üniversiteli kızların geceliğine kafayı takıp da üniversiteli erkeklerin gecede kaç tane götürdüğünü sorgulamayan, orospuluğun sadece kadınlara özgü bir şey olduğunu sanan insan düşüncesidir.saçmadır.
bazılarına göre doğru bir ifade olsa bile saçmadır.çünkü "bizi" rezil ediyorlar derken yazar kişisi, oradaki "biz" dediği islamdan müslümanlardan nefret eden, kin ve hamaset besleyen, örtü ve ahlak düşmanı zevattır. dolayısıyla kendinin rezil olduğunu düşünebilir.ki zaten rezildir.olayın püf noktası "biz" tanımında.
saçma bir bakış açısıdır. zira bunu düşünen kişi büyük ihtimalle aynaya bakmıştır.geriye kalan o küçük ihtimalle de gözüyle değil götüyle bakıyordur. akp düşmanlarının yüzündeki o ukalalık, çokbilmişlik,ben muhalifim ayakları,oryantalizm ve kendi halkına düşman ifadeleri ne yapıcaz hacı.
normal bir şeydir. akp ye düşman alevi oluyor da seven alevi neden olmuyor? alevilere özgürlükler konusunda gereken ilgiyi göstermediğini iddia ederek başbakanı eleştirenler, alevi olan birinin erdoğanı sevebilme ve pankart açma özgürlüğüne demediklerini bırakmamış. özgürlükleriniz buram buram asabiyet ve hamaset kokuyor. sanane lan.adam aleviyse erdoğanı sevemez mi? aleviliğin şartnamesinde erdoğanı sevmemek diye bir şart mı var?
alman saçmasıdır.şunu sormak lazım o ibne gazeteciye: ülkenizde hitler övülebilir yahudiler eleştirilebilir mi?
işin bir başka yönü geçen aylardaki hamburg olaylarını unutmadık. daşşağımın özgürlükçüleri.
ve eğer onlara sorarsan mutlaka: biz sadece lâfa dalmıştık ve eğleniyorduk. diyecekler. de ki: siz, allah ile o'nun âyetleri ve o'nun resûlü ile mi alay ediyordunuz?
Bir sûre inince, aralarında Bu, hanginizin imanını artırdı?diyen ikiyüzlüler vardır. inananların ise imanını artırmıştır; onlar birbirlerine bunu müjdelemek isterler. Kalplerinde hastalık olanların ise pisliklerine pislik katmıştır; onlar kâfir olarak ölmüşlerdir.
başlığı savunanlar için yeterli sanırım.allah islamı sizden taharet etmiş.ne güzel.
okullarda dikte edilen resmi tarih söyleminin arka planındaki korkudur.zira okullardaki resmi tarihte büyüyünce bu söz söylensin ve gereği zamanı gelince yapılsın diye öğretilir.şaşırmadım.araplaşma değil fakat sekülerleşme gittikçe artmaktadır.tehlike budur.
babası deniz gezmişin idamı için evet oyu kullanan, kendisi zonguldak'ta meydana gelen kömür faciasında ölen işçilere karşı şirketin avukatlığını yapan ve münevver karabulut cinayetinde garipoğullarının avukatlığını yapan birisidir. mesleğini kendine fahişe edinmiştir.dolayısıyla dikkate alınmaması gerekir.show yapmaya çalışınca erdoğan tarafından rezil edilmiştir.tam bir provokatör.
türkiye yazan komedyenlere güldüm en çok.korkmayın lan türkiye deyince sizi vatanperver ilan etmiyoruz demediğiniz zamanda vatan haini olmuyorsunuz.içinizden geleni yazın.işinize geleni değil.
saçmalıktan seçmelerdir.ulan ölenlerin de sağ kurtulanların da isimleri afadın sitesinde yayımlandı.madem üzerine beton dökülen işçiler var aileleri nerede? hükümet muhalif ol da nasıl olursan ol saçmalığında gelinen son nokta.adam gibi muhalefet yapın yav.sizinle aynı noktada olmaktan imtina eden insanlardan dolayı belkide iktidar yanlısı bunca insan vardır.
cisminden değilse bile fikirlerinden korunmak gerekir.onun fikirleri koruma kanununa muhtaçtır.bence bu koruma ile gezmekten daha küçük düşürücü bir durum.
kendisi için sürekli "iyi şair kötü yazar" tanımlaması yapılan girift kişilik.türkiyenin yaşayan en iyi şairidir.bir de sürekli olarak kendisi için şöyle bir şey söylenir: sivas katliamına "oh olsun" dedi..oysa gerçek böyle değildir. bunu diyenler ismet özelin müslüman dünya görüşüne bağlanmasını hazmedemeyen bazı kişilerdir.o yazının tamamı genel başkanı olduğu istiklal marşı derneğinin sitesinde mevcuttur. isteyen oradan okuyabilir.ayrıca kendisine bu olay hatırlatıldığında kendisi "ben orada ölenler iyi ki ölmüştür mü dedim" diyerek tepki göstermiştir.şöyle de gülünç bir durum var. k.iskender sivas katliamı için "oh olsun" diyen bir şairin şiirlerini okumaya gönlünün el vermediğini söylemiş.ulan sen kimsin be. sikinin ucuyla yazdığın şiirlerle ergenlerin gönlünü kazanıp şair olmuşsun gelmiş ismet özele bık bık bık laf söylüyorsun.sen okuma zaten ismet özel şiiri.
gelelim şiirlerine...türkiyede yaşayan en iyi şairdir o kesin. şiirlerinin güçlü,tavizsiz,haykıran,sert yapısıyla,imaj konusundaki maharetinin bir araya gelmesi ona şairlikten daha yüksek bir paye verir.kafa kemiklerini çatlatırcasına düşünmüştür kendi ifadesiyle.erbain türk şiirinin zirvesidir.nokta.
fikirleri ve bakış açısı eskiden beri radikaldir ve hala da öyledir.sosyalist olduğu dönemlerde de deniz gezmiş gibilerinin fikirlerini hiç bir zaman savunmadığını, silahlı eylemden bahseden sosyalistleri asla tasvip etmediğini belirtmiştir.ayrıca en nefret ettiği durum bulunduğu camianın içerisindeki kaypak insanların varlığıdır.ben sosyalistken benimle birlikte partiye gelmeye korkuyorlardı şimdi solcuyum diye caka satıyorlar diye serzenişte bulunması bundandır.ayrıca müslüman dünya görüşüne bağlandıktan sonra da islami camiada bulunan kaypak ve dünyevi/seküler insanlardan nefret etmiş ve "ben sizin bulunduğunuz yerden tedirgin oldum başka yere gidiyorum" diyerek rotasını çevirmiştir.
son olarak kendisini bir türk-islam sentezi içerisinde görmeye başladık. avrupalının yıllarca bize türk derken aslında müslüman dediğini, anadolu halkının yıllarca "türk müsün gavur mu" sorusunu sorduğuna dayanarak ve tabiki kendi fikirsel ve tarihsel çıkarımlarına da dayanarak bir sentez yapmaya çalışıyor göründü ve bu fikirlerini insanlara anlatamayınca "türklüğüme müşteri bulamadım" diyerek yine iç dünyasında değişim yaşadı.
şimdi istiklal marşı derneği çatısı altında türk-islam sentezli fikri çalışmalarını yürütüyor.ismet özelin hayatına genel olarak baktığımızda çıkış noktası hep doğru ancak varış yeri ya muallakta ya da yanlış olmuştur.doğru yerden start alıp, yanlış yerde finish yapmak her defasında yalnız kalmasına neden olmaktadır.son dönemlerde aleviler ve kürtler ile ilgili söylemleri tabiki kabul edilemez.çok iyi bir şair olmak eleştirilmez veya yanlış düşünemez anlamına gelmiyor.her ne kadar kendisi asimile kavramına " ben asimile derken dilini, kültürünü yok edelim demiyorum.yine kürt olduklarını,alevi olduklarını kabul ederiz ancak ben türküm diyebilecek bir hayat yaşasınlar ancak böyle haritadan silinmek tehlikesinden kurtulmuş oluruz" mealinde açıklama getirmişse de hayal kırıklığı olmuştur yine de.
tüm bunlara rağmen ismet özel yeteri kadar anlaşılıp,düzeyli bir şekilde eleştirilememiştir.yapılan eleştiriler " biz sizin şiirlerinizi çok sevmiştik niye böyle dediniz/diyorsunuz yaaağğ" tarzı ağlamalardan pek ileri gidememiştir.hep şöyle bir durum sezinlerim yine de. ismet özel bir gün cidden anlaşıldığının farkına varırsa bulunduğu noktadan başka bir yere kayabilir.fakat ömrü sanırım artık yer değiştirmesine izin vermeyecektir.epey yaşlandı zira. bir söyleşide yaratıcılığının ve eski çevikliğinin kalmamasının nedenini yaşlanmasına bağlamıştır.kendi de bir şeylerin farkında.ama türklük ısrarı ismet özeli inanılmaz yıpratmış ve hem solcuların,sosyalistlerin hem islamcıların,milliyetçilerin ve şiirlerini sevenlerin gözünde yarısı flu bir görüntüye,güvenilmez bir noktaya çekmiş ve her kesimden insanda olumsuz bir ukde bırakmıştır.
fakat bugün ismet özel diye birini konuşuyorsak bu onun şiirleri nedeniyledir.o kadar harikulade ve güçlü, gümbür gümbür şiir dili ve yapısı vardır ki, hala o kalibrenin üzerinde bir şiir yazılamamıştır.sanırım bu şiirlerinin güzelliğinden olsa gerek, ne söylerse söylesin yine de insan onun şiirlerinden kopamıyor, insanımız hala bu kadar absürd yorumlar yapan ve fikirler üreten insana kıyıcı bir söz söyleyemiyor. sırrı süreyyanın dediği gibi bu da milletimizin şiire ne denli aç olduğunu gösteriyor.
bir büyük şairdir ismet özel.çok keskin fikri sapmaları olsa da, belli kesimleri çok incitse de "evet,isyan" adlı şiirin şairidir o. ve "münacaat" ı yazmıştır. celladına gülümsemiştir.o derece isyankardır.sanırım ölürken şahadet getirmeden önce dünyanın tüm insanlarına ve tanrılık taslayanlarına "evet,isyan" deyip ölecektir.çünkü o ismet özeldir.
standardın üstünde güzel bir film.
Ana mesaj şu olabilir diye düşünüyorum; devrim yapabilirsin ama bunu sürdüremezsin.
"zaten adı devrim olan bir arabanın sokaklarda dolaşmasına izin vermezlerdi"
ayrıca cemal gürselin bizim de bir şeyler başarabileceğimize olan inancı, filmin sonunda aşağılık psikolojisiyle gölgelenmiştir; batı kafasıyla araba yaptık garp kafasıyla benzin koymayı unuttuk.
Kafana sıçıyım senin.
sırrı süreyya'nın filme hiç yakışmadığı ve iğrenç türkçesiyle filmin içine ettiği bir yapım olmuştur.kenanın sürekli değişen şivesi, uğur yücelin kanserli ve anlaşılamayan sesi, senaryonun araklanmış oluşu ve nejat işleri gösterip vermeyen bir hale sokmaları hoş olmamış.sevişme sahnesi gereksizdi.ceyda düvenci lüzümsüzdü.görüntü ve kamera açıları güzeldi.herşeye rağmen farklıydı diğer türk filmlerinden.en iyi oyunculuk çok az da oynasa nejat işler e aitti.ikincisi, şivenin sürekli anadoluda gezinmesini saymazsak kenanındı.farklı çalıntı ve vasat bir film.artısı ise böyle filmlerin daha yaratıcı ve farklı filmlerin önünü açacak olması. inşallah açar.
şarkı sözlerinin güzel olduğuna inandığım ve bildiğim ancak kendinden dinleyince bi bok anlamadığım sanatçı.dinlemesem de kendisi ekol bir sanatçıdır.hakkını verelim.
her ne kadar nickim eski rakibini anımsatsa da jose her zaman zirvededir.karizmatikliğinin yanısıra, taktik ustasıdır.saniye farkıyla gol yemese o kadroyla bayernden kupa almıştı.ama bayerne kupayı verene kadar da resmen yalvarttı.