Gün itibariyle sözlüğü bırakıyorum. Aslında dün bırakmıştım ama bir aksilik çıktı, siyasi entryleri silmeden bazı yerlerde düzeltme yapmadan bir kaç kişiye veda etmeden ayrılmak mantıklı bir eylem değildi.
Burada güzel günlerim oldu. Yani çok insanla muhabbet ettim, dertleştim,dertleştik. Buranın şöyle güzel bir yanı var: beklenti yok karşıdaki insandan, bir önyargı yok, birine mesaj atıyorsun ve sana cevap veriyor, kim olduğunu bilmiyor ne iş yaptığını, sadece mesajına cevap veriyor, içtenlikle. Bu çok iyi bir şey, beklentisizlik... O yüzden burada muhabbet ettiğim herkese teşekkür ederim. Çoluk çocuk yaşlı genç herkes dahil.
Daha önceki hesabımı silmiştim, normalde 3-4 yıldır yazarım burada. Diyorum ya burası samimi bir yer. Daha önce hiç arkadaşım olmadı, muhabettim de olmadı kimseyle doğru dürüst. Öylece sap gibi geldim gittim.
Kısa bir ömrüm var gibi geliyor. Dün sonuçlar, raporlar çıktı. Akciğer kanseriymişim. Neyse buraları geçelim. Gerek yok yazmaya.
Birikmiş param var biraz. 200 bin tl cik...bu kadar çalışmamın inşaatlarda sürünmemin karşılığı: 200 bin tl. Aslında bu paranın nereye gideceği belli: hastane masrafları ameliyat falan filan. Ama istemiyorum. Hiçbir şey istemiyorum. Şu hayatta inanın küçük bir memur olup güzel bir yuva kurup gül gibi geçinip gitmek dışında hiçbir şeyi tam olarak istemedim..
Bu parayla sanırım kimsenin olmadığı bir yere gideceğim, küçük bir sahil kasabasına. Balık tutarım, saz çalarım, kitap okurum, denizde yüzerim, yıldızları incelerim geceleri. Türkü söylerim. Yaparım bir şeyler. Sonra para biter, kanser de iyice ilerler..sonrası mı ? Sonrasını bosverelim.
Eğer yaşanması gereken çoğu şey yaşanmışsa, gezilmesi gereken her yer gezilmişse, bütün dünyevi zevkler tadilmişsa, geriye çok bir şey kalmadıysa, yapılması gereken eylem.
Hastayım sözlük. 27 yaşında olmasına rağmen kırk yaşında gösteren bitkin, yalnız bir adamım. Bu sitede çoluk çocukla uğraşarak konuşarak vakit geçiyor bir şekilde. Bu güzel bir şey.
Geçen doktora gittim, akciğerim de problem varmış, hem de baya... sigarayı bırak, bol bol spor yap, iyi beslen 10 yıl götürür seni dedi. 10 yıldan sonrası diye sordum, bir şey demedi. Konuyu değiştirdi. E haklı adam.
27 yıllık hayatımı gözden geçirdim. Bomboş geçmiş, derviş hayati gibi bir lise hayati.kamburum önde sıkıntılı bir üniversite günleri, sonrası malum toz toprak çamur. Ancak çocukluğumdan kalan güzel günler var onların da sayısı çok değil.
Şu ana kadar hiç sevgilim olmadı. Hiç seks de yapmadım. Geçen birikmiş param vardı. Bir kısmıyla yapsam mı o işi diye düşündüm. Hazır para da vardı. Sonra kendime sövmem bir oldu. Hani öyle böyle değil. ilk defa kendimi aşağılık bir mikrop olarak gördüm. Bu da hayatımın en utanç verici anıydı.
Edit: Annem babam evlen diyor. kız da bulmuşlar. tanıştık ettik, hoş sevimli bir kız, beni beğendi mi bilmiyorum ama bunun bir önemi yok.Ben de isterdim evlenmek, çoluk çocuğa karışmak... aile kurmaktan güzel bir şey olabilir mi ? Ama işte olmaz biliyorum, karşımdakine bunu yapamam, kendime bile itiraf edemediğim şeyler var. Üstelik yarın bir gün ölürsem yazık değil mi o kıza akciğerleri sağlam bir adamla evlenmesi lazım.
Öyle üniversite yılları bir daha gelmez, gezin tozun yiyin için sevişin diyenlere kulak asmayin. Çoğu işsiz ve ceplerinde beş kuruşu olmayan tembel heriflerdir. Üniversitede kendinizi geliştirin, güzel konuşun, dil öğrenin, yurtdisina çıkın, part time çalışın alaninizla ilgili bir işte,okuyun yazın çizin. Mezun olunca mal gibi dolaşmayın etrafta.
Benimdir. Arada gelir aklıma. Redderken " bak şu an herkes bize bakıyor, lütfen git." demişti. Hayatimda çok kazık yedim, defalarca aşagilandim, onlarca ülke gezdim,görmedigim bok kalmadı, fakat yaşadığım duyduğum gördüğüm hiçbir şey beni o söz kadar acıtmadı. Şu an kiminledir acaba ? Evlenmiştir büyük ihtimal, hatta çocuğu da olmuştur belki.
Akıllı kadın erkektir. Ne sevgilisi yav, önce para pul kariyer. Kariyer olursa sevgili de olur bence. illa olur yani. inşaat amelesi ile inşaat mühendisi arasında çok bir fark yok aslında hele de dağın başında bir şantiyedeyseniz ama işte kimse mühendise şu kalıbı yerleştir amk diyemez.
Bir kaç saat öncenin aanı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1457996/+
Bisiklet baya yormuştu sözlük. Ben de marketin birinin önünde oturup buz gibi soda içtim. Hayat güzel ameka !
Lise sondaydım. Tipsiz çirkin kendi dünyasında boka batmış, en berbat günlerini yaşayan rezil bir heriftim. Sonra bir anda çıktı karşıma. Aşık oluverdim. onu düşünürken buldum kendimi. itiraf ettim, sevdim, ellerini tuttum tepki bile vermedi. Ama işte bir sorun vardı: ben berbat bir heriftim. Bütün çevresi bunu söylerdi ona, e haklılardı. Sonra reddetti işte, hem de acımasızca. Alay konusu oldum, içimdeki rezillik duygusu beni paramparça ederdi. Onu görmemek unutmak için koca bir yıl sınıftan çıkmadım. görürsem dayanamayacağımı biliyordum. Sadece kitap okudum ders çalıştım, başımı öne eğdim bütün sene. Ve Hiçbir yeri kazanamadım. Sonra okul bitti. O da bitti. Bir daha ne gördüm ne de duydum. Şu an kim bilir nerededir acaba, kiminledir, ne durumdadır. inanın bilmiyorum. Varsın bilmeyeyim. Böylesi daha iyi.
geçiyor sözlük, her şey herkes geçip gidiyor hayatınızdan bir bir. Unutamam diyorsunuz ama unutuluyor.
Mükemmel karşılaştırma. Sucuklu yumurta daha asildir. Prestijdir. Mercedes gibi. Ağır olacaksın yerken. Menemen ise samimidir. Hoştur. Tıpkı bmw gibi. Daldır daldır ye. Fakat hangisi alır bilemem ama sucuklu yumurta bir adım öndedir.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1457139/+
Valla kusura bakmayın pek anın görüntüsü değil. Bu resmin çok bir numarası yok. Hatta hiçbir numarası yok. Ama çekeyim dedim. Bizim köy bura. ilerde oralar hep bina olacak. Kalsın hatırası ben de.
Her zaman çomar değildir. Geçen adamın biri trafiği birbirine kattı. Herkes deli diyor adama sövüyor sayıyor, kimisi bağırıyor. Sonra duydum ki adamın ayağına kramp girmiş.
Çok soğuk olsun. En az 3 şişe olsun Yanında fıstık olsun. Öyle leblebi filan değil. antep fistigi badem fındık üçlüsü. yoksa keyfi çıkmaz. Açın efkarlı bir film, bir taraftan yiyin bir taraftan filmin hüznünde boğulun. Son birayla birlikte film de bitsin. Sonra yatın uyuyun amk.
Yaşlanmaktan korkuyorum sözlük. Hani yaşlılık güzeldir ya. Emekli olmuşsundur, bahçene sebzeni meyveni ekersin, tavukların olur ördeklerin olur. Arada çocukların gelir, torunlarını seversin. Sonra bir bakmışsın sessizce sakince ölüp gitmişsin. Kimseyi üzmeden, yük olmadan. Kim istemez ki böyle bir yaşlılığı ?
boynumda bir hantallık var, geceleri ağrıyor, yüzüm şimdiden çökmüş, yorgunum. Şimdiden böyleysem yaşlılıkta nolurum acaba ? Hem daha çok var yaşlanmama.Bu daha da kötü bir şey. Berbat bir şey.
Endüstri mühendisliği. En azından mühendislik olarak adlandırılmasın. Mühendis dediğin inşaattır, makinedir, elektronik elektriktir, yazılımdır. Endüstri ne arkadaş ?
"o kadar giden zaman, yaşanmışlıklar...bir daha beraber olamayacağız. Ve evlenecek, er ya da geç evlenecek. Ne yani, başkasıyla mı evlenecek, başkasının kadını mı olacak ? E ben kimim ? Boşuna mı aşık oldum ona? "
Zeki adamın yapacağı eylem. Zeki kadın iyidir aga, yarı yolda bırakmaz seni, yokluğu da bilir varlığı da. Tutumlu ve olgundur. Derdini dinler halden anlar muhabbet eder. Zor bulunur ama. Ortalık daha çok güzel ama aptal kaynıyor.
Alayı fakirdir. Arkadaşım geçen bir başlığa denk geldim. Yok on beş bin standart yok istanbulda anca geçinirsin. Gelirin kadar giderin olur vs. Lan on beş bin ile haftanın üç günü gecelere kadar içer şişe viski açtırırsın. Her gün kebabını yersin. Onu geçtim bu parayı ve üstünü türkiyede kazanan max 100 bin kişidir lan.
Ben öğretmen olmak istiyorum lan, herkesin maaşının fazlalığından yakındığı tatili bol olan, temiz bir öğretmen olmak istiyorum. Okuldan çıktıktan sonra bisikletimle turlamak istiyorum, kendime zaman ayırmak istiyorum. Hafta sonları da eşimi alıp romantik bir şekilde piknik yapmak istiyorum, onunla başbaşa, kimsenin olmadığı, nefeslerimizi duyduğumuz sessiz bir koyda...ben çok mu şey istiyorum lan. Ama biliyorum, olmadı. Ne öğretmenlik, ne o güzel eş, ne de piknik. Şantiye beni bekler.