Eskiden bu tip kızlara tiki denirdi. Şu dönemdeki adını bilmiyorum. Ben rahat rahat taytımı çekmişim üstümde kapşonlu. Oturmuşum yerime. Bir baktım yanıma bir tiki oturmuş. Arkadaş 10 saat yolda o topukluyla nasıl gideceksin demek istedim. O makyajı neden yaptın kim görecek gece demek istedim yine diyemedim. Ne bu kasıntı ben anlamadım. Ben şahsen üstümdeki kıyafetlerle ve makyajsız halimle de güzel görünüyorum. Otobüs yolculuğuna değil ajans görüşmesine gelmiş mübarek kızdır.
insana kendini at gibi hissettiriyor. Düzgün kahvaltı edemeyip acele çıkanların yiyeceği. Süte biraz pekmez koyarsanız tatlanır. (bkz: tecavüz kaçınılmazsa zevk almayı bileceksin)
Erkek arkadaşımın öğrenci evi için annesi gelip yemek yapardı. Bir gün yine geldi. Pazardan taze fasulye almışlar ben de gittim yardıma. Biz salonda erkek arkadaşımla başladık fasulye temizlemeye. Bu rahat durmuyo ben de yapıştırdım fasulyeyo suratına. Bir bir gülmeye başladık annesi geldi şaşırdı ne oluyor diye. Çocuğu baya baya fasulyeyle dövdüm hani.
Yıllar önce sevgiliniz olan şahısın bir an da çok yakışıklı olma durumudur. Allahsız sen ne ara bu kadar yakışıklı oldun dersiniz içinizden. Sonra tip var ama gafa yoktu bundan deyip kendinizi avutursunuz.
Sözlük yazarlarının sabah saatlerinde sinirlerini bozan şeylerdir. Kimi trafiğe kızar kimi ise metrobüse. Ben ise lanet olası babannene kızıyorum beni sabah sabah deli etti. Yakacam bu istanbulu yetti canıma tak.
Alış verişte kızların adı çıkmış bir kere. Geçen gün ayakkabı almam için bir mağazaya girdim. Günümüzün nesli gittikçe çoğalan tiki, saçlar sarı, aferdersiniz kilolu ve popoya kadar da etek giyen kızımız ayakkabı deniyor. Neyse girdim. Beğendiğim modelin numarasını istedim. O sırada abla ayakkabıyı denedi denedi sonra çıktı gitti. Ben de ayakkabıyı beğendim alıyorum, tikicanımızla ilgilenen reyon görevlisi de bana diyor keşke her kadın sizin gibi olsa. Kız saatlerdir mahfetmiş çalışanları. Onu dene bunu dene bir şey almadan çık. Ayıp vallahi. Bir fikrin olsun canım. Ne istiyorsan gir bak, varsa al yoksa çık git işte.
Uzun süredir birlikte olduğun insanı ve ilişkinizi belirli nedenler dolayısıyla sorgulamaya başlamaktır. Düşünüyorum da o ilk zamanlar gittiğimiz sahildeki heyecanımızı sadeceo anı düşününce hissediyorum artık. Kaçamak bakısmalarımızın verdiği heyecanla birlikte sahildeki kovalamacamız. Masalların mutlu sonu gibi başlayan bir ilişkiydi ama nereye gidiyor bilmiyorum. Ayrı şehirlerde olsam bitecek gibi sanki bu ilişki. Ya da bana mı yetmiyor uzak duygular anlamadım. Çok duygusuz bir dönem geçirdiğim için mi böyleyim. işte bu dediğim adam için bile bunları düşünmem normal mi benim?
Geçen sene oda arkadaşımın bana doğum günü hediyesiydi. Hiç benlik değil böyle pembe pembe. Hep bu defteri ne yapacağım diye düşünürdüm. Şimdi ise ona pembe hayallerimi yazıyorum. Her gün yazıyorum. ileride belki bir kitap derlemesi yaparım bunu.
Allahın belası sinektir. Bütün beliegin damarları bilir. Saldırıya geçer. Uyutmaz. Öldürene kadar kanını sömürmek ister. Kollarımı yedi bitirdi hayvan.
Şarap yalnızken içilmeli dediğim önerme. Kadehe koyacaksın şarabını, sevdiğin müziği açacaksın. Oturacaksın koltuğun dibine, istediğini düşüneceksin. Kendinle hesaplaşacaksın yeri gelecek. Yeri gelecek hüzünlenip ağlayacaksın. O an tek arkadaşın şarap olmuşken bir sigara yakıp gözlerini kapatacaksın. Olmak istediğin ana gideceksin.
Yüksek binalarda sıkca görülen sorundur. 13. Katta oturuyorum. Martılar camın dibinden dibinden uçup duruyorlar. Bir gün eve girmiş babannen zorla çıkarmış. Uyurken falan girse uyanınca korkudan şok geçiririm heralde.
Yıl dönümünde ne bir hediye, ne de bir sürpriz yapan erkektir. Odun mudur mal mıdır? Bir şey beklemediğinizi söyleyince de kavga eder sizinle. Hiç mi değerimiz yok be?
Bir mekanda bir saat kadar bakışıp ertesi gün bankada karşılaştığım çocuktur. ing bankasında çalışıyordu. Görünce şok oldum. isminin barış olduğunu tahmin ediyorum.