valla var boyle bir sey bak, kalibimi basarim, ozumsenesi bir kavram.
sen bence yalnizlik kanserine tutulmussun arkadas, valla bak.
yok oglum valla, ciddi soyluyom la. oglum yalnizlik kanseri denilen bir sey var. kanser hucresini dusun mesela, beyine hucum ediyo tamam mi noron moron hicbir sey kalmiyo, noluyo beyin pert. yalnizlik kanseri de oyle bir sey, kanser hucresi boyle senin yalnizligina hucum ediyo, ondan sonra abuk sabuk hareketler yapiyon, yani soyle, iste arabanin silecegini kaldiriyon, efendime soyleyeyim sevmedigin bir kadinla evleniyon, kimisinde...
an itibarı ile zirvebox' a yardırdığım zirvedir. onay için moonlight sonata abimize haber saldım, tez elden onaylar kendisi bilirim ben.
ankara' da halı saha denince akla gelen ilk isim, ayrıca defansın belkemiği alkol var mi gencler'den bir fitbol klasiği daha. koşuyoruz beyler yine, top peşinde.
tarih ve saat kadroların netleşmesine bağlı olaraktan, henüz belirlenmemiştir. katılanlar arasında takım oluşumunu tek başıma kura çekerek yapıcam, isterseniz kızılayda falan hep beraberken yapayım. sonra yine üçkağıtçı demeyin bana, darılıyom valla. bi de yine 30 40 fark yemeyin gözünüzü seveyim, çıkıp gidesim geliyo maçtan organizatör olmama rağmen. 7' ye 7 takımlar yeterli olacaktır. yer olarak da bi karara varırız, uzlaşmacı bi yapım var ne de olsa. + lar her zirvede olduğu gibi bunda da beklenmektedir.
ha bu arada, bundan sonra halı saha maçı yapmak isteyen bana bi iki votka, cin ya da viski falan ısmarlasın. içince maç yapasım tutuyo la, ne hikmetse..
edit: aha da onaylandı zirvebox için. bekleyom ha.
olayı başlamadan bitirebilme yetisine sahip sopadır.
herhangi bir kavga sırasında "hanimiş benim tankutcan'ım" deme eşliğinde topuklar dizlere kadar hafif çapraz kaldırılarak ve kolları dirseklerden kırarak her sallanışta bilekleri de sallayarak arabanıza doğru yönelip "tankutcan" ınızı alır almaz arkanıza dönerseniz, ortalarda kimseciklerin kalmadığını fark edebilirsiniz diye düşünüyorum.
son zamanlarda hakkında çıkan asıllı ya da asılsız haberlerle, dünya çapında feymıs futbolcumuz sabri sarıoğlunun yakın zamanda baba olacağı gerçeğidir.
hani haberi görünce aklıma da ilk şu gelmedi değil; bizim bildiğimiz sabri o çoçuğu kaçırırdı, nasıl gole çevirdi anlamadım.
hayatında ilk ve tek sefer olmak üzere son vuruşunu dağa taşa yapmamış anlaşılan. ne diyelim, aynı performansı yeşil sahalarda da bekliyoruz. darısı tüm futbol camiasına.
ygs' ye aylarca çalışıp bi ayva yiyemeyen katılımcıların, belki bi düzen tutturur da lys' den kurtarırız mantığıyla soruların çözümlerini bırakıp şifre araması eylemidir.
eğer bu sene giren biri olsaydım, istisnasız denerdim. düşünsene hocu, bi ayar tutturursan alır başını gidersin.
takımlar aynı kalsın rövanş mı yapalım, yoksa yeni takımlar mı kuralım diye kara kara düşündürten zirvedir.
rakip takımın her bi ferdi rövanşsız bir cümle bile kurmazken, bizimkiler de az da olsa zevk almak için takımların değişmesinden yana. yardım edin olum, napam ben, nerelere gidem?
şarkı çalarken eşlik edeyim bari derken, sesin kulağa hoş gelmesi durumudur. *
aslında bakarsan boru gibi sesim var. o yüzden bu şarkıya eşlik etme olayını sadece evde tek başımayken yapıyorum. kendimizi rezil rüsva etmeyelim bi şarkı uğruna.
bakıyorum şimdi soliste falan, sesi benden de kötü.*** ama şarkıya bi güzel uyuyo sesi. lan benim neyim eksik diye düşünüp bi katılıyorum şarkıya, bi de ne göreyim sesim aslında gayet güzelmiş. tabi benden kaynaklanan bi güzellik değil bu. ne zaman anlıyorum, bilgisayarın sesini kısıp tek başıma söylemeye başladığım zaman.
aman tanrım, az önceki sesle bu ses bir olamaz. ikisi de ben miyim diye düşünmeye sevk ediyo insanı bi anlığına. böyle bi sese ayar verme çabasına giriyorum, sonucu görünce girdiğim gibi çıkıyorum o eylemden. ve tekrar sesimin kötü olduğunu kabul edip en iyisi ben sadece eşlik edeyim demekle yetiniyorum.
evet sözlük, bu gece de bunu fark ettim. söz tekrar sende.
nutella yiyen her bir yazarın birer ekşi sözlük yazarı olmadığı gerçeğidir. *
hayır bizde yiyoruz ama, ne özentilik, ne de ekşicilik. bunun sebebi sadece diğer markalarla karşılaştırıldığında nutellanın açık ara önde olduğu gerçeğidir. bilsem ki birisi karşılayacak, bi güne bi kavanoz ayırırım şerefsizim.
abi güzel işte bu eleman, daldır daldır ye. yalnız kimi elemanları çay kaşığı kesmiyomuş, olayı direk yemek kaşığına dönderen varmış, oha diyorum onlara sadece. biz de seviyoruz ama hayvan gibi yemiyoruz.
evde tek olduğunuzu bilirsiniz. yapacak bi$ey olmadığı için nette takılırsınız.
arkanızda televizyon kısık sesle açıkken siz sözlüğe bakarsınız. sol frame'deki uludağ sözlük korku gecesi ba$lıklarını gördükçe " hay sizin gecenize sokim." dersiniz.
tam o sırada bi sigara yakılmaya çalı$ılır. bi bakarsın çakmağın gazı bitmi$. gider içeriden kibriti alırsınız. tam sürtünce bi çıtırtı duyulur.
hıh i$te o çıtırtı yüzünden korkudan altıma i$edim.
tum saygideger yazarlarimizin pilot halde sozluge girdigini du$undugumden dolayi ortaya cikan olgu. ya da ben oyle du$unuyorum.
gece vardiyasi gorevi devralinca sozlugun havasi degi$iyor allahima. neler mi oluyor 12'dn sonra? bana ne soruyonuz iki uc basliga girin bakin. zaten saat 12'yi gecti. girde bak neler olmuyo ki.