Bugün başıma gelen olayla farkına vardığım durum. Ülke olarak nereye gidiyoruz diye resmen dehşete düştüm. Bugün saat 14:00 gibi tramwayla Eminönünden Zeytinburnu'na giderken hemen önümde oturan 2 amca RTE'nin hayırcılara terörist demesini tartışıyordu. Biri her hayır diyen terörist değildir, ama terör örgütleri de hayır diyor dedi. Diğeri ise ısrarla RTE bize terörist dedi diye yüksek perdeden konuşuyordu. Ben burada konuya müdahil oldum. RTE'nin terörist deyip dememesi yada örgütlerin hayır demesinin önemli olmadığını belirttim. Bizim hayır deme sebebimizin değişen anayasa maddeleriyle başkanlığın tek adamlığa dönüşeceğini kısaca anlattım. Adam hemen tek parti döneminden bahsedecek oldu. Cumhuriyetin ilerleyen yıllarında zaten anayasanın ve bazı şeylerin değiştiğini izah ettim. Kısacası Atatürk Cumhuriyetin kurulmasını sağlamasa bırak özgür bir yurttaşı padişaha kul olacağını anlattım. Adam yumuşar gibi oldu. Ta ki yandan lafa atılan Cumhuriyeti bitirdiniz, Atatürk'ü sildiniz diye boş boş nutuk atmaya başlayan başka bir amcaya kadar. Ulan adamı biraz ikna etmişim o yandakine sinirlendi ve ağız dalaşına girdiler. Bu kavgaya metrodan başka insanlarda tepki verdi. Neredeyse iş büyüyecek ve kavga çıkacak. Sonra Allah'tan evetçi amca ineceği yere geldi de olay dindi. Giderken dönüp bana da çattı. Sen bizi denize dökeceğiz diyen kişileri savunuyorsun diye. Ağzımı açamadım. O kadar güzel ikna ederken yandan bir dengesizin attığı boş laflara kızıp bana da sinirlendi. içimden ah be Baykal ah be Kılıçdaroğlu siz bir sussanız, içi boş cümleler kurmasanız bu insanlar evet demez zaten. Kararsız bir çok insanı bile zorla evet dedirtecekler.
Şimdi şunu düşünüyorum. Biz ne ara bir referandum için siyaset için kendi çıkarlarını düşünen politikacılar için birbirimizi boğacak hale geldik.
Tam çevirecek olursak götümdeki acı, göt acısı olan Türkçe çeviridir. işin içine biraz değişiklik katmak istersek götümdeki tehlike diye çevirebiliriz. içine Holywood'dan yıldız oyuncular koy, güzel bir senaryo ve kurguyla oscar ödüllerini süpürür derim.
Doğumundan itibaren yaşadığı olaylara bakacak olursak doğrulanacak önerme. Bir insan düşünün ki daha bebekken bile ballı olsun. Şimdi gelelim nedenlerine.
Sen Voldemort gibi adından korkulan, etrafına dehşet saçan, en güçlü seherbazları götürmüş bir adamsın. Çağın Dumbledore'dan sonra gelmiş en güçlü kişisisin. Bir kehanet saçmalığına bir yaşında veledi öldürmeye gidiyorsun. Önce baba, sonra anneyi öldürüyorsun, ama gel gör ki sevgi denilen eski çok güçlü tılsıma yeniliyorsun. Vay arkadaş bebeğe bak baştan şanslı. Ne lanetle uğraşıyorsun. Atsana pencereden aşağı yada başka şekilde öldür.
1-Neyse gene Dumbledore gibi güçlü büyücünün yaptığı büyülerle kaza bela 11 yaşına gel ve Hogwarts'ın güvenli ortamına git. Muggle dünyasında açlıktan nefesi kokan adama ailesi küçük bir servet bırakıyor. Gene rahatsın harry. Tabi ki işkilli velet. Her boka burnunu sokacak. Rahat durmuyor. Yaşına bakmadan troll peşine düşmeler. Ron olmasa g.te gelecek. O aptal trolünde gözü çıksın bir vuramadı sopayla. Karanlık ormana dalmalar. Firenze olmasa gene gidiciydi. En son zaten yanında Hermonie ve Ron olmasa gidiyordu. Ya bitki boğardı, ya satrançta giderdi, yada o kafayla zehri içer ölürdü. Bu zekayla bilmeceyi de çözemezdi. En son kısım zaten bomba. Professor Quirrell gene sevgi koruması adına toz haline geldi yırttı gene bizim velet.
2-Kaza bela ikinci sınıfa geldi. Okulun her yerinde basiliks geziyor nedense bunlar hep olayların hemen üstüne gidiyorlar. Olayı çözmek için aragog'un inine gidiyorlar. Kahvaltıda yürek yemişler mübarekler. Tabi ki en zor anlarında çat sihirli araba hemen yanlarında. sonunda olayı çözüp basiliksin yanına kadar gidiyor ama o da ne tam ölecekken anka kuşu gelip dötünü
kurtarıyor. Basiliks yarasını tedavi ediyor. Seçmen şapka kılıç yolluyor. Kuş ve seçmen şapka olmasa mortu çekiyordu harry efendi.
3-Sirius black kaçmış her yer ruh emici kaynıyor ortalık. Harry bu durur mu. Hiç kurallara uyar mı. Kafasına göre okuldan kaçar ruh emicilere diss atar. Daha patronusu adam gibi öğrenememiş. Yüz tane ruh emici ve kurt adam ardından göle koşar. Sanki bir şey yapacakmış gibi. Zaman döndürücü olmasa gelecekten gelip kendini kurtarmasa ölecekti.
4-Kaza bela ölmeden dördüncü yıla geliyor. Adam akıllı büyü bilmeden katakulli ile büyücü turnuvasına sokuyorlar. Alastor moody'nin(aslında kılık değiştirmiş barty crouch jr.) sene boyunca turnuvada ölüp gitmesin diye dötünde ayı bağırıyor. Ne ayarlamalar, hileler, yardımlar yapmııyor ki harry malı sağ kalıp voldermort tarafından bedenine dönmek için kullanılsın diye. Neredeyse geberip planı mahvedeceğini alastor moody itiraf ediyor. Ejdarhaya karşı Hagridi göstersin diye teşvik ediyor. En iyi yanı olan uçmayı kullansın diye harry'i ikna ediyor. Harry o kadar mal ki 2+2=4 eder kadar basit basit anlatmak gerekiyor. Göl görevinde galsamotunu bulsun diye neville'e kitap veriyor. En son bakıyor bu mal, neville'e sormayacak doby ile otu yolluyor. Labirent görevinde zaten kupaya ulaşsın diye yapmadığını bırakmıyor. Ruh emicileri mi yollamıyor, kelekerleri mi engellemiyor, diğer şampiyonlara imperius laneti mi yapmıyor. En sonunda neredeyse cedric kupaya tek gidecekti ki bu mal cedricin gururu kabarıyor beraber gidiyorlar kupaya. Voldemorttan kaçması ise tam film. ikisinin asaları aynı çekirdekten, birleşiyorlar falan anası babası çıkıyor asa içinden kurtarıyorlar bu bebeyi gene. en sonunda bu bebe ölmeyecek deyip faqe alastor moody tam işini bitirecekken gene dumbledore kurtarıyor bunu.
5-Geldik 5.seneye. Tam bir ergen olan harry ona buna atar yapıyor. Ruh emici davasında ona tamamen düşman olan bakanlıktan dumbledore kurtarıyor. Yasak öğrenci örgütü kuruyorlar. Dumbledore ve Kingsley olmasa okuldan atılacak. En son sahte anı sokuyorlar aklına. Siriusu görecem diye umbridgenin şöminesine giriyor yakalanıyor. Gene Hermonie'nin zekası ve at adamlar kurtarıyor umbridgenin elinden. Bakanlığı basıyorlar ergen hallerine bakmadan. Tam ele geçiriliyorlar dumbledore ve yoldaşlık gelip kurtarıyor.
6-Kitabın sonunda Hortkuluk aramaya gidiyorlar. Dumbledore inferuslardan kurtarıyor bitik haliyle. Okula geliyorlar. Dumbledore son gücüyle harry'i hareketsiz hale getirip kurtarıyor. Malfoy hazırlıksız yakalayıp dumbledore'un elinden asasını alıyor. En son snape gelip öldürüyor. Adam yürek yemiş gibi snape ve ölüm yiyenlerin peşine düşüyor. Kaç kere tam ölecekken snape engelliyor onu voldemort istiyor bahanesiyle.(Snape iyi olduğu anlaşılıyor sonra)
7- Bu kitapta nelerden kurtulmuyor ki sırf şans ve yardımla. Adam akıllı plan yapmadan en çok arandıkları bakanlığa giriyorlar. Sırf şans eseri ucu ucuna kaçıyorlar. Göle giriyor kılıcı almak için. Ölmek üzereyken ron kurtarıyor. Bellatrixe tutsak oluyorlar. Sırf hermonie yüzüne sokma büyüsü yapmayı akıl etti diye harry'i hemen tanımıyorlar. malfoy tanıyor merhamet edip tanımamazlıktan geliyor. sonra dobby gelip son anda hayatı pahasına kurtarıyor. Büyücü bankasına girerken griphook 2-3 kez uyarmasa daha baştan yakalanıyordu. Ejderhaya karşı hermonie olmasa neredeyse ölüyordu. Adam akıllı plan yapmadan hogsmead'e cisimleniyorlar. azgın kedi büyüsü tetikleniyor. tam ölüm yiyenler ruh emicilerle yakalayacakken aberforth kurtarıyor.
içinde kendine tutunmuş bir hortkuluk parçası olduğunu öğreniyor. Onu yok etmek için ölmeye gidiyor. ama ölmüyor. O kadar ölüm yiyen varken voldemort kontrol etmeye narissa malfoyu yolluyor. o da oğluna kavuşmak için savaşı bitirmeye karar veriyor ve harry öldü diye yalan atıyor. son anda kurtuluyor. en son sırf tesadüfler eseri mürver asanın efendisinin harry olduğu açığa çıkıyor.(malfoy dumbledore' 6.kitabın sonunda silahsızlandırma laneti yapıyor. asa onu efendi tanıyor. harry de 7 kitapta malfoyun asasını zorla aldığından ve ona boyun eğdirdiğinden hem mürver asa hem de malfoyun asası harry'i efendi seçiyor. asa efendiyi seçer) asa harry'e ölüm büyüsü atsa bile gerçek sahibini öldüremeyeceği için voldemorta geri tepiyor. voldemort gibi süper büyücü kendi büyüsü ile ölüyor.
şimdi bu kadar olaydan bir adam sadece yeteneğiyle kurtulamaz. bariz bir bal, 4 ayağın üzerine düşme durumu var.
sürekli olarak aklımdan geçen düşünce. ilk iki film hariç kitaba bağlılığı gitgide azalan, beşinci filmle beraber sıçışa başlayan bu seriyi kaliteli bir yönetmen ve oyuncular bulup 7 sezonluk bir dizi çekseler unutulmazlara girer resmen. yedi kitapta o kadar çok konu ve karakter var ki kendini müthiş izletir diye düşünüyorum. yada peter jackson gibi kaliteli bir yönetmen filmleri yeniden çekebilir. filmi kısaltıcam diye saçma sapan kesme de yapmaz. her harry potter filmi 3 3,5 saat çekilse süper olurdu.
insanı delirten isyana sürükleyen kadere lanet oktan bir durumdur. bir de kızın dünya güzeli ve inci tanesi olması ve evlenen arkadaşınızın samimi arkadaşınız olması durumu zorlaştırır. hem acıdan ölür hem de burukta olsa onlar adına sevinirsiniz.
eminim çoğu kişinin hatırlayacağı efsane türk reklamlarındandır. Bu sloganla çekilmiş chewy dent sakız reklamıdır. her izlediğimde beni yerler yatırır gülmekten.
tilki andreidr efendim bu zat-ı muhterem. kendisi kurtlar vadisinden tanınır. polatın yakalayamadığı tek adam. elinden kaçırmıştır polat. yoksa ondan önce ve sonra tüm düşmanlarını bir şekilde öldürmüştür.
evet başıma gelen hadisenin baş kahramanıdır kendisi. şimdi bana eleştiri ile gelecek olanlara sesleniyorum azıcık açık görüşle okuyun şunları ve kendinizi benim yerime koyun. dostum dediğim adam benden 2 yaş büyük neredeyse öz abim gibi bana abilik yapmış mert açık sözlü yalan nedir bilmeyen tabiri caizse saf(iyi manada) bir insandır. kendisini çok severim. bu abim 26 yaşına kadar adam akıllı sevgilisi olmamış böyle işlere bulaşmamış(kendi isteği ile çünkü inancına uygun bulmuyordu böyle işleri sorduğum zaman böyle cevap verirdi) bir insandı. bu abimle olna dostluğum 1-1,5 sene kadar oluyor. geçen yaz askerden geldikten sonra bu abim cezaevinde işe başladı. işe girdi ve askerliğide yapınca artık evlensin diye çevreden aileden baskılar başlamış anlatırdı. her neyse haziran ayında bir kızla tanışmış ailesi aracılığıyla. kızı soruşturmuşlar iyi aile kızı diyor herkes. hiç kendi akrabaları kötülermi kızı değil mi ? neyse bunlar 2-3 aylık bir süreçten sonra yüzük taktılar. kızın babası sanki yangından mal kaçırır gibi hemen evlenmelerini istiyordu. evlenmeden gezmelerine bile sıcak bakmayan bir adam. neyse bunlar 1-1,5 ay sonra önce nikah sonra düğün hemen evlendiler. bir akşam ben sevgilim dostum ve karısı dışarı çıktık. karısı ile önceden pek muhabbetim yoktu. dördümüz oturuyoruz kızın muhabbetleri bir görseniz. ne kadar bayağı boş saçma sapan şeyler. 17 yaşında kızdan ne beklersin. kendini geliştirmemiş lise terk hayattan beklentisi amacı olmayan bir insan. bakın yanlış anlaşılmasın eleştirmek için söylemiyorum ama şimdiki gençlik gerçekten çok kötü durumda bilgi kültür desen yerlerde. ellerinde bir i phone i pad facebook twitter tutturmuşlar gidiyorlar. bir de kız da bir şey dikkatimi çekti kız çok kıskanç. benim sevgilime çok soğuk davrandı. sanki elinden kapıcak gidicekmiş gibi kocasının elini tutup duruyor. çocuk işte. neyse bir akşam bekar evime benim kızı dostumu bir de hanımını çağırdım yemek yaptım. bir de ben çok güzel yemek yaparım. nedense o akşam kız teyzelerine gidecekmiş. bu tut arkadaşımla kavga et senin ne işin var bekar arkadaş evinde. korkmayın evli hanımlar biz kötü bekar erkekler kocalarınızı yoldan çıkarmıyoruz. eve karı atmayacağız sadece yemek yiyeceğiz. neyse arkadaş geldi bunun karısı gelmedi. nedenini sordum bana hasta falan dedi. tabi sonradan öğrendim gerçeği. neyse böyle günler geçti. gene bir akşam hep beraber dışarı çıktık bu sefer karısıda geldi. ama surat beş karış. amk sanki çocuğunu öldürdük. ben sordum bir şey mi oldu diye. bir hatamız mı oldu diye. yok mok falan diyor. sonra bu surat asmaya devam ediyor. ben dedim arkadaşımla görüşmemize mi kızıyorsun merak etme onu yoldan çıkarmam. kocanın bekar arkadaşıyım diye beni potansiyel tehlike olarak görme dedim şakacı bir uslupla. ama buna espri de yapılmıyor. önce den de bir kaç kere yapmıştım buz gibi karşılamıştı. neyse bu başladı dökülmeye bir de bağıra bağıra söylüyor ki beni korkutup susturacak. beni haksız çıkaracak bağırınca bebeye bak. neyse ben önce sakince bağırma adam akıllı konuş karşında çocuk yok. yok efendim ben burnu büyükmüşüm insanlara tepeden bakarmışım. bunun nerden çıkardın deyincede eski tartışmalardan bahsetti. onlarda şeydi. mesela bir siyasi tarihsel yada güncel bir meseleden bahsederken hep beraber bu bilgisi olmasa bile paso bir şeyler sallıyordu. tabi alışmış bilmeyenlerin yanında sallamaktan. benimde bilgim var doğrusunu aslında öyle değil böyle dediğim zaman ona bozuluyormuş. bunu burnubüyüklük olarak görüyor. neyse ben bunlardan bahsettim ona sen bana cahilmi diyorsun sen okumuşsun ama adam olamamışsın diye saçmalamaya başladı. dedim sen ne diyorsun doğru düzgün konuş. sen kim oluyorsunda bana bunları söylersin. 17 yaşında birinden mi öğrenicem adamlığı. insan kendiden olanı başkasında görürmüş dedim. bana hakaret etme diyor. ben dedim sen asıl hakaret ediyorsun ve kızgınlıkla git işine ben senin triplerini çekecek kocan değilim dedim. sonra kocasına emreder bir tonda gidiyoruz hadi dedi. kocasıda ben kırılmayım diye bir şey diyemedi iki arada kaldı garibim. 17 yaşında velet 26 yaşında adamı fırıldak gibi elinde çeviriyor ya. tabi tüm olanlara seyirci kalan sevgilim bu ne ya şaka mı bu kız ya dedi. o sinirle beni gülme tuttu. yemin ederim sinirden gülüyordum. sözün kısası insan bir kere evlenir ve bu ciddi manada düşünülmeli özellikle bu devirde. böyle hart niyetli insanlar insanı dostundan koparır. allah onların şerrinden korusun. eh soracaksanız arkadaşla hala dostuz görüşürüz ama hanımıyla muhabbetim yok artık.
bahsettiğim cemaat nur cemaati herkesin bildiği. bana direkt şimdi gelmeyin herkes öyle değil diye yada sen ne diyorsun öyle bir şey yok diye. ben bunu bir çok abiden duydum hem de bayağı üst seviye abilerden. ömrümün uzun bir döneminde cemaatle içli dışlı biri olarak bu anlattıklarım kesinlikle doğrudur. tamam her gelen hükümetle devlet kadrolarına bu hükümete yakın kişiler yerleştirilir genelde. bu düzen böyle gider ama zamanında özellikle şu anki mevcut iktidardan önce cemaat bu kadar rahat değildi. yapmak istediklerini rahatça yapamıyorlardı. ama mevcut iktidarla bir rahatlama geldi. o zamanlar konuştuğumuz görüştüğümüz abiler hükümetten yakınır devlet kadrolarına gelen adamların oraları haketmediğinden bahsederlerdi. kendilerine göre haklıydılar belki. önemli kadrolara düzgün olmayan allah korkusu inancı olmayan kişiler geliyordu. kime hizmet ettiği beli olmyan kişiler. ama devir değişince bu kadrolara kendi adamları yerleşmeye başlayınca bunu şöyle savunmaya başladılar. en azıdan düzgün namuslu devletini milletini seven dinine bağlı insanlar geliyor başkası yerine. size yemin ederim bunu bir çok abiden duydum. görünüşte ne var bunda diyebilirsiniz. masumane gelebilir ama hizmette göründüğü gibi herkes dört dörtlük değil. sırf bir yerlere gelmek işe girmek mevki elde etmek için hizmet yanlısı görünen amacı çıkar sağlamak olan sözde dindar bir sürü insan var hizmette. bunun çok örneğini gördüm. aynı insanlardan hükümet yalakası olanlarda var. vicdanlara sesleniyorum bu sizce hak mı ? iyi bir amaç yaptığını düşünerek sırf sizden değil diye bir kadroya hakeden yerine haketmeyen birinin girmesi.
edit: benim eleştirim bu düşüncede olan abilere karşıdır. yoksa cemaatte herkes kesinlikle böyle değil.
sol framede görünce başlığı açıp bakma isteği geldi ve açınca boş bir başlıkla karşılaştım. gerçekten böyle bir espri yok ki bu başlığa yazılsın.
edit:eksileyen arkadaş başlığı ben açmadım.
başlığı nasıl olmaz dediğim ve açma gereği duyduğum dünyaca ünlü ahşı. kendisi 24 kitchen kanalında değişik lezzetler sunmaktadır. genelde uzak doğu lezzetleri sunar. özellikle 5 dakikada yaptığı hızlı ve sağlıklı aperatifler en iyileridir. bir kaçını evde denedim ve mükemmel sonuç aldım.
bu yılda geleneği bozmadığım durum. aslında ağustos ayına kadar vardı bir tane ama terketti. en azından 14 şubat geçinceye kadar kal ayrılma bari bu yıl boş geçmesin demek istedim ama diyemedim. kısacası bu yılda tek geçireceğim gündür.
aslında başlık eski sevgiliden ayrıldıktan 4 ay sonra gelen mesaj olacaktı ama karakter sınırı işte. evet efendim bu akşam başıma gelen üzücü insanın canını sıkan içinizde bazı şeylerin canlanmasına neden olan hadisedir. pek çok kişinin başına gelmiş bir olaydır. şimdi kızdan ayrılırsın kötü de ayrılmışsındır. sana der ayrılırken numaramı değiştiricem. bana ulaşmaya çalışma artık der beni öyle bir unut ki adım bile kalmasın aklında. çok üzülürsün ama alışmaya çalışırsın baş edersin. ara ara aklına gelir sevdiceğinle yaşadığın bir daha gelmeyecek güzel günler. aradn zaman geçer tam unutmaya başlarsın ki tak yabancı bir numaradan mesaj gelir. seni unutamıyorum diye. oldumu şimdi bu. önce dersin herhalde yanlış numara. ama yüreğin kıpır kıpır sanki biliyor o olduğunu yüreğin. ama emin olmak için sorarsın. o da der hemen unuttun mu beni yoksa ? bu adama koyar işte o an. insanın yüreği yanar. neden yaptın be güzelim neden bana çektiriyorsun bu acıyı. tam unutmaya başlamışken tam yüreğimin yaraları kabuk bağlamışken neden tırtıklıyorsun onları. sorar yürek bunları. ama cevap gelmez...
hayattaki tüm gayesi evlenip,çocuk sahibi olmak olan dar gelirli veya hali vakti yerinde,eğitimli veya cahil fakat her halükarda hayatta evlilik dışında kendine başka bir hedef koyamamış vizyonsuz,vasat tip..başbakanı bile evliliği başarılması güç bir hedef gibi gösteriyorsa,nikah törenlerinde atomu parçalamış edasıyla kasılan tipler görmemiz kaçınılmaz..
evet beyler hemen hemen herkesin hayatında başa gelir. bugün tamamen insanlık namına yaptığım bir hareket sonucu tecavüzcü damgası yedim. Ulan bundan sonra kimseye kibarlık yapmayacağım. Marketten çıkıyorum arkamda bir kız geliyor kapıyı açtım kıza yol verdim buyrun dedim. Kız sanki onu tutup orada taciz etmişim gibi aksi bir suratla baktı. Hiçbir şey demeden giderken kızdım. Kapıyı açtığınız teşekkürler dedim alaylı bir ses tonuyla. Üff salağa bak yahhh demezmi benim şalterler attı. içeriden gelip tutmasalar dövecektim o kezbanı. Ulan bugüne kadar tek bir kıza bırak el kaldırmamış bir insan olarak çileden çıktım.
bildiğin vergi levhası olan, dış kapısında polis bekleyen, devlet destekli yasal kerhane. din adına ahkam kesen çeşitli uygulamalara imza atan sözde dindar görünen hükümetin zamanında yasallaşmış zinaya imkan sağlayan evlerdir.
kimleri adam etmedi ki bu metot. gaara mi dersiniz, neji mi. hatta pain bile hidayete erenler kervanina katildi bu dayagi yiyince. sasuke denen emoyu adam eder mi bilmiyorum, cunku sasuke'nin dokularina islenmis bir emo sumsuklugu var. tedavisi imkansiz gibi gorunuyor. itachi'nin dayagi, ustune kendisini hacamat etmesi bile adam etmedi zaten sasuke'yi.
ama sasuke disinda etkisi defaatle kanitlanmis sifali bir kötektir.
bu dayağı yiyip akıllananları bir çırpıda sayıp şu an ne durumda olduklarını söylemek gerekirsek;
--- spoiler ---
zabuza ; tamam zabuza belki o dayaktan fiziki bakımdan nasibini almadı, ama arkadaşsız ve sevgisiz büyümüş naruto bunun da verdiği acıyla, zabuza'ya "sen arkadaşlarına nasıl değer vermezsin, haku senin için neler yaptı, canını seve seve verdi, senin onun cesedine dahi saygın yok" minvalindeki konuşmayla zabuza'yı sözleriyle doğruları görmeye iterek bu konudaki ilk başarısını elde etti.
kiba ; dövüşleri öncesi naruto'yu küçümseyen, naruto'yu çantada keklik olarak görüp bunu sözleriyle deklare eden kiba, dövüşten sonra pabucun pahalı olduğunu anlayıp daha çok çalışması gerektiği fikrini naruto'nun o mübarek osuruğu vasıtasıyla fazlasıyla benimsemiştir. he kişilik olarak hala aynı bildik kiba olup, yetenek bazında kendisini pek o kadar geliştiremese de naruto o gün ona ummadık taşın baş yarabileceğini ve çok çalışması gerektiğini göstermiştir.
neji ; naruto'nun mübarek dayağının ilk önemli kurbanı, o dövüşten önce babasının ölümüne yol açtığına inandığı amcasından hatta olayla tek ilgisi kaçırılmak olan amcasının kızından(hinata) dahi nefret edecek kadar gözü dönmüş biriyken, adam o nefretten arınabilmek için naruto'nun o yumruğunu yemeyi bekliyormuş. hala eskisi kadar olmasa da o antipatikliğini yakın zamana kadar koruduğuna inandığım o soğuk neji, hinata'yla birlikte dövüşüp buzları tamamıyla eriterek mübarek dayağın etkilerinin olağanca hızıyla sürdüğünü bizlere gösteriyor.
gaara; neji'yi adam etmeye tek yumruk yetti belki ama gaara için tek yumruktan fazlası gerekecekti, öyle de oldu. naruto 1000li komboyla gaara'ya saldırıp, gaara'yı tekme tokat manyağı yaptı. ha bitirici vuruşu yine sağlam bir yumrukla yaptı, neji'de yaptığı gibi ama gaara'yı adam eden şey dayaktan öte naruto'nun kendi gibi sevgisiz, kalbi nefret dolu gaara'ya sevgiyle ve samimiyetle yaklaşmaya çalışı oldu. onca şeyden sonra naruto'nun gaara'ya herhangi bir kin gütmeyip, arkadaş olmaya çalışı gaara'yı etkiledi, ardından önce gaara'nın kimimaro-naruto kavgasında naruto'ya yardım edişi, ardından gaara'nın akatsuki tarafından yakalandıktan sonra naruto'nun gaara'yı kurtarması aralarındaki rekabetle karışık dostluğu iyice pekiştirdi ve gaara'nın naruto'ya neden yardım edilmesi konusuyla ilgili yaptığı savaş öncesi konuşmasıyla bu gözler önüne serildi.
nagato ; bu adamı ikna etmesine zaten tobi de şaşırmıştı, ama şaşılacak bir şey yok, karşısındaki ne kadar kötü olursa olsun, içinde azıcık iyilik kırıntısı varsa naruto önce döverek, sonra etkileyici bir konuşmayla adamı iki dakikada kendi kurduğu akatsuki'ye sırt çevirtebiliyor. belki de aynı klandan oluşlarından ötürü kan çekmiş de olabilir, nagato, naruto'yla bu kadar ortak noktaya sahip oluşunu fark edip, ölmeden önce "yendi beni dur şuna bir yardım edeyim" demiş de olabilir, ama bunda naruto'nun o dayağının etkisi elbette çok yüksek.
raikage ; aslında bu amcayı döve döve aklını başına getirmekten ziyade, döve döve istemese de dediklerini yaptırtmaya zorlamıştır, he tabii bu dayağın etkileri uzun vadeli olduğundan etkisi elbette çıkacaktır.
bir tek sasuke'de başarısız olan naruto, eminim sasuke'yi de dövüp yere serdiği an, sasuke'nin içindeki iyi insanı da ortaya çıkarıp bunca zaman yaptıklarından ötürü sasuke'ye herkesten özür diletip, onu adam edecektir. asıl sorun o dayağın bir türlü gelememesi, zaten gelse seri biterdi sanırım, tıpkı o vadideki kavgada o dayağın gelmeyişinin altında yatan sebep gibi. ve artık eminim tobi denen kendini bilmez deyyusuda hak yoluna biraz döverek biraz da nasihatla getirecektir.
--- spoiler ---
evet alt tarafı bir manga için böyle uzuncana ve gereksiz bir entry girdim, kendimle gurur duydum.
edit: eksileyen piçler ne akla hizmet eksi atıyorsunuz ki.
ne zaman çıkacağı tam belli olmayan narutonun 6.filmi. filmin fragmanlarından gördüğümüz kadarıyla tobi eye of moon projesini tamamlamış ve kyuubiyi narutodan almış. bu arada karakterlerde ciddi değişiklikler var. en değişik olanları kuşkusuz hinata. yorumu size bırakıyorum.
(bkz: http://www.saiyanisland.c...o-ninja-naruto-the-movie/)
edit:28 temmuzda Japonya'da gösterime giriyormuş.
her gördüğümde beni yardıran velettir. ne zaman hababam ceza alsa orada biter tüm sınıfla taşşak geçer. koskoca hababam okulda yapmadığını bırakmaz, ama gel gör ki şu velete bir şey yapamaz.