maalesef kendilerine uymayan her başlığın her girinin altına anan da sollardı giblerinden bakınızlar veren,
muhtemelen yaşı 20 21 veya 22 olan(ki ben ona kemalist demeye kıyamıyorum. o daha çocuk.),
format bilmediği gibi hiçbirşey bilmeyen,
takıldığım bütün sözlüklerin içine eden farklı versiyonlarını gördüğüm yazar.
kerkük ve musul yörelerinde yaşamış ya da en azından oralara turistik ziyaretler yapmış insanların iyi bileceği şey.
oradaki türkmenler kürtleri ve arapları sevmezler.
kürtlere ve araplara kız vermezler.
kürtlerden ve araplardan kız almazlar.
kendi iş yerlerinde sadece türkmenler çalışabilir.
kürtlerle ve araplarla alışveriş yapmazlar.
oradan türkiye'ye okumaya gelmiş bir grup türkmen genci mitingler yaparlardı.
bir defasında rastgelmiştim. hep bir ağızdan "kerkük kürtlere mezar olacak" diye bağırıyorlardı. insanlığımdan utandım.
tabii yanlış anlaşılmasın. "tüm türkmenler faşisttir" demiyorum. aralarında büyüklük küçüklük nedir bilen, hak hukuk saygı sadakat nedir bilen, yediği ekmeğe ihanet etmeyen bir çok türkmen vardır.
ama işte böyle illet bir şey de vardır.
biz faşizmin her türlüsüne karşıyız.
kürtçenin yoğun ve güçlü hislerin dili olmasından, kürtlerin deruni insanlar olmasından, kürtçenin yasaklanmış bir dil olmasından kaynaklanan durum.
kürt değilim ama sırf bu zevki tatmak için kürtçe öğrendim. keşke anadilim olsaydı...
mapus damlarını rehabilitasyon merkezi sanan sefillere kulak asılmamalı.
idamdan sonra insanlık onuruna en aykırı şey insanı dört duvar arasına tıkmak.
hele bir de bu iş ömür boyu oldu mu ben insanlığımdan utanıyorum.
türkiye'de bir sürü müebbet var ama benim gönlümden geçen ilk olarak abdullah öcalan'a uygulanması.
öcalan'ın cezası minimum 5 aya indirilmeli.
sonra diğer müebbetler mesela ülkücülere, tecavüzcülere, sivas olayları sanıklarına uygulanabilir.
evet bu insanlar büyük suç işlemiş olabilirler ama başta da dediğim gibi insanları bir ömür boyu dört duvar arasına mahkum etmek çok hayvanca bir şey.
tez vakitte benim ve her insan olanın insanlığından utanmasına sebep olması gereken bu cezalandırma yöntemi kaldırılmalı.
samimiyetimle söylüyorum, zall dışında hiçbir sözlük sahibi kendi sözlüğünde kendisinin bu kadar eleştirilmesine, kendisne hakaret edilmesine, kendisiyle dalga geçilmesine izin vermez.
sedat kapanoğlu: görüntüde mütevazidir. yakinen tanırım, egosu dağlara taşlara sığmaz. megalomandır. ekşi sözlük'te kendisini eleştirebilirsiniz. kendisini eleştirdiniz diye uçurulmazsınız. o kadar uyanıktır. sadece kıl kapar, bir gece ansızın fişinizi çeker. reklam alıp da sözlüğün içine etmez. daha doğrusu öyle görünür. reklam almaktan tonla para kazanır. sözlüğü bir kesimin elinde oyuncak yapar. o kesimin karşısında duramazsınız. ama dikkat: o kesimin karşısındasınız diye sizi uçurmaz. başka bir sebep bulur öyle uçurur.
çağatay gürtürk: tamamen ssg özentisidir. "benim de sözlüğüm olsun hem para da kazanırım" hesabıyla sözlük açmıştır.
sözlüğü altı yıllıktır ama sözlüğüne altı yıllık sözlük demek için bin şahit gerekir. vefasızdır. 5 yıllık yazarlarını hiç yere uçurur. nasıl olsa sırada bekleyen bir sürü insan vardır ona göre. kendisini itü sözlükte eleştirebilmeniz pek mümkün değildir.
samimiyetimle söylüyorum; zall mall tanımam ben. yaşayan iki büyük sözlüğün admini böyle. ve benim gördüğüm sözlük adminleri içerisinde en baba adminin zall olduğudur. çünkü onlardaki kötü özelliler zall'da yok.
kerkük'te bir dönem bayağı revaçta olan sihirbaz numarası. şöyle:
önce sahnenin ortasına bir yumurta konulur.
o yumurtanın yakınına oturulur.
penis yuvasından çıkarılır ve sıvazlanmaya başlar.
boşalmaya yakın iyice yumurtaya yaklaşılır.
hedef iyice nişan alındıktan sonra inlemelerle yumurtaya fışkırtılır.
sonra tüm seyircilerin görebileceği şekilde yumurta kırılır ve içinden civciv çıkar.
vicdanından şüphe ederim.
duyulduğu vakit insanın kalbini deşen, tüylerini diken diken eden, dinin temeli olan ezanı dinledikten sonra namaz kılmadan uyuyan insandır.
cehennemde acıklı bir hali vardır.
büyük! bir iş başarmış adam. oysa ki içinde bulunduğu cemiyet kadınıyla erkeğiyle vermeye müsait.
haydar dümen'e yazmak lazım durumunu. sonuçta 27 cm çükü var, kırkına gelmiş, elinde sermaye var ama halen daha kullanamamış... ilginç...
türk ile kürt etle tırnak gibidir ama bazı türkler kürtlerden nefret ettiği kadar yahudilerden nefret etmez.
işin tarihsel kökenine inecek değilim. evet var böyle bir şey ve bu durum türk yahudi kardeşliğinin en büyük kanıtıdır.
babaannem schindler's list'i izlerken gözyaşlarını tutamazdı.
ülkemiz israil'in en büyük müttefikidir.
atatürk yahudilere büyük sempati duyardı. hatta genç hitler'i yahudi düşmanlığından dolayı tokatlamışlığı vardır.
ülkemizin ekonomisi yahudi vatandaşlarımız sayesinde ayakta durur.
bir çok türk israil'in filistin'de bize ihanet eden arapları cezalandırdığını düşünür.
bir çok türk türklerin yahudilerin kayıp kavmi olduğuna inanır.
fazla söze gerek yok. böyle bir kardeşlik vardır ve yaşasındır.
hem de öyle kahkahalar atarak gülen,patron yalakası, salak, esas amacı en kısa sürede patrona vermek olan, beyniyle amı yer değiştirmiş olan sekreter.
bizim orda vardı böyle bir insansı.
verdi, kurtulduk...
ilkin hitler ile dikkatimi çeken bir durum.
kavgam'ı okumuştum ve hitler'in kendini anlatış tarzından hayatından ve samimiyetinden çok etkilenmiştim.
peki tamam yahudiler de iyi insanlar özlerinde. ama hitler de iyiydi.
sonra çeşitli ırklardan ırkçı insanlarla tanıştım bir şekilde. hiç öyle korkunç insanlar değillerdi. söylediklerinde büyük haklılık payı vardı. kimi bana çay ısmarladı kimi bira. derin derin muhabbetler ettik. etkilendim açıkçası.
sonra ben de ırkçı oldum. ben de özümde çok iyi bir insandım.
demem o ki bir insan ne yaparsa ben insanlığına bakarım. niyetine bakarım. ki tanıdığım bütün ırkçılar dünyanın daha güzel bir yer olması için yapıyorlardı yapacaklarını.
bir devlet memuru gibi giyinip ceketin önüne bir adet rozet iliştirip diyarbakır'a gitme olayı. ama elde silah olmadan yani sivil... devlete güvenmeden hem de zora gelince bile...
kanaatimce göt ister.
hatırlanırsa bursaspor taraftarı diyarbakır'a alınmamıştı.
ben bilmem solcular bilir. ben solcu değilim. ama var böyle bir kavram. kullanımı son günlerde moda oldu ulusalcı tarafta. başlarda genç siviller veya taraf gazetesi zihniyeti için söylüyorlar sanmıştım. sonra baktım, liberallikle, akp ile sittin sene işi olmayacaklar için kullanıyorlarmış. bu insanların suçu da mesela kürtler üzerine uygulanan politikaları görmezden gelmemek, kemalist olmayıp komünist olmak gibi şeylermiş. ha ben komünist falan da değilim ama çok ayıp ! komünist olmak, halkların kardeşliğini savunmak ne zamandan beri uç sol oldu ?
çok ilginç bir şey olacak, insanlığı bahtiyar edecektir böyle bir şey.
(tanrı yok, siktir ula yarrağım)
(tanrı var, amcıksın sen)
(tanrı var ya da tok banana ulan, otur sıfır)
(tanrı var ama peygamber yok, piçsin)
(ben yokum ulan öyleyse ben hiçim, doğru çok piçsin)
ben mesela dünyanın tıpkı bir uçak gibi, kuş gibi, balon gibi bizi bir yerlere götürmesini isterim. yani böyle boş yere dönmemeli. bizi gezdirsin mesela uzay denilen o koca boşlukta. yıldızlara, güneşe el sallayalım. ama yapmıyor şerefsiz. ya kendi etrafında ya da güneşin etrafında ha bire dönüp duruyor. sanki bütün amacı biz güneşi görelim, gece olsun, gündüz olsun, mevsimler değişsin falan... ama bir daha söylüyorum; bu böyle gitmez...
geçen gün aldım yanıma pederi
kız istemeye gittik beraberce.
askerliğini yaptın mı diye sordular.
yok dedim.
tecilli misin ?
hayır...
peki ?
"gitmeyecem" dedim. savaş mı var amına koyam ? ne bu seferberlik ?
"bak delikanlı" dedi, biz de askere gitmeyene kız verilmez.
"yarrağım" dedim askere gidip ölseydim o zaman verecek miydin ?
göt oldu...
ben açıkçası savaşa karşı değilim. olur, olabilir insan insanı öldürebilir.insanlar silahlardan hoşlanabilir. ben de hoşlanırım. ama ne bileyim sanki ortada bir sebep olması lazım. yani ne bileyim istanbul'un işgal altında olması, fransızların kızlarımıza tecavüz etmesi gibi bir sebep... belki o zaman anlarım bu zihniyeti.