ataturk varken baska kahramanlara gerek yoktu sanirim. guclu bir turk kadini olmasina ragmen, hic duyulmamasi, ornek olarak gosterilmemesi, hakkinin verilmemesi ve fakirlik icinde olmesi ne aci.
"(k 5) Çinlilerin tatlı sözlerine, yumuşak ipeklilerine kanıp Türk halkından bir çoğunuz öldünüz. Türk halkı, mutlaka öleceksin! Güneye Çugay dağlarına, Tögültün ovasına yerleşeyim dersen, Türk halkı, mutlaka öleceksin. Kötü insanlar şöylece akıl verirlermiş: “Uzakta isen Çinliler ipeklinin kötüsünü verirler, yakındaysan ipeklinin iyisini verirler” diye öğretirlermiş.
(K 6) Cahil insanlar, bu sözleri ciddiye alıp yakınlaştığınızda çoğunuz öldünüz. Oralara gidersen, Türk halkı mutlaka öleceksin. Ötüken topraklarında yaşayıp sağa-sola kervanlar gönderirsen hiç sıkıntıya düşmeyeceksin. Ötüken dağlarında yaşarsan kurduğun ülke sonsuza değin ayakta kalacaktır. Türk halkı, toksun. Acıkacağını ya da doyacağını düşünmezsin. Bir doyarsan, tekrar acıkacağını düşünmezsin. Böyle olduğun için seni beslemiş olan hakanının
(K 7) sözlerini dikkate almayıp her yöne gittin. Oralarda tamamen yok oldun, tükendin. Geride kalanlarınız yarı ölü yarı diri her yere gidiyordunuz. Tanrı lütfettiği için, benim de talihim olduğu için kağan olarak tahta çıktım."
dr. dana suskin'in yazdigi muthis bir kitap. kitabin ismi 0-3 yas cocuklarin bir yilda duydugu kelime sayisi alt gelirli ailelerde (13 milyon) ve yuksek gelirli ailelerdeki cocuklarin duydugu kelime sayisi (45 milyon) arasindaki yaklasik farktan geliyor. kitapta bu 30 milyonluk kelime farkinin insanda nasil bir etkisi oldugunu arastirmalarla anlatiyor.
cocugu olsun veya olmasin herkesin okumasini tavsiye ederim.
Vatan'dan TV aldim. TV'yi bu firmaya emanet etmisler. Internette okudugum yorumlar iyi degildi cunku hep basina birseyler gelenler yazmis. Ben icinizi rahatlatayim, virus ve resmi tatilleri ragmen pazartesi verdigim kargo pazar gunu sorunsuz bir sekilde geldi. Asansorsuz apartmanda 3 kat cikardilar. Kurdum TV'yi. Yani olumsuz yorumlari okuyup dert edinmeyin.
Gündoğdu Marşı’nın geçmişi 1922 yılına aittir. Kominist marsi degildir.
Türk Ordusunun Yunana karşı verdiği mücadele sırasında bestelenmiştir.
Mazisi olmayan hırsızların sözlerini değiştirerek simge haline getirdiği bu marşı, ancak askerlik yapanlar bilir, şimdi bir de söz dizisini izleyenler bilir.
Orijinal hali
Gün doğdu hep uyandık, Siperlere dayandık
istiklalin uğruna da, Al kanlara boyandık.
Sandılar Türk uyudu, Ata cenge buyurdu,
Türk'ün asker olduğunu, Dünyalara duyurdu.
Ülkemiz Türk ülkesi, Aşık eder herkesi
Üstümüzden eksilmesin Al bayrağın gölgesi.
askerdeyken cok sevdigim bir arkadasim deniz tekin'in sarkilarini acardi. tiz sesinden dolayi hic sevmezdim o siralar. ahmet kaya cover'larini begenmezdim. simdi dinlemedigim sarkisi kalmadi. hatta acip sozlukte hakkinda yorum yapmak istedim. kipirdama sende seveceksin.
akp'nin e-mailleri desifre olunca merak ettim, proxy ayarlarimi degistirip girdim. Cok onemli bilgilere ulastim. Mesela 1072.sayfada DOC ID: 244215 nolu e-maile gore KOLAY RUSÇA GÖRÜNTÜLÜ EĞiTiM DVDsi ay sonuna kadar 55 tl imis. Bence kacirilmayacak bir firsat. linki surasi ~https://wikileaks.org/akp-emails/emailid/244215 ~.
isi sulandirmak bir yana bu mailler uzerine guzel bir arastirma yapan birileri biliyorsaniz, haber ediniz. cunku cok fazla ustteki cinsten e-mail var. incelemek piskopatlik ister. ben henuz o kadar piskopatlasamadim.
uzun yol yapiyorsaniz:
-boyunluk, goz bandi ve kulak tikaci almaniz kesinlikle tavsiye olunur.
-ucaga binmeden once yiyip, icmemeniz ve tuvaleti kullanmaniz tavsiye olunur. lakin surekli otur kalk sikinti oluyor.
-cam kenari ve ucagin burun tarafinda oturursaniz ucak cakilinca yasama ihtimaliniz daha yuksek olur. saka yaptim, bilmiyorum o kadar ama manzaraniz iyi olur ve once inersiniz.
-koridor tarafi cok sikici. yaniniza laptop alabilirsiniz. telefonu ucagin kalkisini ve inisini cekmek icin acik tutabilirsiniz.
-'pasta or chicken' derlerse 'pasta' diyip 'pasta yiyim bari' demeyin, makarna oluyor kendileri.
-alkol servis edilirse icmeyin cunku halisunasyona neden oluyor desem de inanmayin, sanmiyorum oyle biseye neden olduguna. haram oldugu icin icmeyin.
-cam kenarinda oturuyorsaniz bir sure sonra herkes camin penceresini kapiyor uyumak icin. siz acik unutursaniz cok kufur yer, ucagin icini gunduze cevirirsiniz.
-ucaklar tirbulansa girebilir, iner cikar manevra yapar, korkuyorsaniz bunlardan kabin gorevlilerine soyleyin, ve kendinize iyi telkinler verin. lakin yolda yururken olme ihtimaliniz ucak kazasinda olme ihtimalinizden daha yuksek.
have a safe trip.
mikrofonu oldugundan dolayi tercih edilebilecek kulaklik. yaninda gelen bir aparat dik olan soket girisini 90 derecelik aciya ceviriyor. isin ilginc yani bu aparati telefon icin kullaninca farkli islev goruyor bilgisayar icin kullaninca farkli. yani panige kapilip aman bu ne bicim ses demeyin hemen aparati cikarin veyahut takin. bunun yaninda bas olarak cx 200 ii street e gore zayif kanimca. eger mikrofonlu bir kulaklik istemeseydim, saglamligina ve ses kalitesine guvendigim cx 200 ii'yi tekrar alirdim. cx 300 hakkinda da guzel soylendiler var fakat denemis degilim.
tropik bir meyvedir. mersin civarinda da yetistiriliyormus.
mesin gibi bir dis kabugunun icinde cok guzel sanki donmus meyveli yogurt kivaminda olan tatli ve tohumlu yenilebilir kismi vardir.
kendine has bir tadi, hos kokusu ve goruntusu olsa da yesek dedirtir. http://tr.wikipedia.org/wiki/Pitaya
Yahudi inancına göre yazılmış onların tanrılarına isyan eden bir şarkı. 'hiç birşey söylemedin, mektup (mesaj) yollamadın, seni affedebileceğimi düşünme' der, malum musevilikte ayetlerin tabletler halinde indiğine inanılır. Bu bizi alakadar eder Mi? Bana kalırsa etmez. Melodisi mükemmel, insana yazı getiriyor. Pek severek dinlediğim bir şarkı.
Hakkında 'acaba ağır mı yazdım?' diyerek entry mi silmiştim ama vatan haini sıfatını sonuna kadar hakkediyormuş. Türk adı altında ermeni techirini soykırım olarak nitelendiren, vatan düşmanı ermenilerle aynı dili kullanan bir varlık. 'Shame act' adlı sözde ermeni soykırımı yalanını destekleyen bir kitabı vardır. Ayrıca bunun destekçileri içinde 'bakın türk profesör bile var' demek isteyenler için güzel bir kukladır. Mesela 'time'ın şu yazısında yine kendisinden alıntı yapmışlardır.
En azından açıktan hainlik yapıyo rda neler yapabileceğini biliyoruz diyerek bardağa dolu tarafından bakalım.
dunyanin en guclu pasaportlari arasinda 41.sirada yer alir. singapur, yunanistan ve malezya gibi ulkelerden cok sonra yani.
dunyanin 166 euro ile en pahali pasaportudur. asgari maas hesabina gore 95 saatlik calismaya denk geliyormus, bu rakam bulgaristan'da sadece 19 saat, cunku pasaport 16 euroya alinabiliyor.
bu arada en guclu pasaport 174 ulke ile isvec, pasaport 28 euro ve sadece 1 saatlik calismaya denk geliyor. ardindan finlandiya, almanya, ingiltere ve amerika geliyor.
ayrica finlandiya pasaportu cok neseli, kanadaninki ise enteresan.
Hozier efendinin şarkısındaki nakaratının kadim türkçesi aşağıdaki gibidir:
Beni kiliseye götür,
Yalanlarının mabedinde
(sadık) köpek gibi ibadet edeceğim,
Günahlarımı anlatacağım
(böylece) Ve sende bıçağını bileyebilirsin,
Ölümsüz ölüm (sonsuz yaşam) teklif et,
hayatımı sana vermeme izin ver...
sadece sözleri okuyunca yada sözleri bilmeden klibi izleyince tam anlaşılmayan bir şarkı. ikisini de bilince görülüyor ki kilisenin gay ilişkilere bakışını hicveden ve/veya ironiyi gösteren bir mesaj var. Sağlam Hristiyanlar kızmışlar tabi.
Bir ara sanki her dakika bu çalıyordu radyoda. insan bir süre sonra 'take me to church' diye bağırıyor.
okuru yaziya cekmek icin her yazi da en az birisinin bulunmasi gereken aristo'nun ikna ogesi.
ethos yazinin okuyucu ve yazar arasindaki bagi, yani yazarin kredisini ifade eder. mesela yazar bende senin gibiyim derse veyahut saygi uyandirirsa okuyanda bu ethos ogesi olur.
pathos, yazar okuyucunun duygularina hitap ediyorsa pathos ogesi kullanilmistir.
logos, yazida mantik, nedenler, istatistikler kullanildiysa burada da logostan bahsedebilir.
ogretilen tanimini herkes biliyor, acikcasi her turlu dini inancin devletten ayrilmasi ki devletin tarafsiz ve kapsayici olmasi gerekliliginden dolayi gayet mantikli duruyor. fakat sorun tanimin hali hazirda ironi icermesinden kaynaklaniyor.
lakin nasil dine inanmak (yani Allah'a, Hz.Isa'ya vs..) bir inancsa, inanmamakta bir o kadar inanc. Bunlarin olduguna inanmiyorum diyen bir kisi, ateist yada deist neyse, ayni zamanda bunlarin olmadigina inanarak kendi inanc sistemini gelistirmis oluyor. laiklik, inanilan butun dinleri devletten uzak olmasini soylerken, atesitligin yada deistligin devletle bir olmasi olayini goz ardi eder. bu yonuyle laiklik utopiktir, cunku devleti olusturanlar bireylerdir ve bu bireyler ya varliga inanir yada yokluga. yani inanclari devletten ayirmanin imkani yoktur. en iyi karar, devlete ve devleti olusturan bireylere en yakin degerleri saglayan inanclarin olusturdugu kapsayici bir duzendir. osmanli devleti ismini osmanli koyarak her turlu irkciliktan kendini uzak tutmus, ve yukselme doneminde bu sistemi en iyi sekilde uygulamistir, amerikanin kurulusundaki gibi hala degismeyen genel kapsayici bir anayasa uzerine, her tebaanin yani eyaletin kendi ic islerinde kendi degerlerine gore yasalar koymasi, buralarda anlasmazlik olur ise bir ust mahkemelerin devreye girmesi guzel bir ornektir. ulkenin isminin Turkiye secilmesi, laiklik gibi kulturumuze ve yonetim sistemimize bu kadar farkli bir yapinin entegre edilmesi ayri tartisma konusu.