arroyo'yu siyahi sanacak kadar kıtlar tarafından basketbol şubesi eleştirilen takım.
neymiş daha önce yaptıklarında ceza alınmamışmış. o olayda galatasaray'a ceza verildiğinde ligde 5 maç oynanmıştı. 4 galibiyet 1 mağlubiyeti vardı galatasaray'ın. 5 maçlık bir ceza verildi sayın kıt arkadaşım. basketbolda mağlubiyete verilen 1 puan bile alındı galatasaray'dan. 5 maç sonunda 0 puanla başlatıldı ki bu bir nevi 10 maçlık cezaya denk demektir.
nerdeyse ligin yarısında mağlup kabul edildi takım, resmi olmayan maçta yapılan bir şey yüzünden. hazırlık maçı diyorum aloooo. daha nasıl bir ceza verilmesini istiyordunuz.
böyle bir olayda 1 maç ceza verilse fener'e, "tüm dünya bizi durdurmaya çalışıyor" diye yürüyüş yapardınız lan.
"diğer meslek gruplarını atarlar ama öğretmenleri atamazlar" demişler.
bir de "300 bin açık var" demişler.
neremle gülsem bilemedim. evladım, okumuş adamlarsınız, açın bakın dpb'nin sitesini, hangi alanda ne kadar açık varmış bakın. milli eğitim bakanlığının şuan %2 açığı var sadece, %98 doluluk oranı var.
diğer meslekleri atıyorlar bizi atamıyorlar demeleri ise algı yönetiminin kralıdır. ulan... evet "ulan" diye başlıyorum, kasım ayında mühendislere, iibf mezunlarına ve diğer 1 milyon lisans mezununa sadece 3 bin küsür kadro verilmişken (üç bin kadro) sen utanmadan hala nasıl "diğer meslek gruplarını atarlar bizi atamazlar" diyebiliyorsun.
öğretmenlerin atama oranlarını paylaşalım isterseniz;
2014 eylül öğretmen atamasına başvuran aday sayısı 120 bin, atanan aday sayısı 40 bin.
2015 şubat öğretmen atamasına başvuran aday sayısı 75 bin, atanan aday sayısı 15 bin.
bi de lisans mezunlarına bakalım;
2014 kasım atamasına başvuran lisans mezunu sayısı 1 küsür milyon, atanan aday sayısı 3 bin.
hala utanmadan arlanmadan "diğer meslek gruplarını atıyorlar bizi atamıyorlar" nasıl diyebiliyorsun lan, olm okuduğumdan beri ellerim titriyor, böyle gerizekalıca bir iddia olamaz. 47 bin kadro daha verdiler. bu kadroyla beraber son 1 yılda 102 bin öğretmen alınmış olacak. lisans mezunu diğer adaylara ise 3 bin verdiler, nisan atamasında da 5 bin verirler, 8 bin kadro. oh bozdur bozdur harca. ama böyle götler gelip "öğretmenleri atamıyorlar, diğer meslekleri atıyorlar" der.
bu yıl milli eğitim bakanlığı önlisans mezunu 3 bin tane "hizmetli" alacağız dedi. hizmetli.. yani önlisans kpss'ye girmiş, zar zor yüksek puan almış 3 bin tane kişi alacağız dedi. öğretmenlerin baskıları sonucu bu 3 bin hizmetli kadrosunu kaldırdılar, yerine 3 bin öğretmen alınacağı açıklandı. başkalarının kadrolarına bile göz diken bi güruha acımam arkadaş ben. son önlisans alımlarında 99 puanla hizmetli alındı. peki öğretmenler kaç puanla atanıyor şuan çoğu bölüm 65-70 puan arası, bazıları 50-55 puan arası. insan o puanlarla atanmaya utanır arkadaş.
argümanları da hep aynıdır, "ama biz 3 sınava giriyoruz"
iibf mezunları napsın o zaman? onlar bir de maliye gibi alan sınavlarına giriyorlar, 85-90 puan alsalar bile bir de mülakata giriyorlar, torpilleri yoksa yine eleniyorlar.
ben kimsenin atanma isteğine karşı değilim arkadaş, ama böyle götler şu ülkede en mağdur olarak kendilerini gösterip insanların algısıyla oynamaya çalışıyor ona sinirleniyorum. 3 yıl sonra ilk defa bir entry girdim, umarım bu entryi okursunuz sayın 50-60 puanla atanmayı bekleyen eğitim fakültesi mezunları.
2 kişi tarafından çıkartılıyor. 3. sayı şuan. "nasıl 3. sayı? sıfırdan başladık yazıyor" demeyin. ilk 2 sayı tek kişi çıkartırken 3. sayıdan sonra ekip 2 kişi olup, sıfırdan alındı gibigibigibi.
herhangi bir şekilde dolandırıcılıkla alakası yoktur. kendisi daha 1 yıl oldu olmadı lösemiyi yendi. tam sevinmiştik etmiştik, rahim kanseri çıkmış şimdi de. kendisi ne yazık ki şanssız doğanlardan.
2 saat sonra, sabahın 7'sinde işten çıkıp, bir odada 16 erkeğin birlikte kaldığı bir devlet yurdunda uyumaya gideceğim. (gidicem lan, ceğim'de çok kaba oldu)
sonra 5 saat uyuyup, vizeye girmek için okula gidicem.
ordan tekrar işyerine gelip akşam 22'de işten çıkıp yurda geri dönücem.
sonracıma sabah 9'da tekrar işe gelip, 17'de işte ayrıldıktan sonra koşa koşa sınava yetişmeye çalışıcam.
pencereden kar geliyor ile kafa kafaya gider. farklı temaları işliyorlar pek tabii, yöre bakımından* ve tabii ki dertsiz adamı dert sahibi yapma gibi konularda ortaklıkları su götürmez.
he bir de sevgilim olursa ahçik derim. canım olur.
çöp kovasında girip, teslim olmuş bir şekilde ellerini havaya kaldıran bir adamın* kırk yıl düşünsem beni bu kadar hüzünlendireceğini düşünemezdim. beyoğlu'nda geçen gerçek bir aşk hikayesidir.
son birkaç aydır sadece o beğenilen entrylere bakmak için ara ara giriyorum da sözlüğe, bişey dikkatimi çekiyor;
yahu "bakkalda para eksik çıkınca, para eksiğini bakkala sakız vererek kapatmak"
bu içerikteki başlık daha kaç defa açılacak lan? her hafta kelimelerden biri değiştirilerek -ve tabiki aynı içerik- tekrar açılıyor. işin beni işkillendiren tarafı, bunların hepsi haftanın beğenilen entryleri listesine üst sıradan giriyor.
şu sıralar pek bi garip. 1 yıl 2 yıl önceki entrylerim siliniyor, alakasız sebeplerle. "mod editi" ekleyip canlandır dediğimde herhangi bi onay beklemeden başlığa geri dönüyor.
moderatörler de anladı galiba artık orda konu mankeni olduklarını.
yani ilk başlarda bişey demiyorduk ama son 3 maçtır* yaptıkları düpedüz terbiyesizlik. ev sahibisiniz lan siz, az kibar olun, böyle tabiri caizse hunharca sikmek türk adet gelenek ve göreneklerine pek uymuyor.
nikini google'a yazdım, süper birkaç tane porno sitesi çıktı. gerçekten çok sağol, bunca yıldır profesyonel porno izleyicisiyim böyle siteleri yeni görüyorum.
transferlerinde bu kadar çingene pazarlığı yapmasının asli nedeni, transferden alacağı komisyon payını arttırmak gibi. başka bi açıklaması yok kanımca.
ve bu adam galatasaray'da transferden sorumlu tek adam.
eğer tamamen bir 'bırakma' söz konusuysa, sözlük için "renk kaybetmek"ten ziyade sözlüğün büyük entelektüel kesimini kaybetmesidir bu olay.
ne acı dimi? sözlüğün en büyük entelektüel kesimi 'troll' denen grup. öyle ama. maldanadam'dan hiçbir zaman hazetmediğim için onu ayrı tutuyorum tabi. yoksa bu sözlükte hicbiseyebosunaiclenmeyenadam yada bluevelve yada kernel amadeustan iyi denilebilecek 1-2 yazar vardır sadece, onlar da göreceli olarak değişir. kernel işe cinsellik sokmasa mesela şuanda onun o hayranlıkla okuduğum, defalarca okuduğum entrylerinden haberdar olamayacaktım. şu sözlükte tek bir kişi yalan gelişine adımı verdim aslına canımı verirdim şeklinde tek bir yazı yazsa farkedilmeyecek bile. yada bir gülen yüze bir hoş sohbete aşık olmak adlı başlığı kernel değil başka biri açsa "duygusal ibne" diye yaftalarsınız. çok gördüm 2-3 yıldır bunlardan. mesela experimental'e yapıldı bu. sözlüğe emek veren ve trollük yapmayan ender kişilerdendi, o da soğudu kanımca git gide.
cool adam ise zaten şu sözlükte çoğu kişinin yüzünü güldüren ender kişilerdendi. "ah azizim eskiden öyle miydi?" demek istemiyorum ama "ah azizim eskiden hiç öyle miydi?"