Hatalı olduğu konularda ısrar etmesi ve kendisine yapılan uyarıları sevinçle kabul etmek yerine üzüntüyle karşılaması yüzünden kendisini üzmemek için donuza eklediğim yazar.
insan olmaları.
Vegan kafa yapısı insan evriminde geriye doğru bir basamak gibi duruyor. Bazı konularda fanatikler ve Temel mantık yürütme yetilerini kaybetmiş gibi davranıyorlar. Hesaplamalarıma göre Veganlığın yayılması insanlığın taş devirlerine dönmesine sebep olacak.
Farklı olanı dışlamak hoşgörüsüzlük ve önyargı göstergesi değil bir tercihtir.
Farklı olanlar ve olduğunu sananlar kendilerine her konuda iltimas geçilmesini istiyorlar ve sürekli tutarsız davranışlar sergileyerek hoşgörüden uzak bir yaşam sürüyorlar. Bu insanların hemen hepsi tartışmaya kapalı sabit fikirli insanlardır ve genellikle dışlanmalarının sebebi farklı olmaları değil takındıkları bu tutumdur.
Farklı olmayı seçmek nasıl bir özgürlük ve tercihse, farklı olanı Dışlamak da aynı şekilde bir tercih ve bireysel özgürlüğün kullanılış biçimidir.
Her harekette olduğu gibi bunun da sonuçları olacaktır ve buna seve seve katlanılması gerekir.
Ayak uydurmak değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmek anlamına gelmez.
Dünyaya ayak uyduramadım ben farklıyım gibi şeyler psikolojik savunma mekanizmasından başka bir şey değildir. Gerçeklerden kaçıp Kendini uyutmaya yarar.
iyi uykular.
Kızın isteğine göre anında her şekile girebilen erkektir.
Eğlenmek gülmek istediğinde yavşak, stresli anında güven verici, moral bozuksa şefkatli, açsa masterchef, bazen hükmedici bazen itaatkar, canı istediğinde duvardan duvara vuracak bazen de sevgiyle masaj yapacak.
Tabii inanmak istemeseler de böyle bir erkek yok.
22-23 yaşındayken 15 yaşındaki bir kıza takılmıştım. Tabi ben başta daha büyük zannediyordum yoksa ne işim olur çoluk çocukla. Hem reşit değil başım belaya girer. Ama çok güzel kız taş bebek.
Yeni tanışmışken bir gün yürüyüşe çıktık. Yazlık yer, hava sıcak. Yürü yürü Allah’ın sıcağında, bir de kızda bir çene bir çene beynim eridi. Konuşuyor susmuyor. Artık dönsek mi diyorum yok daha yürüyelim diyor. Tam üç saat kafamı sikti, gözüm ne gözlerini, ne memelerini ne de başka yerini görmez oldu.
Neyse sonunda geri döndük ben de ayrılırken çok güzelsin harika birisin demek yerine çok zekisin akıllısın gibi bir şeyler geveledim. Hani erkeklere sempatiksin denmesi gibi bir şey. Belki anlar da yakamdan düşer diye ama kız tabi toy. Bir sevindi bir sevindi. Dedim lan noluyoruz, keşke bir şey demeseydim.
Neyse o gün öyle bitti. Sonra başka şeyler de oldu ama hiç birini hatırlamak dahi istemiyorum. Ama Belki bir gün onları da yazarım.
işte bu bana en uzun gelen yürüyüştü. Üç saat üç yıl gibi ömrümden yedi.
Böyle bir soru ancak din, Tanrı, insan kavramlarına ya çok yabancı ya da tamamen yanlış anlamış kişiler tarafından sorulabilir.
Bu konularda temel bilgiye sahip beyinlerde böyle bir soru oluşmaz.