--spoiler--
filmin ortalarında Grace'in bütün şehri yakmasını arzu edenler filmin sonunda huzura ermiş olabilirler ama beni yine sıkıntımdan kurtarmayan bir Lars von Trier finali daha.*
Zira filmin sonuna kadar sizi geren yönetmenden bir çığlık bekliyorsunuz, grace'e kendinizce uzun tiradlar hazırlıyor, filmin sonunda insanların yüzüne vurmasını bekliyorsunuz. ama olmuyor, bu sessiz çığlık ve kolay ölüm benim gibi birçok seyirciyi maalesef ekranın başından buruk ayırıyor.
diyalog bazı yönetmenler için pek cazip bir betimleme tarzı olmayabilir, lars von trier böyle yaparak belki de bizde intikam sevinciyle örselenmiş aforizmalar yerine filmin başından kalktığında dahi olayları sorgulayan bir sıkıntı bırakmak istiyor.
--spoiler--
her şeye bir yana çok deneysel bir yapıt ve mutlaka izlenmeli.
sosyal medya sitesi mashable 30 haziran'ı sosyal medya günü ilan ettiğinden beri tüm dünyada "kurabiye yeme, limonata içme" formatında kutlanmış bu gün. buna tepki olarak düzenlenen etkinlikte o akşam ana akım medyanın görmediği bir konu* vatandaş haberciliği formatında tartışılacakmış. kuleye de twitter timeline'ı giydiriyorlar, hem kuledibinden hem bilgisayar başından katılınabilecek..
yıllardır ismini hiçbir yerde duymadığım, bu sabah bir dost meclisinde "yaa bi kırıkkale vardı noldu ona?" sorusuyla yeniden hayatıma giren gizli forvet kılıklı ilimiz.
il kültür ve turizm müdürlüğü de vardır allah bilir buranın.