bu sene 6152 kontenjan verilmiş olup en çok atamayı alan branş olmuştur.
sebepsiz yere mutlu oldum çok. zira her yıl farklı çok çok farklı bir tablo oluşabiliyor. ama hala şaşırıyorum nasıl bu kadar çok alım yapılabildi 4+4+4 fena vurmuştu çünkü.
neyse seneye de böyle olursa kontenjan çok güzel olur. inşallah amin.
gülerken ağız kapamanın bir üst leveli. gülerken olanı anlarım büyük ihtimal insanları görüntü kirliliğinden korumak da; bu konuşurken olanı kesinlikle normal bir davranış değil.
hepsini anladım da o göz kapağının üzerine sürdükleri göz farı denilen garip şeyi anlamadım. ciddi ciddi güzel göründüklerini düşünüyorlar lan. bir tek bülent ersoy'a yakıştırıyorum. *
akıbetini çok merak ettiğim bölüm. ben bu bölüme yaklaşık 440 puanla girmiştim. başka bölümlere yerleşebilecekken ben bu bölümü seçtim.
zira o zamanlar her yıl 4000'den aşağı ataması olmuyordu sınıf öğretmenliğinin.
geleceği de parlak görünüyordu. akıllı bir tercih gibi görünüyordu yani.
şimdilerde haline bakacak olursak 300 puanın altına düşmüş taban puanı.
yazık yemin ediyorum.
kendi halime mi üzüleyim öğretmenliğin bu derece değersizleştirilmesine mi?
tahkimin 4 maç ceza vermesi hiçbir yönden adil değil. neden? emsali cezaya bir bakalım :
-meireles tükürdü mü tükürmedi mi tam olarak net değil. ama unutulan, unutturulmaya çalışılan kısım; meireles'in sadece tükürmüyor.
hakeme gay işareti yapması, hakeme çemkirmesi, taraftarları tahrik etmesi vs. üstelik bunları bir müsabaka hakemine yapıyor bir oyuncuya değil.
ve meireles 4 maç ceza alıyor.
şimdi bir de melo'ya bakalım:
-melo kendisine faul yapılınca gereksiz yere tepki gösteriyor. beşiktaşlı futbolcular üstüne yürüyor ve bjkli topçular tükürdü diyerek hakeme koşuyorlar.
yine tükürdü mü tükürmedi mi net değil olay. ama onun dışında melo'nun tahrik edici,kışkırtıcı hakeme veya futbolculara herhangi bir hareketi yok.
yöneticisi, sporcusu, taraftarıyla ülkemiz futboluna fazla bir kalitede.
en azından kötü günlerimizi de iyi günlerimizi de ayarında, dozunda yaşıyoruz be.
5. sezon itibariyle walt iyice sevilmez, çekilmez adamın teki oldu, skyler'a bile hak vermeye başladım artık.
her şey ailem için ayağına yatıp egonu tatmin etmeye çalışıyorsun. oğlun gibi sevdiğin jesse'nin sevdiklerinin bir bir ortadan kaldırıyorsun.
dalaverelerle patronlarının ayağını kaydıryorsun.
bunlara eyvallah dedik ama: mike reyizi öldürmeyecektin be w.w.
neyse hank'ten çok şey bekliyorum ettiğini bulursun umarım.
her daim çevremde bulunan insanoğlu tipi. hiç uzaklaşamadım lan böylelerinden.
ben de çoğu zaman o kadar da kötü değildi deyip aralarındaki en düşük notu alan olmuşumdur.
bu adam niye yalan rapor yazıp intihara girişsin?
bana tek bir mantıklı sebep söyleyin. iyi yönettiği bir maçta neden gerçek olmayan şeyleri rapor etsin ?
başarı elde etmek için her yolu mübah sayanlarca hunharca eleştirilen hakem.
hakem raporunda tükürdü diye yazmış mı yazmış. o zaman iş bitmiştir.
hakeme mi inanacağım yoksa yanına bir şıracı alıp benim gay arkadaşlarım da var diyerek samimiyetsizce kendini savunan futbolcuya mı?
meireles ceza almamak için yalan söylüyor olabilir, normal karşılanabilir belki de ama hakem neden yalan söylesin?
bir galatasaraylı olarak iyi başlayıp kötü bitireceğimizi düşünüyorum.
maçın ilk yarısında umutlanacağımız bir oyun ortaya koyacağız ama manu maçın sonlarına doğru işi bitirecek gibi geliyor.