir mekan.
en büyük eksiği, içeride oturursanız, shuffle konumundaki cakkıdı remixleri. -bir süre sonra patlıyor insan doğal olarak. hoppidi hoppidi oyna$ıyorsanız, evde kendi aranızda oyna$ın, bize ne.-
devletin sosyal yükümlülüklerinden biri olan eğitim için toplanan cüzi miktar. -ironik bence-
her sömestrın ba$ında birer kez olmak üzere 2 vadede toplanır. toplanamaması durumunda, karne verilmez -bu güzel bir $ey- fakat periyodik olarak numune niyetine birer adet okullara serpi$tirilmi$ müdür yardımcısı ile muhattap olursunuz -bu pek güzel bir $ey değil-
ilk ve orta dereceli okullarda eğitim görenler için ödemesi zorunludur. -yani seve seve ödersiniz.-
lise yıllarında 19 mayıs gençlik ve spor bayramı için stadyuma gidip amele yanığı olan arkada$larını, ders i$lenmeyen sınıfta, süt beyazı ten rengiyle bekleyen "kaka insandır" kendileri.
sabahın köründe okulun önünde toplanıp beden eğitimi dersi öğretmeninin gelmesini bekleyen arkada$larına alaycı bir "merhaba" diyip, kapıda dikilen müdür yardımcısının gözünün içine baka baka beyaz gömleği pantolonunun dı$ına çıkmı$ $ekilde okula gelen kimse. -muhtemelen birazdan babasının selamını söyleyip derse kabul kağıdı alacak-
ta$aklı -sözü geçen anlamında- bir babanın evladı olması yardımıyla hiçbir $ekilde okul yönetiminin tepkisini çekmeyen, her okula katkı gecesinde ön masada rezervasyonu olması nedeniyle e$it olan öğrencilerden daha e$it olan bazılarından biridir bu.
kulağından yakalamı$ken söyleyeyim "kaka çocuk"; "babanın yaptığı $ey kesinlikle kabul edilemez, çok çok ayıp. ağzına biber süreyim babanın."
-fiziksel yetersizliklerden ötürü çalı$malarda yer alamayanlara değil, sadece babasının parafıyla çalı$madan çıkarılan $ımarık veletlere gelsin-
evde bulunduğu süre içerisinde "teey teey tey" nidalarıyla her an galeyana gelebilecek bireyleri topluma sokan, kımıl zararlısı diye nitelenen insanların sebebi olan hanelerdir bunlar.
küçük karde$ gece uyurken karanlıktan korktuğundan, abla ağda yapacağından açık bırakır ı$ıkları ev içerisinde.
küçük karde$ ile aynı odada kalan ergenin çi$ini yaptıktan sonra açık bıraktığı tuvalet ı$ığı ile oturma odasında pro-7'de bu gece neler var acaba diye açacağı televizyonun üzerinde yer alan düğmeye basarak açtığı salon ı$ığı, ev aydınlansın diye sürekli açık bırakılan hol ile birle$ince seyreyleyin gümbürtüyü.
ebeveyn yatak odasının ı$ığı bu saatlerde sönük olabiliyor. ben bilmem orasını. -özel hayatın mahremiyeti, ne'me lazım canım.-
"naber lan yazarı" ile aynı kimse olup sahibine/sahibesine "seni kim sözlük yazarı yaptı yazarı" diye entry girmemek için kendimi zor tutmamın, "belki yarın birgün çoluğu çocuğu olur, sakat doğar, ne'me lazım" diyerek geçi$tirmemin nedeni olan hitap. -bu sanaydı, evet.-
"onu geç de bana adrian mutu'nun gollerinin linkini gönder yazarı" "sen dün ak$am çok iğrenç bi insansın yazarı" gibi entrylere de aynı tepkiyi veririm.
dahası bunlara entry; yazarına da yazar demem. -ne diyeceğimi henüz yasarlama a$amasındayım, bakacağız"
ctrl+p'ye bastığım gibi çıktı alır, beyaz kağıda burnumu sümkürürüm.
bunlar sözlükler aleminin büyük sorunlarıdır. sözlüğe üye alımları a$amasında kalabalık bir kitlenin ba$vurusu olması durumunda "sen kimsin peki" diye kontrol edilirken; "ben yeniyim yazarı. $unlarla beraberim yazarı. hadi beni de alınız yazarı" gibi bi beyanda bulunurlarsa, "tamam hadi ağlama geç sen de" diyebilir moderatörler de.
gel zaman git zaman "dün ak$am nerelerdeydin yazarı" ki$isinin kankaları da tiksinseler de her yazar ba$lığı altına yazılan ve noktadan önce yer eden "yazarı" ifadesinden, söyleyemezler.
pohpohlarlar, po$pı$larlar. larlar lar lar.
derken içlerinden biri çıkar ve "beyaz adam bi sikim anlamamakta. gitmek demekte. bu i$ler nasıl olmakta" der, kızılderili haklarını savunur. emperyalist pezemeklerle uğra$mak zorunda kalır.
eğlenir ama. çapsızları yola getirebilmek büyük meziyettir sonuçta.
-kaydıraktan kayar gibi $erefsizim, çok zevkli-
"merkür geriye çekilmi$, bu yüzden bu hafta lot almayayım."
"kız bana göz kırptı msnden. kesin merkür olması gereken yerde duruyor." gibi yorumlarla hayatına yön veren angutlardır bunlar.
sabah ilk i$ gazetelerin astronomi sayfasını açıp nerede bir astrolog var, o gün için senin hayatın üzerine ne öngörmü$, ne olmalıymı$ o hafta i$inde, özel hayatında vs. okuyan, kendini çekip çeviren angutlardır bunlar.
ulan merkür'ün 30 cm sola çekmesi nasıl bir etkide bulunabilir üzerinde? nedir bu astroloji inancı? angut musun, öyle mi davranıyorsun? angut gibi. -taktım bu $arkıya; gibi gibiyim gibiyim gibi gibiyim gibi gibiyim gibiyim...-
-ay burnumun ucunda çıban çıktı okaaan.
+çekirdek yiyosun çok.
-ay ne çekirdeği, merkür sağa kaymı$ bir miktar, ondandır.
+yok anam. merkür sensin, çekirdek de sana girsin
- (mavi ekran)
+allahın angutu seni.
sağ eli katalogda, sol eli bilmem neresinde olan ki$i. bu $ahsın seks kar$ıtlığı sevi$meyi gerek görmemesinden değil; kendisiyle sevi$meyi gerek görmeyen insanlardan kaynaklanır.
kendi çapında bir gün hülya av$ar ile sevi$ir, döner öteki gün lerzan mutlu'yu yalar. bazen günde 3-5 celebrity götürdüğü de olmu$tur hatta.
derken onu rahatsız eden bir ba$lıkla kar$ıla$ır sözlükte, sol elini bilmem neresinden çekip eksi oy butonuna götürür.
ayıp yorgan altında olur cümlesini benimsemi$ zihniyet bu. ama cümleyin kıçından anladığı için sempatiyle yakla$mam mümkün değil; sıçarım böyle zihniyete ben. -biraz ağır mı oldu ne-
ondan sonra yatak odanda ne bok yiyosan yiyosun, o ayıp olmuyor, bu ayıp demek!
üstelik de fantezilerine elalemin celebritysini dahil ediyorsun. höh yani!
gencler aralarinda anla$mi$lar kalıbından farklı olarak 2 adet +18 bireyin -tercihen bir erkek bir de di$i. öbür türlüsünü dü$ünmek dahi istemiyorum- evlenmeleri durumunda ebeveynlerce kurulması olası cümle.
devamında "e bize de anla$mak dü$er" derlerse, tadından yenmez.
bunun birinci dereceden +c konulmadan alınan integrali için;
silent hill'de oynadığı Rose Da Silva -silent hill'e kaçan kızın annesi- rolüyle ortalama filmlerin aktristi olmaktan sıyrıldı gözümde.. -ya$ı geçmi$ olsa da-
--spoiler--
sadece kazanın ardına uyanıp kızını göremeyince araçtan ayrılıp ko$maya ba$ladığı sahnede bir "turgut nereden ko$uyor" heyecanı ya$amı$, allah ne verdiyse ko$mu$, gerilim doğrultusundan komedi doğrultusuna çevirmi$tir evdeki ambiansı.. -gül gül öldük-
--spoiler--
