tecrübe ve daha büyük tenasül uzvunu hissetme merakı.
çünkü üniversitelileri seçen lisesi kızlar çok yüksek ihtimalle cinsel deneyimi yaşamış, o duyguyu bilen ve bir çok konuda çekincesi olmayan kesimdir. üniversitelilerle çıkmak, onlarla takılmak, evlerinde kalmak ve hatta yatmak onlar için çok da büyük sorun değildir.
e o rahatlığı, o büyüklüğü hisseden bir kızdan da liseli bir erkeği ciddiye almasını bekleyemezsiniz o dakikadan sonra.
sütlü tatlı yiyeceğiniz zaman bhu ya gidersiniz...
kokoreç yiyeceğiniz zaman şampiyon kokoreçe gidersiniz...
işte böyle bir yerdir the berber. denizlide saç bakımına önem veren her erkeğin tercih etmesi gereken herşeyiyle bir salondur. ayrıca masaj, manikür, pedikür gibi hizmetleri de profesyönel bir şekilde veren the berber, kadrosuyla da fark yaratır.
zurnasını da deliğini de gördüm. gayet güzel ve eğlenceli. gözlerinden öpüyorum her daim fakat daha değişik fanteziler istediğini dile getiriyor her seferinde. "peki" diyorum burdan kendisine, her türlü...
yakında 3 ortak büfe açacağız ilerdeki caminin altında.
ontv röportajını ben de izledim. muhtemelen bir hafta kadar klavye kullanamamıştır röportajdan sonra*. bir de heyecandan mıdır yoksa gerçekten öyle mi bilmiyorum ama kekeme gibi geldi bana.
3 kasım seçimleri, akp'nin ilk iktidara geldiği seçimler yani yaşı yetişen bilir. bu seçimler öncesi yaşanmış bir olaydır, amcanın biri aynen şu sözleri sarfetmiştir;
"rte gelsin gelsin, allah korkusu var onda. inşallah yapar o. istanbulu düzeltti türkiyeyi de düzeltir. allahın izniyle yapar, babamın oğlundan çok güveniyorum ben ona"
peki hala aynı düşüncelerle oy verecek olanlar var mı? el-cevap; sayıları çığ gibi artıyor. niye mi? işte bu ak parti zihniyeti yüzünden. bazı değerleri kullanan, insanların duygu ve düşüncelerini sömürmeyi çok iyi bilen ve bunu da hitabet gücü çok yüksek başkanları sayesinde layığıyla yerine getiren bu akp zihniyeti, yine bir "allah razı olsun"'a (beyaz eşya, kömür v.s..) oyları kapacak.
tamam laiklik olayına hiç girmeyelim ama biz de kilisede yetişmedik ki be kardeşim bari şu değerlerimizle oynamayın, ayıptır ya.
zihniyet mi? böyle bir kavram yok artık. zihniyet falan kalmamış. biri gider türbanlı kadınlara rozet takar, diğeri gider her mahalleye kuran kursu açacağım der. ne zihniyeti a, hangi zihniyet?!?
sen yıllarca neleri savun, neyin mücadelesini ver sonra kalk akp nin oyununa gelip saçma sapan işler yap. ondan sonra da yok efendim oy için değil de. yaptınız mı bundan öncesine kadar bu tür davranışlar, açtınız mı her mahalleye kuran kursu ki şimdi bunu normal bir politika diye itelemeye çalışıyorsunuz.
hayır anlamıyorum ki bu milletin alnında enayi mi yazıyo? bu millet bu kadar aptal olamaz.
evet chp zihniyeti, oy alabilme uğruna temel fikirlerinden ve parti siyasi duruşundan ödün vermektir günümüz itibariyle. müzminleşen muhalefet duygusu yapıcı fikirlerin önüne geçmiştir anladığımız kadarıyla. göreceğiz önümüzdeki seçimlerde rte ve arkadaşları yüzde bilmem kaçlarla gelecekler. o zaman hangi açılımlara gidersiniz acaba çok merak ediyorum.
sırf sözlüğün kullanılan oyu ifşa etmesi gerekçesiyle bile alışkanlık edinilmelidir oylama. çünkü bir konu hakkında oluşan fikirleri, bu fikirlerin nasıl dile getirilirken ki oluşan tepki ve yazarın yönlenmesi açısından güzel bir şey. he bu yönlenme demek değildir ki koyun gibi milletin istediğini yaz, hayır. sadece bir konu hakkında ki fikir yoğunluklarını ölçer ona göre farklı bakış açıları türetirsin, seni eksileyen insana yönelik daha ikna edici, bilgi içerikli ve can alıcı şeyler yazarsın ki ortam şenlensin.
şimdi bu entrye gereksizdir desem yanlış olur, olmaz. hatalı desem olmaz. sikko desem olmaz. şimdi bu giriye ne denir çözelim.
sözlük formatı nedir, ne değildir bunu bilmek lazım. bahsi geçen entrydeki hata -bana göre- sonundaki cümledir. ve buna formata hakim olmayışın yanında format kurnazlığı da denir. sebepleri budur. peki sonuçları? sonuçları da açık ve net konuşuyorum, basitliktir.
burada nickaltı girisi yazmış. kimden bahsettiği belli, bahsettiği kişinin bir sözlük yazarı olduğu belli, onunla ilgili bir şey anlatmış bir yorum yapmış, anlatmış anlatmış. sonuna da gitmiş;
"tanım; bik bik bik"
bu ne be!! nasıl bir basitliktir bu. nedir yani amaç ne? böyle yazanlar çok var.
bir de şu var;
tanım; bilmemne bilmemne... (başından savmak için geçiştirilmiş güya kuralına uygun iki üç cümle.
yorum; ............ (saydırmış da saydırmış. ulan çakal asıl amacın zaten o yorumu yazmak, yani o formatı o yorumuna yayabilecek iq seviyesinde değilsen git elişi, kanaviçe, iğne oyası yap veya git kendini sigara dumanına boğabileceğin bir iddia bayiinde kupon yap.
not: şimdi ben şu yukarda kümes hayvanlarından bahsettim ya dur bir de tanım gireyim.
tanım; sözlüğe güzel güzel entry girmek için uymak olduğumuz kurallar bütünü.
çok doğru ve yerinde bir uygulamadır. neden mi? şöyleki;
şimdi bu çocuk doğup büyümüş ve çok yaramaz bir çocukluğu geçmiştir ve artık canına tak eden birisi bahsi geçen çocuğu anasının amına geri sokmuştur. akabinde de böyle bir davranış söz konusu olmuştur. gerekli mi? hayır. bırakın nemli mekanında küflensin.
bildiğiniz üzere türkiye cumhuriyeti'nde atatürk'ten başka bir kişiye bu adam diye hitab etmekte hiçbir sakınca yoktur. istersem günde üç öğün bu adam diye bahsederim bu adamdan. statüsü milletvekili olabilir fakat tbmm'de çay ocağında çalışan servis elemanlarından hiçbir farkı yoktur gözümde. ikisinin de nereye hizmet ettiği bellidir; sirri bey'de çaycı bey'de devletimize(!) hizmet etmektedir ve devletimizden maaş almaktadırlar. ne denir ki...
şehirler arası otobüs garajından sudan çıkmış balık edasıyla şehre inen öğrenciler din, peygamber ve kuran üçgeni arasında sıkıştırılarak bolca sömürülür. gerekli güven ebeveyne verilir ve yeni erge, überdengesiz sevgi pıtırcığı kafa kol yapmaya hazır hale getirilir.
sabah vakti tepesinde birisi dikilir, uykusunu alıp derslerinden geri kalmaması gereken yavruyu rızası dışında uyandırır. gerekli ritüelleri zorhaki, tek gözü kapalı bir şekilde yapar. sonra okuluna gider, akşam eve geldiğinde şöyle siki taşşağı yayarak uzanmak ister fakat evde tanımadığı bir sürü amca ve abiler vardır, ellerinde de bilmem kime ait kitapcıklar.
yarım yamalak bilgilerle kafa bulandırma seanslarına sohbet derler ve kesinlikle 3 kelimeyi bir araya getirerek sorulmuş, ortalama bir iq ya sahip insanın cevaplayacağı soruyu cevaplandıramayarak seni yeni küfürler bulmaya iterler.
akabinde sürüye katılmadığın, uçurumdan atlamadığın için "bari mundar gitmesin" mantığıyla ipini keser, yol gösterirler. sonra da adın pis, serseri, asi, arsıza çıkar. ama hiç önemi yoktur çünkü onların yedi sülaleleriyle zaten çok yakın akrabalık bağını bu süre zarfında kurmuşsundur.
buralarda kalan abazan ergenlerin pipileri yok zaten. içe doğru boşalıyo bunlar. nefis desen pasta-cila çekilmiş cillop gibi çizik yok. gözleri dönüpte birbirlerini bafilemiyorlar zaten. hayır olarak gelen koyunla cinsel münasebete giren de yoktur bunların içinde. ak pak çocuklar hepsi.
atmosferin tabakalarını sor hepsi maymun olur ama maklubenin tabakalarını sor sular seller gibi anlatsınlar. göbek deliklerinizle fazla oynamayın diyor gözlerinizden öpüyorum yavrularım.
koçaklama: hı hı tamam. ben uydurdum bütün bunları. tertemiz gençler. birinde bile çizik yok.
+ abi biz araştırdık eski insanlar çok daha fazla sevişiyorlarmış.
- kesin mi?
+ malesef abi.
- niye malesef lan?!?
+ kendimi birden yetersiz hissettim abi.
bir israillinin ağzından duyulunca "amın oğlu" diyerek geçiştirilebilecekken bir müslümanın ağzından duyulduğunda tek postadaki meni kapasitesini 10 l/sn ye çıkarabilecek etkiye sahip cümle.
rüyama ak sakallı bir şakirtin girmesiyle uyandım şu vakit. "kalk oğul" dedi ve ekledi, "birisi yine ağzına almış*"... aklıma geldi o vakit güzide sözlüğümün en iyi yazarı olan bu şahsiyet. hemen açtım inceledim kadife gibi entrylerini. öylesine güzel, meni misali öylesine akıcıydılar ki. fakat bir yanlış vardı. rüyamdaki ak sakallı şakirtte bu yüzden girmişti. "o vodka daki portakal suyu değil halt etmiş o hanım kızımız, redbull dur" demişti. terli terli entry girersem testislerden soğuğu yerim diye bir kat daha picama giydim. bu yazar arkadaşı düzeltmek için ne zorluklara katlanıyorum kıymetini bilsin.
