3 dakikalık mesafedeki evinize, 55 dakikada siparişinizi getirmeyen lokanta bozması. getiremeyen değil bildiğin getirmeyen. siparişi iptal etmek isteyince yok efendim yolda, geri gönderirseniz çöpe gider vs. o zaman sok bi tarafına.
Akbank Esenkent Şubesi tarafından şahsıma bilgi verilmeden vadesiz hesabıma kredi tanımlaması yapılmış olup; bu uygulama nedeniyle 02.03.2012 tarihinde ıslak imzalı talimatla hesabımın kapatılması yönünde yapmış olduğum başvuruya 05.03.2012 tarihinde saat 11:00 civarında 0530-4980362 nolu telefonla dönüş yapılarak hesabımın kapatılamayacağı çünkü hesabıma tanımlı kredi başvurusu olduğu bilgisi verilmiştir. Böyle bir başvuru yapmamış olduğumu yinelediğimde bu kredi tanımlama işleminin Akbankın rutin bir uygulaması olduğu söylenmiştir. Müşterinin bilgisi olmadan kredi tanımlaması yapılmasının Bankacılık Kanuna aykırılığı bir yana; üstüne üstlük yaptığım hiç bir şikayete de geri dönüş yapılmamıştır. Boğaz da yalı almak için yüzlerce insanı işten çıkaran kompradorların bankasında başka bir şey bekleme enayiliği yapmış olabilirim ama kredi hacmini şişirerek hisse senetlerine olan talebi artırmanın güzel bir yolunu bulmuşlar. manipülasyon bu değilse nedir??????????
bir zamanlar cem uzanın kalemşörlüğünü, daha sonra karamehmet grubuna geçip oranın kapıkulu askerliğini yapan şimdilerdeyse ülkeyi yöneten(daha doğrusu içine eden) cemaatin tetikçiliğini yapan bu adam için ne deneceğine ise tarih karar verecektir.
ama kesin olan birşey varsa o da bu ve bunun gibiler için asla ve asla demokrat veya aydın denemeyeceğidir.
hayatı boyunca renkler ve zevkler tartışılmaz geyiğini reddetmiş biri olarak söyleyebileceğim tek şey var: bu şarkıyı sadece nina simone dan dinleyin. gerisi sadece entel veya farklı görünme çabası içinde olan ergen gerilerinin safsatası olur. özellikle michael bublé yorumu şaane, aşmış gibi entryler gördüm ki evlerden uzak olsun.
saat 19:30 da bıraktığım arıza kaydı için 19:55 te kapıma gelen teknik servise sahip platform. kaldı ki ben kaydı bırakırken cumaya kadar yapsalarda trt'de dansöz çıkacakmış onu izlerik düşüncesi içerisindeydim. çok şaşkın ve sevinçliyim nedense. belki de yıllar boyunca ttnet kullanmak zorunda kalmış bir bahtsız bedevi olmanın verdiği bıkkınlıktı benim umudumun olmayışı ama o kadar mesut etti ki turksat beni; sevinç gözyaşlarımı tutmakta zorlanıyorum şu anda. müşteri odaklılığı gerçekten kavramış bir firma mevcut sanırım bu topraklarda artık.*
türk rock müziğinin serdar ortaçı, gökhan özenidir ve tüm çıplaklığıyla gözümüzün önünde dururken bu gerçek; ergenlik sorunlarını 14'ünden 74'üne omuzlarında taşıyacak olan ve asla atlatamayacak olan nesiller onu baş tacı yapmaktadır. yoksa 20 yıldır aynı müzikle aynı sözlerle sadece ve sadece ergen kızları tavlayabilecek kapasitede olan, anlamsız içi geçmiş şarkılarıyla -tek işlevi sahnede böğürmek olan- bu hanım ablamız çoktan geçmişte silinip gidenler arasında yerini alırdı. ne yazik ki ülkemizin gerçeğidir kendisi aynı zamanda. ergenlikte yaşadığı 3-5 problemi hayatı boyunca üzerinden atamayan/atamayacak nesiller bu tip kabız sanatçı(!)ları var etmeye devam edecektir, etsindir. ama önümüze sanat güneşi olarak getirmenize, ilahlaştırmanıza gerek yok. sizin olsun. alın kundaklayın, sarmalayın, koynunuzda saklayın.
arkadaş sen istanbul içinde bir kargoyu 3 günde yerine ulaştıramıyorsan; insanların bir daha o güzide şirketini kullanmalarını beklemeyeceksin. hadımköy yolu üzerinde bulunan bir adrese kargo getirmek için 3 gün boyunca sırasıyla; haramidere, kıraç ve çatalca olmak üzere 3 merkeze giden ürün nasıl olurda arada gitmesi gereken yere uğramaz anlamak mümkün değil. insan kaynakları departmanına sadece ve sadece kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz diye sorabilen beyinsizleri doldurursan ve müşteri memnuniyeti olgusunu kıyısından köşesinden yakalayacak bir yönetim kapasiten yoksa olur böyle şeyler tabi. bir daha mı?! tövbe.
yandaş medyanın en önemli karikatüristidir. gerçi bu amcamız işi çizdiği gazetede ki diğer bir takım yazarlar gibi salt yalakalık düzeyinde tutmayıp; eşi hanımefendiyi bir de akpden milletvekili olarak meclise sokmuştur.
çok demokrattır bunlar hatta çok çağdaşız lan biz diyerek başbakanlı yemek daveti düzenleyip isli şarap servis etmişlikleri bile vardır memecan ailesinin.
yani düşün arkadaş öyle böyle değil. sen kalk koskoca başbakanın misafir olduğu evde isli şarap servis et üstüne bi de geç karşısına iç. başbakanda sırf çağdaşlığından, sırf demokratlığından sesini çıkarmasın. bazen düşünüyorum acaba o mükemmel akşamda mı karar verildi bu demokratik açılım işine diye. başbakan "ulan karşımda içki içiyorlar, ne de güzel ne de demokratik bir durum bu" diye düşünüp arkasından "du bi ben bütün ülkeyi demokratikleştireyim" demiş olabilir, ortamın güzelliğiyle. belki de bu dünyalar güzeli demokrat salih amca sayesinde ülkemiz demokrasiye, çağdaş günlere kavuşacak.
güzellik göreceli bir kavramdır sözünü paramparça eden nadide yaratıklardan biridir kendisi. oyunculuğu vasat olsun, oynadığı diziler, filmler saçma sapan olsun ben gene izlerim. hatta sırf o oynasın. tek kişilik tiyatro oluyorda dizi niye olmasın kardeşim. hatta şevval samla birlikte oynasın bakın o zaman ezel mi kalır kurtlar vadisi mi kalır karşısında öyle dizinin.
lanet olası üniversitemi, orda geçirdiğim berbat günleri bile özlememe vesile olmuştur. keşke büyük türk düşünürü, şahsiyetine kurban olduğum, son osmanlım benim; her üniversite bitiren iş bulacak değil ya buyruğunu ben okurken verseydi de okulu uzatıp uzatıp dursaydım...
terkedilmişliği daha güzel anlatan bir şarkı var mıdır yeryüzünde bilmiyorum. 'bu akşam ümitlerimi meze yapıp içiyorum' dan daha güzel; çaresizliği, yaşanan acıyı tarif edebilecek bir cümleyi yazmak mümkün mü acaba!
net bir yayın tarihi yoktur, efektleri kolpadır, senaryo çakmadır. ama nedendir bilinmez yine de izlenir, eğlenilir. böyle kuşlar, böcekler.. hayat ne garip..