--spoiler--
ürememize yarayan organlar o kadar çirkindir ki, yüz güzelliği ve aşk olmasa insan neslinin devamı tehlikeye düşerdi.
--spoiler--
oscar wild
üstaddan yola çıkarak ürememize yarayan o organların beraber gerçekleştirdikleri seks eylemininde çirkin olduğu kanısına varabiliriz salt düşünürsek eğer.
öteki tarafa hiç girmeyelim zira zevkler tartışılmaz.
kendisi kadar soundtrackleri de efsane olan mükemmel ötesi film.
aha da sözleri :
chorus: django!
django, have you always been alone?
chorus: django!
django, have you never loved again?
love will live on, oh oh oh...
life must go on, oh oh oh...
for you cannot spend your life regreatting.
chorus: django!
django, you must face another day.
chorus: django!
django, now your love has gone away.
once you loved her, whoa-oh...
now you've lost her, whoa-oh-oh-oh...
but you've lost her for-ever, django.
when there are clouds in the skies, and they are grey.
you may be sad but remember that love will pass away.
oh django!
after the showers is the sun.
will be shining...
once you loved her, whoa-oh...
now you've lost her, whoa-oh-oh-oh...
but you've lost her for-ever, django.
when there are clouds in the skies, and they are grey.
you may be sad but remember that love will pass away.
oh django!
after the showers is the sun.
will be shining...
django!
oh oh oh django!
you must go on,
oh oh oh django...
kendisine ayar vermekten ziyade vereceğim başka şeyler var. bunu ayar olarak algılamasın.
öncelikle benim insanlığım hakkında dem vurmuş. benim hayvanlar hakkında görüşümü yazmam kendisini rahatsız etmiş. bu sözlükte hergün muhakkak bir hayvansı konu açılıyor. ve bu hayvan başlıklarının yüzde sekseninin insanı hedef alan başlıklar olduğu da biliniyor. kendisi insanmış umrumda bile değil. ama sanal bir ortama güvenerek benim inandığım, kutsal verdiğim hayvana hakaret etme yetkisini hem kendisi görecek, sonra ben kendisi gibi düşünenler hakkında yorum yaptığım zaman kötü ben olacağım. böyle basit polemiklerle uğraşmak istemiyorum ama hayvanım hakkında yapılan hakaretlere ben de karşılık vereceğim elbette. ve kendisi, insanlar hakkında düşüncelerimi kaldıramayacaksa sözlükte "azar" olmasına gerek yoktur. zaten bu entry i girerek kendi seviyesine düşmüş oldum.
ha bir de unutmadan. kendisinin umduğu gibi hayvanlar bu dünyadan yok olacak ama biri dışında. kendisine söylememe gerek yok. benim insanlığım hakkında yorum yapmasınada gerek yok. benim hayvanımı eleştireceksen, kendi hayvanında eleştirilmesine razı olacaksın. bu işler böyle yürür.
by.
--spoiler--
ki uludağ sözlükten hesap alış hikayesi geldi aklıma. bu bayan arkadaş hesap alırken ısrarla bu kulanıcı ismini almak istediğini ama daha önce biri aldığı için, başka bir e posta adresinde kapalı olduğunu, bu kızımızın da başka bir sözlük yazarı yardımıyla o adresi kırarak bu kullanıcı ismini aldığını duymuştum. demek ki bizim tanıdığımız uçuk kaçık deli neşeli kız arkadaşımız hesabını kapattığınıda eski sahibi almış ya da onun aldığı metodla başkası almış da olabilir.
--spoiler--
--spoiler--
ak parti'nin kpps ygs ile bir alakası yokken provokatörler tarafından atılan çamur. ak parti'yle ygs'nin alakası nedir?? kopya skandalı ak parti'yi iktidardan götürüyorsa bu kopya skandallarını o zaman ak parti düsmanları organize ediyor?
senin mantığının cevabı bu. küstah.
--spoiler--
diyelim ki akepenin bu işte hiç parmağı yok ve çok dürüst güvenilir vs. sıfatları o doldursun. Peki nasıl bir hükümet ki bu akepe o kadar ogrencinin bu huzursuzluğuna sesini çıkarmıyor? Söyle elini sıkıp van minüt artistliğini falan gostermıyor, ygskon falan ismi takıp birilerini henüz bunlar olmadan çok daha evel....
suriye sınırları içerisinde taşaklı tarikatın ismi. merkezi şam'da bulunur. kuralları cok katıdır ve hadlerını pek bilmezler. ebu - nur'dan sonra devlet üzerine etkisinin en yüksek olduğu bilinen gruptur.
islam teröristi denilen guruha asker yetiştirdikleri söylenebilir.
bir yıl once bugunlerde a.hatipoğlu'nun kaleme aldığı yazıdır.
--spoiler--
kurtler ozgurluk istiyor.ozgur yasam her birey ve toplum için tıpkı yaşama hakkı gibi kutsal ve temel bir hak olarak görülüyor. kürtler de dünyanın diğer toplumları gibi bu hakkı kullanmak istiyorlar.
özgür yaşamın birinci öğesi kendini istediği gibi tanımlama ve ifade etme durumudur. yani adlandırma, kimlik belirleme, kendini tanımlama durumu oluyor.
dicle-fırat havzasında yaşayan insan toplumu da binlerce yıldır kendini kürt olarak tanımlıyor, adlandırıyor. şimdi yüzyıldır milliyetçilik denen bir illet çıkmış, sen kürt değilsin, kürt olmazsın, türk, arap, fars olmak zorundasın diyor bu temelde kürtlere korkunç bir inkarcılık ve asimilasyon dayatılıyor. böylece özgür yaşamın birinci öğesi kürtlerin elinden alınmış oluyor.
kürtler özgür iradelerinin temsilcisi olarak kürt halk önderi abdullah öcalanı görüyorlar. bu konuda 2006 baharında referandumu yürüttüler. öcalanı özgürlük bilinçleri, ruhları, iradeleri, temsilcileri olarak tanımlıyolar; 'kürt halk önderi olarak adlandırıyorlar. ama başta türkiye yönetimi olmak üzere bölge statükosu ve devletçi kapitalist sistem diyor ki, böyle olmaz, sizin iradi temsilciniz abdullah öcalan olamaz, yanlış seçim yapıyorsunuz, başkasını önder seçin, siz doğru seçme iradesine sahip değilsiniz vs.
yani kürtlerin kimi önder, temsilci göreceğini mevcut devletler belirlemeye çalışıyorlar. kürtler, önder veya temsilci seçmeye ehil görülmüyor. bu konuda 1923 veya 1924 yılında ingiliz yönetiminin cemiyet-i akvama (o dönemin birleşmiş milletleri) sunduğu çok ilginç bir rapor var. o raporda 'kürtlerin kendi kaderlerini belirlemeye ekil bir topluluk olmadığı ileri sürülüyor. kürtler bu denli ilkel ve iradesiz görülüyor. emperyalizm ve sömürgecilik bu olsa gerek. bir efendinin köleyi algılayışı herhalde böyle oluyor. bu rapora dayanılarak da güney kürdistan'da kendi kaderini tayin için öngörülen referandum gündemden kaldırılıyor. şimdi kerkük referandumunun ertelenmesine benzer bir durum yaşanıyor. güney kürdistanın kaderinin ne olacağına bu biçimde halk oylamasını devre dışı bırakarak engelleyen ingiltere, kürtlerden esirgediği kürlerin kaderini belirleme işini çeşitli pazarlıklar temelinde kendisi yürütüyor.
şimdi aynı ingiltere 1990lı yılların başında yaşanan ulusal diriliş devrimiyle önder olarak abdullah öcalanı seçen kürtleri bu seçimlerinden caydırmaya çalışıyor, uluslararası komplo denen olay tam da bunu ifade ediyor. öcalan imralı kayalığına çakılıp imhaya tabii tutulurken, örneğin celal talabani bağdat'a (saddam'ın yerine) başkan yapılarak kürtlere şu deniyor: önderiniz abdullah öcalan değil celal talabanidir, onu esas alacaksınız.böyle bir emperyalist dayatmada bulunurken de ingiliz yönetiminin kürt değerlendirmesi aynıdır: kürtler bir amaç tarafında örgütlenemez, ancak bir güç etrafında birleşirler, abdullah öcalan etrafında birleşmişlerse o zaman güç ordadır, abdullah öcalan devre dışı bırakılıp talabani ve barzani güç yapılırsa kürtler bunlar etrafında birleşirler. yine aynı ilkel ve iradesiz görme durumu.
kürt halk önderi abdullah öcalana yönelik uluslararası komplonun bu değerlendirme temelinde geliştirildiği çok iyi biliniyor. bu değerlendirme, kürtlerin özgür irade beyan edemeyeceği, hep geri ve köle kalacağı yaklaşımına dayanıyor. bu yaklaşımın esas sahibi olan ingiliz emperyalizmi ile onun uygulayıcısı olan türkiye yönetiminin yanılgısı da işte tam bu noktada ortaya çıkıyor: öcalanın değiştiriciliği ve kürtlerin özgürleşme yeteneği!
uluslararası komployu düzenleyip imralı sistemini yaratanların göremedikleri, hesaba katamadıkları, yanıldıkları nokta, öcalan'ın kürt birey ve toplumunda özgürlük yönünde yarattığı değişiklik oluyor. bunu ya görmüyorlar ya da görmek istemiyorlar. oysa öcalan, kürt birey ve toplumunda çok köklü değişiklikler yarattı. eskinin, bin yılların ger, köle, bireyci, teslim olmuş kürdünü ortadan kaldırarak yeni, özgür, örgütlü, iradeli ve direnişçi kürdünü ortaya çıkardı. yani köhnemiş kürt xulamlığını yok etti, başeğmez, özgür iradeli ve bilinçli kürt kişiliğini ve toplumunu yarattı.
şimdi bu özgür birey ve toplum, kendi özgürlüğünün temsilcisi olan öcalan'a sahip çıkıyor. kim ne yaparsa yapsın, hangi zulüm ya da oyun geliştirirse geliştirsin, hiç kimse ve hiçbir şey bu toplumu ve bireyi öcalandan koparamıyor. milyonlarca insan önderleriyle nefes alıp veriyor, önderleriyle yatıp kalkıyor, önderleriyle yiyip içiyor, önderleriyle yaşıyor. bu insanlar yaşamın yaşamımız, sağlığın sağlığımız, özgürlüğün özgürlüğümüz dür diyorlar. en son istemi dışında saçının kazıtılması karşısında gösterilen toplumsal tepki bunu ifade ediyor. onbinlerce insan sokaklarda yürüyor, her kes bir şeyler yapmaya çalışıyor, başka yapacak bir şey bulamayan kız ve erkekler ise önderleriyle daha yakın olabilmek için saçlarını kazıtıyor. özellikle kızların, kadınların gelenek dışı olan saç kazıtmaları çok önemlidir. gerektiğinde canlarını dahil her şeylerini vermeye hazır olduklarını gösteriyor. saç kazıtma dahil protestoların yayılarak devam edeceği anlaşılıyor.
özellikle imralı sisteminden sorumlu olanlar, fiziki ve psikolojik işkenceyi her gün attıranlar halkın bu uyarılarından ders çıkarmayı bilmelidirler. insanlar sokakta imralı işkencesine son, acil tedavi, önder abdullah öcalana özgürlük sloganlarıyla yürüyorlar. bunlara kulak kabartılmalı ve halkın hassasiyetleriyle oynanmamalıdır. avrupa'daki türkler asimile edilmesin diyerek kürt asimilasyonunu geliştirmek için hükümet projeleri hazırlanmamalıdır. bunlar yapılırsa kürtlerin tepkisinin ve demokratik direnişinin her gün artacağı da iyi bilinmelidir..
kadın kadın diye yanan saçma bir bünyenin elini becermekten sıkılıp, o ikinci el telefonların bozuk titreşimleriyle yasattığı fantaziler var ya, işte onların dışa aktarımı bu benzetme. dışa aktarımı dedim dışkılayan yerlerınızıde konuya dahil ettım, vibratör vari.
su an onun ne olduğunu bilmeyip kaybeden adamların entrylerıne konu, ağızlarına sakız olmuş besbelli. ah be sevilen kız, bunları biriktir biriktir çöpe at demediler mi sana?