rome dizisinden önce, George and the Dragon (george), A knight's tale (Colville), Kutsanmış (Craig Howard), son dönemde ise; karasakal (Solomon Kane) filminde rol almış ingiliz oyuncu. Ayrıca geçtiğimiz aylarda dünyadaki 50 yakışıklı erkek arasında girmiştir.
bilmem kaç sene geride kalmış yıllara sorulan soru. Ardımı dönüp baktığımda, sislerin arasında ufak bir çocuk var hayal meyal. Aynaya baktığımda arada hala gözlerimde görür gibi olurum onu. Ama hala sislerin arasında, gitgide de kaybolmakta.
Yüz yıllık bir çınar edasıyla durdu her olayın karşısında. Sanki kendisi çok büyük bir şeymiş gibi. Yeri geldi devirdi yeri geldi devrildi.. Minicik bedeni, koccaman kalbiyle her şeyi anlamaya, yaşamaya çalıştı. Becerdi de sanırım.
Kızıl saçlarına yazın son güneşi vururken, kafasında kimbilir kaç bin tilkiyle gülümsüyor hınzır hınzır. Gidişi daimi sanmayın, eğer tanıyorsam onu fırlar gelir bir yerlerden.
günün delirmiş gibi hareketli saatlerinden sonra dinlendiğinde huzurlu, sakin bir beyin, kulak ve ruh üçlüsünü sunmayı garanti eden şarkı. Güzel demek bu şarkı için çok az kalır.
biliyorum, uzun zamandır görüşmedik. Ve ben birden senin karşında belirdim, olmadık zamanda. Bazen telefonun ucunda iki soğuk alo olduk birbirimize. Bazen de hiç tanımadığımız iki ailenin çocukları. Büyüyemedik yanyana biliyorum. Sem gördüklerini anlatamadın bana, yanlışlarını doğrularını paylaşamadın. Bense hep akıl alacağım bir insan olmasını istedim "abla" diyeceğim kişinin. 5 yıl, tam 5 yıl fazla yaşamaıştın benden. Kimbilir ne zorluklardan geçmiş, yaşayamadığım, kaçırdığım neler yaşamıştın.
Şimdi hemen yan masanda oturuyorum. işini yapmaya çalışırken arada bana göz atıyorsun. Biraz kızmış gibisin görüyorum. Arada kızgın ama bir o kadar da şaşkın bakışların buluşuyor gözlerimle. Kızma bana, lütfen kızma.
Çok istedim, küçükken korktuğumda sana sığınmayı, kavga ettiğimde sana şikayetlerle gelmeyi, ilk sevgilimi, ilk hayal kırıklığımı, ilk evden ayrılma isteğimi seninle paylaşmayı. Olmadı abla ne yapayım olmadı işte. Ayrı ailelerde yaşarken bu nasıl mümkün olabilirdi?
Babamla sürekli kavga edişiniz, senin kapıyı çekişlerin, onun sana bağırışları... Benim iin yabancı olan bir kadını, anneni babama savunuşun... Anlayamadım ki abla hayatının bu denli zor olduğunu.
Kimbilir neler geçiriyorsun içinden. Dört dörtlük hayatından neden gelip de beni rahatsız ediyorsun diye soruyorsun değil mi? Ama inan öyle değil abla. Bilmiyorsun... Kimse anlayamıyor beni, bilmiyorsun.
Bıraktın sözlüğü biliyorum. Sürekli uzaktan okurdum yazılarını. Bazen güler, bazen düşünür bazen de hayret ederdim sana. O deli dolu asi, motorcu çılgın kızın bu kadar kırılgan olduğuna... Bunu da okuyacaksın biliyorum. En azından denk geleceksin. Bu gün olmasa da yarın.. mutlaka bir gün. Seni özlüyorum abla.
inanç ve zevkler ayrıdır. Bu afiş, bu zamana kadar olması gereken bir durumdu zaten. Saygı duymak, insanlık ayrıdır. müzik dinlemek ve ibadet etmek ayrı.
kızgınlıkla yapılmış fevri bir harekettir. Eylemi gerçekleştirdikten sonra eğer yedek cep telefonunuz yoksa telefonsuz günlere merhaba demeniz gerekmektedir.