haklıdır dalga geçmekte. zira insanların memnun olmamalarına rağmen 20 yıldır belediye başkanlığı yapan başka kim var ben bilmiyorum açıkçası. adam belediye başkanlığından emekli olacak neredeyse.
azımsanmayacak derecede fazla olan insandır.
sonuçta dünyada kişisel diş fırçası olan insan sayısı 4,2 milyar cep telefonu olan insan sayısı 4,6 milyar. çok sağlıklı bir dünya ne güzel değil mi?
bende zengin koca bulup ev hanımı olmak isterdim. sonra da çalışıp kazanmadığım param ile kocama hediye falan alırdım.
dur bir dakika ya kimin parasıyla kime hediye alıyorsam ben.
elalem sokakta sürterken senin evde ders çalışmak zorunda olman.
hele bir de hocanın geçmişte sorduğu sorulara bakıp kendini kaybediyorsan daha da iğrençleşiyor her şey.
neden en ufak şeylere bile bu kadar üzülüyorum ben sözlük ya? ufacık şeyleri problem ediyorum önce kendi canımı yakıyorum sonrada çevremdekilerin. işin kötü tarafı da bu beni mutsuz etmiyor artık. sıkılıp gitsinler artık çevremden diye uğraşıyorum yalnız bıraksınlar beni.
lise bittikten sonra sizle yavaş yavaş görüşmeyi kesmeye başlaması ve bütün sorumluluğu sizin üzerinize atmasıyla soğumaya başlıyorsunuz. ama arasa hala hadi kahve içelim diyecek kadar da değer veriyorsunuz hala.
sonra biri geliyor kulağınıza onun ne kadar bencil ve iki yüzlü davrandığını fısıldıyor o an nefret etmeye başlıyorsunuz işte.
sevgilim yanımda yoksa hep yaptığım aktivite.
o paketlerin açmak için gürültüsü bol sahneyi beklemek kola taşacak mı diye düşünmek falan çok heyecan verici şeyler.
kesinlikle katılmamakla birlikte bir çok erkeğin gözünde evde kalmış türk kızıdır.
zamanında birinden duyduğum sözler insanların bakış açılarını net özetliyor. neymiş efendim 25 yaşından sonra salçaya dönüyormuşuz domates varken salçayı ne yapacakmış o. bunu söyleyen adam 27 yaşında hiç utanmadan kendisine göre çocuk sayılabilecek kadınlara sulanmakta da hiç bir sakınca görmüyor. böylelerini gördüğüm yerde temiz bir dayak atmak istiyorum vesselam.
çünkü kavurucu bir kavuşma isteği olan aşk, her zaman kısa vadelidir benliklerden birisi ötekini tamamen ele geçirdiğinde duyduğumuz arzu yatışır, aşk da sona erer. sevgi ise uzun solukludur, işgalci değildir. ( ) hem aşk, çok dikkat gerektirir; sevgi esnek ve dayanıklıyken, aşk kırılgandır. mehmet eroğlu düş kırgınları.
bilmiyorum ikisi arasındaki farkı daha güzel anlatan bir şeyler var mı.
Kendi olarak, sana gelen-
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
O, işte...