nick altındaki 420 entry beni şaşırtmıştı. şahane mi yazıyor? kimsenin uyanamadığı tespitleri mi çıkarıyor şapkasından? gecenin bir saati entrysine rastladığımızda boğazımızda bir şeyler mi düğümleniyor? o kadar düğüm düğüm oluyor ki aldığımız nefes uykumuz mu kaçıyor?
tüm bunlara gerek yok çünkü 420 nick altı için. bak ben bile şuurumu kaybettim. acaba sevişir miyiz sorusu aklımı bulandırıyor. çünkü düzen bu. hani bu hanım kızı ve sözlükteki onlarca muadilini yargılamaya, yadırgamaya gerek yok. biz öğretiyoruz hafız bunu.
haaah şu var abi, cinsellik eninde sonunda patlıyor onu söyleyeyim. her yerde, her zaman cinsiyetin avantajını kullananlar bir gün geliyor dara düşüyor. çünkü karşı taraf ya sıkılıyor ya da artık güzellikleri on para etmiyor.
uludağ sözlük denen nazenin ve nadide sosyal platformu, bir tık üste taşımak adına aylardır bir takım faideli paylaşımlarda bulunmaya çalıştık. kah
güldük, kah duygulandık, kah kızdık birbirimize. (not: eğer bağa küfür eden varsa oralarda, bağa bi yazı yazanlar olursa onun anasının amına fog koyarım)
neyse efendim her güzel şeyin bir sonu varmış. bu çocuk kaçar. sizi seviyorum kelebekler.
tabi olduğumuz cumhuriyetin ömrünü tamamladığından hareketle hayat bulacağı inanılan cumhuriyettir.
hacı abi, bugün ne yaşıyorsak aslında olay bundan ibaret: 2. cumhuriyet.
mehmet barlas, cengiz çandar, nazlı ılıcak, mesut yılmaz, amına koyim hatta dik çeyni.
yıllardır hazırlanıyoruz bu sürece. atatürkün cumhuriyetinin iflas ettiğini göstermek için beyinlerimiz pompalanıyor. reha muhtarın embesil ana haberleri, yılmaz erdoğanın şahane yükselişi, ahmet necdet sezerin anayasayı şahane şekilde fırlatışı, körfez savaşı, azerbaycan tvlerinin ölüm yıldönümünde haydar aliyevin fotoğrafını ve azerbaycan bayrağını ekranın sağ üstüne yerleştirdiklerinde türk gazetecilerden aldıkları eleştiri...
yazarım daha. bugün ne yaşıyorsak hepsi buna dahil, hepsi buna delalet.
atatürkün cumhuriyeti sona erdi mi? tasfiye edilecek mi?
ikinci cumhuriyet kurulmalı mı? kuruldu mu? kurulacak mı? bunu cumhuriyetin ilanı gibi düşünme. fiili durumu düşün.
böyle bir başlık açmak ya da başlıktaki savı desteklemek için tertemiz olmak gerekiyor. çünkü vatan hainliği çoğu zaman objektif kriterlerle sınırları belirlenmiş bir niteleme değildir.
mesela sen, ahmet kaya'yı pkk sempatizanı olarak değerlendirdiğin için vatan haini olarak niteleyebilirsin.
ben de derim ki 9-18 çalıştığın şirkette, işini hakkıyla yapmayıp sözlükte cirit atarak bu memleketin elektriğini harcayarak vatana ihanet ettiğini söyleyebilirim.
vatan hainliği çok ağır bir ithamdır. böyle bir ithamda bulunmak da herkesin harcı değildir.
o yüzden dikkatli olmak gerekir. kafa tasçılıkla her önüne geleni yavşak ilan ederken bakmışsınız ki aslında en kaliteli yavşak siz olmuşsunuz. aman ha.