lozan'ın kısa bir özeti olan şiirdir.
not: alıntı yaparken lütfen kaynak gösteriniz.
lozan'a gitti bizim sağır ismet,
aslında kendi istemedi gitmek,
gönderdiler zorla oldu kısmet,
zafer mi bu lozan yoksa hezimet.
ege'deki limni adasını verdiler bize,
unuttular onu kayda zapta geçmeye,
ada yunanın oldu burnumuz dibinde,
çanakkale boğazının hemen bitiminde.
istemedi ne musul'u ne kerkük'ü,
halep'i, batum'u istemedi ismet.
büktü boynunu batı trakya türkü
bunları istemeyen bu köhne zihniyet.
koca kıbrıs'ı aklına bile getirmedi,
canım adayı ingilize yedirdi,
kıbrıs türkünü kaderine terk etti.
zafer kazandı böyle bizim sağır ismet.
bir yanında yahudi haham nahum,
bir yanında nursuz vekil rıza,
ne ingilizce bilirler ne fransızca,
gezmeye gittiler adeta lozan'a.
dalga geçti bizimle venizelos ile curzon,
acıdılar halimize onlar için mutlu son.
ankara şaşırdı döndüklerinde bu ihanete,
utançlarından diyemediler bir şey millete.
kemal paşa anladı yaptığı hatayı,
sağır ismet sattı bütün vatanı,
son pişmanlık etmedi hiç fayda,
savaştık kazandık ismet verdi lozan'da...
not: bu şiiri sağır ismet'in bir numaralı hayranı rumeli71'e armağan ediyorum.
hala lozan'ı "zafer" olarak niteleyen mankurtların iyi bilmesi gereken üçlü.
lozan'a giderken,
musul, halep, antakya, kıbrıs, 12 adalar, batı trakya, selanik ve batum misak-ı milli hudutlarımız içinde kabul ettiğimiz, memleketimizin bir parçası olarak gördüğümüz vatan topraklarıydı.
lozan görüşmeleri boyunca ismet paşa ve yanındakiler ne yazık ki bu bölgelerin hiç birini bir kez olsun bile talep etmediler. "buralar bizimdir, bize vereceksiniz, biz buraları istiyoruz" demediler.
bir tek musul için birkaç girişim oldu, onu da kararlı bir tutum sergileyemedikleri için dikkate dahi almadılar...
şimdi siz bir barış görüşmesine gidiyorsunuz ve misak-ı milli sınırları içinde olan bu vatan parçalarını istemiyorsunuz.
ağlamayana meme verilmez.
sen istemezsen adamlar ne yapsın, "ya alın bakın buralar da sizin" mi desinler bize.
isteseydin keşke sağır ismet, isteseydin de vermeselerdi biz de burada derdik ki "bakın adam istemiş, ama ne yapalım vermemişler..."
şimdi lozan'ı zafer olarak gören mankurtlar lütfen bunu açıklayabilirler mi?
buraları neden görüşmelerde istemedi ismet paşa ve ekibi.
tek sorum bu.
tv izlerken insanın iğrenmesine sebep olan bu tip aybaşı reklamları hakkındaki haklı taleptir.
bunları izlemek zorunda mıyız?
bunlar baya baya algı yaratmaya uğraşıyorlar.
kadınlarımızın hoplayıp zıplamasını istiyorlar sürekli.
e bir de tam kahvaltı saatine denk geliyor, tam tereyağını ekmeğe sürmüşken aybaşılı tarlasına molped bağlayan kız çıkıyor "dünya tek biz ikimiz" diye şarkı söylüyor, ister istemez aklınıza o bölge geliyor ve iğreniyorsunuz.
allah ıslah etsin inşallah.
bir türkiye vatandaşını abd keyfi bir şekilde tutuklayıp yargılayamaz.
bu reza zarrab da olsa aynı, siz ya da ben olsam da aynı.
sayın recep tayyip erdoğan hepimizden mesuldür, bu yüzden bir türk vatandaşının abd'de yargılanmasına karşı çıkmaktadır.
reza zarrab türkiye'ye iade edilecek, gerekirse türk adalet makamları tarafından yargılanıp suçluysa cezaya çarptırılacaktır.
abd kim köpek ki bizim vatandaşımızı derdest edip yargılamaya kalkıyor. bu hukuka aykırıdır, eşkiyalıktır.
evet, lozan'da bize verilen çanakkale boğazı önündeki 4 adadan biri olan limni adasının bize verilişi kayda geçirilmemiş, daha doğrusu lozan'daki türk heyetinin zabıt katibi tarafından unutulmuş böylece burnumuzun dibindeki limni adası kaybedilmiştir.
dedesi ermeni olduğu iddia edilen ismet paşa'nın hayatına dair bilinmeyen gerçek.
ismet paşa ölürken ermenice konuşmaya başlamış birden bire. https://youtu.be/BRStVlQFOUY?t=1m50s
(bkz: lozan da ingilizlerin yunanlara verdiği nasihat/#34327582) konu başlığında da anlattığımız toprak parçasıdır.
yunan ordularını dağıtmış ve denize dökmüş olan türkiye, lozan antlaşmasında savaş tazminatı olarak yunanlardan isteye isteye meriç'in batısındaki karaağaç istasyonu ve bosnaköy köyünü istemiş ve de almıştır.
lozan'ın zafer mi hezimet mi olduğunu anlamamıza yetecek olan nasihattir.
lozan görüşmeleri başlarken ingiliz ve yunan heyeti bir araya gelirler.
görüşmelerden önce ortak bir strateji belirleyeceklerdir.
ingilizler yunanlara, "bakın türkler selanik'e kadar olan yerleri isteyecekler haklı olarak, sakın ha ses çıkarmayın, kabul edin" derler.
yunanlar da çaresiz olarak ingilizlerin bu dediğini kabul ederler.
plana göre türkler dedeağaç, gümülcine, iskeçe, dimetoka'yı yani batı trakya'yı istediklerinde yunanistan kabul edecek, zorluk çıkarmayacaktı, ama türkler selanik'i de isteyebilirlerdi. yunanlar selanik'i vermek istemiyorlardı, ama ingilizler görüşmeler çıkmaza girerse selanik'i de vereceğiz dediler.
yunanlar bunu da kabul etti. ne de olsa savaşı kaybetmişler, ingilizler'in elini güçsüz bırakmışlardı.
her neyse görüşmeler başladı.
türk temsilcileri(ismet) trakya'da türkiye'nin taleplerini sıralamaya başladı.
edirne falan. zaten bizimdi. herkes nereleri isteyecek türkler diye beklerken ismet paşa yunanlardan savaş tazminatı olarak edirne'nin batısındaki karaağaç istasyonunu ve bosnaköy'ü istedi.
bunun üzerine yunan ve ingilizler birbirlerine bakarak gülümsediler.
selanik'e kadar alabileceğimiz toprakları ismet paşa sayesinde daha ilk dakikada masada bırakmış, kazandığımız savaşın tazminatı olarak bir mahalle ve bir de köy almıştık.
koca osmanlı mirası türkiye'nin meriç'in batısında kazandığı bir karış toprak.
şimdi söyleyin bakalım,
lozan zafer mi hezimet mi?
layik ateyizlerin, mütedeyyin ak partili saf anadolu insanı için sarf ettiği çomar sıfatı herşeyden önce insan haklarına aykırıdır.
bu lafı sarfedenler, insanlar için bu kelimeyi kullananlar nefret suçu kapsamında yargılanmalıdır.
kızının kim bilir kimden hamile kalmasını normal karşılayan babadır.
kızını iyi eyitmeyerek bir günah işlemiş, bir de kürtaja götürerek ikinci bir günahı işlemektedir.
kendi iktidarlarında aç gezen chp'lidir.
ak parti sayesinde nakit sıkıntısı, alım gücü sıkıntısı kalmamasına rağmen her fırsatta iktidara saldırır.
ulan ak parti gitse en çok zararı sen görürsün denyo.
bakın bugün hicri yılbaşı. 3 milyar müslüman yeni yıla giriyor.
ama ortada ne sarhoş olup sağa sola saldıran biri var, ne kadınları taciz eden apaçiler var.
insanlar evlerinde namazını kılıyor, tespihlerini çekiyor allah'tan şefaat dileniyorlar.
tam da chp'den beklediğimiz hareketti.
bu da oldu.
işten atılan, pardon götüne tekmeyi bastığımız, kamudan siktir ettiğimiz fetöcüleri savunmaya başlamış chp.
aferin. http://www.milliyet.com.t...enisledi-siyaset-2299439/
çok meraklıysanız fetöcülere, iş bankasından maaş bağlayın.
hani o müslümanların parasının üzerine çöküp kurduğunuz iş bankası var ya, oradan.